4 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

4 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MAHKUM EDİLDİ olmak üzere bir İslâm Devleti okurulmasını ve bu devlette arapların hâkim bir unsur haline getirilmesi lüzumunu Nur risalelerinde teklif, telkin ve teşvik etmek suretiyle Türk Devletinin bağımsızlığını ten- kis ve birliğini bozma yolunda hareketlerde bulun- gU, 3 — Sait Nursi, Nur Risalelerinde; Türkiye Cum- huriyetinin tamamen şeriat esaslarına ve islâmın si- yasi prensiplerine göre teşekkül etmesi gerektiğim, hilâfet ve saltanatın geri getirilmesi lâzım geldiğim, Devrim Kanunlarının geçici olduğunu, Kuran dışında bir anayasaya ihtiyaç bulunmadığını, islâmlığın düs- turlarına uymayan devrimlerin meşru olmadığını mükerreren ve ısrarla yazıp telkin ve propaganda yapmakla beraber, lâik bir Cumhuriyet rejimi kur- duğu için Atatürke düşman kesilerek, onu Ebusufyan ve Deccala benzetmek, 'tek gözlü deccal, ya iman et, yahut bütün dünyanın maskarası olacaksın' diye a- ğır tecavüzlerde bulunmak suretiyle Türk Ceza Ka- nununun 163 üncü maddesini ihlâl eden suç işlediği, 4 — Yine Nur Risalelerinde, çok kadınla evlen- menin propagandasını yapmak, boşanma ve miras meselelerinin tamamen şeriat hükümlerine tâbi ol- ması lüzumunu açıkça yazıp telkin etmek, faizin ya- sak olduğunu ve bu itibarla bankaların kapatılması gerektiğini ileri sürmek, bugünkü modern mahkeme- leri kaldırıp yerlerine hakaiki islâmiye dairesinde, yâni Şer'i Mahkemeler açılmasını teklif etmek, Par- lâmento üyelerini Kuranın düsturlarına göre hareke- te davet etmek suretiyle yine 163 üncü madde hük- münün ihlâl edildiği, 5 — Her ne kadar 'Hutbe-i Şamiye' ile 'İki Mek- teb-i Musibetin Şahadetnamesi veya Divanı Harbi OÖr- fi adlı risalelerin Cumhuriyetten önce hazırlanıp ya- zılmış olduktan ileri sürülmüş ise de bunların pek yakın tarihlerde yeniden bastırılıp dağıtılmış olması ve 'İki Mekteb-i Musibetin Şahadetnamesi veya Diva- nı Harbi Örfi' adlı risalenin ilk sahifesinde ise 'bu müdafaayı şimdi bu asra daha muvafık gördük güya o zamandan'elli sene sonra bir hissi kablelvuku ile bir nevi ihbarı gaybi olarak hayatı içtimaiyeyi alâka- dar eden çok hakikatlere temas ettiğimden neşredil- di' diye açıkça kaydedilmesinin dikkate şayan bulun- duğu, 6 — Sait Nursiye bağlı olan nur talebelerinin ise, NI sayılı paragrafta açıklanıp izah edildiği üzere, memleket ve devlet için bu kadar tehlikeli ve. zararlı olan fikirleri ihtiva eden Nur Risalelerini yazıp ço- galtmak ve halka dağıtmak vazifeleriyle mükellef bu- lundukları, bu talebelerin, dikkatle okuyup inceledik- lerinde şüphe olmayan Nur Risalelerindeki bu za- rarlı ve tehlikeli akımları bilmedikleri ileri sü- rülemiyeceği, Nur Risalelerinde yer alan ve yu- -arıda temas edilen fikir ve kanaatleri kabul edip benimsemeyen bir kimsenin nur talebesi olma- sının tasavvur edilemiyeceği ve sanık Mehmet Akın ile Tevfik Dilek, kendilerinin nurcu olduklarını ve dosyada mevcut olup yedlerinden zaptedilen ve dos- yadaki bilirkişiler raporunda da suç olduğu izah olu- nan Nur Risalelerini okumak üzere halka verdiklerini kabul ve ikrar ettikleri ve bu hareketlerinin Türk Ce- za Kanununun 163 üncü maddesini açıkça ihlâl eden suç teşkil ettiği ve Birinci Ceza Dairesinin bozma ka- rarı varit ve yerinde bulunduğu halde nazara alın- madan ve mahkemece işin esası lâyıkı ile incelenip nüfuz edilmeden ve en yüksek dini müessese olan Diyanet İşlerince dahi, nurculuğun islâm dinine ay- kırı olduğu tesbit edilmişken kanuna, işin esasına ve gerçeklere uymayan mesnetsiz mütalâalarla yazılı şe- kilde ısrara karar verilmesi yolsuz bulunmuştur. Sonuç: Yukarıdanberi açıklanan sebeplere göre ısrar hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi bozul- masına (...) oyçokluğuyla karar verildi." kındaki görüşünü kesinlikle ortaya koyacak niteliktedir. Yeni üyelerden Kemal Demir, Muammer Erten, Or- han Öztrak, İlhami Sancar, Lebit Yurdoğlu, Ali İhsan Göğüş ve Şefik İnan gerek seçimlerden önce ve ge- rekse seçimlerden sonra yaptıkları çalışmalarla (oOOrtanın Solu sloganı ve programının sadık savunucuları olduklarını göstermişlerdir. Ayrıca, Zarife Koçağın Parti Meclisinden is- tifa etmesiyle yapılan seçimde, top- lantılara Meclis Grup Yönetim Ku- rulunu temsilen katılan Kemal De- mirin açık olan üyeliğe seçilmesi, Parti Meclisinin görüşünü aksettir- mektedir Parti Meclisi çalışmalarından sonra yayınlanan bildiride, Partinin temel ilkelerinden o vazgeçilmeyece- 4 Aralık 1965 &i ifade edilmekte ve üyelerin. Parti Programı ve kurultaylarca kabul edilen Temel Hedefler ve İleri Tür- kiye Ülküsü ve 1965 seçim bildirge- leriyle belirtilmiş olan ilke ve ülkü- ler üzerinde tam bir mutabakat ha- linde bulundukları belirtilmektedir. Şimdi CHP'de bütün hazırlıklar Kurultay için yapılmaktadır. Parti Meclisi, Önce il başkanlarının An- karada bir toplantıya çağırılmasına karar vermiştir. Kurultay tarihi ise, Parti Meclisinin 24 Aralıkta yapaca- ğı toplantıda tesbit edilecektir. Görünen, bunun yakın bir tarih olmayacağı ve Partinin fikriyatının önce daha bir derlitoplu hale getiri- leceğidir. Adı geçen ay bir ilkbahar değil, sonbahar aynım adıdır. Gecekondular Mavi boncuk politikası (Kapaktaki mesele) bıraktığımız hafta içinde birgün, İstanbulda, Teşvikiyede, Ihlamur Yolunun köşesindeki kü- çük bakkal dükkânının sahibi, müş- terilerine şöyle dert yanıyordu: "— Bu ne biçim memlekettir? Dişimizden tırnağımızdan arttırdık, Emirgânın arkalarında bir arsa aldık. Şimdi, evsizin biri gelip de gecekondu kuracak diye gözlerime uyku girmiyor. İş, güç, ekmek derdi olmasa, kalk git, tüfeği çek, arsanı bekle. Hoş, devlet kuvveti varken, sen tüfeğinle ne haltedersin ki... Gene aynı gün, Londra asfaltının 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: