4 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

4 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS malarına aykırı davranışlarda bu- lunmasından aldığını, amerikan ina- dı sürüp gittikçe her iki Vietnamın da hergün biraz daha Komünist Çi- nin kucağına (düştüğünü, Saygon hükümetinin hiç kimseyi ve hiçbir şeyi temsil etmediğini, savaşın kar- deşi kardeşe kırdırmaktan ve barış yoluyla çözümler bulunmasını daha güçleştirmekten başka hiçbir işe ya- ramadığını bir öğrenebilse, herhal- de Vietnamda durum bugünkünden çok başka türlü olurdu. Kongo Kim kime, dum duma Geride bıraktığımız haftanın orta- larında, bağımsızlığa (kavuştuğu günden buyana iç sarsıntılar geçi- ren Leopoldville Kongosunda, hay- retten insanın parmağım ağzında bırakan bir askeri darbe oldu. Oy- le bir darbe ki, ne bir silâh patladı, ne de bir kimsenin canı yandı. Leo- poldville'de oturanlar, bir (sabah gözlerini açtıkları zaman, Devlet aşkam Kasavubu ile (Başbakan Kimbanın yerinden uzaklaştrıldığı- nı ve Başkomutan obutunun her iki görevi de üzerine aldığım öğren- diler. Aradan iki gün geçtikten son- ra Mobutu, başbakanlığı yakın arka- daşı Albay Mulambaya devrettiğini açıkladı. İşin daha şaşırtıcı tarafı, ondan iki gün sonra da Albay Mu- lamba, yarısı Kasavubucu, yarısı da Çombeci olan bir hükümet kurdu ve bu hükümet de, hafta sonunda, Kongo Meclisinden güven oyu aldı. Göz açıp kapayacak kadar kısa bir süre içinde geçen ve çelişme do- lu olan bu olayları akıl ve mantık terazisine vurmaya imkân yoktur. Batılılar olayı bir komünist oyunu; başta Pekin olmak üzere, komünist başkentler de emperyalistlerin dü- zeni olarak yorumlamak eğiliminde- dirler. Bazılarına göre bu, Kasavu- bu ile Çombe arasındaki çekişme- nin kaçınılmaz sonucudur. Bazıları Dr. MELİH ZEKİ SEZER Röntgen Mütehassısı Anafartalar Cad. Mermerli Ap. 66/2 Tel: 114934 o Ankara (AKİS — 663) 4 Aralık 1965 da işi İLumumbanın öldürüldüğü günlere kadar geri götürmekte ve Lumumbanın öldürülmesinde baş- rolü oynadığı halde kendisinin ve arkadaşlarının ikinci plâna atılma- sına kızan Mobutunun nihayet inti- kamım aldığını ileri (osürmektedir- ler. Kurulan yeni kabinede Dışişleri Bakanlığına Bombokonun getiril- mesi, bu sonuncu söylentiyi doğru- lar gözükmektedir. Fakat işin de- rinlerine gitmeden, yalnızca şahsi geçimsizliklere bakarak olayın ne- denini anlamaya çalışmak, bir tür- lü falcılık yapmağa benzer. Aslında, Kongoda bütün olup bi- tenlerin hepsi dönüp dolaşıp bir tek nedene, ülkenin sosyal ve ekonomik düzensizliğine bağlanabilir. (o Yalnız Kongo değil, bağımsızlığa yeni ka- vuşan Afrika devletlerinin hemen hemen hepsi iç düzenlerini bir türlü kuramamışlardır. e Bütün geri kal- mış ülkelerde olduğu gibi, Afrika devletlerinde de ülke “halkına bir birlik duygusu o aşılayacak, onları çalışmaya (o yöneltip, . yön-yöntem gösterecek liderlerin yokluğu (göze çarpmaktadır. Eğer bir lider bağım- sızlıktan sonra kendi otoritesini ül- kenin her tarafına ulaştırıp yerleş- tirebilmişse, ülkeye bir birlik duy- gusu aşılamayı başarabilmişse, o zaman kurulan yeni devlette bu li- derin kişiliğinden gelen bir düzen- lilik görülmektedir. Meselâ Gana, Gine ve Kenyada durum böyledir. Fakat lider yokluğu çekenler, tam bir keşmekeş içine düşmektedirler. Lider yokluğu İşte bugün, Kongonun en büyük * dertlerinden biri de lider yokluğu- dur. Kongo bağımsızlığı sırasında, Çombenin Katangası dışında kalan bütün bölgeler Lumumbanın önder- liğini benimsemiş (görünüyorlardı. Fakat Lumumbanın ortadan kaldı- rılmasından sonra Kongo, ülkenin bütünlüğünü sağlayabilecek bir li- derden devamlı olarak yoksun kal- mıştır. Ne ihtiyar kurt Kasavubu, ne de kurnaz politikacı Çombe yal- nızca kendilerini tutan kabilelerin adamı olmaktan o kurtulabilmişler- dir. Şimdi onların yerini almaya im- renen Mobutunun daha başarılı ola- cağını düşünmek için, ortada hiçbir sebep yoktur. Afrika (odevletlerinin o sınırları, XIX. yüzyılın ikinci oyansında bu kıtayı sömürgeleştiren Avrupa dev- letleri tarafından, kıta halkının ya- DÜNYADA OLUP BİTENLER pı ve gereklerine göre değil, kendi çıkarlarına göre, kendilerine uygun geldiği' biçimde çizilmiştir. Böyle o- lunca, Afrika ülkeleri birer etnik,l ekonomik ve kültürel bütün olmak- tan çok uzak kalmışlardır. Üstelik yerli halklar, sömürgeciler tarafın- dan kendi topraklarının yönetimine katılacak gibi. eğitilmedikleri için, kendi kendilerini yönetmek yeter- liğinden de yoksun kalmışlardır. A£ rika halkı, genellikle, içinde yaşa- dığı kapalı ve dar kabile hayatından daha geniş bir toplum hayatı bilin- cine yükselebilmiş değildir. Bu nok- sanlık, özellikle, siyah Afrikanın u- laşım imkânları en az, tabiat şart- lan en güç, halkı en ilkel durumda bulunan ülkesi olan Kongoda göze çarpmaktadır. Böyle bir ülkede si- yasal düzensizlik insanı şaşırtmaz, tam tersine, eğer burada iyi-kötü bir düzen kurulabilirse, asıl ona şaş- mak gerekir. Çavuşluktan mareşal- lige giden yolu yıldırım hızıyla aşan Mobutu, anlaşılan, kimseyi şaşırt- maktan hoşlanmayan bir insandır. (AKİS — 659) 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: