4 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

4 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS min o tarihteki sorumlusu Atillâ Bartınlıoğlunu 7 yıl 4 ay hapis ve 25 yıl Eskişehire sürgün cezasıyla nahküm ediyordu Haber yurdun içinde ve dışında bir bomba gibi patladı. Hiç bir "dü- şünen kafa" böyle bir suça bu ceza- yı veren bir kanunun o bulunduğu memlekette "Türkiye demokratik bir ülkedir" o denilebileceğini almı- yordu. Çok tefsir "Demirel Türki- yesi yeni bir Menderes Türkiyesi olma yoluna girdi ve bu pek çabuk başladı" tarzında oldu. Gerçekten de bu haberin gazete- lerde yayınlandığı gün AP'nin Mec- lis- Grupunda Demirelin milletve- killeri Basın aleyhinde çok ağır ko- nuşmalar yapıyorlar, Basının kendi- lerine hakaret ettiğini bildiriyorlar ve Menderesin Grupunun Menderes- ten istediği gibi Demirelden "buna karşı tedbir" istiyorlardı. ..ve Demirel, Babeuf'ün bir yazı- sının iktibas edilmesine 7 yıl 4 ay hapis, 2,5 yıl sürgün cezası verilme- sini emreden meşhur 141. ve 142. maddeleri hafif buluyor, bunların ağırlaştırılması için harekete geç- menin hazırlığını yapıyordu. İdare Emniyete çengel İçişleri Bakanı Faruk Sükan, 27 Mayisin sillesini yiyen politikacı- lardandır. 27 Mayıs onu Konya E- reğlisinde DP İlçe Başkam ve Bele- diye Reisi olarak bulmuştu. İhtilâl- den sonraki ilk günlerde, çok yerde olduğu gibi, Ereğlide de eski dev- rin keskin sirkeleri ve bu arada Fa- ruk Sükan biraz yumuşatılmıştı! Sertçe yürütülen bu yumuşatma iş- leminde başrolü oynıyanlardan biri de İlçenin Kaymakamı Orhan Za- imdi. Yani bugün, İçişleri Bakanı sıfatım taşıyan Faruk Sükanın de- giştirmeye çalıştığı oOAnkara Emni- yet Müdürü Orhan Zaim!.. Aradan geçen beş yıl, Türkiyede çok şeyi tersine döndürmüştür. Sü- kan İçişleri Bakanı olduğunda, bu yüzdendir ki, gözleri ilk olarak Or- han Zaime çevrilmişt ir. Hayrettin Nakipoğlu, 27 Mayıs öncesinin anlı ve şanlı İstanbul Em- niyet Müdürlerindendir. Devrin İk- tidarı namına yürüttüğü terör ve partizanlık unutulmamıştır. Nakip- oğlu o devirde, şu veya bu kimse- ye, ama daha çok DP'nin karşısın- 4 Aralık 1965 Kulağa Küpe... Yolcu, azimet nereye? C.H.P. kendine yol arıyor. Nasıl aramasın, zavallıcık? 1961'de seçim oldu. Halk C.H.P. ile M.B.K.'yı karıştırdı, C.H.P. avucunu yaladı. 1965'te seçim oldu. Halk C.H.P.ile T.İ.P.i karıştırdı, C.H.P. kendi oylarını bile ala- madı. Halk karıştırdı! Doğru. A- ma be birader, bu kadar karı- şık olan C.H.P.'nin de hiç mi kabahati yok, yahu? da vaziyet alanlara "komünist" it- hamını çok kolay yöneltebilen bir emniyetçi olarak tanınmıştır. 1957 Seçimlerinde bugünün Emniyet Ge- nel Müdürü Ahmet Demiri sudan bir sebeple tevkif ettiren şahıs, Hayrettin Nakipoğludur. Bugün İç- işleri Bakanı Faruk Sükanın, Ahmet Demirin yerine Emniyet Genel Mü- dürü olarak tâyin etmeye çabaladığı kimsenin ismi de Hayrettin Nakip- oğludur. Sükanın Genel Müdür ada- Faruk Sükan depreşince.. Eski acılar YURTTA OLUP BİTENLER yının bir ufak özelliği daha vardır ki oda, kendisinin Dilâver Argunun damadı oluşudur. Şıpınişi günlerde AP İktidarının giriş- gi ve anlamı açıkça beliren "Emniyette nakil ve tâyinler" teşeb- büsü kısa bir türe önce başladı ve büyük bir süratle tamamlanmak is- tendi. Faruk Sükan işe, önce, ortak anılara sahip bulunduğu Orhan Za- imle başladı. Bu hususta fazlaca a- celeciydi. Derhal, Ankara Emnivet Müdürlüğüne tâyin edebileceği bir aday aramağa koyuldu. İstanbul Emniyet teşkilâtından Mehmet Ak- zambağın bir süre Önce Ankara- ya yaptığı yolculuk, aday arama fa- aliyeti ile ilgilidir. Ancak Akzambak- la ilgili bazı pürüzler çıkınca vazi- yet değişmiş ve bu defa Faruk Sü- kanın Ankara Emniyet Müdürü ada- yı, Muzaffer Çağlar olmuştur. Bu tâyinle ilgili kararname o hazırlan- mış bulunmaktadır. İkinci ve daha önemli merhale ise Emniyet Genel Müdürünün de- giştirilmesi idi. Sükan yine aynı u- sülle, süratle aday bulup kararna- me hazırlama yoluna girdi. Üzerin- de durulan adaylardan birici Celâ- lettin Ünseli idi. Ancak bu safhada teşebbüs oÇankayadan duyuldu ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Nasır Zeytinoğlu Sükanla temas e- derek, Gürselin adayları bilmek is- tediğini, aksi takdirde kararnameyi imzalamıyacağını çıtlattı. 8Su arada Ünselinin isminin Köşkte iyi karşı- lanmadığı da Sükana hissettirilmiş- ti. Önce direnmek isteyen Sükan, kafasında yatan projelerin akamete uğrayabileceğim anlayınca, kuvvetli rüzgârın önünde eğildi ve yeni bir adayın peşine düştü. Bu adayın bu- lunması gecikmedi.Sükanın yeni teklifi Hayrettin Nakipoğlu idi. Na- kipoğlu, kararname hazırlanılma- dan önce Köşke gönderildi. Nakip- oğlu ile havadan sudan konuşan Cumhurbaşkanı, eğilimini pek belli etmedi. Eh, artık Sükan için işler yoluna girmişe benziyordu. İçişleri Bakanı, ellerini ovuşturarak karar- nameyi hazırladı ve derhal Hükü- mete sevketti. Bu yazı kaleme alın- dığı sırada bu kararname bütün Bakanlardan geçmiş ve iş, seyahat- ten dönmesi beklenen Menteşoğlu- nun imzasına kalmışa benziyordu. Ancak son anda durumda bir dal- elirmiştir. e Çankayanın Nakipoglu karşısındaki tutumunun 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: