22 Ocak 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

22 Ocak 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA lamanın tavsiyesi ile birkaç yıl izle- nen istikrar politikasının meyvası- nı ihtiyatlı bir şekilde toplamak amacıyla hafif bir genişleme politi- kasını başlatmıştır. Niyet, daha zi- yade bir kontroldür. Eğer ekonomi kabul ederse, para hacmi, dikkatli bir şekilde, bir miktar genişletile- cektir. Bu amaçla 1964 sonunda 200- 250 milyon liralık bir emisyon yapıl- mış, ayrıca Maliyenin Merkez Ban- kasından çekebileceği avans oranı- nın yüzde 5'ten yüzde 10'a çıkarıla- bilmesi için bir kanun tasarısı ha zırlanmıştır. Fakat bu politika.da ha uygulanmağa başlamadan İnö- nü Hükümeti devrilmiş ve AP ikti- dara gelmiştir. Demirel, daha önce özel sektöre verdiği sözleri ve fatu- raları ödeyebilmek için bu ihtiyatlı denemeyi tam bir macera haline so- kuvermiştir. Bunun sonucu, emis- yonun o hızlandırılması ve kredi musluklarının sonuna kadar açıl- ması olmuştur. CHP ayrılırken te davüldeki para 6 milyar 335 milyon lira iken, bugün 7 milyar 100 mil- Yone Bunun anlamı, AP İktidarı- n 800 milyona yakın "miktarda pa- ra bastığıdır. "Kredilerdeki artış da- lan kredi hacmi, 10 ay sonra 16 mil- yara ulaşmış ve yıl sonunda yüzde 20'lik bir artış oranı doğmuştur. Eski enflâsyon yılları (o sayılmazsa, son yıllarda böyle bir artış görül- müş değildir. 1962-63 döneminde bu oran yüzde 9'dan ibarettir. Üstelik bu artış, sıhhatli bir gelişmenin ve bunun sonucu olan gerçek bir talep yükselmesinin sonucu da sayılamaz Faiz oranının yüzde 15 gibi yüksek bir seviyede bulunduğu sırada kre- di talebinde böyle hızlı ve büyük alanların paranın değerinin düşeceği ve böylece kre- di maliyetinin bedavaya geleceği ümidinden de ileri gelebilir. e Prof. Osman Okyar bu fikirdeki otorite- lerden biridir. Menderes devrinde, enflasyon yıllarında tüccar bu tip oyunlara alıştırılmıştır. Şimdi DP nin dublörü sahnede olduğuna gö- re, böyle bir ümidin tazelenmemesi için sebep yoktur. Nitekim bu kredinin tamamen üretim sağlıyacak alanlara akmadı- ğı, bazı temel mallarda görülen ka- raborsa olayları ile anlaşılmıştır. Son aylarda demir ve çimento Üze- rinde dönen oyunlar ve kaydedilen fiyat artışları bunun örneğidir. Kay- nağında enflasyon ümidi bulunan bu spekülatif faaliyetler diğer mal- lara da sıçrayınca, fiyatlarda bili- nen atlama ve sıçramalar ortaya çıkmıştır. Yabancıların müdahalesi Böylece fiyatlardaki yükselme çe- şitli mallara sıçramaya ve türk ekonomisi bir enflasyona doğru sü- ratle yol almaya başlayınca, yurt içinde Plânlama Teşkilâtı, yurt dı- şında ise Para Fonu ve Konsorsi- om işe müdahale etmişlerdir. Ba- tılılar, Özel ve yabancı sermaye İnşaat malzemeleri Karaborsa hortluyor AKİS dostluğu ile Demirel kendilerine ne kadar sevimli görünürse görünsün, enflâsyon endişesi daha ağır bastı- $ı için, vetoyu çekmişlerdir. Birkaç ay önce Ankaraya gelen bir heyet, bu konuda Demirele epey baskı yapmıştır. Kredilerin kısılması için alman karar ile, Merkez Bankası a- vanslarının -dolayısiyle emisyonun- kısılması bu ziyaretin AP'liler, kendi iktidarları nında kabul edilen ve Merkez Ban- kası avanslarını yüzde 10'a çıkaran kanunu uygulamıyacaklarını ve yüz- de 8'i geçmeyeceklerini | bildirmiş- lerdir. Ancak, Bütçe gelirlerini yük- sek göslererek bu yüzde 8'i fiilen yi- ne de yüzde 10'un üzerine çıkarma niyeti bakidir ve sezilmektedir. AP İktidarı, ölçüsüz açılma po- litikasının yanında fiyat kontrolü- nü boş bırakan basiretsiz politikası ile de bu sonucu hızlandırmıştır. Vi- ta yağındaki yükselme bunun örne- &idir. Margarinlerde hammadde o- larak kullanılan soya yağı ithalinin durdurulması bu basiretsizliğin de- lilidir. Bu yüzden Vita fabrikası, hammadde bulunmadığım ileri sü- rerek, iki defa zam yapmış, marga- rinin kilosu önce 350, sonra 450 ku- ruşa yükselmiştir. Soya yağı ithal edildikten sonra da Vitanın zam görmesi ve 550 kuruşa çıkması ise Ticaret. Bakanlığının ataleti ve kontrol mekanizmasının işletilme- yişindendir. Neden sonra uyanan Ticaret Bakanı Macit Zeren, hafta- nın başında, belediyelere, fiyatlara narh koymalarım tavsiye için hare- kete geçebilmiştir. Bütün bunlar, basiretsiz AP İk tidarının düştüğü durumu göster- mektedir. AP, yabancıların ve Plân lamanın baskısı ile hem kredileri arttıramamakta -yani özel sektöre karşı mahçup düşmekte-, hem de fiyat artışlarını odurduramıyarak, oylarını aldığı fakir halkın acılarını arttırmaktadır. ger , fiyatları durdurmak için istihsal malları it- haline ve istihlâk sanayiine hız ve- rirse, bu takdirde de yatırımlar ak- sayacak ve Demirelin hızlı kalkın- ma propagandası suya düşecektir. Personel Kanununun uygulanması sonucu 3 milyara varacak olan Büt- çe açığı ise ayrı bir tehlikedir. Yani Demirel, "eğer fiyat artışı- nı durduramazsa kurşuna dizerim" şeklinde tehditlerle Maliye Bakanı arayan durumuna düş- müştür. 22 Ocak 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: