26 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

26 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ratmaması için, listenin uygulama müdürlerle doldurmuştur. Ancak, sının kademeli olarak yapılması uy- gun görülmüştür. Onun içindir ki ilk kademede, devletin öz kaynakla- rını sorumlulukları altında tutan ge- nel müdürlerin değiştirilmesi yönü- ne gidilmiştir. "Her kararnameyi imzalamıyacağını" söyleyen Gürse- lin onayını alma işi de meharetli Nasır Zeytinoğluna bırakılmıştır. Şimdi Çankayada bulunan Gür- sel değil, A.P'li Atasagundur. Gür- selin Amerikada ölümle pençeleş- mesi, yeni bir Cumhurbaşkanı se- çilmesi zorunluğunu ortaya çıkar- maktadır. Cumhurbaşkanlığı için tek aday ise, Genel Kurmay Başka- nı Orgeneral Cevdet Sunaydır. İşte, AP Hükümetinin bütün telâşı da bu- radan gelmektedir. Halkoyunda tep- ki yaratacak kanun ve kararnamc- ler, Cumhurbaşkanı seçiminden ön- ce Çankayaya yetiştirilmelidir!.. Bunun tipik bir örneği Babüroğ - lu, Fişek, Arda ve Çandarın görev- lerinden ahnmasını hedef tutan ka- rarnamelerin onaylanmasıyla orta- ya çıktı. Oysa, Nusret Fişeğin azli ile ilgili kararname bundan bir süre önce Köşke gönderilmiş, fakat im- zalanmamıştı. Kararnamelerin im- zalanmasına en çok sevinen İçişleri Bakanı Faruk Sükan ile Sağlık Ba kanı Edip Somunoğlu oldu. "İcabınıza bakarım!" IV. Koalisyon Hükümeti zamanın- da Selâhattin Bâbüroğlunun de- giştirilmesi için büyük gayret sarfe- en, fakat İmar Bakanlığının başın- da bulunan prensip sahibi Recai İs- kenderoğlunu buna razı edemeyen Sükân, AP iktidara gelir gelmez tek- rar kolları sıvadı: Bâbüroğlu mutla- ka gitmeliydi! Zira Babüroğlu, se- çim öncesinin bir kısım faturaları- nın usulsüz avans veya kredilerle ödenmesine karşı koyan ve bunu çe- şitli vesilelerle ispatlayan bir genel müdürdü. Sükanın baskısına rağmen, Ba- kan Haldun Menteşeoğlu ile Babür- oğlu arasındaki münasebetler, bir süre, gayet iyi devam etti. Menteşe- oğlu, göreve başladığı ilk günlerde Babüroğluna, kendisiyle birlikte ça- lışmalarından şeref duyacağını söy- hüyor sitayişkâr sözler okullanıyor- attâ birgün, Genel Müdürlüğü Setinde İller Bankasının çalış- ma sistemini çok beğendiğini ifade ederek: "— Siz Hükümet Programında yer alan kırtasiyecilikle mücadeleye çok önceden başlamışsınız, tebrik 2 Kulağa Küpe Kaş yapayım derken.. Son Havadis, Demirelin Na- sır Zeytinoğluna minnet borcunu eda etmeye çalışıyor. Ama, bakınız nasıl: Bir başlık: Km ilgili "Zeytinoğlu ve haberler asıl- 1 Sndi, alttaki yazıyı oku- yunuz: "Nasır Zeytinoğlu ile Kanada Büyük Elçisi hakkın- da Hükümetin tahkikat açtığı yolunda çıkan haberler doğru- lanmamış, Dışişleri Bakanı İh- san Sabri Çağlayangil 'Duru- mun tahkiki için Büyükelçiliğe yazı yazılmış ve henüz cevap alınmamıştır demiştir." (Ay- nendir.) Hani boşuna, aptal dostun olacağına akıllı düşmanın ol- sun dememişlerdir! ederim" dedi. Bankada uygulanmak- ta olon arşiv sisteminin diğer teşek- küllerde de uygulanmasını sağla- mak için Bakanlar Kuruluna teklif- te bulunacağını söyledi. Bunun için gerekli dokümanları aldı ve Genel Müdürlükten ayrıldı Ayni günlerde Faruk Sükan ise, makamında, bir mesele hakkında Enver Batumlu Eskiler | alıyorum... AKİS Babüroğlu ile görüşmek isteyen, ba şında Ordu milletvekili Atâ Bodu- run bulunduğu bir heyete şöyle di yordu: -- Bırakın o adamı, yahu! Nasıl olsa bir hafta sonra yürüteceğiz! .. ' Birkaç gün sonra, AP bora zanı gazeteler Babüroğlu aleyhin de sistemli bir kampanyaya gi- riştiler. Bu kampanyayı, DP dev- rinde müteahhitlik yoluyla ser- vet yapan Muammer Kıranerin sa- hibi bulunduğu Zafer gazetesi yöne- tiyor, hemen her gün, Babüroğlu hakkında iddialar ortaya atıyor ve Genel Müdürün derhal değiştiril mesi gerektiğini ileri sürüyordu. Za- ferin, durup dururken sayfalarını Babüroğluna ayırması sebepsiz de- gildi. Kıraner, usulsüz kredi ta- leplerinin ancak Babüroğlunun ye- rine bir AP'linin getirilmesiyle kar- şılanacağını biliyordu. Perde arkası pazarlıkları Zaferin bu yoldaki yayını üzerine Bakanlık, Müsteşar Yardımcısı İlhan Ersoy, Hukuk Müşaviri Halük Arıbaş ve Tetkik Kurulu üyesi Fa- ruk Araldan kurulu bir Tahkik He- yetini, iddiaları incelemekle görev lendirdi. Tahkikat sonunda hazır- lanan raporlar. Bakana Verildi. Çeşitli iddialarla töhmet altında bulundurulan Babüroğlu, Bakanın makamına her gidişinde, raporların basına açıklanmasını istiyor, fakat her defasında da Bakanın "Bu bir tahkikat değildir. Ürn niye bu kadar duruyorsunuz, anlamıyorum. Mamafih, Başbakanla görüşeyim gerekirse açıklarız" sözleriyle karşı- laşıyordu. Nedense Bakan, raporların açık lanmaması hususun a büyükbir titizlik gösteriyordu. Aradan bir sü re daha geçtikten sonra Babüroğlu Menteşeoğlunun makamına gitti ve yine Tahkik Heyetinin raporundan söz açtı. Bakan: "— Başbakanla görüşeyim. Ba sın toplantısını öndan sonra yapa rız. Esasen, birşey yok ki.. Değişti- rilmeniz bahis konusu değildir. Hü kümetin ısrarı karşısında sizi müda faa edemezsem, önceden haberdar ederim" dedi. Halbuki Şeker bayramı tatilin- den yararlanarak Abanta giden De- mirel, orada, Sakarya AP Belediye Başkanına, İller Bankası Genel Mü- dürlüğü görevi için teklifte bulun muştu. İki gün sonra ise Sakarya gazetelerinde Belediye Başkanı Ve dat Unsalın karısı Nusret Ünsalın şu demeci yayınlandı: 26 Şubat 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: