26 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

26 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Somunoğlunun gönlü, tesislerin, şehre 6 kilometre mesafedeki bir arazi üzerinde yapılmasına razı ol- madı. Bütün çalışmalar tamamla- nıp inşaata geçileceği sırada Somu- noğlu, tesislerin, şehre 17 kilometre mesafedeki Ilıca nahiyesine | yapıl- masını istedi. Arda, arazinin temini konusunda daha önce yapılan ça- lışmaları o Bakana bir bir anlattı. Ilıcada Bakanlığa satılmak istenen arazinin orduya ve hazineye ait ol- duğunu, arazinin inşaat yapımına uygun (o bulunmadığının fen heyeti raporlarıyla tesbit edildiğini, ihale durdurulduğu takdirde, müteahhi- din tazminata hak kazanabileceğini, bu yüzden tesislerin Ilıcada yapıl- masının mümkün olmadığını belirt ti. Bu sırada Ilıcadan gelen bir he- yet, beraberinde bir de rapor getir- mişti. Ilıca Belediye Başkanlığının düzenlediği ve Ilıcadaki arazi üzeri- ne inşaat yapılabileceğini, bunun je- olojik bakımdan sakıncalar doğur- mayacağını bildiren bu rapor, Ba- kan için bir cankurtaran simidi ye- rine geçti. Raporu müstehzi bir ta- vırla Ardaya gösteren Somunoğ- lu, ne pahasına olursa olsun, ihale- nin Ilıcaya nakledilmesini o istedi. Düzme rapor, Bayındırlık Bakanlı- gının ilgili daire başkanlığınca da kabul edilmeyince, inşaatın yeri de- gişmedi ama, bir süre sonra Nahit Arda değiştirildi! Ardanın görevinden alınmasına sebep teşkil eden olaylardan biri de, onun ilaç alım satımına el koyma- sıdır. Arda, bundan iki ay kadar önce, ecza depolarından satın alı- nan, fakat kullanılma Süreleri sona eren 600 bin lira değerindeki ilâcın imha edilmesi üzerine bir genelge yayınlayarak, süresi dolmuş olduğu bildirilen ilâçların faturalarının Ba- kanlığa ogönderilmesini istemişti. Amaç açıktı: Faturaların gönderil- mesiyle, ilaçların Bakanlığa hangi tarihte satıldığı belli olacak, böyle- ce, kullanılma sürelerinin hastaha nelerde mi, yoksa satın alınan ecza depolarında mı dolduğu anlaşılacak, ilâç alımında bir suistimal bulunup, bulunmadığı meydana çıkacaktı Ardanın bu teşebbüsü hoş karşı- lanmadı! Basiret bağlanınca... una benzer bir olay da geçenler- de cereyan etti. Arda gene bir ge- nelge yayınlayarak, Bakanlığa bağlı sağlık tesislerinde bir demirbaş sa- yımı yapılmasını istedi. Demirbaş 14 ların toplam değeri 750 milyon lira civarında olmasına rağmen, yapılan sayım sonunda, mevcut demirbaşla- rın değeri 131 milyon lira olarak tesbit edildi. Aradaki büyük fark sebebiyle Genel Müdür, sayımın ye- niden yapılmasını talep etti. Bu ara- da, döner sermayeden sağlanan kâ- rın yüzde 25'inin rastgele o sarfına da engel oldu. Görevinden ouzaklaştırılmasının bir başka sebebi, Ardanın, AlD'den satınalınan ihtiyaç fazlası araç ve malzemenin hazineyi zarara soktu gunu ortaya koymuş olmasıdır. Ar- da AID, CARE, UNİCEF gibi ame- rikan teşkilâtlarından alınan ihti- yaç fazlası malzeme, cihaz ve gıda maddelerinin aslında kullanma yeri- nin bulunmadığını, hurda oluşu yü- zünden hiç kullanılmadan Maliye Bakanlığı kanalıyla Makine Kimya Endüstrisi Kurumuna hiç pahasına satıldığını, bu yüzden lüzumsuz sa- tınalmalarla hazinenin milyonlarca lira zarara uğratıldığını örneklerle Müsteşara bildirdi. Müsteşar da du- rumu Bakana aksettirdi. Bu sırada, adı geçen teşekküllere mensup ame- rikalıların gösterdikleri gayret ilgi çekicidir. Ardanın, hazineyi zarara sokan gereksiz bazı satınalmalara karşı çıkmasının duyulmasından sonra geçenlerde birgün AD Baş- kan Yardımcısı Robert Haymer, Müsteşar Nusret Fişeği makamında ziyaret etti. Haymer'in bu ziyarette Fişeğe söyledikleri şunlardır: "— Sizin Donatım Genel Müdü- rü her şeyi baltalıyor. Ne yaptıy- sak, olmadı. Onu buradan uzaklaş- tıramaz mıyız?" Fişek, ALD Başkan Yardımcısının bu masum teklifini sert bir dille reddetti. Bu olaylar, AP Hükümetinin, ge- nel müdürlerin değiştirilmesi konu- sunda hangi ölçüleri gözönünde bu lundurduğunu değerlendirmenin ne- ye göre yapıldığını açıkca ortaya koymaktadır. Kim bir vurguna ma- ni olduysa, o, AP nazarında tu - kaka Kuaför Orhan Kuaför Can Tuna Cad. Bayındır Sok. Zafer Pasajı 717 Yenişehir - Ankara (AKİS: 42) AKİS olmuştur. Hedef bu müesseseleri DP'nin kullandığı tarzda kullanmak tir, Şimdi Çankayada, Ziraat Banka- sı Genel Müdürü Akil Kitapçı ile Merkez Bankası Genel Müdürü Zi- ya Taylanın kararnameleri bulun- maktadır. Bu kararnamelerin de birkaç gün içinde imzalanacağı mu- hakkaktır. AP, bir büyük vurgun yeri saydığı Ziraat Bankasına çok önem vermektedir ve orası için a- day, unutulmaz Medeni Berkin bir çömezidir. Ancak, bu gidişin AP'yi nereye götüreceği, şu sırada, çok çevrede merak konusudur. Memleketi bir restorasyon havasında tutmanın hiç kimseye iyilik igetirmiyeceği yaygın bir kanaattir. AP, hedefini daha bugünden belli etmiştir. NÜfuS Alfabeden başlamalı Geçen haftanın sonunda Türkiyeye nüfus kontrolü çalışmalarıyla il- gili bir ziyaret yapan (Rockefeller Vakfi Başkanı ve merkezi New York'ta bulunan Nüfus Konseyinin idare meclisi başkanı III. John D Rockefeller, bu haftanın başında İs- tanbuldan Atina yoluyla Amerikaya e sırada şu kanaatteydi: Bu konuda en önemli husus, hükümet adamlarının eğitilmesi - dir!" Rockefeller bu kanaatini saklı tutmadı ve temas ettiği uzmanlara açıkladı. Yukarıdaki cümleden son- ra da şunu ekledi: "— Meselâ Tunusta Burgiba, Mı- sırda Nasır ve Pakistanda Eyüb Han, bu mesele ile bizzat kendileri uğraşıyorlar..." Zengin amerikalının bu cümlele- rinin altında, Türkiyede gördüğü hükümet adamlarını cahil bulmak gibi bir imanın yatıp yatmadığını tesbit için, peşinde koştuğu mese- lenin ve kendisinin başına gelenleri bilmekte fayda vardır: Nüfus kont- rolü, dünyayı 20. yüzyılın ikinci ya- rısında tehdit eden büyük tehlikeye karşı geliştirilmek istenen bir ted- birdir. Bu tehlike, özellikle az geliş- miş ülkelerde görülen n ve kalkınma- yı engelleyen korkunç nüfus artışı- dır. Bu gidişle dünya nüfusunun 2000 yılında 7 milyarı aşacağını, dün- ya nüfusunun iki kat olması için ge- çen sürenin 1900 yılından itibaren gittikçe kısaldığını ve 3040 yıla in- diğini ifade eden uzmanlar bu olayı 26 Şubat 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: