YURTTA OLUP BİTENLER AKİS “xw Biz kendi içimizde olan şe ye, kol a yen içinde demiyoruz Bizim DP ve AP'den far m Gey bu. Aksi takdirde, mi batacağı- na.inaniyoruz ve kendi kendini ten. kit müessesesini işletiyoruz. Demi. yorüz ki, adam bizdendir, * varsın çalsın...” Sonra da, bir arkadaşlığı, bu ar kadaşlığın hangi noktada zayıfladı- ğını ve mal v erdiğini anlattı, Bugün T zenginleri arasın» da eği ider olan zatın, 1961 yı- lında ilk milletvekili olduğundaki durumunu , Mirkelâmoğlunun: bir a nısı çok iyi göstermektedir: *— Milletvekili olduğumuz 24 man ikimiz de ağır borç altınday- dık. Milletvekillerine tanınan para- siz seyahat imkânı olmasaydı, An karaya gelmek için İzmirde borç & raihak Zorün alacaktık. O ve ben 2.5 bölüşecek noktâday- ,5 lirayı ken milletvekili olduk!.. Eski arkadaşının bugünkü var- lığı hakkındaki sotuya ise Mirke- ea şu cevabı'verdi: im i Otelini bilir. siniz... Ne derece pahalı olduğu hak- e fikriniz vardır. İ seçim Tile ba ii bu otelde otürdü...” Mirkelâmoğlunun bir Gü vdliiani da ilgi çekicidir. E vaz nönüye şikâyet edenlerin arasında, hattâ başındadır Ama, bunda el bir taraf görmek kabil midir? © Tepki artıyor R "Ancak, özel menfaat savumucuları- nın fütursuzluğu ve: bunlardan bir kısmının maskesinin bizzat mil letvekili veya senatör arkadaşları tarafından düşürülmüş olması ken: dilerine karşı partilerinde beliren tepkinin dozunu arttırmıştır. İş a damları daha ziyade iki büyük par: ti mensuplarının yanında yer almük- tadırlar, Tabii, mücadelede yere asıl ası beklenen Sırlar”'dır. Çamaşır bunufh en ziyade kimin ölçüsüne pey daha kolay tesbit edilmek- 965 Ve a EEE Af Birinci kısmın sonu j O gün gar Dinçer, maazallah, yar boşanmış zemberek gi- biydi. Oh halim selim görünüşlü, ağır adam gitmiş, yerine sinir- li, sabırsız, hattâ yırtıcı bir politika: cı gelmişti. Kolay değildi. 70 saate kadar uzayan bekleme ve tereddüt sona. ermiş, kendisini sahibi sâydığı Af Kanunu Cumhurbaşkanı tarafın- dan imzalanmıştı. Dinçer, yemekten içmekten ke sildiği bu heyecanlı saâtler sonâ er- diğinde, Adalet Bakanı olarak, tah- liyeleri, beklenenden de çabuk ger- çekleştirerek, kendisi için bir poli- tik yatırım yapma çabasına girdi. Salı sabahı, Resmi'Gazete basıldık- tan çok sonra, saât 1145'te Resmi Gazeteye ek baskı için emir verdi. Bu, bir devlet dairesine, usülleri çiğ- memesi için verilmiş bir emirdi. A- ma-AP İktidarının, Affı kendisinin çikardığı kanısındaki Adalet Bakanı öyle usüle musule bakacak halde de gildi. Ek baskı için verdiği emre ye- nisini ekledi di e öğleden sonra tahliy: yam yak için emir verdi. Bu andân itibaren hü pishaneler “ bayram e döndü. Zaten hazırlıklı bulun mahküm lar, sevinç göüterlnnide başladılar. Cezaevlerinin önünde heyecan içinde bekleşen âilelerse, kapılar açıldığın- da, yılların özlemiyle o tarafa haim- le ettiler, Dinçer usülleri çiğneyerek bir kötü iş yapmıştı ama, şu binler- ce dertli vatandaşın birkaç saat ön- ce sevinmesi de fena olmamıştı, ha- ni!,. Fakât şu da bir daha anlaşıldı ki, bu İktidar, hoş görületeğine i- nandığı, fırsatını bulduğu an, usül- lerin, kanunların dışına, hem de s€- veserpe çıkmaya tam anlamıyla ha- zırdır. Salı günü, İktidar merispların- da büyük bir: ferahlık ve Hasan Dinçer misillü bir çoşkunluk vardı. İşte Affı da, istedikleri gibi olmasa bile, çıkarmışlardı. İktidara geldik. “ten sonra gerçekleştirmeyi tasarla. dıkları gizli. programlârını sırasıyla uyguluyorlardı. Önce miliyetçi me- murlar tasfiye edilmiş, şimdi de Af çıkarılmıştı, Sira yavaş yavaş, 27 Mayısın neticelerinin tasfiyesine ge liyordu Önümüzdeki devrede Meclis ka- palı olduğundan, bu tasfiye işi lâf- tan ileri geçmeyecektir. Fakat gizli programın tatil aylarında gerçek- leştirilecek bir maddesi de yok de- dildir ya!. ' Bu, şimdi *memtriyet hakları iade edilen o Yassıadalıları devletin üst kademelerine yerleştir. ektir, İşte, TRT Genel Müdürlüğü hedef olarak ortadadır. Niçin Ad- Ankara Merkez Cezaevinin önü “Biri yer, biri bakar” hesabı.. yız . 13 Ağustos 1986