13 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

1908'de kurulmuş. 819 öğrencisi vardı. Bunla» rın 547 tanesi oğlan, 272 tanesi kızdı. 23 tane öğretmeni bulunuyordu. Öğretmenler okulda terlikle dolaşıyorlardı! Okulun 18 tane sınıfı, bir konferans salonu, bir jimnastikhanesi, bir kütüphanesi, bir fen odası, bir musiki salonu, bir atelyesi, bir hademe odası, beş tane de çe- şitli işte kullamlan odası vardı. Bir de radyo stüdyosu. Buradan, okula radyo yayımı yapılı- yordu. Gene çocuklar tarafından.. Bir sınıfa girdik. Aile bilgisi dersiydi. Sı- nıfta gaz ocağı, dikiş makinesi, çamaşır maki- nesi vardı. Sınıf, her hangi bir ev kadınının ağı- zına su getirecek mükemmellikte bir mutfaktı. Kızlar da, oğlanlar da burada yemek pişirmesi- ni öğreniyorlardı. Bir başka sınıfa girdik. Musiki dersiydi. Musiki makinelerle öğretiliyordu. Bu kadar iyi techiz edilmiş bir okulu hiç görmediğimi söy- leyebilirim, Belki Nagataşo İlkokulu bir nümu- ne okuludur ve yabancılar buraya götürülmek- , tedir. Ancak nümuneye bakıp öteki okulların hali hakkında her halde bir fikir edinmek kâa- ildir. Nagataşo İlkokulunda bir sınıfta 43 ilâ 52 öğrenci vardı. İlkokullar Özel İdareye bağlılar. Her yerde olduğu gibi Japonyada da öğretmen sıkmtısı çekiliyor. Ancak bunu, meselâ bizdeki sıkıntıyla kıyaslamamak lâzım, Tokyoya sadece binbeşyüz yeni öğretmen lâzımmış. Tokyodaki okulların sınıfları vasati kırk öğrencili, Japon. ilkokullarının bir özelliği, kalmak âdetinin bulunmaması, sınıfta *— Peki, imtihanda başarı kazanamayan- larme olur?” diye sordum. Bir defa, bizim anladığımız mânada imti- han yok. Öğretmenler çocuklarla bütün yıl bo- yunca meşgul oluyorlar. Okutulan dersler ja- ponca, sosyal etüdler, arifmetik; fen, musiki, sanat, aile'bilgisi, jimnastik, ahlâk. Çocuk eğer bunlarda bir anormal başarısızlık gö japoncayı, yahut aritmetiği, yahut fen dersleri- ni öğrenemezse “geri zekâlı” olduğu anlaşılı- yor. O zaman, geri zekâlılara ait özel o devrediliyor. Aksi halde, her yıl bir üst sınıfa devam ederek çocuk ilkokulu tamamlıyor. Ta- mamlarken de bitirme imtihanı yok. Altı yıl o- kuyan, mezun sayılıyor ve mecburi tahsilin ikinci kısmma, ortaokula başlıyor. Okula başla- ma yaşı, Japonyada altı, Nagataşo ilkokulunda birinci sınıflar için haftada 24, ikinci sınıflar için 25, üçüncü sınıflar icin 27, dördüncü sınıf- lar için 29, beşinci ve altıncı sınıflar içinse 31 saat ders var. Okul sabahleyin dokuzda başlı- vor, akşamüstü dörtte bitiyor, Çocuklar okul Japonya ve ışıklı oluyor. Elek- Işte, gece Ginza, Pırıl vel bir köşe. geceleri son derece renkli trikli ilânlar aydınlığı arttırıyor. Japonyanın büyük “dünyanın ışıklı şehir- leri” demekte yoktur. Her halde Gin- tmayacak bir devamlı za, Paris ve Londrayı ara aydınlık yemekhanesinde ucuzca bir fiyata yemek Yi- yorlar, Okul zamanları da, Japonyada değişik. O- kullar Nisanda * açılıyor ve ilk devre Temmuza kadar sürüyor. Bu devrede, öğreneiler bol bol tetkik gezileri: yapıyorlar. Bunlar bazen bir hafta bile sürüyor. Japonyanın görülecek şehir“ lerini, şehirlerdeki yerleri, müesseseleri dolaşı- yorlar, Yaz tatili altı veya.yedi hafta sürüyor. İkinci devre Eylülün başında başlıyor ve Yıl- başı. gelmeden tamamlanıyor. Ocak başlarına kadar kısa bir kış tatili veriliyor. Üçüncü dev- re bundan sonra or, Ortaokul ve lise öğ- rencileri için en önemli devre budur. O devre, girilecek yeni okulların imtihanlarıyla nihayete ermektedir. uklara okullarında yemek yedirilmesi bir sebebe daha dayanıyor. Okullar japon ço- cuklarının gıda rejimlerini de etkiliyor, onlara yeni âdetler edindiriyor. Japonların fiziklerin- deki değişiklik bu rejimle çok ilgili. Japon böyle yetişince, bu tahsili almca bir Asahi'de takii günde sekiz milyon satılıyor. Tt *