28 Ekim 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

28 Ekim 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ERKÖK'LER ÇALIŞIYORLAR İki el bir baş için ladım. İçinde oturduğumuz evi önce yıkacak, sonra da, karınca gibi sap ve saman taşıyarak, yeniden ya- pacaktık. Bir düşünün!.. Ya beceremezsek, diyor- dum. Ya mutfak işi, ya çamaşır? Bütün bu işlerin ara- sında bir de yemek pişirme derdi vardı. Bu nasıl ola- cak, diyordum. Sabah kalktık ve eşimle, alt arka duvara ilk kaz- mayı vurduk. Eşimin, iktisatçı olarak işi ağırdı. Üç- buçuk yıldır, izin hakkını kullanamamıştı. Uçbuçuk aylık mn izni vardı. Zaten, evi restore etmek için almıştı iznini..." Bülbül yuvası gibi ye'kök'lerin 35. sokaktaki evleri, hemen hemen bit- miş durumda. Arkaya doğru, büyük pencereli bir salonu; salonun üstünde, fer - forjeden ve tahtadan yapılmış yuvarlak bir merdivenle çıkıları, duvarları yerli dolaplar kaplı şık bir yatak odası ve terası var. Sadece, bahçenin çimlerinin ekilmesi, bahçe feneriyle bahçe şöminesinin yapılması kalmış. Sonra, Erkök'lerin üzerinde durdukları birtakım ayrıntılar da var. Örneğin, bahçe duvarının, kırık mermer motifleriyle kaplanmış kısmında bırakılmış bir oyuğa evin numarası, ışıklandırılarak takılacak. Kapıya da, Cemil Erkök'ün birgün Ulus'taki bir işpor- tacının elinde görüp satın aldığı çok şık, tokmaklı zil takılacak. Evin iç dekorasyon işi ise yeni başlamış. Önce, lü- zumsuz bütün kapılar kaldırılmış. Yemek odasının duvarına açılan büyük bir pencere sayesinde, evin eski bir küçük aralığı amerikan bar olmuş. Yemek odasından salona kemerli, geniş bir kapıdan giriliyor. AKİS Şöminenin öne, gene mermer parçalarıyla kaplanmış bir duvarla ayrı bir köşe meydana getiriyor; Burası, evin bahçesi! Evin iç dekorasyon bakımından tamam- lanmış kısmı ise, gene serli, küçük dinlenme odası. Bir duvar, boydan boya, poliester cilâlı karaağaç silaplık ve kaplama ile örtülü. Karşı duvar ise, Hayriy: kök'ün kendi eliyle döktüğü, kalıplar halinde in alçı ile kaplı. Hayriye Erkök, bunun için, kendisine özgü bir çalışma tekniği geliştirmiş. Alçıyı, dondur- madan, saç tabakaların üzerine döküp, duvara tespit ediyor. Aynı çalışmayla, çok orijinal, kartonpiyer bir tavan yapmış; düralitten bir ikinci yarım tavanla da, odaya gerekli gizli ışıkları vermiş. Aynı kartonpiyer çalışma hiyeroglif desenleriyle, evin dış duvarların; süslüyor. Ayakkabı ve kilo yiyen iş Restorasyonun çok pahalıya mat-olup olmadığı soru- sunu Erkök'ler büyük bir heyecanla, gülerek kar- şıladılar. Çok emek ve çok zaman, parayı aratmamış. Örneğin, evin dış duvarının bir kısmını kaplıyan, tuğ- la biçiminde çalışılmış çimento işi için yalnızca 40 li- ra gitmiş. Evin içini ve dışını, büyük satıhlar üstünde süsleyen kırık mermer kaplama ise yalnızca 250 lira- ya! Hayriye ve Cemil Erkök, duvar yıkmaktan duvar örmeye, tavandan taban işine, çimentodan boyaya, bütün işleri kendileri yapmışlar. Sadece makine gerektiren demir ve tahta işleri için, verdikleri ölçü- lere göre parçalar yaptırmış, bunları da hemen he- men hep kendileri monte etmişler. Yıkılan bir ev- den satın aldıkları tahta malzemeyi, evin. holünden 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: