Siyaset Âlemi Amerika Fransaya Hasım Oldu — , Filadelfiya, 27 — Versay mu- ahedesine karşı kat'i muhalefe- tile tanman Amerika Âyan Mec- lisi hariciye encümeni reisi M. Borah, bir gazetenin sorduğu suale cevap olarak demiştir ki: & “Bu muahede, sulhen veya cebren, fakat behemehal yeniden yapılmalıdır. ,, " M. Boraha nazaran Fransanın bu muahede hakkındaki vaziye- tini değiştirebilmek iktısatdi şart- Jara” toplanmakladır.> Fransa Âyanile Meb'usan Karşı Karşıya Paris, 27 — Meb'usan Meeclisi tarafından kabul edilerek - inti- habatta ikinci defa reye müracaat usulünü kaldıran kanun lâyihası .Meclisi Âyan tarafından sıfıra karşı (193) rey ile reddedilmiştir. » Son Posta: Şimdi bu kanun tekrar meclise gidecek, tadil edi- lecek veya edilmiyecek, sonra Ayana verilecektir. Âyan meclisi bu defa da reddederse lâyiha mahküm edilmiş demktir. Filipin Adalarının İstiklâli Vaşington, 27 — Filipin ada- larının istiklâlini tetkike memur komisyon bu adalara ancak on dokuz sene sonra istiklâl verile- bileceğini beyan etmiştir, İngilterede Dahili İstikraz Londra, 27 — İngilterede dahilt istikraz için yapılan te- şebbüs, bir — hafta — zarfında (61,555,000 ) liralık kayit yapıl- ması gibi bir netice doğurmuştur, Müthiş Bir Keşif Londra 27 — Deyli Herald gazetesi, Amerikalı — mühendis Leli Barov ile telefonla bir. mlü- lâkat yapmıştır.. Bu mühendis, 1600 kilometreden tonlarca bom- bayi Herç mevceleri vasıtasile sevk ve idare edebilecek olan yeni ihtiram muvaffakıyetle neti- celendiğini ve Amerikanın âyan azası buzurile tecrübelerinin ya- pıldığını bildirmiştir. » Şilide Yeni Bir Kıyam “ Şili 27 — Talebe tarafından birtakım — kargaşalıklar — çıkarıl- —— Bu resim, Tahdidi Teslihat manzarasıdır. görünüyor. Arkada da, yera düşmüş Bey vardır. zakârlarının Londra, 27 — Oksford Kont- luğu dahilinde icra edilen kısmi intihapta muhafazakâr namzet, liberal namzet karşısında ezici bir muvaffakıyet — kazanmıştır. Mağlübun kazandığı rey 71209, gklibin aldığı rey 16000 dir. Alman _ Reisicümhurluğu Berlin 27 — Rayhştağ Meeclisi 13 mart ve İ0 nisan tarihlerini Reisicümhur intihabı günü olarak resmen kabul etmiştir. 10 nisan, neticenin, 13 mart ta alınamaması ihtimaline göre tesbit edilmiştir. İki Askeri Tayyarenin Müsademesi - Malta 27 — İngilterenin Ku- racus tayyare gemisine mensup | iki deniz tayyaresi Malta açıkla- rında uçarlarken müsademe et- miş, denize düşmüşlerdir. Her ikisinin de mülâzim olan pilotları ölmüşlerdir. op ŞO AAA miştır. Polis işe müdahale etmiş, birçok talebe yaralanmıştır. Hü- kümet istifa etmiştir. ' — — c — — — e —AAAEE EDEBIİ TEFRİKAMIZ : 46 A ÇGÇLIR e eli y cab. Yangın —merkezine — gelince yeni bir ilhamla tekrar durdum. Gelip geçenlere hayret veren bir kahkaha ile parmaklarımı çıtlattım ve dedim ki: Şimdi protestan papazı Levisona gitme- lisin! Evet, gideceksin. Bir kere tecrübe için. Ne zararı var? Hem de hava güzel. “ Pascha ,, kütüphanesine gir- dim, salnamede rahip Levisonun adresini buldum ve oraya gittim. Kendi kendime, bu defa iş ciddi, dedim | Budalalık etme! Vicdanın mı, dedin? Çoçukluğu bırak; — bir vicdan sahibi olamıyacak kadar iyer d Erdik dt N Üü « Müellifi: Knut Hamsun —— Mütercimi: P. .$. fakirsin. Karnın aç değil mi? Mühim bir iş için geliyorsun. Evvelâ en müstaceli. Fakat başı- nı yanâ eğmelisin ve sözlerine bir ton, bir nağme vermelisin İstemiyor musun ? Öyle ise seni terkediyorum, aklında olsun, bir adım daha atamazsın. Âlâ; Çok endişe verici bir haldesin, karan- lıkların küdretine zebunsun, ge- celeyin, koskocaman gsessiz ca- navarlarla müthiş bir mücadele yapıyorsun, dehşet | Açsın, şara- ba ve süte susadın, fakat bunlara malik değilsin, İşte bak ne hale geldin. Metelik — yok, — fakat Konferansının temsilt Yukarda Hitler ve muavini ile Alman Başvekili zeplinden konferans azaları üzerine çiçekler atıyorlar. Önde, at üzerinde konferans Reisi Hinderson liyorlar. Arka sırada Venizelosun yanında Tevfik Rüştü Galebesi —— , AmrikaVrsa uahedesneDüşman Fransız Âyanı Da Meb Kİ olan harbi sürük- Düşmanlarının Mahkümiyeti Roma 27 — Faşizm — aleyh- tarlığından dolayı husust malr- keme dört ameleyi dört sene nefiy cezasına mahküm etmiştir. Livornolu 3 komünist ile komü- nist fırkasma mensup olmakla maznun beş amelenin de muha- zalara mahküm olmuşlardır. jBirmanya Kıyamının Elebaşıları Rangoon, 27 — Kıyama işti- rak etmiş olmakla maznun beş Birmanyalı idama, 15 Birmanyalı da müebbet nefye mahküm ol muşlardır. Hindistandan Mütemadiyen Altın Çıkıyor Bombay, 27 -:ı- Tolınkını va- ile Hindistandan te nt ll e tmağiR adai altın ihraç edilmiştir, Cenup Adalarında Fırtına Numea 27 — Şiddetli bir sik- lon fırtınası neticesi yeni Kale- dony havalisinde ehemmiyetli ha- sar yapmıştır. ——— Hindistanda 70 Kişi Boğuldu Kalküta 27 — 100 amele nakleden motörlü bir kano Huyli | nehrinde devrilmiş, 30 kişi kur- tarılmıştır, W ve okudum; “Yazıhane saat dörde kadar açıktır. Kendi kendime, çocukluk et- mel dedim; — şimdi iş ciddil Haydi, başını ey, biraz daha.. Ve husust dairesinin kapısını çal- dım, Hizmetçiye: — Rahibi görmek istiyorum. Fakat cümlemin içine Allahın ismini sıkıştırmıya başladım. — Çıktı, cevabını verdi. Çıktı! Çıktı! Ba benim bütün | plânımı altüst ediyordu, — söyle- SON POSTA — 'usana |Bir kemesi icra edilmiş, muhtelif ce- FU gaa i ' li FM . F d Hasım l;ğndfada Facia Londra 27 — Gece yarısim- dan sonra telefonla haberdar edilen polis Haygat mahallesine koşmuş ve orada müthiş bir sah- ne ile karşılaşmıştır. Burada bir Fransız ailesi oturmaktadır. Bu ailenin 11 ve 10 yaşındaki iki kız çocuğu tabanca ile öldürü- müş, 3 yaşındaki erkek çocuk ta ağır yaralı bulunmuştur. Bu ço- cuk bastaneye kaldırılırken yolda ölmüştür. Çoçukların babası da elinde tabanca olduğu halde ağır yaralı bulunmuştur. Çocukların annesi gece tiyatı rodan döndüğü zaman bu faciayı görmüş ve polisi haberdar et- miştir. Vak'anın mahiyeti tahkik ediliyor. coAAOOOOAAAAAOOOOĞ AAA —— TAKVİM — / PAZAR J bo Gün 28 - Şubat - 932 Arabi Rumit 91 « Şevval » 1350 (15 -Şubat- sani « 1543| Vakit JEzant |V. & Vakit |Erant | V.ti Aklışam —- |Jir 58 Yalsı L 31119. ERL! ' Evlenmeğe Bu Yoldan Gidilmez Eğer genç kızlar izdivaca çi kan en kestirme yolu bilselerdi ne aşklarında | sukutu — hayalı uğrıyacaklardı, ne de erkekler onları izdivaç vadile aldatmıya muvaffak olabileceklerdi. Fakat bu yolu keşfetmek okadar kolay olmadığı için, birçok kızlar aa ve falâketli tecrübeler geçirmiye mecbur kalıyor, çok defa yolu bulmadan bataklıklarda kaybole luyorlar. Ankaradan bir genç kixz im- zasile aldığım şu mektubu okue yunuz : “ Bir genç benimle tanışmakt istedi. Ben de kendisine ilk söz olarak, benimle evlenecekseniz tanışabiliriz, aksi takdirde olmar., cevabını. verdim. O ise, evvelâ biribirimizi bir müddet tanımak» lığımız lâzımgeldiğini, bunun için görüşüp tanışmamız iİcap ettiğini iddia ediyor. Ben aldanmaktan korkuyorum. Onun bu teklifini kabul edeyim mi?, Bu toyca sual, genç kızların gidecekleri yolu bilmemelerinin ne güzel ifadesidir. Yavrum, hiç bir erkeğe böyle bir teklif ya« pılır mı ? Bu genç senin teklifini kabul etse ne olacak? Hemen nikâh kıyacak değilsiniz ya. Yine bir müddet seni aldatıp duracak, ondan sgonra beğenmezse bir bı- rakacak değil mi ? Onun teklifi de ham. Namus- lu bir kız, nişanlanmadıkça bir erkekle hususi surette görüşüp tanışamaz. Binaenaleyh ona ve- receğiniz cevap şudur: Eğer ee keği beğeniyorsan nişanlanmayı teklif edersin, Nişanlanmak, te- nışmak için en meşru yoldur, Genç buna muvafakat etmezse öteki izdivaç teklifini kabul eder- siniz. Saadet, evvelden tahminm edilemez. En mesut çiftler bile bir müddet sonra yorulup bet- baht olabiliyorlar. 4 Ayvalıkta M. Z. Beye: Kadınların hastalıklarını mü- tehassıs doktoruna göstermedik- çe hüküm vermeyiniz. Hanımı İstanbula getirip en salâhiyettar doktoruna gösteriniz. Belki ka- dında bir kuşur yoktur, belki kabahat sizdedir. İ anla- madan bir kadını itham ak tında — bırakmak, sonra — da boşamıya — kalkmak — günahtır. — Anlıyorum: siz boşanmakta istae miyorsunuz. Fakat üstüne kadın almak istiyosunuz. Buna evvelâ kanun müsait değildir, saniyen de vicdanınız müsaade etmemelidir. HANIMTEYZE Güneş |12, 4016. 37 6. 2912. 27 9. 3515. 33| İmsak hli. 01 —KX C —— Öğle | İkkindi meyi düşündüğüm şeyleri tama- mile bozuyordu. Bu uzun yürü- yüşümün ne faydası vardı? Çok ilerlemiştim. : Hizmdiçi sordu : — Husust bir şey için mi ? Cevap verdim : — Değil, kat'iyyen — değil. Hava güzeldi, kendisini selâmla- mıya geldim. Orada, hizmetçi iİle ben, karşı karşıya kuruyorduk. Kasten göğ- sümü şişirdim ve ceketimi ilik- liyen toplu iğneye dikkatini çekmek istedim ; gözlerimle, niçin geldiğimi anlaması için yalvardım; faket zavallı hiçbir şey anlamadı. — Evet, lâtif bir hava. Ha- nim da evde yok mu? — “Evde, fakat romatizması var, bir kanapenin üstünde k- mıldamadan yatıyor. Kendisine bildirilecek birşey mi var? Hayır, asla. Arada bir bea | " d AR Dürümü —D ae Si G i L böyle gezintiler yaparım, biraz çok hoş oluyor. Yola koyuldum. Bu muhave- reyi uzatmakta ne mana vardı ? Hem de bir baş dönmesi hisset- miye başlamıştım. — Yanılmiyore = yere çökecek bir halde Büyük çarşı meydanında, kili- se civarında, sıralardan birinin üstüne oturdum. Allahım! İstik- bal bana ne karanlık görünmiye başlamıştı. Ağlamıyordum, çok yorgundum. İşkencenin bu son haddinde, orada hiçbir şey yap- madan, aç ve haraketsiz, kala kalmıştım. Hele göğsüm ateşler içinde idi, orada dayanılmaz bir yanıklık hissediyordum. — Artık yongaları çiğnemek te hiçbir şeye yaramazdı; çenem bu nafile işten yorulmuştu ve dinlenmiye muh- — taçtı. ( Azlaaı ver )