SON POSTA Şubat —— Dünya İşleri 6 Sayfa | 2 Kari Mektupları | Dünya Garibeleri I : Bir Malülün Derdi İsmini Söylemiyen Almanlar Cinayetlei'i Takibe Memur Bir Maznun Muallim iken malüliyetten do- layı muallimlikten ayrıldım. Aile- mi namuskârane — geçindirmek için Adliye mübaşirliği yapıyor- dum. Bir buçuk sene hüsnü hiz- metten sonra her nasılsa açığa çıkarıldım. Ankarada Vekâleti Celileye vaziyeti anlattım. İadem takarrür etti. Fakat hâlâ Adliyede sabık vaziyetime iade edilmedim. He- nüz açıkta ve sefil bir vaziyette- Galata rıhimında geyikli kahvede Faik Bey Zade köçük zabit Gazl M. İzzet Sönük — Lâmbalar İç sokaklarda bulunan bazı elektrik lâmbaları pek sönük yandığı için bu karlı ve çamurlu mevsimde geceleri yürümek hu- sunda çok müşkülât çekiliyor. Buralara daha büyük lâm- balar takılması hususunda bele- diyenin bir teşebbüs yapmasını çok rica ederim. Aksaray: ALİ RIZA Cevaplarımız Eyipsultan ve Yağhane cad- desi 8 numarada ressam Sey- fettin Hüsnü Beye: Bahsettiğiniz mevzu hakkındaki bilgi ve ma- lâmatınızı anlamak Üüzere bize nümüne olarak bir yazı gönde- riniz. Bu talebimiz, mesleki bir taamül olduğunda hoş görünüz. KA “Bir okuyucunuz,, imzasile mektup gönderen kariimize; Son bir hafta zarfında yap- tığımız neşriyat, Alpullu fabrikası ve şeker ihtikârı işi hakkındaki suallerinize tatmin edici bir ce- vap halindedir. * “Konyadan imzasız mektup gönderen kariimize; Bahsettiğiniz. meselede milli gururunuzun isyanını tebrik ederiz, Ancak hâdise kendi aranızda hususi mahiyette cereyan etti- ğinden yazmakta mazuruz. * “Uşak gençlerinden Öz De- mir , İmzah mektup sahibine: Bize bildirdiğiniz meselenin mevcut olduğunu - tesbit edecek vaziyette iseniz, hemen kazanın en büyük mülkiye memuru olan kaymakam Beye keyfiyeti habar vermeniz İâzımdır. * Edremitten ( N. C. ) İmzasile mektup gönderen kariimize: 1 — Tahsile hususi surette devam etmek sizin için çok mümkündür. Çünki yaşınız daha okuümıya ve öğrenmiye müsaittir. 2 — Bu hususta hakkınız vardır. Ne yapalım ki bu işe te- şebbüs edenler çok olmuş, fakat iki, üç ay kadar dayanmışlar, sonra Zarar ettikleri için vazgeç- mişlerdir. Memlekette okuma he- vesi arttıktan sonra sizin de ar- zunuz yerine gelecektir. 3 — Hakkmızı aramak için en emin çare mahkemeye müra- caat etmektir. Hukuk mahkeme- sine bir istida vermeniz kâfidir. Sivil Polisi Yetiştirmek İçin Hususi Bir Mektep Açtılar Her Gün Sandık-içinde bir ceset bulundu K | *Ö O . AM S07 MN vi Insan kafası üzerinde tetkikat — Polisler sihirbaz değildir- ler. Mutlaka bir “ muhbir ,, e muhtaçtırlar. Aksi takdirde va- zifelerinde muvaffak olamazlar, esrarengiz vak'aları halledemez- ler, iddiasını sık sık işitiriz. Bu, doğrudur, filhakika za- 'bıta memurları sihirbaz değildir- ler. Fakat meslekte o derece büyük bir mümarese, ©9 derece büyük bir itiyat sahibidirler ki kendilerinde mevcüt “istidlâl,, ve “ keşif , kudreti — başkalarında yoktur. Bir insan yirmi dört saat içinde zabıta memuru olamaz. Uzun ve güç bir öğrenme dev- resine ihtiyaç vardır. Bu devre- den sonra da “ pratik ,, gelir, müşküllerle, tehlikelerle karşı- laşma gelir, ancak — bundan sonradır. ki bir — insan, kendisinde — istidat ta — mevcut ise, zabıta memuru olabilir. Halk romancilarının — tahayyül ettikleri Şarlok Holmeslerin aya- rına çıkabilir. Bir zabıta memuru her şey- den evvel - mesleğini: sevmeli, kendisini sadece vazifesini yapan bir memur görmekten uzaklaş- zabıta malıdır. Bundan sonra memurunda mevcut olması — lâ- zımgelen meziyetler: Teşebbüste sürat, kararda sürat düşüncede sürat, tetkikte sür'attir. İşte Almanya genç polislerini bu prensiplere göre yetiştirmek maksadile Berlinde bir: — Polizei institü açmış ve bu hususi mektebe şimdiden büyük faydalar vermiştir, eğer | Mektep polis müfettişlerinden Kleinschmittin idaresi altındadır, içinde her devre için ancak tale- be vardır. Burada hususi bir tedris tarzı tatbik — edilmektedir. — Maksat, kanuna tamamen vakıf idareci şeklinde polis — yetiştirmekten ziyade, esrarengiz vak'aları halle memur adam yetiştirmek oldu- ğuna göre ders programları daha ziyade ameli bir şe- kilde — tanzim edilmektedir. — — | Kauçuk Nereden Çıkar? Kauçuk, yani bizim tabirimiz- le JVâstik, Aağaçtan akan bir nevi reçinedir. Bilhassa Ayvus- tralya adalarında, Hindi Çini de yetişebilen — ağaçlardan istihsal edilir. Kauçuk yetiştiren memle- ketlerin ekserisi de İngilterenin elindedir. Bu yüzden Amerika, bütün gayretini sarfederek - sun'i kauçuk yapmıya çalışmakta, bir gün İngiltere kendisine kauçuk vermez veya fiatleri arttırırsa ona muhtaç olmamanın çarelerini aramaktadır. (Gördüğünüz resim, Tasman- yalı bir yerlinin kauçuk ağacın- dan lâstik yapmıya mahsus reçi- ne çıkardığımı — göteriyor. Asıl mesele, bu kauçuğa İâzımgelen dayanıklılığı vermek olduğu ve bu da mübim ameliyeleri icap ettirdiği için kauçuğun kullanıla- bilecek bir hale ' getirilmesi çok masraflı- oluyor. : Bri * Bir Vak'a Mevzuu Üzerinde Tetkikat Yapılıyor Bahçede katılı izler üzerinde tetkikat yapılıyor İzlerin fotoğraflarını almak her şeyden evvel yapılacak bir vazifedir Meselâ — mektepte yali bir cinayet ilân edilmek- te ve bu cinayetin bütün delilleri, bütün tafsilâtı talebenin önüne konulmakta —ve talebe bu cinayetin faili, sebebini, hisst ve maddi — faillerni — aramıya bülmiya, — tahlil etmiye —davet olunmaktadır. Talebeye en son olarak verilen mevzu şudur: — Şimendifer — istasyonunda terkedilmiş bir sandığın içinde bir ceset bulundu. Bu adam kimdir, nasıl, niçin ve nerede öldürüldü, bulunuz,, Sandık — filhakika — talebenin önündedir, içinde de hakikaten balmumundan yapılmış bir ceset vardır. Talebe bu cesedi muayene etmiş, sandiğı gözden geçirmiş, maruz istasyon memurlarını sor- guya çekmiş, hulâsa hakiki bir mıştır. Ayni günde talebenin bir kıs- hergün ha- | mına da başka bir mevzu veril- : miştir : — Mektebin bahçesinde bir ceset ve kanlı ayak izleri bu- lundu, tetkik ediniz. * Alman Polis mektebinde tale- beye (bu ameli çalışmadan başka boks, güreş, dertleri verilmekte ve mühtelif silâhların insan vü- cudunda — yapabileceği — tesirler gösterilmektedir. | manları) İspanyada Meb'usan Meclisinin son ictimalarından birinde garip bir hâdise olmuştur. Samiin sıra- larında meb'usan münakaşalarım dinliyen bir adam içtima salonu- na koskoca bir taş fırlatmış ve kaçmıya başlamıştır. - Biraz sonra yakalanan bu adam, bütün ısrar- lara ve tehditlere rağımen ismini ve hüviyetini söylememiştir. Yal- niz komünist fırkasıma mensup olduğunu itiraf etmiştir. Ayni zamanda bu garip adam | deli olduğu zannını vermek - için bazı tuhaf hareketlerde de bu- lunmuştur. Fakat Komünist Fır- kasına mensup olan bu adam zengindir ve müreffeh bir hayakt yaşamaktadır. Şimdi meb'usan meclisinin altındaki mahzene hap- sedilmiş bulunmaktadır. Cahiller Cemiyeti Dünyada en garip şeyler, en tuhaf ve akıl ermez hâdiseler Amerikada çıkar. Hergün bir garabet doğuran bu memleket yeni bir tubaflık yumurtlamıştır. Vilyam Meyç —isminde bir adam (Okuma ve Yazma Düş- isminde bir cemiyet teşkil etmiştir. Cemiyet şimdiki halde kırk elli aza kazanmıştır. Gün geçtikçe taraftarlarının ço- ğgalacağı zannedilmektedir. Fakat meselenin asıl garip ciheti ce- miyeti teşkil eden Mister Vilya- mın bir darüfünun mezunu olmar sıdır. Bu adam iki tane de kitap yazmıştır. Böyle okumuş, yazmış ve hatta kitap neşretmiş bir adamm cahiller cemiyeti teşkil etmesine bir. türlü akıl erdiremiyorlar. Kendisine bu husustaki mü- taleasını soran bir gazeteciye Mister Vilyam şu sözleri söyle- miştir : — Benim babam çok zengim bir adamdı. Ben esasen küçük yaştanberi okumanın düşmanıyım, Beni mektebe zorla gönderir- lerdi.. Günün birinde babam iflâs etti. Ben de o sıralarda Darük fünundan henüz çıkmıştım. İlk zar manlarda hayatı kazanmak için iki tane kitap neşretmek mecbu- riyetinde kaldım. Okumak tabi- atteki mikropların en müthişidir. Herşey görgü ile olmalı ve tec- rübe ile öğrenilmelidir. Cemiyetin azası çoğalınca kitapsız ve ka- lemsiz bir tecrübe mektebi açar cağım. Orada cemiyet mensup- larına görgü ile herşeyi öğrü- teceğim-n Allah akıllar versin! Sal Meraklısı İngilterede hayatının en mü- him bir kısmını denizlerde geçiren ihtiyar bir adam garip ve tehli- keli bir teşebbüse girişmiye ka- rar vermiştir. Bu adam odunlardaı yapılmış bir sal ile koca İngiltere adasının etrafını devretmek eme- lindedir. İhtiyar sal meraklısı sa- hnı yaptırmıştır. Şimdi havalarım müsait gitmesini, fırtınaların dim mesini beklemektedir.