March 6, 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

March 6, 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Umumi Harp Nasıl Patladı ? Nakleden: H. R. —t07— — Kızım Doktor: Seml Ekreme — Harp Mes'ullerinden Hiçbiri Ceza Gör- Halbuki bundan dokuz sene mukaddem bir papasın sevk ve ldaresi altında ayni binaya s0- ılı& alay vatandaşlar akm ederler ve oradan'(Vayt - Hall) e ve parlamentoya gidilir ve “Kahrolsun Kay- ( ser! Kahrolsun Almanlar! ,, nidası ufukları tutar. Hiçbir - tara- kulup çar babadan lııldırıııı fta, Iıi:;h M kak arıyan ayni cemaat değil miydi? SYi — bödüzln Ozaman bu halkın üzerine yalın Gakr * v sapörler k kılınç saldıran, tüfekleri boşaltan saatte bir çıkan kaçamıyanları öldüren kazaklar gazetelerin — ilâ- çullandırmamış mıydı? Bugün de şu diz çöken, secdeye varanlar velerile ilân olu- nur ve ağızdan içinde ruhu isyan ateşile tutuşan- ağıza, — büyüye lar yokmudur? büyüye — intişar Zahiren terene | eder, nüm odiyorlî::mhkı-:mnwıuı —“Rule Bri- © bunun son defa olduğunu sezmi- | tania,, nidaları yorlai mı? Onun, bir taraftan güğreyerek se- yarı ulühiyetine inanır vaziyetin- maları tutar, yık B dedirler, diğer taraftan kafaların. | Girlara varır. Ay- da intikam plânları taşımakta Ş ü ve Lenin, daha © günlerde, Döçland, magarasında, Almanyanın düş- gfâh.ld über inderwelt,, , manlarından daha mücrim >olma- | &p | gp ŞeK a ktadır. KM HAĞ Francel,, “Diecu * protöge le tsar!,, ve “Dieu nous Londrada bu sahne pek hay- bilk Dlimarağ ret verici bir şekilde ceryan et- miştir. Günlerce sokaklarda, yol- | Protögel!,, velve- larda güler bir yüz görülmemiş- :l:i îı ıhyıi yb.: iştir il İ larda hep ::"" kçeh"l”:' n.Sıı:: b ':-d. ribirine mülâki Ve Avrupa, harp faturasını dokuz milyon siğ çeti e M | ö arlar. cesetle ödedi teheyyiç nazarlar yeşil kırmını ilân levhaları üzerine akıyordu: — Harpl... Binlerce, sarı, Ürkek sima . borsanın etrafında peyda olur. 4 İnanılmıyan şey hakikat olmuştu! Nice nice senelerdenberi Londra borsası ilk defa kapanmış bulu- nuyordu. Londrada hbalk bu ha- kikate herhangi bir yerden daha az hazırlanmış ve binaenaleyh daha çok korkmuştu. * Londrada çevirme hareketi ağustosun dördüncü günü taayyün etmişti: Harp ilân edilmişti. Derhal berkes ayni fikrin etrafında top- landı. O zaman İrlandada dahil! iğtişaş vardı, fakat harp ilân edilince derbal durdu. Sosyalist zümreler boş yere beyannameler davetnameler dağıttılar. İki gün içinde Almanların ika ettikleri yüzlerce vahşet vak'asına dair duvarlara bir milyon ilân talik olundu, bunların yüzlercesi de uydurma idi. Süfrajetler he- men rüzgârın istikametine dön- düler. Daha düne kadar iyi gö- rülen Alman tüccarlara iftira yağ- dırıldı ve kendilerine fena mua- meleler yapıldı. ” Velhasıl Avrupanın bütün payi-| ruhlar kendilerine Allahın, hak- tahtlarında ayni saatte gök yüzüne| kın ve topların himayetini temin di halk — şarkıları dalgaları | etmek iddiasındadırlar. int eder, bunlarla müteheyyiç (Arkası var ) EMLÂK VE EYTAM BANKASI UMUM MÜDÜRLÜĞÜ Müşterilerini (*/, 10'/, ) dan İstifadeye Davet Ediyor. Emlâk ve Eytam Bankası İkrazat faiz ve komisyonu mecmuunu — | müstakrizlerin lehine yüzde on buçuğa tenzil etmiş ve 1 — 1 Mart 1932 tarihinden itibaren yeniden yapılacak ikrazatta, 2 — Hesapları muntazam olan müstekrizlerinin kâffesine, 3 — Tediyeleri teehhür etmiş taksitlerini bir Mart 1932 tari- hinden itibaren bir Mayıs 1932 tarihine kadar geçecek iki ay zarfında tamamen tesviye ederek hesaplarını hali intizama irca edeceklerin edayi deyin tarihinden itibaren bakiye borçlarıa YÜZDE ON BUÇUK nispetini, ve 4 — Tediyesi tcehhür etmiş taksitlerini bu iki aylık müddet zarfında da ödemiyenler hakkında ise ikraz ve istikraz mukavelesi kükümlerini tatbika karar veriştir. x EMLÂK VE EYTAM BANKASI İSTANBUL ŞUBESİNDEN : Kiralık Fabrika Ve |Bahçe * Esas Mevkli ve Nev'i Teminat Nelson abi. güzel mavi bi SA ; ;M:h,:'kf,ü"üü_: â83 — Yüdesla; Çini Fabrikam 15 İ Kdi & 252- 5 — Beykozda Tokat Çifliği Müştemilâtından Bahçe 5 k; gün evvel işçil işte onun yanı- 28 Bebek Nispetiye kasrı 35 başında toplanmış, sulh lehine nümayişler yapmışlardı. | Halkı — korkutüp — kaçırmak haşyetini taşıyan dört aslan ile muhat şu sülunun etrafında bu- gün kaynaşanlar başkaları mıdır? Sıcak — gecenin imtidadınca civar köylerden çocuklar alayi va Balâda muhaarrer emlâk bilmüzayede birer sene müddetle kiraya verileceğinden taliplerin ihaleye müsadif 15-3-1932 Salı günü saat on altıda şubemize müracaatleri. Dr. A. KUTİEL Kirahk Sinema izmir'de Birinci Kordon'da küln Cüt ve sührevi hastalıldar -'-T maruf “Sakarya,, sinemas! kiralıktır. bassın. Karaköy büyük mahallebisi | Açcı Gdenlerin İstanbul Beyoğlu anyöad A posta kutusu No, 2092 müracaatleri, medi Ve Fatura 9 Miıyon Cesetle Ödendi Dllııl:lutlikAyanin Hulâsası | Bu Sütunda Hergün Yat Eni Letie | GELMİYEN, GELMİ- YECEK Emin isminde genç bir gazeteci, yeknesak hayatın- dan memnun değildir. Asla tatmin edilmemiş birçok emel- leri ve hayalleri vardır. Baş- heasu Kadın, Bir gün eline geçen mecmuada — gördüğü resim, cuda yeni bir hayal âlemi açıyor: v G Tatlı bir bahar.. Hayat ge- rinen güzel bir kadın oluyor ve sesler, bu güzel kadının hançe- resinden süzülen tatlı ahenklerle akıyordu. Genç adam birdenbire önün- den geçen gölgeye başını kak dırdı ve titredi. Genç kadın da ona bakarak hafifçe gülmüştü. İhsan Emin, yer verirken tuhaf bir heyecan içinde kalbinin çarp- tığını bissediyordu. Bu güzel genç kızın ne enfes bir profili vardı. Gözleri denize bakarken, deniz renkini| alıyor, ve uzun az ince burnu bir heykel gibi parlıyordu. Karşı karşıya oturuyorlardı. İhsan Emin yazılarını yazarken ikidebirde başını kaldırarak ona bakıyordu. Genç kız. bu bakışlar- dan çekinmiyor gibi gözlerile gülüyordu. Vapür henüz kalkmıştı ki, genç kızın tatlı sesi birdenbire İhsan Emine hitap etti: — Affedersiniz efendim? Bir şey sorcaktım? Siz gazeteci misiniz? — Evet Hanımefendi, bir em- riniz mi vardı? — Estağfurullah.. Hangi ga- zetede efendim?. Son dakikada mı? Ah pardon, ufak bir ricam yardı.. Gazetenizin hikâyecisi İhsan Emin Beyi tanımak ister- dim de... Genç adamın içi, büyük bir heyecanla gerildi ve kafasından sinirlerine kadar yayılan bu tatlı heyecan bir anda onu şaşırtır gibi oldu. Fakat İhsan Emin kendini çabuk topladı ve cevap verdi: — Bir hatası mı vardı efendim? — Yoooo, hayır.. Yalnız bu muharriri tanımıyorum, Herhalde genç bir zat olacak.. ve yazıları daima ıstırabı terennüm ediyor.. Bilhassa yalnızlık ve hisler üze- rindeki tahlilleri nazarı dikka- timi fevkalâde celbetti. Kimdir bu ç üstat?.. Ğı:ı Emin yutkunarak cevap vermek istedi. Fakat sesi çıkmaz diye korktu. Bir iki saniye ya- zılarına bakarak meşgul görünür 'i , başını kaldırdı. ve gibi yaptı — İhsan Emin bendenizim B :ıı' büyük bi Genç kız, ir n içinde yerinden ıı:'ıjıdı: cR — Ah ne tesadüf, ne tesadüfi Bilhassa sizi tanımak şerefine nail olabilmek için, gazeteye kadar gelecektim. — Çok lütufkârsınız efendim. Genç kız birdenbire ciddiyet- le Eminin yüzüne baktı: —Afedersiniz, dedi, siz hakika- ten yazdığınız yazılardaki ıstırabı çekiyor musunuz? Yarattığınız kahramanlar acaba hep sizin rubunuzu mu taşıyorlar ? İhsan Emin Bey büyük bir sıkıntı ile cevap verdit l feni Muharriri: Ragıp Şevki SEVGİLİ ;İMııkuf böyle Hanıma- — Demek... — Evet hepsi.. “Sokak — kal- dırımları,, nın dilleri benim ru- humdur. Ve “Gecenin saatleri,, benim hayatımdır. Ne yazık, size bu acı hakikati söylemek iste- mezdim, Fakat ne yapayım ki, bu çok açık bir uıueloâlr.. Genç kız tatlı gözlerle ona bakıyor - ve söyleniyordu: Sizi bu ıstıraplardan kurtar- mak istiyen bir. kızın elini kabul ejiniı."l;:dl. * İhsan Emin onun yardımlle, yavaş yavaş yeni bir çığıra giren devirler gibi parlıyordu. Bir ka- dının yardımı bir erkek için, bü- yük bir izzeti nefis meselesidir. Fakat genç adam onu seviyordu. * Genç adam onu seviyordu.. Ve genç kıza henüz birşey açamamıştı. an — Eminin yaşayışı değişti. Genç ömrü s- cak odalarda, mükellef masalar- da, yumuşak yataklarda geçiyor- du. Bu geçen Öömürde kalbini dolduran bir sevgili de vardır. * İhsan Emin onu çok seviyor- du. Vaktile soğuk oda duvarla- rına baka baka beklediği gel- miyen, gelmiyecek sevgili. Artık hayatına bir bahar rüzgürile gir: miş, ona ıstırap ve kederlerden biriktirilmiş bir çanak göz yaşı değil, bir avuç yaşamak suyu veriyordu. ğ İhsan Emin bir gün ona bir- denbire söyleyiverdi: — Seni seviyorum, dedi. Genç kadın, gözlerinin tatlı rengile ona baktı. Kirpikleri oynaştı. Ve ellerini uzattı. Yavaş yavaş yüzüne yaklaşan bu sevgili yuu::. aşkin en açık ifadesi Wi Dışarda yağınur yeniden baş- lamıştı. Keskin bir rüzgür esi- yordu. Saçaklardaki tenekelerden biri kuru tü ile birdenbire koparak 'a uçmuştu. İhsan Emin yorgun ve bezgin vücudunu yavaş yavaş kaldırdı. Donuk gözlerle odaya bakıyordu. Masa üstündeki lâmba, sarı bir ışıkla yanıyor ve duvarlarda şe- kilsiz gölgeler çiziyordu. Genç adam elinin birini ağır ağır kaldırdı ve birdenbire bıra- kıverdi. Eli karyolaya çarpmıştı. Damarlarına zehir gibi bir ıstı- rapla, keskin bir acı yayılmiştı. İhsan Emin kuruntusunun te- ferruatını düşünüyordu, ve neti- cesini bulamıyordu. Bu gelmiyen gelmiyecek sevgili, artık bir sa- bun köpüğü gibi uçmuştu. Hayat onu ancak on dakikalık bir hayat sahnesinde oynatmış ve perde kapanmıştı. Genç adam odasına baktı, yatağına baktı, — pençerelerden dışarıya baktı. Birdenbire içinde çok acı ve sert bir bedbinlik hissetti. Bu odada ne bir anne, ne bir kızkardeş, ne de bir sevgili vardı. İhsan Emin, kuru ve dolu haçkırıklarla başını yastığa soktu, kana kana ağladı, ağladı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: