b Siyaset Âlemi Tahdidi Teslihat Ve Fransanın İsted Tei Paris, 5 — Havaş Ajansı bil- diriyor: Meb'usan Meclisi hari- ciye encümeni huzurunda beya- natta bülunan M. Tardiyö, muh- telif suallere cevap verdiği sırada, merkezi Avrupanın iktısadi vazi- yeti hakkında tafsilâta girişmek isteineksizin — yapılması derpiş edilen işe ait tafsilâta girişmek- sizin, Merkezi Avrupa Devletleri arasında iktısadi rabıtaların te- essüsünü görmiye — taraftar olduğunu söylemiştir. Mumaileyh, herhangi memle- ketin yeniden silâhlanması teşeb- büsünün açıkça aleyhinde bulun- duğünu sarahaten beyan ve silâh- larım koöntrol altına alınmasında israr eyledikleri takdirde Fransa- nın berhangi bir devlet tarafın- dan yapılacak tekliflere memnu- niyetle iştirak eyliyeceğini tespit eyleriştir. Başvekil, terki teslihat konfe- ransının — neticeleri her v ne olursa olsun, Fransanın — ha- lihazırda mevcut ve — şim- diye kadar her zaman ten- kiste devam etmiş olduğu tesli- hatım — yükseltmek — niyetinde olmadığını —ifade — eylemiş ve diğer milletler yalnız kısmen muavenet ve mütekabil yardım tistemi tesis ettikleri takdirde teslihatın tenkisine saraftar ol- NL Tardiyö bundan sonra, hususl — teslihatın — kontrolünün kendi teşkilât ve emnüselâmet plânında dahil bulundugunu göz- termiştir. Lindbergin Oşslu Hâlâ Bulunamadı Nevyork 5 — Lindbergin oğ- lunuz kaçırılması hâdisesi, cidden karışık ve esrarengiz bir mahiyet almıştır. Diğer taraftan Lindber- ge gelen mektup ve talgrafların da kâmilen uydurma — olduğu anlaşılmıştır. Üç yıldız imzasinı koyarak “çocuk ölecek, imzamı tanıyorsunuz,, diye kart gönderen adamıa da asıl hâdise ile alâkadar olduğu zannedilmiyor. Çünki kart sahibi olan ço- cuk ölmüştür. Cümlesini yazmış, sonra bu cümleyi tashih etmiştir, Şimdiye kadar polis 625 kişiyi isticvap etmiştir. İstiçvap edilen- lerin mik tarı gittikçe artıyor. Lindberge telefon eden ve tutulan adamdan da bir şey öğ- renilememiştir. Bu şahıs hiçbir —— —e Komünist Cinayeti nin adamı olduğu — zannedilen komünist Semelmanın katili ko- münist Pikloviç, muhakeme edil- miş ve işlediği cinayetin bütün mes'uliyetini kabul ettiğini söyle- miştir. Maznun hakkında yapıl- mış olan ahlâki tahkikat, kendi- sinin lebine — çıkmıştır. — Jüri heyeti maznun hakkında beraat kararı vermiştir. Alman Miİliget - Derverlerinin Bir Masalı! Berlin 5 — Müfrit Milliyetper- verler; Prusya Dahbiliye Nazırının Riyaseticümhur intihabı mesele- sinde Hitlerin kazanmaması için taraftarlarına karşı şiddet göste- rilmesi hakkında zabıtaya gizli emir verdiği şayiasını ortaya çı- karmışlardır.. Prusya — Matbuat idaresi, bu şayiayı tekzip etmek- le beraber Hitlerin kazanması Almanyada Yeni Bir İflâs Berlin 5 — Dün gişelerini kapatan Handelsbank Müdürü M. Nolter fazla miktarda uyutucu bir madde almış ve bunun tesi- diği anlaşılamadığı gibi bir ihti- yatsızlık yapıp yapmadığı da tes- bit olunamamıştır. Alman hükü- /— metinin bu bankadaki mevduatın bir kısminı ödeyeceği söylenıyor —- ——— Viyana, 5 — Romanya polisi- ihtimali olmadığını da âyrıca kay- | rile ölmüştür. İntihar edip etme- | şey söylemiyeceğini, çünki tele— fon etmek — meselesinin polise değil kendisine ait hususi bir iş olduğu iddiasında bulunmuştur. Gelen bazı telgraflar, Lind- bergin ailesini de ölümle tehdit etmektedir. Çocuğu kaçıranların eve yabancı olmadıkları en ufak bir gürültüye karşı havlıyan kö- peğin ses çıkarmamasından an- laşılıyor. Evin bütün hizmetçileri de isticvap edilmişse de bir ne- tice çıkmamıştır. Son saatlerde, Konnettikü —eyaleti — dahilindeki Hartford postahanesinde Lind- berg namıma gönderilmiş — ve atideki cümleyi ihtiva eden bir v -— -— EDEBI! TEFRİKAMIZ : 49 —— AÇLIER 5 — Mücllifi: Küt Hamsün Gözlüğümü — çıkararak — de- dim ki: — Tabil, isterseniz, gözlüğü- .ıılldo verebilirim, yalnız bana on Ör veriniz. — Biliyorsunuz. ki gözlüğü- nüze mukabil hiçbir şey vere- mem, size bunu evvelce söyledim. Sağır bir sesle : — Fakat bir pul —almıya ihtiyacım var, dedim, yazdığım “mektupları gönderemedim bile, Ön yabut beş örlük bir pul, nasıl isterseniz... bt Mütercimi: P. &. — Allah yardımcınız. olsun ve benim — kafamı — serbest bırakınız, cevabini. — verdi — ve elile bana doğru bir hareket yaptı. , Kendi kendime, âlâ, âlâ, bundan bahsetmiyelim, dedim. Makine gibi gözlüğümü taktım, düğmelerimi aldım ve yürüdüm , Allaha ısmarladık dedim ve ar- kamdan bermutat kapıyı kapa- dim. — İşte, —artık — yapılacak hiçbirşey — kalmıyordu. — Merdi- vende durdum ve düğmelere İngiliz Lirası yükse- liyor z Nevyoıiâ — Bi İngiliz —lirasının 1932 senesindea vâsıl olduğu en yüksek — derece tir. Dünki kıyme- tinde bir sentin dörtte bir dere- z cesinde bir fula— hık vardı. Bunun — n sebebi Londraya Ç© Fransız — serma- yelerinin tehacüm göstermesile bera- © ber İngiliz ha- | Morgan — kredi- Fransa, Sılahlanılmasını lstemıor. Lindbergin Oğlu Hâlâ Bulunamadı Çi Ihtilâfı işte böylece halledildi. Şimdi sinin — Ödenmiş Jıpon;lî: ı'ı'.':ı::. Çinli fili | aa uyük” SA %l:'di- olmasıdır. Dünyadaki İşsizler Cenevre 5 — Beynelmil me- sal odası dünya — işsizlerinin vaziyeti hakkında aşağıdaki ista- tistiği neşretmiştir : Almanya ( 6.041.371 ), Avus- turya (361.222 ), Belçika ( 228. 286), — Danimarka ( 105.582), İngiltere (1.854.790 ), Felemenk (81.204 ), Çekoslovakya ( 146.- | 325), Amerika — (8.364.985 ) işsiz amele vardır. —e | daha bulunmuştur. Bu kartta “çoçuk sıhhattedir. Halka sükünet bulmasını söyle- yiniz,, cümlesi yazılıdır. Umumi kanaat, bu kartın asıl çocuğu kıçıranlır tarafından — gönderildi- ği merkezindedir. Hartfordda Conson İsminde bir adam tevkif edilmiştir. Hartfotta tevkif edilen Con- sonun bir zamanlar Lindbergin yanında şoförlük ettiği söylenmiş- se de Lindberg bu şayiayı tekzip etmiştir. Mesele şudur: Conson, Lindbergin çocuğu- nu mürebbiyesi ile hali münase- bette idi. Bunun tevkifine ıebep, "çocuğun kaçırıldığı akşam o ci- varda görülen otomobile benzer bir otomobili idare ederken şüp- he uyanmasıdır. Conson tevkif edilirken ahali son derece heye- bir daha baktım. —Hiç fiat adeta yeni düğmeler; anlamadım velhâsıl. Ben bu düşünceler içinde iken önümden bir adam geçti ve , zemin katına iniyordu. Telâş arasında bana — hafifçe sürtül- müştü, ikimiz de özür dilemiştik ve ona ibakmak için döndüm. Merdivenin altınde, — birden- bire: — Ây, sen misin? — dedi, basamakları çıktı ve ben onu tanıdım. — Bu ne hal Allah aşkına ? Aşağıda neişin vardı? dedi. — İşim vardı. Sen de oraya mı iniyorsun? dedim. — Evet, sen oraya ne gö ğini yaptırtmıya uğraşıyor. (İngilizce Grafik uııııuıııı.ı Bir Hizmetçinin Vahşeti Puşkepsi, 5& (Nevyork civa- rında) — Eski efendisi milyo- ner Şatzın evine girerek müthiş mücadeleden sonra bu zatı öl- ,düren hizmetçi Akiyama idama, bu. cinayette ona yardım eden kızkardeşi de edilmişlerdir. Japonyada Bir Cinayet Tokyo 5 — Japon sanayi alimi erkânından Baron Tukuma Dan revolverle öldürülmüştür. Ka- til tutulmuştur. Altına ambargo konduğu sırada zengin olan ba- ronun bundan dolayı intikam saikasile öldürüldüğüne hükmo— lunuyaor. cana gelmiş ve herifi linç etmek istemiştir.. Consonu kurtarmak müebbet kürek | cezasına mahküm - mukaddes, —O M Gönül İşleri Aşk Makaddes . Bir Ateştir Aşk insanı mihekten geçiren bir tecrübe tahtasıdır. Herkes bu ! | imtihandan geçmiye mecburdur. Aşk başladığı zaman ruhta bir değişiklik, bir başkalık his- sedilir. İçimizde nekadar yüksek hisler varsa hepsini harekete ge- tirir. Bizi adi, pespaye şeylerden uzaklaştırır.. Ruhumuzu ilâhileş- tirir. Gurur, hodgâmlık, bedbini aşkla yanyana yaşıyamaz. Bunun içindir ki büyük aşk yaşıyanlar pek nadirdir. Birçok- ları hakiki aşka lâyık değildirler. Birçoklarımız aşkın gölgesini yaşarız. Fakat aşka okadar ihti- yacımız vardır ki, bu gölgeyi ha- kikt aşk ile karıştırırız. İnsanlar hakikisini bulamadıklari — şeyin taklitlerine düşerler.. Hakiki aşkı bulamıyanlar da onun taklitlerine taparlar. Hepimiz insanız, hepimizin cins!- cazibeye karşı Zzâfımız var- dır. Fakat hakiki aşk bu Zzâftan doğmaz. Aşk bir hülya, bir ilhamdır. O yaşanır, fakat tarif edilmez. Aşk, insanların kalbine düşen ilâht bir ateştir. Işığa kapilan ve onun içinde ölen pervaneler gibi, biz de aşka kapılır ve onun ateşi içinde yanarız. Bazıları aşikı istihfaf etmek isterler. Ufak şeyleri, basit sev- daları tercih ederler. Çünki aşk büyük olmadıkça rahatsız etmez, özümüzü yakmaz. Fakat aşk, bütün istihfaflara rağmen şaşmaksızın yolunda yü- rür, vazifesini yapar ve bize kendisini zorla kabul ettirir. 4 Aşk Allah gibidir. Ezelidir, ebedidir, — yüksektir, — mefeatten uzaktır. Burada menedilirse, öte- den baş kaldırır. Bir yerde sus- turulursa, bin yerden fışkırdığı görülür. Onun için çocuklarımıza aşkı Phi birşey olarak tanıtalım. Onları sevdadan uzak tutmıya çalışmıyalım. için fazla polis kuvveti getirmek HANIMTEYZE mecburiyeti hâsıl olmuştur. Con- ŞT son da, mürebbiye ile olan müna- —— TAKVİM —— sebatını inkâr etmemiş, pazar ve ( PAZAR J pazartesi gbrüştügunü salı günü “' Gün & - Mart - 932 K.ımııı görüşmeyi vadettiği halde gele- F Runit mediğini beyan etmiştir. Fakat lğğüretlü söeklat öant- : mürebbiyeye — herkesin itimadı B SKĞ z __.__i. cu v:rdıı-b ]Bu adnâmnb idare ettiği || vakit |Ezant| V. ti | Vakit JEzani | V. & otomobilin içinde bir süt şişesi ; KEŞERE y ha — bulunmuştur. Boston zabıtası da %ü;:' ı:' 22:',_ :; î:m İ ::: : başka şüpheli bir otomobili ara- || iciadi | 9. 3215. 38) Imsak İlü 4a4 ıq maktadır. —— — AAA aaj AAA türdün ? — Dizlerim titriyordu, dizlerim titriyordu ve düğmelerle beraber elimi uzattım, — Hay kör şeytan! bağırdı, Bu kadarı da fazla. Hareket edecekmiş gibi ya- parak : — Gecen hayrolsun, dedim. Göğsümde hıçkırıklar hisse- diyordum. — Hayır, dur biraz! dedi. Neden duracakmışım ? O da tefecinin yanına iniyordu, belki o da günlerce aç kalmiş, onun da ev sahibine borcu vardı ve tefe- ciye nişan yüzüğünü götlilrüyordu. — Peki, cevabını verdim, biraz acele edersen... Koluma girerek: —Elbette, dedi, fakat sana söy- diye liyeyim: Ben sözüne inanmıyorum, sen bir ahmaksın; benimle bera- ber ineceksin. Maksadını anladım ve birden bire bana bir şeref hissi geldi ve cevap verdim : — ÖGelemem. Saat yedi bu- çukta Berut Anker sokağında randevum var, ve... — Yedi buçukta mı? Âlâ... Ayol, saat şimdi sekiz. Bak- sana, saat elimde, onu rehine koyacağım. Haydı. gel Aç tavuk! Senin için en aşağı beş kuron bulacağım. Ve beni zemin katına itti. IKINCI KISMIN SONU Üçüncü Kısım Sevinç ve neşe içinde bir hafta geçti. ( Arkası var )