Sinirlilerin Evlenmesi Mesele Fert Ve Cemiyet Noktasın dan Düşünülmeli ( Baştarafı 1 ineci sayfada ) Ferdin yalnız kendi şahsi menfaati noktasından düşünecek olursak diyebiliriz ki ixzdivaç sa- dece iki ferdin cinsi münaseba- tından ibaret değildir. İzdivaç ayni zamanda cemiyet hayatının bir icabıdır. Malül bir dimağ için, bir Psikopat için irzdiveç bir intihar olabilir. İntihar ise hem ah- lâki, hem de medeni kanunların menettiği bir harekettir. Bina- enaleyh bu noktai nazardan sinir- lilerin evlenmeleri memnu olma- hdır. Şu halde bir sinir hastasının gerek kendi Şşahsi teşebbüsile evlenmesi, gerek ailesi tarafından evlendirilmesi ve gerekse bu ev- lenmiye hükümet tarafından mü- saade verilmesi, tam manasile bir einayet değilse bile, her halde bir yarım cürümdür. Şu halde “Sinirlilerin evlen- mesi umumiyetle yasak edilme- lidir. Fakat bu umumi hükmün haricinde olarak bazan evli sinir- liler için bir aile rahatlığı ve | bir sükün içinde yaşıyabilmeleri ihtimali vardır. Fakat hiçbir zaman çocuk yapmamak şartile. Bazı ahvalde evlenmek bir tedavi vesilesi teşkil edebilir mi? Eğer izdivaç, kadın veya erkek herhangi bir sinir hastasına bir hasta bakıcı ve onun haya- tını neşelendirecek bir arkadaş bulmak demekse buna diyecek yok. Fakat bu derece fedakâr İnsanı bulmak mümkün müdür? Diğer taraftan |izdivacın yal- nız cinsi bünasebetten ibaret ol- duğunu zannetmek büyük bir hatadır.. Çünki bu — takdirde cemiyetin mihverinin yalnız cinsi münasebetten — ibaret — olduğu gibi bir telâkki hâsıl olur. Bu hususta Fröyd nazariyesini kabul edemiyeceğini söylerim.. Biz asabiye mütehassısları bir çok gençleri muayene ediyoruz. Bunlardan bazıları bakirdir. Bu gibilerden bir kısmı sinirlidir, hiddet gösterirler. Daima dalgın ve çalışma kabiliyeti azdır. Uy- ku uyuyamazlar. İçlerinde' daimi bir korıu vardır. Tereddüt içinde bulunurlar. Bu adamların bazan cinsi münasebet neticesi olarak asabiyetten kurtuldukları ve tabii hale- geldikleri görülmektedir. Fakat bu vak'alar o kadar azdır ki tibben nazarı itibara almıya bile değmez.,, Doktor Konos Bey, “Sinirlile- rin evlenmeleri cemiyetin men- faatleri noktasından doğru mu- dur?,, Sualine de şu cevapları vermektedir: “1 — Her cinnetin ve her sinirliliğin irsi bir istidat olduğu mütearifesine bakılırsa, 2 — Bu taktirde bunların çocuklarınada ayni hastalıklar intikal edeceğine göre, * 3 — Cemiyet ve devlet, be- şeriyeti bu sinir hastalarından kurtarmak mecburiyetinde oldu- ğuna göre, İşte bu üç sebepten şu neli- ceye varılır; “Sinir hastaları, gayri tabii insanlar ve saralılar evlenmemelidir.., Fakat bu meselede en mühim nokta şudur. Bu gibi insanlar nasıl teşhis edilecek? İşte bu sualin cevabı etrafında çok tet- kikat yapılmış, fakat bir türlü halledilememiştir. Benim noktai nazarıma göre ()| Zulular Arasında Dünyanın En Cesur İnsanları Olan Zulular Aslanlarla Bile Pen_çele_ş_irleığ Bir kimseye “ Aslan yürekli insan ., unvanı verildiği -aman Zulular böyle merasim gaparlar Cenubi Afrikanın şimal mın- takasında yerleşmiş çok cesur bir zenci kabilesi vardır. Adina Zulu Gderler. Bu Aarazi, şimdi İngilterenin — idaresindedir. Bir zamanlar, İngilizlere karşı isyan eden Zuülüler ellerindeki kalkan ve kargı gibi iptidai silâhlarla İngilizlerin mükemmel bir kuvvei seferiyesini uzun müddet uğraş- tırdılar, mühim zayiata uğrattılar. Zulular yamyamdılar. İngiliz- lerle çıkan ihtilâf bunların beyaz adam eti yemekten vaz geçme- melerinden çıkmıştı. b Fakat o harpten sonra Zulular bu kötü âdetlerinden vaz geçtiler. Yaşayış şekillerinden, çıplak gez- me zevklerinden, bir yere toplan- dıkları zaman hep beraber dans etmek gibi hoşlandıklari eğlence- lerden vaz geçmediler. Fakat insan eti yemekten, her nasılsa ferağat edebildiler. İngiliz muharriri Attilyo Gatti bir av mevsimi esnasında Zulular- la çok yakından tanışmış, ara- larında epey zaman yaşamıştır. Çok garip olan bu hayatı, güzel bir hikâye halinde naklediyor. Biz de iktibas ettik: Zululand'ta Kuraklık Afrika çöllerinin kanun tanı- mıyan hükümdarları mevsimin çok kurak gitmesinden dolayı cenuba inmiye başlamışlardı. Fakat daha | evvel Zuluların umumiyetle gıdası- nı tesşkil eden vahşi öküz, karaca ve ceylân — sürüleri — aslanların önünden kaçmıya başlamışlardı. Çünki su peşinde dolaşan aslan sürülerine rasgelmenin ne feci bir şey olace ğını biçare hayvan- lar anlıyorlardı. Zenciler Endişe İçinde Hal, Zuluları iki noktadan endişeye düşürüyordu: Birincisi az zaman sonra köylerinin —aslanlar — tarafından istilâya uğraması korkusu, ikincisi de av hayvanatından mahrum kalmak. Zulular çok cesur insanlardır. Ellerinde bir kargı ile ağzı köpük içinde ileri atlıyan aslanın önün- böyle hastalar evlendikleri tak- tirde çocuk yapmamalıdır. Çünki hastalıkları bu çocuklara da ge- çecektir. u da var ki, sinir hastalarile ikt delileri ayırmalıyız. Bütün yukarda söylediklerim yalnız psi- kopatlara aittir. Mecnunlara ge- lince, bunlar kat'iyyen ve hiçbir vakit evlenemezler. ,, Kabile Reisi Ksipusa de kipirdamaksızın — dürdükları ve kargılarını hayvanın tam kal- kalbine sapladıkları çok görülür. Onun içindir ki böyle bir tehlike karşısında köylerini bıra- kıp kaçmak akıllarından geçmi- yordu. Fakat bu müthiş tehlike- ye bir çare aramaktan da vaz- geçmiyorlardı. Büyücülerin Roli Zuluların, manevt afetleri dua ile, tılsım ile geçirdiklerini iddia eden büyücüleri vardır. Yağmur yağdırmak ve aslanları oldukları yerde bırakmak için bu büyücü- lerin yaptıkları bütün dualar da semeresiz kalmıştı. Bu hal büiyü- cülerin itibarına da halel getir- mişti. İşte vaziyetin böyle endişeli olduğu bir günde, çadırımdaki portatif karyolama uzanmış, din- leniyordum. Dışarda bir gürültü oldu. Hemen yerimden fırladım. Gürüttülü Bir Hâdise Baktım ki kabilenin en genç ve gürbüz müuhariplerinden birini yakalamışlar, bir ağaca bağlamı - | ya çalışıyorlar. Kabile Reisi Kai- pusonun oturduğu yere koştum . Olan biteni ondan öğrenmek İstiyordum. Fakat bir iş için şehre gitmiş olduğunu öğrendim. Kalabalığa yaklaştım. Ve anla- dım ki büyücüler, kabile nezdin- de muhtel olan itibarlarını iade etmek için bir masal uydurmuş- lar. Bütün dualarina rağmen yağ- mur yağmamasının mes'uliyetini | yakaladıkları genç muharibe yük- lemişler. Onun kabahatli — olduğunu ispat etmek için de elini kaynar suya sokmuşlar. Bittabi genç adamın eli haşlanmış, onlar da: — İşte mücrim budur! de- mişler. Şimdi bir ağaca bağlayıp yağmur yağması için kurban et- mek istiyorlardı. Aslan Hiücumu Rica, niyaz hiç birşey para etmedi. Ben, bu manzarayı mah- guün mahzuün seyrederken öteden, gözleri ateş saçarak ilerliyen susamış bir arslan görmiyeyim mi? Hayvan, açlık ve susuzluğun verdiği sersemlikle nereye gitti- ğinin farkında değildi. Gözlerini biraz ileride yere — çömelerek oynıyan kabile reisi Ksipusonun -oğluna dikmişti. Hemen atlaâamak 've çocuğu yakalamak üzere bu- Junuyordu. Yanımdan hiç ayırma- dıgım tüfengimi derhal hayvana çevirdim ve: — Bum! Kurşun, Aslanın tam sağ gözüne isabet etmiş ve yere yık- mıştı. Zulular büyük bir gürültü ile bana döndüler. Bu sırada Ksipu da gelmiş, hâdisenin son safhasına o da şahit olmuştu. Ceza Ve Mükâfat Kabilesinin en işe yarar mu- hariplerinden birinin koyun gibi boğazlanmak istendiğini duyunca müthiş surette kızdı. Hele kendi adamları bu işle meşgulken oğ- lunun bir aslan tarafından yara- lanmak tehlikesine uğramış ol- ması onu küplere bindirdi. Bü- yücülerden dördü derhal idama mahküm oldu, aslanların hücu- muna mani olmak için köyün dört bir tarafına nöbetçiler di- kildi. Bana da kabile relsinin oğlunu kurtardığım için Zulula- rın een yüksek payesi olan “Aslan yürekli adam,, ünvanı verildi. Dünya Hâdiseleri Motörsüz Tayyareler Moda Oldu Tayyareden motörleri kaldır- mak, tayyareyi makinesiz bir ha- le getirmek hususunda cereyanla rın ilerlediğine şahit oluyoruz. Ev velâ bir sivri akıllı tarafından girişilen bu teşebbüs, bazı faci- alara sebep olmakla beraber bu- gün bazı yerlerde günün en mü- him meseleleri arasındadır. Meselâ bugün — Almanyada genç kızların en rziyade merali sardırdıkları eğlencelerden - birişi de motörsüz tayyare ile uçmak- tir. Alman kızlarının bu eğlence» ye heves etmesi hiç sebepsiz değildir. Çünki bir doktor, mo- törsüz. tayyare ile — yapılan sporların genç kızların vücutlerie ni düzeltip güzelleştireceğini söy- lemiştir. Fakat diğer doktorlar, motör- süz tayyare ile yapılan uçuşların bilâkis vücudu çok yoracağını ve ölümü yakınlaştıracağını söy- lemektedir. Bir Balon Kahramanı Fransızlar geçen sene topar- lak balonlarla akdenizi ilk defa geçen meşhur baloncu (Kapazza) nın hatırasını yaşatmak için Kur- sika adasında balonu ile indiği yere bir abide yapmışlardı. Ka»- pazza 1886 senesinde arkadaşı Fondere ile birlikte Marsilyadan Korsika adasına kadar Akdenizi geçmişti. Kapazza bundan sonra 1910 senesinde Lebodi balonile Muvassandan kalkarak Manş de- nizini geçmiş ye İngilterede —Al- derhostta yere inmişti. Kapazza 1892 senesinde Atlantiğin kabili sevk balonile geçileceğini iddin eden bir âlimdir. OKSİMANTOL ÖKSÜRÜK ve BOĞAZ HASTALIKLARINA KARSI luğundan: Tamamına 16890 lira kıy- met takdir edilen Boğaziçinde Kan- dilli mahallesinin atik Kandilli cedit Göksuyu ve Kandilli eaddesinde atik 6, 7 cedit 25-25-1 numaralarla mu- rakkam Kandilli caddeşinde 7 numa- ralı dağı müştemil ve derunun cari bir çuvaldız. mai leziz ile iki bap sahilhanenin (harem ve selâmlık el yevm bir bap sahilhanenin) tamamı dört yüz hisse itibarile seksen sekix hissesi açık arttırmaya vazedilmiş olup 19-3- 932 tarihinde şartnameri talik edilerek 9- 4-932 tarihine mü- sadif cumartesi günü 14 ten 16 ya kadar İstanbnl Dürdüncü Icra Daire- sinde açık arttırması yapılacaktır. Arttırmaya iştirak için mezkür sek- sen zekiz hissenin yüzde yedi nispe- | tinde pey akçası alınır, murakkamn vergi, Belediye, Vakıf icareleri müş- teriye aittir. lera Vekâlesi Kanununun 119 uncu maddesine tevfikan hakları tapu sicillerile sabit olmıyan ipotekli alacaklılar ile diğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin ve hususile faiz ve masarife dair olan iddialarını ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinda evrakı müsbitelerile bildirme- leri lâzımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicillerile sabit olmıyanlor satış bedeli paylaşmasından hariç kalırlar, Alâkadarların işbu maddei kanuniye ahkâmına göre hareket etmeleri ve daha fazla malümat almak istiyenle- rin 930-608 dosya numarasile memu- rumuza müracaatleri ilân olunur.