26 Eylül 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

26 Eylül 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Eylil — Yeni Kurmay Subaylarımız Har Akademisi bu sene 56 mezun verdi Akademi Kumandanı Korgeneral Fuat mühim bir nutuk söyledi, yüksek bilgi ile Orduya iltihak eden subaylarımıza muvaffakıyetler diledi Harp Akadönilüden'bu'söne ö zun olan 56 genç subayımıza diploma- Tarı merasimle tevzi edildi. Merasime saat 2,5 da İstiklâl mar şile başlandı. General Fahrettin, Ali Sait, Akade- mi kumandapı Fuad, eski Erkânıhı biye mektebi Müdürü Halil, şehri: de bulunan saylavlar, diğer generallar ve Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üatündağ davetliler arasında bulunu- yorlardı. İstiklâl marşından sonra Fahrettin ile Muhiddin Üstündağ genç erkânı- harplere diplomalarını verdiler. Gene- ral Fahrettin subaylarla ayrı ayrı gö- Tüşerek muvaffakiyetlerinden — dolayı kendilerini tebrik etti, Bunu müteakıp Akademi Kuman- danı Korgeneral Fuat mühim bir söy- lev verdi, General nutkuna şöyle baş- kadı: «— Deniz Harp Akademisinin 7 in- ci sınıfı, Kara Harp Akademisinin 18 inci sınıfı, Yüksek Levazım Okulu- nun 9 uncu sınıfi diploma — almıştır. Sizinle Deniz Kurmay subaylarımız 24 oluyor. Harp Akademisinden çıkanlar 526 ve Yüksek Levazım Okulundan çıkanlar da 139 oluyor. Ordu Harp Akademisinden dipla- ma alan subaylarıma güvenebilir. Sizin için emel Kurmay Büyük Komutanla- ra, Mareşala, İsmet İnönüne lâyık ol maktır.» General bundan sonra erkânıharbi- yenin ehemmiyetini - ve erkânıharples rin vazifelerini anlattı. Gençlere yürü- yecekleri yolu çizdi ve şiddetli alkışlar arasında sözlerini bittirdi. General Fuadin nutkundan sonra aşağıdaki salona inildi. Burada — salo- Büyük bir Avrupa Konferansı Paris, 25 (Hususi) — Musolini son zamanlarda ileri sürdüğü Avrupa konferansı fikrini tekrar ortaya atmış- tır. Figaro gazetesi mevsuk bir mem- badan öğrendiğine göre Habeşler hak- kında Cenevrede verilen karardan son« ra İtalya, Londrada toplanacak Beşler konferansına iştirâk etmiyecek- tir. İtalyanın noktai nazarına göre, Av- rüpa — meseleleri, mevzil — konuş - malarla — halledilmiyecektir, bu buh- ran karışıklığı — izale — etmek için, bütün — Avrupa — milletleri- nin toplanacağı büyük bir kon- feransın hazırlanması lâzımdır. Musolini esasen ötedenberi, muahede- lerin gözden geçirilmesi esasını müda- faa etmekte ve dünyadaki haksızlığın ve karışıklığın, yanlış yapılmış muahe- delerden doğduğunu ileri sürmektedir. Figaro gazetesinin, siyasi muhabi- rine nazaran Musolini bütün Avrupa- yı alâkadar eden böyle vâsi ve büyük bir konferansın Romada toplanmasını teklif edecektir. Londra, 25 — Daily Telegraph gaze- tesinin yazdığına göre, Dün Romada Musolini ile İngiliz ve Fransız diplo- matik mümessilleri arasında müzakere ler cereyan etmiştir. Musolininin sert ve ihtiyatkâr davrandığı söylenmekte- dir. Daily Telegraph gazetesi Roma mu- habirinin sandığına göre, Fransız hü - kümeti, Milletler Cemiyetinde kalmak Jüzumu hakkında Musoliniyi ikna et- mek üzere Romaya hususi bir mümes- sil yollıyacaktır. olan ve nun ortasında müdafaa vaziyetinde bu- İlanan bir memleketin harp sahalarını, dağlarını ve diğer avârızını — gösterir |maket göze çarpıyordu. Davetliler bu maketin etrafına dizilerek bir profesör tarafından verilen izahatı dinlediler. |Bunu mütcakıp, hazırlanmış olan bü- fede davetliler izaz ve ikram edildiler. Mektebin sinema salonunda henüz ta- İmi gösterildi. Erkâniharbiye tarafından hazırlanmakta olan bu filmin dün gös- terilen dokuz kısımlık parçası hakika- ten çok enteresandı. Filmin iki kısmı da bir taraftan hazırlanmaktadır. Bu sene Kara Harp Akademisinden mezun olan gençler şunlardır; Piyade binbaşısı Bekir Sıtkı, suvari yüzbeşı Fahri, Muhabere Kenan, top- çu İhsan, piyade Kâmil, istihkâm Sa- lih Zeki, topçu Nejad, piyade Celâl Ri- fat, Münir, İsmail, topçu Cemal, Ali Riza, Sabahi, Tahsin, hava Seyfi, pi« yade Süleyman Şefik, topçu Ziya, sü- vari Kemal, topçu İhsan, piyade Mü- hiddin, hava Esref, topçu İsmail Hakkı, Nureddin, Abidin, Salâhaddin, Fikret, Salâhaddin kara tamu, süvari — Avni, topçu Tevfik, harita Bürhaneddin, pi- yade Cemal ve Hidayet.. Deniz Harp Akademisinden mezun olanlar; Deniz güverte binbaşı Kemal, yüz- başı Zeki, Emin Safi, Sadık, Sermet ve Hikmet. Yüksek levazım okulu mezunları: Levazım binbaşısı Hüseyin Hamit, Mustafa, yüzbaşı Refik, Etem Yavuz, Mahmut Nedim, Hikmet, Ahmet Ad-| nan, Asım, Tgm. Muzaffer, Müker- rem, Cevat, Kâmil, Celâl, Ahmet Fa. zil, Yusuf Cahit. | Dil Bayramı Bugün Kutlulanıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Dil bayramını kutlulama merasimi- ne saat 18 de başlanacaktır. Ankara ve İstanbul radyoları birleştirilecek ve Ankara Türk dil kurumu adına bir söylev verilecektir. Bu söylev bütün Halkevleri tarafından radyo ile dinle - necektir. Halkevlerinde Ankarada ve- rilecek bu konferanstan cevvel veya sonra olmak üzere azalar tarafından türkçe olarak şiirler okunacak, konle- ranslar verilecek ve her türlü tezahür- ler yapılacaktır. Geceleyin de müsame- reler tertip edilmiştir. Konserler veri- lecek, piyesler temsil edilecektir. Oku- nan bütün şiirlerle söylenen bütün kon feransların birer köpyesi Türk Dil ku- rumu genel sekreterliğine gönderile - cektir. Türk Antakya Ve İskenderun (Baştarafı 1 inci sayfada) ü — vaziyette kalamıyacaklarını müdriktirler, bunun için de bu Türk toprakları hakkında Ankara muahede- sinde derpiş edilen tarzı idarenin Su- riyeye verilecek yeni idare şekli esna- sında bir «gelişmeye» uğraması lüzü- mu yakinen görülmektedir. Diğer ta- raftan da Fransa - Türk dostluğunun |<. 027 asırlarca denenmiş kıymetini teslim et- mektedirler. Bununla beraber M. İvon Delbos'un bu mülâkat esnasında nasıl bir tarzı halli derpiş ettiği öğrenileme- miştir. Fakat Hariciye Vekilimizin gö- rüşümüzü anlattığı şüphesizdir. Mese- lenin yakın bir zamanda Fransa ile res- mi bir müzakere safhasına gireceği mu hakkak sayılabilir. Bu müzakerede Su- riyenin rol alması ancak intihabatını yapması ve teşekkül edecek resmi hü- kümetini iş başına getirtmesinden son- |mamlanmamış olan «İstiklâl harp» fil- | Slalın anır surette hasta mı? Bazı radyo haberlennı Deyli Ekspres gazetesi teyit ediyor Stalintü'ağır hasta öllüğünü dair son zamanlarda Avrupada bazı dedikodu - lar çıkmış ve radyolar vasıtasile ha - vadis bize de intikal etmişti. Deyli Ex- presin son nüshasında dost Sovyet Rusyanın liderinin sıhhati hakkında malümat verilmektedir. Yazıyı aynen naklediyor ve dostumuz Rusyanın rei- sine sıhhat Ve sağlık temenni ediyo - ruz. Deyli Expresin Varşova muhabiri- nin haberi şudur: Stalin Apjin de poitrine (bir nevi — kalb hastalığından) — ağır bir surette muztariptir ve Moskova ci- varında bir yerde yatmaktadır. Sovyet matbuatı buna dair en küçük bir haber bile vermemektedir. Bununla beraber şayialar gün geçtikçe artmaktadır. Hastalığın ağır olmasi " dolayialle; Stalinin arkadaşları Kremlin sarayın - da yeni bir reis aramakla meşguldür - ler. Hastalık devam ettiği takdirde har- biye nazm Voroşilof, ağır sanayi ko- miseri Orjonikdze ve Stalinin murah- hası ve kaynatası, nakliyat komiseri M. Stalin Kaganoviçten mürekkep bir niyabet komitesinin kurulacağı söylenmekte - dir. Moskova mahafilinde bu niyabet meclisine «karışık tatlın ismi veril - mektedir. Sebebi Voroşilofun bir Rua, Orjonikidze'in Stalinin hemşerisi Kaf- kasyalı ve Kaganoviçin de bir yahudi olmasıdır. Doktorlar daimi surette Stalinin ba- şında beklemektedirler, Hususi doktor profesör Pletnev bütün vaktini, Stali- nin yanında geçirmektedir. Derin bir istirahate, sıkı bif rejime ve içki ve tütün içmemeğe mecbur e- dilen Stalini diğer Sovyet liderleri, devlet işlerile taciz etmemektedirler. Doktorun dediğine göre sıkı bir kriz gelmediği takdirde tehlike atlat - tırılmış olacaktır. Diğer taraftan Sovyet liderleri de teşkilâtlarma yolladıkları bir tamim - le Stalini hiç bir toplantıya davet et - memelerini tebliğ etmişlerdi Belgradda siyasi bir suikast Belgrad, 25 (A.A.) — Hükümet meb'uslarından Boğdan, dün gece giz- Tenmiş bir kaç meçhul şahıs tarafından tabanca ile ateş edilerek ağır surette yaralanmıştır. Bogdan ümitsiz bir hal- de hastaneye laldınlmış_l:___ Ta kabil olabilecektir. Suriye heyeti gitli Suriye heyeti memleketimize geldi- ği sıralarda Ankarayı da ziyaret edece- Bi söylenmişti; fakat bu vaziyette bu ziyaretten çıkabilecek ameli bir fayda yoktu; diğer taraftan heyet, yaptığı beyantın memleketimizde bıraktığı te- siri de görmüştü, âyni zamanda da memleketinde sabırsızlıkla bekleniyor- lardı. Bunun içindir ki dün Toros eks- presile Suriyeye dönmüşlerdir. aa Memurlnı' lçlıı bahçeli evleı' Memleketimize İngiliz sermayesi geliyor Şehrimize gelen sermayedar grup mümessilleri, beynelmilel teahhütlerine sadık olan Türkiyenin emin bir iş sahası olacağını söylüyorlar Birkaç gün evvel İngiltere ile ara - mızda iktısadi münasebetler tesis et - mek üzere memleketimize geleceğini bildirdiğimiz sermayedar grup mümes- silleri şehrimize gelmişlerdir. Bu ser - mayedarları temsil eden l'dıl.m—en D azasından B. G. Sun » Baldwin Webb ker harririmize şöyle söy » beynelmile! parlâmen- tolar birliği konferansına iştirak et - tik. Dolayısile konferansa girmiş olan Türk murahhas heyeti azasile de ta - nıştık. Konferansın bitmesinden sonra doğruca memleketinize gelmiş bulunu- yoruz. Som Zzamanlarda İngilterede Türkiyeye karşı ehemmiyetli bir alâka uyanmıştır. Yeni aktedilen İngiliz - irk ticaret muahedesi iki memleket arasında iktisadi münasebetlerin inki- şafını kolaylaşlıracak mahiyette sayıl- maktadır. Bu teşriki mesai imkânları- n: mahallinde tetkik etmek üzere bu- raya geldik. Pazar günü Ankaraya gi- deceğiz. Fakat buradan — ayrılmazdan evvel cidden hir harika yaratmış olan © fevkalâde insan Atatürkü görmek is- tiyoruz, İngiliz iş adamları yeni Türkiyede çalışmak imkânlarını görüyorlar. Tür- kiye Cumhuriyeti beynelmilel tanhhüt- lerini tanımakla şöhret almış, daima sö- zünde duran, borçlarını devlettir. Bu itibarla İngiliz sermaye - darları sermayelerini yatırmak husu - sunda Türkiyede emin ve sağlam bir sa ha görmektedirler. Türk - İngiliz iktısadi münasebet - lerinin inkişaf edebileceğine şahsen i- nanmış bulunuyoruz. Anka Türk ricali ile temas ederek bazı teklifler yapacağız. Londradan hareket etmez - den evvel Türkiye büyük elçisi Fethi Okyar ile görüştük ve birçok tavsiye- ler aldık. Hükümet merkezine yapaca- Esrarengiz . ceyss Bir ölüm (Baştarafı 1 inci sayfada) ninin iki numarasında — oturmaktadir. Mahallinde tahkikat yapan bir muhar- ririmiz vak'a hakkında şunları öğren- miştir: Tüccar Sabri Şeker on beş gün ev- vel refikası Mevhibe ile beraber İzmir- den İstanbula gelmiş ve biraderinin e- vine inmiştir. Sabrinin sıhhi vaziyetin- de hiç bir şey yökken iki güh evvel birdenbire hastalanarak vefat etmiştir. Karısı Mevhibe Pangaltı karakoluna giderek kocasının âni ölümünü gayri- tabil bulduğunu, zehirlenerek ölmüş aolmasından şüphe ettiğini haber vere- rek tahkikat yapılmasını istemiştir. Bunun üzerine zabıta müddeiumu- miliği vak'adan haberdar etmiş ve tabi- bi adli Enver vak'a mahalline giderek, ölüyü muayepne etmiş ve müteveffa nın Morg'a sevkedilmesine lüzum gös- kaldırılacaktır. Otopsi'den sonra, ölümün, ecel ile mi yoksa Mevhibenin iddiası vechile bir cinayet eseri mi olduğu anlaşılacaktır. Fransız Meclisi Toplantıya Çağırıldı (Baştarafı 1 inci sayfada) tıda parlâmentonun pazartesi günü fev- kalâde bir toplantıya çağırılmasına ka- rar vermiştir. Parlâmentonun bu toplantısında ka- binenin frangın vaziyeti hakkında ver- iş olduğu kararla 16 mali kanun lâyi« hası müzakere edilecektir. Kabine fran- gn devalüasyonuna karar vermiş* ve 'bu hususta herhangi bir spekülâsyonun ğımız temasların neticesine göre, ilerla deki teşriki mesaimizin şeklini tesbit ge deceğiz.» Öğrendiğimize göre İngiliz sermayek dar grupunun ağı teklifler ara « sında memurlar için bahçeli küçük evse «|ler inşasına dair bir proje de mevcutea tur. Bunun haricinde ve daha vâsi işlet üzerinde de muhtelif projeler hazırlâr mışlardır. Diğer taraftan gene dün şebrimizi gelen Londra iktısadi ve mali mahafilie nin en mühim gazetelerinden The Ffe nane lovici kendisile görüşen şunları söylemiştir : — Kısa bir müddet zarfında İngilter rede her sınıf halk tabakasında Türki- yeye karşı şayanı dikkat bir noktal n arkadaşımızış l Times muharriri B, M. Samis — zar değişikliği hâsıl olmuştur. Sama < — jeste Kral Edvarda karşı Türkiyı gösterilen yüksek hüsnü kabul İngiliz efkârı umuümiyesinde derin sempati Ya yandırmışken İngiliz iktısadi ve mafif mahafilini T nı arttırmak imkânlarını daha cesareta le araştırmı kae:m!ş!ir_ Bütün dün para ile dolup sermayelerin âtı! kaldı; ödeyen bir| © rde sermayedarlar Türk'ye bir memlekette iş yapma - — derler. Bilhassa mali ve jli« şlerle meşgul olan gazetemiz Türkiyeyi olduğu gibi İngiliz iş adame larına tanıtmak üzere bent memleketi- nize gönderdi. Burada Türkiyenin iktie sadi, mali ve ticari vaziyetini tetkik ede — rek Türk - İngiliz teşriki mesaisi imç — kânları hakkında bir makale serisi neş- rederek İngiliz iş adamlarını tenvir deceğiz.» 5 Bugün, Ankaraya giden İngiliz tesi muharirri on beş gün kadar hüküe met merkezimizde kalacaktır. Edenin mühim Bir nutku (Baştarafı 1 inci sayfada) 3 — İngiltere Versay muahedesin? Milletler Cemiyeti misakından ayırma ya taraftardır. 4 — İngiltere, cihan iktısadı kak kınmasına her türlü yardımda buluna« » ile iş münasebatıa 4 cağı gibi, iptidai maddeler meselesini de tetkik etmeğe hazırdır. 5 —Dünya silâhlanması durmas dıkça, İngiltere de teslihatına devam edecektir. Terki teslihat yalnız maddi gepbeden değil, manevl - cephedan di temin edilmelidir. Çünkü hayat refahi teslihatı arttırmak uğrunda foda edilir yor. Eden nutkunda İngilterenin, millet- lerin ikiye ayrılmasını görmek istemce diğini söylemiş ve yapılan tahrikâtlar — rın mazarratlarından bahsetmiştir. — İngiliz Hariciye Nazırı tenkitlerin boğulduğunu, neticede serbesi düşüne cenin inkişaf edemediğini söylediktemr soönra :? «Fakat bu mağmum tablo zaruri o « larak harp tohumlarını ihttva etmez. Milletlerin tekrar mesai birliğinde bus — lunmaları imkânı mevcuttur. Müsama- — ha ve itidal ile hareket etmeliyiz. Amı cank hiç kimsenin elimizden demok- — rasimizi almasına müsaade edemeyiz. İngiltere siyaseti Milletler Cemiye ü tine itimattır.» demiştir. Edenden sonra söz alan İspanya Hı riciye Nazırı Del Vayo, İspanyadaki dü< — hili harbin devam etmesinin sebebf meşru İspanya hükümeti aleyhindeki müdahale olduğunu söylemiştir. Mumâ ileyh, âsilere silâh verilmesi hususun protesto etmiş ve netice olarak, İsp > M ya hükümetinin zaferden emin olduğus — nu söylemiştir. önüne geçilmesi için İngiltere ve rikanın müzaheretini temin eumşuı-.

Bu sayıdan diğer sayfalar: