8 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

8 Şubat 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şimal Kutbundaki Heyet Cenuba Nasıl A -—.ra 1 İNE , “aya İmal ve cenup kutbünün keşfi uğurunda şimdiye ka dar giden canların adedi, çıkan İaclaların dehşeti ilim âleminde matemlerle anılmaktadır. Evvelce kutüp seyahatleri bir nevi spor ha linde yapılırdı. Son senelerde ku- tüpleri keşfedenlerin hedefleri ve maksatları tamamen değişti. Ve şimdiye kadar meçhul kalmış buz sahralarının fenni gözlerle tetkiki lüzumu âlimleri canlarım feda &- decek kadar işgal etmeğe başla- d. Bugün sığındıkları buz adası- nın parçalanmasile, küçücük bir buz parçası üzerinde kalan ve ce- Yeyanların tesirile cenuba doğru sürüklenmekte olan Rus heyeti nin vaziyetinden evvel şimdiye ka: dar kutüplerde geçen dramlardan biraz bahsedelim: , undan otuz beş Sene evvel şimal kutbuna bir balonla #eyahate çıkan kâşif Andre iki ar- kadaşile beraber bir buz mağara- sında can vermişti, Kazazedeleri Aramıya çıkan heyet, aylardan son ra, can çekişirken başlarını sok- tukları buz mağarasını bulmuştu. Donarak öldükleri için vücutleri dağılmamıştı. Andrö'nin soğuktan ölürken duyduğu hislerin mânası Sarı yüzünde aynen duruyordu. Sağ eli arkadaşının ve kendinin dakika dakika ölüme yaklaştığı- mı not ettiği defterinin üstünden bile düşmemişti. Bu acıklı hikâye- Yi İtalyan kabilisevk balonunun foliketi takipet General Nöbile'niri”İdare ettiği balon kutüpteki buz adalarından birine çarpmış adayı parçalamış, balon mürettebatının yarısı buzlu sulara dökülüp boğulmuşlar, di- ğer kısmı Generalle beraber buz adasının yarısı üstünde kalmışlar- dı, Felâketzedeler bir telsiz posta- sı tesis edebilmişlerdi. - Dünyanın her köşesinden kendilerinin aran- dığına dair işaretler geliyordu. Fa- kat onlar cevap veremiyorlardı. ylar geçti. Biçareler bulun- dukları yeri haber veremi- Yorlardı. Bir buz adası üzerinde kaderlerine birakılmış, cereyan- ların keyfine göre muhakkak bir ölüme doğru akıp giden heyeti te- Sadüfen bir tayyare görmüş ve kur tarmıştı. Bundan birkaç sene evvel es Müp kutbünu keşfe giden Ameri- kalı Amiral Byrd'in geçirdiği felâ- ketli dakikalar henüz unutulacak ka dar olmadı. Kazdığı buz mağarasm da kati ölüme mahküm kalan A- Miral aç, susuz donmıya başlamış- ti. İstimdat için mağaradan dışarı bile çıkamıyordu. Amiral'de arka- daşlarının hissi kablelvukula dik- etlerine çarpan bir işaretle, bulu- Barak kurtulmuştu. slar kutup tetkiklerine miyeş , on Zamanlarda çok ehem- varıla, <riyorlardı. Kutbun yalnız re Maş Son noktasile keşfedil- a > 'MiYacağına kanidiler. Ora- kik ge v8 fen zaviyesinden tet- edilecek birçok hususiyetleri olduğuna inanmışlardı. Bir sene kutuptaki buz adalarından birinin üstünde kalmağa razı olabilecek kadar, ilim ve fen için canını ve vecek derece ferağat duyan insan- lâra ihtiyaç v rinin ardı. Kutup denizle- rüzgürlarının bütün sene Zarfındaki cereğanlarını ölçmek, simlere göre değişen bahıkları- insini ayırt etmek, eşyanın ve 'cud, renklerini tamamen ““diştiren aylarında oralarda ya- #amak Lâzımdı. Geçen kışın başında Rus âlim- lerinin idare ettikleri fen bürola- Fının şefleri mühim bir içtima yep Hilar. Kutupta bir buz sdasının üs- tünde, dünyadan uzak, ölüme ya- Doğru kıyor ? Ça a ? Bu satırlarda Şimal Kutbu & keşif heyetinin geçirmekte p # olduğu macerayı ilk gün- ç İ den son güne kadar ç $ okuyabiliriz. , yay e Buz adasının cenuba doğru akma istikametini gösteren kroki Dört kişilik heyet Feodorof rasat aletinin başında kın ömür sürmiy& razı olacak dört ilim fedaisi aranıyordu. Reis kutup tetkikatı için böyle bir fedakârlığa razı olabilecek ar- kadaşlarını soruyordu. Azalardan hemen hepsi fedai heyete girmek üzere el kaldırmışlardı. irisi astronome olmak üze- re dört ilim adamı kutup heyeti olarak seçildi. Papanine, Krenvel, Cherchov ve Federov'dan mürekkep olan fedai heyetini “Şi- mal kutbunun peygamberi, . ün- vanını kazanan Sehmidt karargâh yapacakları buz adasının üstüne kadar götürecekti. Kafile önce tayyare İle ve son- ra da buzkıran vapurlarile yola çıktı. Groenland civarmda kutup mıntakalarını, cereyanlara naza- ran en müsait şekilde dolaşması muhtemel olan buz adasını aramı- ya başladılar. Şimal kutbunun peygamberi u- zun sakalını elile sıvazladıktan sonra büyükçe bir cümüdiyeyi ar- kadaşlarına gösterdi — İşte zannederim bir senenizi üstünde geçireceğiniz buz adası şudur! yetin bindiği buz adası, limlerin hesaplarına © göre, bir sene içinde o mıntakanın muh- telif yerlerinde dolaştıktan sonra mart ayında muayyen bir noktaya varması icap ediyordu. Martta buzkıran vapurlarile ge- lip hesaplanan yerde onları bula- caklardı. Altı ayı gece, altı ayı gündüz 0- İan kutup diyarında heyet tetkik- lerine başlamıştı. Yirmi dört sa- atte bir kere kendi mihverleri ü- zerinde devir yapan dört âlim, ha- vayı, suyu, semayı dikkatle takip ediyorlardı. İntibalarının, hüküm. lerinin neticelerini günü gününe raporlarına yazdıkları gibi, muay- yen saatlerde telsizle çok uzak ol- dukları medeni dünyaya da veri» yorlardı. Böylece aylar geçti. Yaz nihayet lenmiş, sonbahar yaklaşmıştı. Buz adası cereyanlarla şimale doğru sürüklenmesini tamamlamış, tekrar Groenland'a doğru yol almıya baş lamıştı, Yılbaşı günü profesör Sehmidt Moskovadaki lâboratuarından buz adası üstündeki heyete bütün Rus yanın yılbaşı tebriklerini radyo ile bildirmişti. Ertesi gün fedal heyetip şefi Pa panine'in telsizle çektiği bir tel grafı profesör Şehmidt'e uzatıyor- lardı. Papanine telgrafında: “— Tahminlerimizi tabii tesir. ler zannederim ki, yanlış çıkarttı. Cenuba doğru akışımız süratlen- miştir. Mart ayında bulunacağımı- zı hesapladığımız noktaya şimdi. den varmış bulunuyoruz. Maama- fih telâş etmeyin. Her şey yolun- dadır, diyordu. Profesör bu telgraf üzerine he- men hükümeti, vaziyetten haber- dar etti. Hükümet, lüzumsuz tehli- kelere atılmıya lüzum kalmadığı- nı, yapılan tetkiklerin pek kâfi ne ticeler verdiğini profesöre tebliğ etmişti. Ertesi günü iki buzkıran gemisi fedai heyetin bulunduğu buz ada- sın doğru olanca süratle hareket etmek üzere emir almışlardı. Profesör Sehmidt lâborstuarın- dan kutup denizlerinde Oya- payalnız tabiatin en korkünç tesir. lerile cenikleşen arkadaşlarının va- ziyetini heyecanla tetkik ediyor. du, Bir taraftan buzkıran gemile- rinden aldığı telgraflarla fedailer- den aldığı telsizleri karşılaştıra- rak imdat imkânlarını ölçüyor, di- ğer taraftan gittikçe cenüp denizle- rine kayan buz adasının dağılması ihtimallerini hesaplamıya uğraşi- yordü. Aradan iki gün geçmeden buz- kıran gemilerinden fena haberler alınmıya başladı, Bir tanesi cümu- diyeler arasında hapis olmuş, di- gerinin makineleri bir ârıza ile durmuştu. Profesör kurtarma sa- meliyatına bizzat nezaret etmek üzere buzkıran gemilerinden biri- ne doğru hareket etmişti. Cümudi yeler arasında &ikişip kalan buzkı Tan gemisindeki tayyarelerden is- tifade olunması düşünülüyordu. F akat geçen salı korkulan fe- liket haberi de geldi. Akü- mülâtörleri epey boşaldığı için pek kuvvetsizlenen fedai heyetin tel- sizi S.O.S işaretini verdikten son- ra bulundukları buz adasının ce- nup sularına ve cereyanlarına da- yanamayıp ayrıldığını ve kendile- rinin küçücük bir parçaya tırma- nabildiklerini, yiyeceklerinin de kismen denize döküldüğünü bik diriyordu. Vaziyet dakika kaybe- dilemiyecek kadar vahamet kes- betmişli, Buzkıran gemilerinden köpekli kızaklarla ayrı heyetler çıkarmak suretile son -çarelerden birine dahi başvurmak mecburi- yeti hâsıl oldu. Fedallerin bir senelerini geçir- dikleri buz adasından kalan parça ile cümudiyeler arasına sıkışmış ve o noktaya en yakın olan buzkı- ran gemisi arasında 300 kilometre- lik bir mesafe vardır. Her dakika bir parça daha fe- lâkete doğru sürüklenen. yiyecek- lerinden mühim bir kısmı denize dökülmüş beyetin, tırmandığı buz parçacığı tamamile dağılmadan buzlar diyarının kilometreleri aca- ba vaktinde aşılabilecek mi?.. İşte bugünlerde fen âleminin ve buz parçası üstünde aç, susuz ecel lerine teslim olmuş dört fen feda- isinin sorduğu dehşetli sual bu- dur. TAN KN ——— HÂDİSELER RESİMLERİLE Misir Kralının evlenmesinde Kahire sokaklarında. balk kümeleri, sağda Mısır kız izcileri Japonların bütün taleplerini redüz den Konfuçyüs'un 75 inci toruna Prens Kuna zeçende ölen maruf Fransız fiyatın muharriri H. Kistemacekers Kral Zogo'nun sarayında verilen bir baloda milli kostümlerile kibar Arnavut kadınları Hanskons'da eönüllü İneilizler gaz talimi vanıvorlar Kontes Ananviinin an veni resmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: