19 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

19 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'TANın hedefi: Haberde, fikirde, her- Weyde temir, dürüsu samimi olmak, karlin gazetesi o olmıya çalışmaktır. kik ABONE BEDELİ ri Renebi ye 1400 Kr, | Sene 2800 Kr, 150 » 6 Ay 1400 > “0 >» SAy 80 > 150 » 1Ay 00 » Milletlerarası posta ittihağına dahil ok uyan memleketler için 30, 16, 9, 3,3 hira dir, Abone bedeli peşindir: Adres tirmek 25 kuruştur, Cevap için mektup ara 10 kuruşluk pul Ülâvesi lâzmmdır, GUNUN MESELELERİ | Küçük Devletler > Tehlikede IYazan: M. ZEKERİYAJ Büyük ve emperyalist devletlerle komşuluk eden küçük devletlerin va #iyeti tehlikededir. Avusturya misali göstermiştir ki, büyük bir devlet, isterse, toblikesiz- © küçük bir devleti yutabilir, Artık milletlerin istiklâlleri, kendi mukadderatlarını bizzat tayin etmek mevzuubühis değildir. Em- Peryalist devletler Avrupa haritasını değiştirmekle meşguldürler. "Tıpkı harita üzerinde hudut çizer gibi, ken- dl hudutlarını tayin ediyor ve bu hu- dut içine düşen küçük devletleri lâğ- Vadiveriyorlar, Milletler Cemiyetinin garantisi ve Yahut büyük devletlerin teminatı da Artık kıymetini kaybettiği için, küçük “devletlerin hali hakikaten fenadır. * Polonya Litvanyayı Yutacak mı? Avusturyadan sonra, Polonya da tık denizi sahillerinde hudut tas- kalkıştı. Versay muahedesile *ski Çarlık Rusyasından koparılan “obraklarla Baltık, sahillerinde | Lit- sviştçikler vücude getirilmişti. Lit- Yönyanın teşekkülü Polonyanın Bal- ik denizine çıkmasına mâni olmuş Bunu tamir için Polonyaya AL Manya ile Prusya arasında bir kori- dor verilmiş ve Danzig limanına çık- “Hası temin olunmuştu. Fakat bu for- Mül tabiate muhalifti. Çünkü Alman- “Yayı Prusyadan ayıryordu ve kori- “orda kalan halk ta Almandı. Polonya, Almanya ile dest olabil. için aradaki bu pürüzln de hal ii lâzımdı. Fakat bu korido- kapanması, Polonyayı denizsiz caktı. Bunun çaresi Lifvan- Yayı ortadan kaldırarak oradan deni: ?* çıkmak ve bu koridoru Almanya- Ya iade etmekti. bugün Polonyanın tahakkuku. Polonya ile Litvanya arasındaki tesbit eden beynelmilel ko- yon Vilna şehrini Litvanyaya bi- ıştı. Hattâ nüfusu iki milyondan Üzret olan bit küçük hükümetin mor Kesi de bu şehir olmuştu. Fakat hu- nt tesbit edildikten bir müddet son- ÜN rüya bir Polonya kumandanı is- Yan €derek hududu geçti ve Vilna zaptetti. Litvanya hükümeti ini Kovno şehrine nakletti, Fa kat Polonyalılar bir daha Vilnadan Hkaramadı. Aradan on sekiz sene geç MİŞ olmasına rağmen iki hükümet İa bu şehir bir niza vesilesi ol ta devam etti, Şimdi Polonya, Baltık denizine çık Ye Litvanyayı ortadan kaldır. >, “İçin bu niza vesilesini tazeledi. ün Polonyanın Litvanyaya verdi- Wltimatom bu meseleye aittir ve ga in bir ihtimale göre Polonya ordu- Litvanyayı haritadan kaldır- na sebep olacaktır. Sika, yanın müttefiki yoktur. İs- diy hiç kimse tarafından temin e- İştir, onun uğruna harbe gire- devlet te yoktur, Yalnız ortada üstünlüğünü teyit eden bir İse olmak itibarile bütün millet. bilhassa küçük milletleri şiddet- eder, Bu temine çalıştığı meselenin içyüzü | ) odur. Bu meseleyi hal için vesile Sİ © hazırdı. TAN Orta Avrupadaki gergin vaziyet Baltık havzasına da sirayet etmiş bulunuyor. Lehistanla Lit- vanya arasındaki gerginlik en şiddetli safhaya intikal etmiştir. Bu sebeple Litvanya hakkında biraz malümat vermek ve iki devlet arasındaki ihtilâfın esaslarını izah etmek faydalı olacaktır. Lallistan : Litv İhtilâfının Tarıhçesi vrupanm büyük gaileler içinde yaşadığı bu sı- rada Litvanya ile Lehistan a- rasında son günlerde tehlikeli mahiyet alan eski bir ihtilâf yeniden canlandı. Litvanya iki milyon nüfuslu küçük bir memlekettir. Fakat beynelmilel siyaset dünyası- nın yol ağzındadır. Bu mem- leketin değeri, nüfusunun sa- yısmda, yahut topraklarının mesahasında değildir, askerlik bakımından haiz olduğu « hemmiyettedir. Haritaya bir göz atarsak bu mem. leketin Almanya, Lehistan ve di- ğer Baltık devletleri ile çevrelen- diğini görürüz. Sovyet Birliği, ile bu memleket arasında “Vilna kori doru” diye anılan ve Lehliler tara fından zaptedilen bir sahacik var- dır. Litvanya bu bakımdan Şarki Avrupa ile Garbi Avrupa arasın- da gerilmiş bir serhadde benzer. Alman nüfuzu, Leh nüfuzu ile uzun bir zaman Rus idaresi altında ya- şamak dolayısile de Rus nüfuzu ba rada eski Litvanya kültüriyle karı YA SR akına yağınan Val ğini muhafaza ettiği göze çarpar. Litvanya Avrupanın başka bir yerinde olsaydı, bir kimse ondan bahsolunduğunu dahi işitmez ve bu ziruatçi cümhuriyet, belki de huzur içinde yaşar giderdi. Fakat onun stratejik bir mevkii haiz ol- ması yüzünden komşularından bi- Tile arasında muhakkak bir h se çıkıyor ve bu hâdise beynelmi- Jel bir tehlike mahiyetini alıyor. itvana İle Lehistan arasın- da çıkan ve kolaylıkla hal- Iedilebilecek bir hudut hâdisesin- den ibaret olduğu halde birden bire alevlenen son mesele de bu ma hiyettedir. Son hâdise, hudut Üze- rinde Lehli bir neferin öldürülme- sidir. Fukat aradaki ihtilâf bu hâdi se ile başlamadığı için iki taraf | birdenbire ayaklanmışlar ve biribi rine saldıracak gibi vaziyet alrgış- lardır. İki memleket arasındaki ihtilâf, aşağı yukarı on sekiz seneliktir. On sekiz yıl önce Lehliler, Litvanya» nın cümburiyet merkezi olan Vil- Bayı İşgal ederek benimsemişler ve bü hâdise iki memleket arasında sonu gelmiyen küskünlüğe sebebi- yet vermişti. Bu yüzden 18 sene- dir iki memleketin hududu biribi- rine karşı kapalıdır. İki memle- ket arasındaki siyasi ve-iklisadi münasebetler kesiktir. Sonra bu yüzden iki memleket. biribirinin eleyhinde - propaganda yapmakla meşguldür ve bu yüzden iki taraf biribirine karşı daima gergin bir haldedir. Fakat Litvanyanın gailesi bun- dan ibaret değildir. Memel de bu memleketin bugün bir parçasıdır. Almanya, Versay muahedesinin 99 uncu maddesile, burasını büyük harp müttefikleri lehine bırakmış, müttefikler burasını dört yıl işgal altında bulundurmuş, daha sonra Litvanyalılar 1023 de askeri bir hareketle burasım işgal etmişler ve nihayet müttefikler de bu işgali tas dik etmişlerdi. Fakat Almanya hiç bir vakit bu tesviyeyi kabul etme- misti, emel halkının ekseriyeti Al man mıdır, Litvanyalı ma- dır, kolay kolay anlaşılacak, ko- lay kolay kararlaştırılacak bir iş değildir. Hattâ burada bir plebisit yapıldığı takdirde ne netice alına- cağını tahmin etmek te çok güç- tür, Fakat Litvanyanın iktisadi ba yatı buraya bağlıdır. Litvanya, bu limanın hinterlandırdır. Memel ik- tısat bakımından, Litvanya için ha yati bir ihtiyaçtır, Memel Litvanya cümhuriyetinin Baltık denizine #- çılan biricik penceresi, ve onun dış dünya /le teması için biricik vasıta- sıdır, Litvanyalıların en çok korktuk- ları gailelerden biri, Almanyanın Memeli istirdada kalkmasıdır. Fa- kat Litvanya, Almanyanın Şarka doğru giden yolunun üzerindedir. Yani Almanya, tecavüz! vaziyetini genişleterek Letonya ve Estonya- ya doğru açılmak, ve Sovyet Birli. ğine sarkmak istediği takdirde 0- nun geçeceği kapı, Litvanyadır. Al manya hududu üzerindeki en za- yıf memleket budur. Nihayet Lit- vanyalılar, Almanyanın, kendi zi- rai mahsullerinden istifade etmek ve ordularını beslemek için yurt- larını işgal” ak aldıkları vaziyet bu korkuları art. tırmağa hizmet ediyor. Alman propagandasına göre Lit- vanya, Sovyet Rusya ile gizli mü- nasebetlerde bulunmakta ve Sov- yetler bu memleketin içinde hava üsleri yapmaktadırlar, Lityanyalı- lar bu iddiaları katiyetle tekzip edi yorlarsa da propaganda sellerine karşı geçemiyorlar, Litvanya hükümeti bir aralık bu vaziyetin önüne geçmek için Lehis- tan ile arasını düzeltmeyi düşün- müş ise de buna muvaffak olama- mış, son hâdiseler ise vaziyeti büs- bütün çığırından çıkarmıştır. itvanya ile Lehistan arasın- da vukubulan hâdiseler en nihayet Lehistanın Litvanyaya bir ültimatom göndermesine müncer olmuştur. Ültimatomun resmi metni anya Baltık memleketleri, Lehistan ve Şarki Prusya arazi ve hudutlarını gösteren kroki .benüz ele geçememiş bulunuyor. Fakat Lehistanın fırsattan istifade ederek, Litvanyaya bugünkü hu- dudunu tanıttırmak, yani, Litvan- ya esas kanunu mucibince hâlâ Lit ya hivümeli merkezi sayılan Vilnanın Lehistan tarafından ilha- kını, münakaşasız ve karşılıksız ka bul ettirmek, 18 senedenberi kesik olan siyasi ve iktisadi münasebet- leri iade ettirmek, iki memleket â- rasındaki bütün muvasala vasıtala rından istifade etmek istediği an- Jaşılıyor. İki taraf arasında harp çıkabilir mi? Yukarıda söylediğimiz gibi Lit. vanya ancak iki milyon nüfuslu küçücük bir memleket olduğu için Lehistan ona nisbetle muazzam bir devlet sayılır. Ve bu yüzden iki devletin kuvvetleri arasında çar- pışma ihtimalleri gayri varit görü nebilir, Bu bakımdan Litvanyanın, Lehistan tarafından İstenen herşe- yi kabul etmesi ve boyun eğmesi son derece muhtemeldir. Bu yüz- den Litvanyanın meselâ bir plebi- sit yaparak esas kanununu tadil et mesi ve Vilnadan vazgeçmesi bek- lenir. Çünkü görünüşe göre Litvan yanın bu sırada bir yerden yardım görmesi, hattâ Milletler Cemiyeti nin müzaheretine güvenmesi ihti- toeli bile mevcut değildir. ayet Litvanya, yalnız Vil- nanın Lehistan tarafından #lhakını kabul ederek diğer nokta- lar üzerinde münakaşa kapısını aç- mayı ister ve bu yüzden Leh ordu- su Litvanyayi işgale kalkarsa, a- caba Litvanya kendisine yardım €- decek bir kimse bulamaz mı? Yani Sovyet Rusya, Avusturya hâdisesini, ve Çekoslovakya tehli- kesini müteakıp bu yeni tecavüz karşısında kati bir teşebbüse giriş mek ihtiyacını hissetmez mi? Görülüyor ki Litvanya meselesi zahirde küçük olmakla beraber bü yük meseleler doğurmaya çok mü- saittir. Fakat bu büyük meselele- rin cvtaya çıkması, yeni bir teca- vüzün vukuuna bağlıdır. Hâdiselerin seyrini takip etmek icap ediyor. MUVAFFAK # YOLMANI ÂMİR KORKUSU I $ hayatında zekâsına, kabi- liyetine ve çalışkanlığına 6- min olduğunuz arkadaşlarınızın â- mirleri karşısında aldıkları vaziye- te hiç dikkat ettiniz mi? İşinde dü- rüst, arkadaşları arasında serbest ve samimi olan memur, Amirinin karşısına çıkarken şaşırır, ayakları dolaşır, dili tutulur, Lüzumsuz c6- vaplar verir, en açık hakikatleri inkâra sapar, Amirler memur arasındaki mü - masebet işte muvaffakıyetin az ve- ya çokluğu üzerinde müessir olur. Memurun çalıştığı işten zevk al « ması, çok defa âmirinin ona karşı yaptığı muameleye tâbidir. Amir, memüra kendi muhakeme ve bilgi- sini kullanmak salâhiyetini veriyor sa memur zevkle çalışır. Tecrübe. den istifade eder. Yetişir ve olgun- laşır. Fakat âmir, emirlerinin harfi teferrüatta dahi kendi fikri alın- madıkça iş yapılmamasını İsterse, memur kafasını kullanmaktan, ze- kâsını işe vermekten ve kabiliye- tini göstermekten mahrum kalır. Amir, kumandan değil, lider ol- malıdır. o Yanina yaklaşılmıyan müstebit bir âmir kendisini güç sevdirir. Amirle, memur arasında çok de- fa görüş farkı vardır. Fakat bu fark satha çıkınaz, tahteşşuurda gü- mülüp kalır. Memur, maaşının, mevkiinin, mukadderatının, âmirin bir sözüne bağlı olduğunu bildiği için ona fikrini açıkça söylemiye Bu şartlar dahilinde çalışan bir memurun hata işlemesini, aptallık- harfine tatbik edilmesini, en ufak © Jar yapmasını, bazan âmirlerini iğ dar, rencide edecek hareketlerde bulun- masını, bazan verilen emri iyi an- lamamasını mazur görmek lâzım - de. ; Bazan Amir, memuruna taham- mülünden fazla iş yüklerse, geceli gündüzlü çalışma memurun mâne- viyatım bozar, randımanımı azal - tır, memur ses çıkarmaz, fakat ot- dan salim iş beklemek hata olur. Memurlara âmir korkusu telkin etmek, yanlıştır. Korku dimağı u- yuşturur. Sinirleri bozar. Bu tesir altında çalışan memurdan İyi iş beklenemez. Memurdan iyi randıman alabil- mek için âmirin onunla alâkadar olması, ve memurun bunu hisset- mesi lâzımdır. Memur çalıştığı işi benimsiyebilmek için, âmirinin de onu benimsemesi şarttır. Memur, korku ile değil sevgi ile çalışmalı. Psikoloğ DIL Ya Yahudiler Ne Olacak? Yazan: SABİHA ZEKERİYA Bazı memleketlerde e Yahudilere karşı gösterilen düşmanlık, bunların yaşadıkları memleketlerden kovul- ması, medeni haklarından, insan hak larından mahrum edilmesi, insaniye- te âşık olduğunu söyliyen demokrat memleketlerde fena akisler yapıyor. “Hukuku beşer beyannamesinde, bütün insanları kanun nazarında mü savi, İnsan oğullarını biribirilerinin kardeşi tanıyan, insanda asırlarca tat lı rüyalar gördüren bu beyanname- nin, yüksek umdelerine takılanlar, bu ayrılığı ve istihkarı hazmedemi- yorlar, Kazıyorlar, bağırıyorlar, kük- reyorlar, © Bir de Yahudilerin gittikleri yere temessül etmediğini, girdikleri cemi- yetler içinde tufeyli olarak yaşadık» larını, bunların asil kanlar taşıyan milletler içinde diğer Adem oğulları" na müsavi insan olmadıklarını, bun- ların beşeriyete muzır olduklarını iğ- din edenler var, Bunlar da, kızıyor, kükreyor, bunları kovuyor, temizli yor, hiddetlerini yenmiye çalışıyor» lar. Bu hiddeti meşru gören bazıları da, kovmak doğru, fakat bunları Fi- listine gönderip Arapların rahatım bozmuyalım, bunlara başka bir top- rak, başka bir vatan bulmak lâzım, Kürrei arzın bir ucuna sürelim, bir yer bulalım, amma nerede? diye dü- şünüp, düşünüp duruyorlar. İş eiddi amma, her faciadan bir a lay mevzuu çıkarılabilir. Benim bir yeğenim var, Çocukken tarihe pek meraklı idi. Mütemadiyen tarih okur, bütün milletlerin tarihle- rini âdeta ezbere bilirdi. Tarihte Ya- hudilerin Kenan ilinden kovuldukla- rını, Firavundan çektikleri işkencele- ri okuduğu zaman çok müteessir ok muş, bir gün dedi ki: — Ben büyüdüğüm zaman, Yahu- dilere padişah olacağım. Onları top- 14,3.3 , |ayacak, büyük bir imparatorluk İki racağım. Yeğenim büyüdü, bir şirkete mik dür oldu, fakat Yahudilere padişah olmak için çocukluğunda duyduğu hasreti unuttu. Şimdi bazı muharrirlerin “Yahudi. ler ne olacak?,, diye düşüm düşüm düşündüklerini görünce aklıma yeğe nim geldi: — İş sana düştü, dedim, Bana öyle geliyor ki, bu işin başi ka çaresi kalmadı. GEMLİKTE: Halkevliler Bütün Köyleri Dolaşacaklar Gemlik, (TAN) — Halkevimizini Iköycülük kolu azası ilk defa olarak, 17.5 kilometre uzaktaki Cihanlı köyü- ne gitmişlerdir. Azadan üç genç, köy meydanında halka C. H. partisi altı okunun mâna sını anlatmışlar, ziraat, aşı ve bağcı- lık hakkında izahat vermişlerdir. Yi. ne azadan olan bayanlar, bütün köy evlerini dolaşarak köylü hemşireleri- ne temizlik ve sağlık nasihatleri ver- mişlerdir. Doktor, sıhhiye memuru ve ebe, hastalarla meşgul olup ilâç vermişlerdir. İlki hasta, tedavi edil- mek üzere buraya getirilmiştir. Hâlkevi, ber cumartesi günü öğle- den sonra köylerin ziyaretine çıkıl - ması ve pazar günü akşamları dönül- mesi hakkında bir program hazırla - mıştır. Ar kolu, bir bando takımı teşkiline çalışıyor. Bu maksatla 200 lira top- lanmıştır. İyi bir muallim de bulun- muştur. Bando, 23 nisanda faaliyete başlıyacaktır. varımızda bulunan bütün yolların İ- ki tarafına ağaç dikilmesine karar ve rilmiştir. Bunu temin için 21 martta, ağaç bayramı yapılacaktır. Gemlik, (TAN) — İskele başın- daki gazinoda “Gemlik klübü,, açıl- masına karar verilmiştir, ş X Gemlik, (TAN) — Burada ve ci- mekteplilerin ve halkın iştirakile bir ği

Bu sayıdan diğer sayfalar: