14 Mart 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

14 Mart 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER A. B.D. Öncünün feza yolculuğu Geçen hafta Salı günü saat 6 yı 0 geçe feza yolculuğuna başlı- yan Amerikan suni peyki Öncü V. ten son sinyal Cuma günü öğleden sonra 4 ü 24 geçe California'daki Goldstone rasat istasyonu — tarafın- dan alındı. Öncü IV., o anda gittikçe ufaladı dünyamızdan 600 bin kilo- metre ötede bulunuyor ve saatte 6300 kilometre hızla feza yolculuğuna de- vam ediyordu. Artık öncü IV. de gü- neşin namütenahi peyklerinden bırı olacaktır. Bu minnacık peyk artık dünyadakiler için meçhuller alemine karışmıştır. Zira kutru bir kilomet- reden ufak peyklerin dünyadan göz- lenmesine hıç değilse şimdilik im- kân yı Meçhullere karışan Öncü IV., il- mi bakımdan son derece kiymetli bilgiler getirmiştir. Onun sayesinde diğer seyyarelere yapılacak — yolcu- luklarda radyasyon tehlikesinin mev- cut olmadığı öğrenilmiştir. ay yolculuğu için, dünyadan uzak- laştıkça radyasyon tehlikesinin art- tığı sanılıyordu. Öncü IV. bu düşün- cenin yanlış olduğunu, radyasyonun dünyadan uzaklaştıkça pek fazla artmadığını ortaya koymuştur. Bu suretle şimdiden birçok gönüllünün hazırlandığı ay yolculuğunun önün- eki manialardan biri daha — kalk- maktadır Son bir yıl zarfında, bu sahada muazzam terakkiler kaydeden Ame- rikanın, ilk ay yolculuğunu muvaf- fakıyetle yapmak şerefini — rakibine kaptırmıyacağı anlaşılmaktadır. Irak Kazan kaynıyor G eçen haftanın son günü, pazar akşamı Bağdat radyosunu din- leyenlerden çoğu, "Bu sefer iş cid- di" demekten kendini alamadı. dat Radyosunda — bizzat fin memleket menfaatleri aleyhinde ecnebilerle birleştiğini ve Irakın ebe- di cumhurıyetınınyetının emniyetine kas- tettiğini" açıklıyo Bu sözler lrakta bir ihtilâlin vuku bulduğu hususunda hiç bir şüp- he bırakmıyordu. Daha evvel Şam mahreçli haberler. Iraktan gelen yol- culara atfen Musulda Albay Şevvaf ibaresinde yeni bir rejim kurulduğu- nu bildirmişse de, bunu fazla ciddiye alan olmamıştı. Nasıl ciddiye alınsın ki... Zira bütün Arap memleketlerin- de ve radyolarında "ihtilal suikast, komplo" gibi ciddi lâfların "akşam— lar hayırlı olsun der gibi rahatlıkla kullanılması olağan bir iş haline gel- mişti. Arap sepikerlerinin dramatik bir ifadeyle, çatlata çatlata söyledik- leri ihtilâl lafları, sadece tebessüm u- yandırıyordu. Âma bu sefer iş cid- Öncü IV. ü fırlatan Thor Aya doğru diydi. Irakta sahici bir ihtilâl vuku bulmuştu Biraz sonra 40-41 metre üzerinde çalışmaya başlayan âsilerin elindeki Musul radyosunun yayınları da işle- General Kasım İşler sarpa sarınca.. rin ciddiyetini — gösteriyordu. Musul radyosu, Albay Şevvafın Arap olsun, Kürt olsun -Türklerden bahis yok— Irak vatandaşlarına hitap eden bir beyanatım okudu. Garnizon Kuman- dam Albay Şevvaf büyük Tanrı adı- na, İkinci Tümen Komutanı General Nâzım Tabakçelinin de muvafaka- tiyle, memleketi despotların elınden ve kölelikten kurtarmak için hareke- te geçtiğini bildiriyordu. Daha sonra Bağdat ve Musul radyoları arasında çetin bir sinir harbi başladı. Radyo- lara göre Kasımın kuvvetleri Musu- la, Şevvafın kuvvetleri Bağdata yü- ruyordu Bağdat, kellesine 10 bin di- nar 250 bin lira- fiyat biçilen 'Şev- vafın olduruldugunu bildiriyordu. Şevvaf "Ben ölmedim" diye Musul radyosundan cevap yetiştiriyordu. teşekküllerden g lık telgraflarını okuyor, graflara inanmayın" diyordu. Bilinen tek şey. Musul radyosunun da itiraf ettiği üzere. Kasıma ait uçakların Musulu bombaladığıydı. Gazetelerin - radyo dınleyıcılerı bütün gece ve hatta ertesi gün va lerini bu birbirine zıt haberlerıSkay— detmekle geçirdiler. a neler cereyan ettiğini öğrenmek imkânsızdı. Irakla yakın- dan ilgilenen meşhur Foreign Office bile aciz içindeydi. Musuldaki" bütün konsoloslukların kapanması dolayı- sıyla, oradan bir haber alamamıştı. Kerkük petrollerini işleten Irak Pet- rol Kumpanyasından da bir haber yoktu. Ancak Bağdattan A, P. ajansı muhabiri vasıtasıyla bir haber almak mümkün oldu. Bağdat sevinç Içın— i. İhtilâlin bastırıldıgı haberi sü- zerine, 14 Temmuzu takip eden gün- lerde olduğu gibi, kütleler sokaklara dökülmüşlerdi. Albay Şevvafın ölüm haberini Bağdat halkı Fırat köprüsü üzerinde dans ederek, şarkılar söyli- yerek dinlemişlerdi. Bunun dışında Bağdatta her şey normaldi. Hava seferleri yapılıyordu Dükkânlar açıktı. Ecnebilere karşı halkın — davranışında bır düşmanlık yoktu. Bağdattaki havanın normal oluşu, Musul ihtilâlinin sanıldığından daha az ehemmiyetli olduğu intibaını veriyordu. Ancak salı günü Musul ih- tilâlinin akıbeti hakkında, az çok bir fikir edinmek mümkün oldu. Hükü- met kuvvetlerinin yavaş yavaş du- ruma hâkim oldukları anlaşılıyordu Musul Radyosu susturulmuştu ve bir hükümet tebliği ihtilâlin bastırıldıgı— nı açıklıyordu. İhtilâlin bastırıldığı haberi, Ira- kın aylardan beri gizli veya açık bir ihtilal havası içinde yaşadığını bilen- ler için fazla bir şey ifade etmiyordu. Kasımın Nasır taraftarlarıyla açık- tan mücadeleye girmişi, genç Cum- huriyeti çoktan beri ikiye bölmüştü. Kasımın gittikçe komünist unsurlarla işbirliği yapması ve Rusyaya dayan- zorunda kalması huzursuzluğu daha da artırıyordu. İhtilâli birlikte AKİS, 14 MART 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: