25 Haziran 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

25 Haziran 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kendini ağlarda buldu. Şimdi karıt tezin sahipleri İnönüyü, Koalisyon ortağıyla zorlayıp dediklerine getir- mek hevesindeydiler. Af, iki yeni or- tağın müşterek bayrağı oldu. Cum- hurbaşkanı Gürselin af konusundaki, her biri ayrı telden demeçleri, sözleri, beyanları o sıraya tesadüf etti. Ma- dem ki 22 Şubatçılar affediliyordu, niçin Kayseridekiler affedilmesin? İşin esası İşin aslında, Çankayadan bu istika- mette rüzgâr estirilirken ve Gür- sel hastalarla yaşlıları 27 Mayısta af- fedeceğini, (o ötekileri (o çıkartacağını, zamanın geldiğini söylerken gaye bu affı yapmak değil, o affı yaptırtma- maktı. Memleketin ve bilhassa onun sağlam kuvvetlerinin nabzım elinde tutan herkes katiyetle biliyordu ki Kayserinin kapılarına bu yoldan el atmak hiç kimsenin kudreti dahilimle değildir. Ama sanıldı ki İnönü, her ne pahasına olursa olsun Koalisyonu devam ettirtmek arzusunda bulundu- gu için, ortaklarının arzusuna 22 Şu- batı da affetmemek suretiyle (o karşı koyacaktır, öylece de Orduda temiz- lik imkanı çıkacaktır. A. P. deki ırkçılar, oyuna başka taraftan katıldılar. Onların Kayse- riyle, D. P. eskileriyle. şefkat duygu- larıyla alakaları yoktu. Bir defa, ne kadar C. H. P. nin karşısında iseler, o nisbette D. P. nin karşısında bulun- muşlardı. Maksatları, Hükümeti iş yapamaz hale sokmak, milleti rejim- den iğrendirmek, bıktırmak, hiç Ur dâvaya çözüm yolu buldurtmamak, daimi karışıklıkla iktidara el koy- maktı. İki yön arasında, oyuna gelen saf Gümüşpala oldu. Hele bir iktidar değişikliğinde Başbakanlık görevinin kendisine pek âlâ verilebileceği yük- sek yerlerden telkin olununca A. P. lideri bu değişikliği tacil için elinden geleni yaptı. İnönünün, iki aydır o uğraştığını Grubunda söylediği, buhran bu buh- randır. Yumuşak atın çiftesi Gümüşpala ve yakınlarının başları- nın dönmeye başladığı ilk günler- de İsmet Paşa kendilerini karşısına aldı ve durumu açık açık anlattı. "Bana, gözümün tutmadığı şeyi yap- tırtamazsınız. Çekilirim. Sizi ortada bırakırım" dedi. Bir yandan İnönü çekilirse ufuk açılabileceği hayali, diğer taraftan İnönünün çekilmeyece- ği kanaati oyunu son menziline kadar götürdü. Bilhassa Nisan sonunda ve Mayıs başında, Çankayadan beslenen bir af zorlaması gayreti, T. T. P. ve Tahtakılıç ekibine yapılan kur, Sıtkı Ulay gibi senatörlerin orada burada söyledikleri laflar ortalığı o kadar AKİS, 25 HAZİRAN 1962 Otobüs Yolcuları" Birinci o Koalisyon kuruluyordu. İnönü, sallanan Y. T. P. ye seslendi: Özi aç! (Otobüsü Kaçması. Y T. P. aldırmadı. Açıkta dı. Birinci Koalisyon dağılıyor- du. İnönü, huysuz A. P. ye seslendi: — Gözün ü kaçıracaksın.," A. P, aldırmadı. dı. imdi, o İkinci kurmağa — çalışırken toya sesleniyor: — Gözünü,, aç! e aç! Otobüsü Açıkta kal- Koalisyonu Parlâmen- Otobüsü encamını Allah ötekilerden hemme 1 uf karıştırdı ki memleketin beklediği iş- lerden hiç birinin ele alınmasına im- kân kalmadı. Bir gün, bütün bu kafile, İnönü- nün istifa ettiğini biraz hayret, ama daha çok dehşetle öğreniverdi. Bu ilk kriz oldu. Kriz, hiç de Gümüşpalanın bek- Nâsır Zeytinoğlu kapı... Kapı, YURTTA OLUP BİTENLER lediği neticeyi vermedi. Gürsel, pek kısa bir tereddütten sonra ve kendi- sine yapılan tesirli ohatırlatmaların ışığı altında görevi gene İnönüye ver- di. Halbuki sâdece bir kaç g ön- ce, Gümüşpalayla yaptığı Konuşma. da "Başbakan adaylarının isimleri ü- zerinde durulduğu" bizzat A. P. lide- ri tarafından Basma aksettirilmişti. A. P. liler, yeni Gürselin o eski, af lafla- rını partilerine kadar gelip kendileri- ne söyleyen Gürsel olmadığını farket- tiler ama geç kalmışlardı. Gümüşpa- la, bir Başbakanlığı hayalinden bile geçiremeyeceğini, suyu sıkıldıktan sonra kenara atılmış bir limona dön- düğünü, kendisiyle ciddi temas dahi edilmediğini, hiç kimsenin ne A. P ye, ne şahsına aldırış,ettiğini gördü. Bu sırada, partisi çatlamış, dağılmış- t. Rejim bakımından güvenilebilecek arkadaşları artık başka ve yeni bir teşekkülde şanslarını denemek kara- rındaydılar. Etrafında hemen sâdece ırkçı ekalliyetle, kendilerini profesyo- nel politikacı sanan bir kalabalık kal- kıştı. Devlet Başkanı Genel Kurmay başkanının ve Tabii Senatörlerden bir grubun ziyaretlerine, krizin iki dev- esinde de muhatap oldu. İlk devre- deki temaslarda, Kuvvet Kumandan- ları da vardı. Gerçi Gürselin aklında, her ilci istifada da başka isimler yer almadı değil. Nasır Zeytinoğlu gene faydalı ve bol temaslar yaptı. Bir ta- rafsız, bir C. H. P, li, Alican? Ama bunlardan hiç birinin tatbik kabiliyeti bulunmadığı, o yollardan buhrana son vermeğe çalışmanın daha büyük ihti- laflara yol açacağı süratle anlaşıldı, İnönü bir defa daha, bu kritik anda, bir zaruret olarak ortaya -yahut kar- şıya- çıkıyordu. Ama, İnönü şimdi nasıl razı edi- lecekti? Mutlu sonuç Bitirdiğimiz haftanın sonundaki ge- ce, yarım bıraktığı Galatasaray -Beşiktaş maçından ayrılıp bir kaç saat sonra yayınlanan tebliğini over- mek üzere Çankayaya giden Devlet Başkanının rahatlamış hali, İnönüye görevi tekrar kabul imkânını verecek şartların sağlanmış olmasıydı. o Zira Gürsel mükemmelen anlamıştı ki bir Hükümet Buhranında Başbakan ada- yının sorumluluğu bu görevi iade e- gereken Devlet Başkanının sorumluluğu başlamaktadır. (o Devlet Başkam kabul eden ve kabul edilebi- lecek bir aday bulamadığı müddetçe çok sıkıntılı, huzursuz günler yaşa- maktadır. Şimdi, Hükümet kurulduktan Kaç 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: