28 Eylül 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

28 Eylül 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER hızını adam akıllı kesti. Ancak liderlik yarışını bırakmağa bir türlü gönlü ra- fı olmayan, Yalçındır ki ti Safkanları toplantısında hızını alamadı ve acı bir ders gördü. Tersine dünya. Nim Yalçının Alicana hücumu ağır yapılı Genel Başkana büyük çapta faydalar sağladı. Doğu illerinde kendisini tutmayan bazı milletvekil- leri bile Alicandan yana oldular. Öyle ki Alicana taban tabana zıt olduğu a- yan beyan bilinen Adnan Aral İl Baş- kanları toplantısından sonra verilen kokteylde Alicanla pek samimi ve iç- ten bir konuşma yaptı. Alican, Yalçı- nın hücumlarına cevap verirken Aral Kendilini gönülden alkışlamış doğru- su ya bu tezahüratı Genel Başkan kendisiyle alay ediliyor sanılarak iz- lemişti. Kokteylde Alican Arala tor- du. "- Beni bol bol Alay mıydı Aral?" alkışlıyordun.. Genç milletvekili her zamanki pervasızlığıyla cevap verdi: "— Haşa.. Vallahi içten yeldi. E- ger bir kelime taviz verseydiniz yuha- lardım.. Bu adamlara bir kelime taviz vermek doğru değil.. Sonuna kadar böy le devam etmeli Taviz, verirseniz ali- mallah sizi asarlar, bizi de müebbet hapse mahküm ederler." Böylece Doğu illerinde Âzizoğlu- nun eli altındaki milletvekili ve sena- törlerden eh karşı olanın bile Alican ve Azizoğlu ikilisiyle beraberliği anla- şılmış oldu. Şu sıralarda YIP de en güç du- rumda olan adam Sadık Perinçektir. Bu eski DP li. arkadaşları tarafından şiddetle sıkıştırılmaktadır. A.P. nin su sıralarda YTP den transfer görevlisi Turan Bilgin eski dostuyla sık sık bu- luşmakta ve YIP nin durumu hakkın- da kendisine nutuk çekmektedir. An- cak Perinçek diğerleri gibi acele adım atacak bir politikacı değildir. Hakkın- da "İstifa etti. Edecek.. Ediyor" gibi her nekadar lakırdılar çıkıyorsa oda. Perinçek ortadan kaybolmayla (o bü- tün bunların önünü almaktadır. Perin çekin istife etmiyeceği YTP Grupun- da hakim kanaattir. Ancak eski politi- ra en büyük ilinde, İstanbulda, Y.T.P. nin başkanı Süreyya oAğaoğludur. Süreyya Ağaoğlu, Kayseride yatan müebbet hükümlü Samet Ağaoğlunun eşidir. Devrilen D.P. İktidarının belli başlı adam- larından bulunan ve bugün Kromit Davası gibi bü- tün Cumhuriyetin tarihinde eşine as rastlanılır, hat- ta hiç rastlanılmayan bir "pis iş" in sanığı olan Se- met Ağaoğlu, ailesinin bir başka ferdi, eşi Neriman Ağaoğlu tarafından Meclis kürsüsünden "alnı açık, vicdanı pırıl pırıl, bütün hesabını vermiş bir kimse olarak tavsif edilmiştir. Süreyya Ağaoğlunun naza- rında kardeşi Kayseride haksız yere yatmaktadır ve Süreyya: Ağaoğlu için her şeyin 'üstündeki hedef onun oradan çıkmasıdır, Süreyya Ağaoğluna sorarsanız 27 Mayıs İhtilali, D.P. nin kusurlarının değil, C.H.P. nn Ve önün haris, kindar, intikamcı ihtiyar liderinin dev- rilen iktidara karşı haksiz, insafsız. şekilde girişmiş Olduğu kampanyanın neticesidir. (o Bugün için yapıl- ması gereken ilk iş C.H.P. ve onun haris, kindar, in- tikamcı lideri ile en şiddetli şekilde mücadele etmek, memleketin ve milletin kaderini onun elinden kur- öyle keskin bir zekâya ihtiyaç yoktur. Hisleri, inanışları, fikirleri bu olan bir İstanbul ti Başkanına sahip bir siyasi parti, C.H.P. ile ortak bir iktidar içinde nasıl, Hükümeti başarıya ulaştır- mak için Metinden gelen"i yapar? Eğer bu siyasi par- yetinde hayırlı neticeler vermektedir. Bazen en ina- AKİS/12 Y.T. P. nin nılmaz ortaklıklar kurulmakta, yürütülmektedir. Düşün mek lâzımdır ki Avusturyada ak ile kara, sosyalistler ile liberaller, efektifleri aşağı yukarı aynı olarak bir müşterek iktidarın içindedirler. Ama oraların her bi- rinde ortakların ayrılıkları fikir, prensip, İnanç ve doktrin platformundadır. Bizde Y.T.P. son hafta için- de "Kader Toplantılarından birini daha yapmış, elin- de kalan il başkanlarını Ankarada toplamıştır. Top- lantıda tartışılan tek konu C.H.P. karşısında hangi nisbette, C.H.P. yanında hangi nisbette bulunmak ge- rektiğinden ibaret kalmıştır. (Rakipler ( birbirlerini» partinin siyaset hattının sağına veya soluna çıkmakla değil, "C.H.P. ye düşmanlık" ta şuraya kadar gitmekle veya gitmemekle suçlamışlardır. "C.H.P. ye düşman- lık" tan, meselâ C.H. P. nin devletçiliğine karşı liberalizmin bayrağını o taşımayı oanlayan Y.T.P.li sözcü olmamıştır. Hayır! "C. H. P. ye düşmanlık" bir kan davasının, Süreyya Ağaoğlunun düşman- lığı olarak ele alınmış, tartışılmış, çekişilmiştir. Böyle koalisyon ortağı olar mu ve böyle ortakla memleket kolay kolay selamet kıyısına ulaştırılabilir mi? Y.T.P. nin ufaklığı, eridiği, bittiği (oObugün artık hiç kimsenin meçhulü değildir. Bir taraftan lidersiz- lik, diğer taraftan temelde yapılan stratejik hata kiyede pek ilâ bir mâna ifade edebilecek olan bu si- yasi teşekkülü temamile kavruk hale getirmiştir. Ek- rem Alican istediği kadar bütün kusuru "C.H.P. yi tu- tan Basın" da, "Tezvir Dergileri'nde görmek için kendi kendini zorlayabilir. Askerlikte bir kaide var- dır: Bit seferin obaşında yapılan stratejik ohatanın tesiri bütün sefer boyunca hissedilir. e Y.T.P. Genel Başkanı bu yükün altından kalkmasını bilememiştir. Çapı, 'buna kâfi gelmemiştir. Bundan dolayı kızacak, şından yapılmış olması gibi bir Bir lider, kaide mevcut değildir. İl başkanlarının karsısına şöyle çıkar-

Bu sayıdan diğer sayfalar: