28 Eylül 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

28 Eylül 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Demirperde Bardak olan eski çamlar Gi bıraktığımız o haftalar içinde dünyada en çok sözü edilen sınır hiç şüphesiz Çin-Rus sınırı, en çok sö- zü edilen tren de Pekin - Moskova eks- . Eskiden - teknik arızalar dı- yapmayan bu eksprese son günlerde birşeyler olmuş- tu. Pekinden kalkan tren Çin-Sovyet sınırına gelince içeriye (Sovyet güm- rükçüleri doluyor, bir zamanlar büyük bir saygıyla selâmladıkları çinli arka- daşlarını bir tarafa iterek, aşın bir görev duygusuyla (vagonların orasını burasını araştırıyorlardı. Buna karşı- lık, bütün dünyada nezaketleriyle ta- nınan çinlilerde de bazı değişiklikler olmuştu. Nazik çinliler, Sovyet yoldaş- larının bu göreve bağlılıklarını pek an- lamıyor olmalılar ki, onları bir iki Ke- re kompartımanlara kapatıp hırpala- yacak kadar ileri gitmişlerdi. Hattâ, Sovyet gazetelerinin yazdıklarına bakı- lırsa, çinli trencilerin bu "hiç de nazik olmayan davranışlarına bazan demir- yolu işçileri de katılıyor, o zaman iş, bir tarafta ruslar, diğer tarafta çinli- ler, zaman zaman bir meydan kavga- sına kadar bile gidiyordu. Gene Sovyet gazetelerinin yazdık- larına bakılırsa bütün bu olup biten- lere sebep, Pekin idarecilerinin Ditip tükenmez inatlarından o başka birşey değildi. Pekinle (Moskova arasındaki anlaşmazlıklar ogün ışığına çıktıktan kampanya açmışlardı. Krutçefin savunduğu o"Barış içinde birlikte yaşama" ilkesi marksçı-lenin- ci doktrine aykırı bir ilkeydi. Krutçef nasıl olsa kendiliğinden komünizmi benimseyeceklerine inani- yordu. Çinli liderlere göre bu, gerçek komünistlerin Oo kabul (edebilecekleri cinsten bir inanış değildi. Komünizm, dünyayı bir an Önce kendi bayrağı al- tında toplamak için mütecaviz olma- lı, savaştan kaçmamalı, tersine, her fırsatta silâhı eline alıp emperyalist- lerin karşısına dikilmeliydi. . Pekinli İdareciler bu görüşlerini rusça broşür- lere bastırmışlardı. Bunları Moskova- Pekin ekspresine koyup taa Kremlinin yanına kadar sokmak istiyorlardı.. İş- te rus gümrükçülerinin bütün yaptığı, trende bu broşürleri arayıp toplamak tan ibaretti. Çinlilerin, görevlerini ye- rine getirmeye çalışan Rus gümrükçü- lerini kompartımanlara kapatıp hır- paladıkları için utanç duymaları gere- kirdi. Kurt kurdu 'yer mi? çovyet gazetelerinin ogeçen haftalar içinde cinlilere karşı yaptıkları yay- lum ateşi yalnız bu broşürler mesele- sinde kalmıyordu. o Pekinin nükleer denemeleri yasaklayan anlaşmayı im- zalamıyacağını açıklamasına pek alı- nan Moskova, bir süredir çinlileri bu meselede de yaylım ateşine tutuyor- du. Geçen hafta Tass ajansının ara- cılığıyla yayınlanan uzun bir bildiride Moskovada yayınlanan ikinci bir bildi- ride. Kızıl Çin 1960 yılından başlaya- rak Sovyet sınırlarını sürekli bir şe- kilde ihlâl etmekle suçlandırılmakta- dır. Bu bildiriye bakılırsa, yalnız 1962 yılında Çin topraklarından Sovyet sa- nırına yapılan tecavüzlerin sayısı beş- binin üzerindedir. Bilindiği gibi, Sovyetler Birliği ile Çin arsında bu hafta ilk defa açığa vurulan sınır anlaşmazlığının, aslın- da, çok uzun bir geçmişi vardır. Sibir- yadaki üç bölgede Sovyet - Çin sınır anlaşmazlığı yıllardır devam etmekte- dir. 1858 yılında yapılan bir anlaşma- da çinliler Amur nehrinin sahillerin- A Gromyko — Kennedy Yüksek Çinin Moskova anlaşmasını imzala- mamakla çok yanlış hareket ettiği ile- ri sürülüyor, eğer bu yanlış yoldan ay- rılmazsa başına büyük felaketler ge- lebileceği hatırlatılıyordu. Eğer çinli liderler, her ne pahasına olursa olsun, atom bombasına sahip olmak yolunda ısrar ederlerse, Çinin dış politika a- maçlarından ister istemez şüpheye düşmek gerekecekti. İşin aslına bakılırsa, Sovyet en rini gerçekten ürküten de, Moskova ile Pekin arasında beliren görüş a lığı ve liderlik, çekişmesinden çok, Çi- nin bu "dış politika amaçları" olma- lıdır. Nitekim, bu haftanın Ohasında voltaj den büyük bir kısmını rustara bırak- mışlardı. Daha sonra 1860 yılında Pe- kinde yapılan bir anlaşma ile Çin, Us- suri ve Amur nehirlerinin arasındaki toprakları Rusyaya vermek zorunda bırakılmıştır. Nihayet, Doğu Türkis- tana bitişik İli vadisi de 1850 yılların- da rus orduları tarafından işgal edil- dikten sonra 1881 yılında St. Peters- burg anlaşması ile Rusların olmuştur. Komünist Çin hükümeti Çine aşağı yukarı 500 bin mil karelik toprak kay- bettiren bu anlaşmaları hiçbir zaman tanımamıştır. 1954 yılında Pekin tara- fından bastırılan bir haritada bu böl- AKİS/19

Bu sayıdan diğer sayfalar: