12 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

12 Şubat 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Harold Wilson'un Demeci Büyük Britanya Başbakanı Mr. Harold Wilson AKİS Başyazarı Metin Toker tara- Jindan kendisine sorulmuş sorulardı cevaplandırmıştır. Aşağıda bu soruları ve İn- gilterenin İşçi o Başbakanının o cevaplarını bulacaksınız 1. Büyük Britanyada yeni bir İktidarın işbaşına geç- Atlantik Andlaşmasının ortak nükleer (savunmasının miş olduğu şu sırada Türkiye ile Büyük Britanya arasındaki münasebetler nasıl bir durumdadır? İngiliz - türk münasebetlerinin iyi olmakta devam etti- ğini söylemekten memnunluk duyuyorum. İki memleketi- miz emi mevcut İli dostluk ve İttifak bağlarına iz bü; nem teyiz. Son günlerde Türkiye Dışiş- leri Bakanıyla istifadeli ve yapıcı bir buluşmamız oldu. 2. Büyük Britanya ile Türkiye arasındaki iktisadi ve mali münasebetlerde bir gelişme ihtimali ve imkânı mevcut mudur? Türkiyenin süratli ekonomik gelişmesiyle me la ve Avrupa iktiadi in e ürkiyye kalkın- ma Konsor rsiyomuna I şekilde katılıyoruz. 1964 lında önceye nisbetle 3 milyon « ste bulunduk. Türkiyeyle ticaretimizin önem veriyoruz. artmasına da 3. Kıbrıs konusunda ( İngilterenin tutumu Türkiyede, İngiltere bir garantör devlet olduğu halde bu vasfını işine gelmediği zaman unutmakta bulunduğu noktasından tenkitle- işine geldiği zaman hatırlamakta, re uğramaktadır. Bu hususta ne dersiniz? Bu tenkit haksızdır. Türk hükümetiyle birlikte Garan- anlaşmasının, diğer Kıbrıs Andlaşmalârı gibi elan yürür- lükte ğu hususunda tabıkız. Fak: ugünkü şartlar içinde teminata devletlerin Andla da bahsedilen "müş s terek veya beraberce kararlaştırılmış hareket"lerini ger- çekleştirmek yolunda bizim tarafımızdan yaratılmış açık güçlükler vardır. 4. Kıbrıs meselesi Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna geldiğinde Büyük Britanya oyunu hangi esaslar göz önünde tutularak kullanacaktır? Ümidimiz odur ki Genel Kurulda Kıbrıs ile ilgili ola- rak alınacak her hangi bir karar Adada veya başka bir yerde gerginliği arttırma tehlikesini azaltacak ve Birleşmiş Milletler arabulucusunun müteakiben vereceği rapor için müsait hava yaratacak vr nitelikte olsun. Biz kendisine-, ümeti de dah üzere anlaşmazlıktaki sikiilereli eri her hangi bir hal çaresinin sağlanmasında yardımcı olmaya hazır bulun- makta devam ediyoruz 5. Çok taraflı nükler güç (MLF)de Atlantik nükleer kuvveti (ANF) arasında,gerçekleşme şansı itibariy- le nasıl bir fark görüyorsunuz? AKİS, 12 ŞUBAT 1965 organize edilmesi tartışmaları simdi Britanyanın Atlantik nükleer kuvveti teklifi üzerinde cereyan etmektedir. Bu teklif, NATO içinde nükleer bagınlaşmayı arttırmak sure- tiyle Andlaşmayı kuvvetlendirmek gayesini güttüğü gibi nükleer silâhların yayılmasını da önleyecektir. 6. Fransaıun bu konudaki, direnişinin nasıl önlenebi- leceği kanısındasınız? Yeni kuvvetin komutanlığının bir fransıza verilmesi düşünülebilir mi? Teklif edilen Atlantik nükleer kuvveti bütün NATO üyelerine açık olacaktır. Tabii, Fransa hükümetinin, tek- liflerin hem askeri, hem siyasi avantajlarını göreceğini ü- mit ediyoruz. Fakat buna iştirak edip etmemeye karar ver mek hakkı Fransa hükümetine aittir. Kuvvetin komuta kademesi, iştirak eden hükümetler arasında görüşülecektir, 7. NATO'nun isikbalini nasıl görüyorsunuz? Bu pakt sizce nasıl bir istikamette gelişebilir? Kuzey Atlantik bölgesinin savunması taksim kabul et- mez ve biz Atlantik Paktı Andlaşmasına ilânihaye devam edecek diye bakıyoruz. Bağinlaşma halinde bir dünyada temayül, aynı zih- niyete sahip milletler arasındaki işbirliğinin daha da sıkı laştırılması istikametinde olmalıdır. NATO Batı İttifakı- nın temel taşıdır ve onun bünyesi içinde askeri ve siyasi işbirliğinin gelişmekte devam etmesi bütün üyelerinin menfaatinedir. 8. Dünyanın bugün sizce gösterdiği siyasi manzara nedir? Batı ve Doğu sistemleri arasındaki münâse- bet nasıl bir istikamette gelişmektedir? ünya, nükleer silâhların daha fazla yayılmasının ön- lenilmesi, Asyada ve diğer karışıklık bölgelerinde devamlı istikrarın sağlanılması ve gelişme yolundaki memleketle- rin kendilerini kalkındırma gayretlerine yardım edilmesi gibi birçok ciddi meseleyle karşı karşıyadır. Son senelerde Doğu - Batı münasebetlerinde hissedilir bir iyileşme olmuştur. Bunun, başlıca sebebi Sovyet hükü- metinin, harp tehlikesinin azaltılması ve silâhlanma yarı- şının yavaşlatılması konusunda Batı ile menfaatinin aynı olduğunu anlamasıdir. Mamafih komünist memleketler dünyayı, bizim inanmadığımız kendi hayat tarzlarını ka- bule zorlama hedeflerini terketmemişlerdir. Fakat devamlı bir barış bölünmüş bir dünyada gerçek- leştirilemez. Bütün milletler için bunun tek sürekli ceva- bı, ideolojileri ne olursa olsun, hepsininin güvenlik ve re- fah meselelerinin herkes için bir olduğunu ve bunların an- cak gerçek milletlerarası işbirliği ve silâhsızlanma ile çö- zülebileceğini kabul etmesidir. 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: