12 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

YURTTA OLUP BİTENLER dahi bir anlaşmaya varamamaları. meselâ bir Başkan seçiminin ancak yirmi turla yapılabilmesi o düzineyle memlekette görülmüştür. Ama Türkiye, bundan topu topu beş yıl önce bir ihtilâlle çalkanmıştır ve bu çalkantının bütün izlerinin beş yıl içinde ortadan kalkmasını iste- mek, beklemek akılsızlığın ta kendi- sidir. Bu hususiyeti, varlıkları rejime bağlı bulunanlar herkesten iyi bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar. 27 Ma- yısın kendisi dahil, son beş yılın bütün kanlığına, oGenel Başkan Süleyman Demirel tarafından cevaplandırılmak üzere bir önerge verdi. Önergede De- mirelin mevcut Hükümeti düşürmek üzere bazı tertiplere giriştiği, fakat bu yolda en önemli adımlardan birini teş- sırasında oylamaya katılmadıklarına (o değinile- rek, Genel Başkandan şu hususun ce- vaplandırılması istenmekteydi: "Sayın Genel Başkanın tutum ve davranışlarına kendi partisinin men- hafta önce gazetelerin, baş sayfaların- da AP'nin iktidara geleceğini ima e- den bir haber furyası iktidar kampanya: Bölükbaşı işbirliği halini almış ve o za- manlar gülümsenerek izlenen bu sonuç. AP liderinin YTP ve CKMP Genel Başkanları ile temasından sonra biraz olsun ciddiyet havasına bürünmüştür. Ancak, meselenin en önemli nokta- sını Mustafa Kemal Erkovanın vermiş olduğu önerge teşkil etmektedir. Zira gerek YTP ile CKMP'ye, gerekse küçük A.P. Grupunun ,Demirelli toplantısından bir sahne patlamaları politikacıların "yaparım, olur" teorisinin neticesi olmuştur. Yap mışlardır ve olmamıştır. o Olmayacağı, yaparlarsa ne sonuç çıkacağı kendile- rine hulüs ile anlatıldiğında ise kız- mışlardır, sinirlenmişlerdir, kudretle- rine göre hışım göstermişlerdir. u hafta, böyle bir hatırlatmanın Türkiyede tam zamanıdır. Muhalefet Cadı kazanı Haftanın başlarında Salı günü, AP Ankara milletvekili Mustafa Kemal Erkovan, AP Millet Meclisi Grup Baş- 8 “Atım oda vuramadım.." supları riayet etmediğine göre, Baş- kanın, diğer muhalif parti başkanları ile temasını, adı geçen partililer ve ta- raftarları ne dereceye kadar ciddiye a- lâbilirler?.." Gerek önerge ve gerekse önergede Genel Başkana yöneltilmiş olan soru. ilâhları kükretecek ve belki de Erko- vanı AP içinde "Persona non grata" ilân ettirecek niteliktedir. Ama ne o- lursa olsun bu önerge, "Demirelin ve dolayısiyle AP'nin son haftalarda Hü- kümeti düşürmek üzere girişmiş olduk- ları teşebbüsün ciddiyet değil ama, ba- şarı şansını ortaya açıkça koymak ba- kımından son derece önemlidir. İki MP'ye, Demirele verilmiş olan garanti- lere rağmen, bir tereddüt havası hakim dir. Millet Meclisinde Milli oOBakiyeler Kanunu görüşülürken bu üç parti de, AP'nin hükümet kurmak konusunda sık sık demarşlar yaptığından, fakat sonra nedense birdenbire tornistan et. tiğinden yakınmışlardır. Oysa CHP'nin karşısındaki oyları paylaşma durumun da olan bu partiler, kendi hayatlarını idame ettirmek için AP'nin iktidara gelmesini şart görmektedirler. Bunla- ra göre, ortada şişirilmiş bir AP balo- nu vardır ve bu balon patlatılmalıdır. CKMP Genel Başkanı Ahmet Oğuz, bu isteği: AKİS, 12 ŞUBAT 1965