12 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

12 Şubat 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

METEOROLOJİ Teşkilât Yaya kalan tatarağası Tarsustaki fabrikanın kumaş nümu- neleriyle dolu odasında müdür kol- tuğuna yaslanan genç adam anlatıyor- du: bu yıl havaların o dolaylarda ku- rak gideceğini, ama Ocağın onbeşinden sonra da birden yağışların başlayaca- ğını o, tâ Ekim ayında tahmin etmiş- ti. Bütün marifetini, eski bir çiftçi o- lan babasının yarım asırlık tecrübesi- ni kullanmaya borçluydu. o Ufuklar- daki dağların tepesinde, toplanan bu- lut kümelerine bakmış, babasından bel lediği metodlara uyarak tahminlerini yapmış ye işte aradan üç ay geçtiği hâlde sonuçlar yanıltıcı olmamıştı!.. Yukarda geçen olay, Çukurova çift çilerinin meteoroloji (o teşkilâtına ihti- yaç duymaksızın yıllardanberi ne bü- yük bir doğrulukla hava tahminleri yapmakta olduklarını göstermesi bakı- mından önemlidir. Ama daha da önem lisi, Meteoroloji İşleri Genel Müdür- lüğünün durumudur. Devlet Meteoro- loji İşleri Genel Müdürlüğünün geçen haftanın alanlarındaki bir tebliği bu- günün Türkiyesinde hava tahmin me- todlarının ne derece sıhhatli sonuçlar verebileceğini, hele, üç aylık değil, 24 saatlik tahminlerde bile tam 180 dere- celik dönüşler yapılabileceğini göster di. a de herşey, Şeker Bayra- nci günü başlayan kar fırtı- nasıyla birden tersine dönüverdi. Bay ramın bu yılkı özelliğinden o hakkiyle faydalanmak isteyenler trene, otobüse veya Özel arabalarına atlayarak Salı akşamı yakın veya uzak dinlenme, yer- lerine doğru yola çıktılar. İşte, olanlar da bundan sonra oldu. Bir süreden beri artık baharın yaklaştığını zannet tirecek kadar uysal giden hava birden kışladı, ani bir kar tipisi, dondurucu bir rüzgâr her yanı sardı. Otobüsler, binek arabaları her tarafta konvoylar halinde yolların açılmasını beklemeğe koyuldular. Bayramda tatil (geçirip dinlenmeye gidenler daha yorgun ve bitkin halde evlerine döndüler. İşin asıl garibi, Meteoroloji İşteri Genel Müdürlüğünün, o gören gözün kılavuz istemeyeceği" kadar basit bir tabiat olayında birden tam 180 derece- lik bir hata yapması. Cumartesi ak- şamı Radyonun ajans haberlerinde o- kunan hava bülteninde (o "havaların hissolunur şekilde ısınacağı, kar va- gışlarının duracağı, bilâkis kar erime- leri ve yağmur sebebiyle bu defa taş- kınlara intizar edilmesi gerektiği" yo- lunda haberler vermesidir. Hernekadar 80 bu haber, bayramı evlerinde (o kapalı geçirenlere biraz teselli vermeye yara- ıysa da, Tarsuslu fabrikatör gibi ha- vayı âdeta koklayarak tahmin etmeye alışkın olanlar, hele evinin bir köşe- sine bir ufak barometre asmayı adet edinenler hiç de Meteorolojinin tah- minlerine katılmadılar. Çünkü baro- metre boyuna düşmekteydi ! Dünya çapındaki teşkilât Aslında Meteoroloji Genel Müdürlüğü uluslararası bir mahiyet taşıyan kuruluşlarla ortaklaşa (o çalışmaktadır. Yapılacak mahalli tahminlerde kutla- nılacak büyük çapta bilgiler teşkilâtın merkezine Saati saatine bidirilmekte- dir. Orada bu bilgiler özel bir harita- nın üzerine işlenmekte, muhtelif ö- nemli merkezlerde ölçülen rüzgâr hızı ve iştikametleriyle ısı dereceleri, ha- vanın basıncı ve nemlilik (derecesi. bulutların cinsleri ve o yükseklikleriyle kesafetleri, atmosferin (oyukarı taba- kalarındaki akımlar gibi her çeşit para metreler böylece toplandıktan sonra benzeşim -korrelasyon- o yoluyla veya belli bir gidişin uzantısını bulmak su- retiyle gelecek sürelerdeki 1sı, rüzgâr. ve yağış durumlarının talimini müm- kün olabilmektedir. Kısaca açıklanan ve bu yüzden ba- sit gibi görünen bu işlemler birçok ne- denlerin etkisiyle aksayınca işler de o oranda karışmakta, yapılan tahminler 180 derece hatalı oluvermektedir. Me selâ, muhtelif önemli, merkezlerden gelmesi beklenen raporlar gelmeyiver- se, hava muhalefeti yüzünden telsizle alışlarda hatalar olsa, en kötüsü, tali- min yapmakta mümarese sahibi, tec- rübeli ve ehil kişiler bayram tatiline ayrılıverseler, Meteoroloji bültenlerin- de n men kendisini göster- mektedir. Özellikle son haftalarda dış ülkelerden gelen ısı raporlarının hiç okunmadığı dikkati çekmektedir. Bu- na karşılık Meteoroloji Genel Müdür- lüğünün ünlü "manyetik band cihaz- ları" kurarak belli bir telefona başvu- rulduğunda otomatik olarak Ankara- daki -evet, yâlnızca Başkentteki- ha- vayı bildirmesi bir fanteziden ileri git- memektedir. Gerçekten, bu gibi göste- rişli tutumların -bu arada kısa dalga- daki radyo müzik yayınlarının- meteo- roloji işlerinin yoluna konulmasında ne ölçüde yararlı olabileceği de çok sorul maya değer bir konudur. Bugün ileri batı ülkelerinde mete- oroloji gerçek bir bilim ve teknik konu- su halinde görülmekte, daha çok ha- vacılıkla ve akarsularla olan ilgisi do- layısiyle bu teşkilât ulaştırma bakan- lıklarına bağlanmış bulunmaktadır. Ö- zellikle nehirlerinde nakliyat yapılan Avrupa ülkeleri için bunun sayısız fay dası bulunmaktadır. o Havacılıkta da ayrı bir teşkilât kurulmadığı takdirde, meteorolojinin durumu aynıdır. Ta- rımla meteorolojinin ilgisi o büyük ol- makla beraber, meteoroloji mühendis- liğinin artık bütün dünyada ziraat mü hendisliğinden çok farklı oolduğu ge- nellikle kabul edilmiş bir (o gerçektir, Türkiyede de meteoroloji mühendisleri İstanbul Teknik Üniversitesinin E- lektrik Fakültesinden mezun olmakta, formasyon bakımından fizik mühen- disliğine yakın bulunmaktadır. Olay- ları görüş ve tutum yönlerinden ziraat branşından farklı durumdaki böyle bir ihtisas kolunun Türkiyede hâlâ Tarım Bakanlığı bünyesi içinde bırakılması, yukarıda anlatılan Tarsustaki çiftçi- nin hikâyesini hatıra (getirmektedir. Eğer Tüvkiyede hâlâ dededen kalma usüllerle hava tahminleri yapılmasına devam edilecekse mesele yoktur, ama bu takdirde de sözümona modemleşme amacıyla bu işe milyonlar o yatırıl- ması lüzumsuzdur. Yok, eğer ileri dün- yanın kullandığı elektrikli ve elektro- nik cihazlarla ve hattâ (meteoroloji peyklerinden alınan bilgilerin kullanıl masıyla hava tahminleri yapılması e- sas alınacaksa o takdirde bugünkü Me- teoroloji Genel Müdürlüğünün daha rasyonel çalışan bir teşkilât (o haline bir an önce konulması şarttır. AKİS, 12 ŞUBAT 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: