12 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

12 Şubat 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

azınlık durumundaki büyük sermaye sahiplerinin menfaatini savunur hale gelmiştir. e Üstelik bu muğlâk siyasi farklılaşma günlük çekişmeler, .müca- deleler ve tahriklerle keskinleştirilmiş ve iş, içinden, çı- kılmaz hale sokularak, 27 Mayıs 1960 devrimine kadar gelinmiştir. menfaatinin değil, Yıldız bu tahlilden sonra şöyle devam etti: "— Sağcı ye liberal eğilimli AP işçi ve köylüyü, dev- letçi CHP de ağayı, kendi desteği saymaktan kurtulamı- yor. Bizim politik sorunumuz, her tedbiri etkisiz kılan ve her çıkar yolu engelleyen bu politik çıkmazı açmaktır. Yoksa, falan parti şu kadar üyelik kazanacak, ya da öte- ki parti şu kadar üyelik kaybedecek, yahut da illâ ki şu parti de yaşasın kaygusu ile hiç de ilgilenmeye niyetimiz yoktur. Milli Bakiye sisteminin iki cepheye bölünerek katı hale gelen ve fikir temeli olmıyan sert bir gidişe yumu- şaklık getirmesi partilerin fikir, konsept, yöntem ve fel- sefe ayrıtlarına göre kendilerine bir çekidüzen vermeleri- ne yardım edici etkisi olacağı umulmaktadır Bu arada A.P.nin içine düştüğü bir gelişmeyi de ele alan Yıldız, o hayret uyandıran belâgatiyle şu cümleyi de döktürüverdi: " — İşine yaradığı sürece milli irade paravanasını bolca kullananlar dahi, o iradeyi en iyi şekilde temsil edecek olan bu sistemi, onu gölgeler gibi göstermekte- dirler Yıldızın konuşmasından sonra, garip bir durgunluğun içine düşmüş olan senatörler oturum bittiği, için evlerine dağıldılar. Senatörlerin bu durgunluklarının ve düşünce- lerinin ne kadar devam edeceği bilinmemektedir. Fakat Milli Bakiye sisteminin görüşmeleri Senatoda -bu dergi basıldığı sırada- devam etmektedir. Tasarının Senatoda görüşülme süresi bu Cuma günü sona erecektir. Eğer bu süre içinde görüşmeler bitirilmezse Tasarı otomatik ola- rak kanunlaşacaktır. Cuma gününe kadar oylama yapılırsa, bu takdirde de Tasarının kanunlaşması beklen mektedir. Çünkü AP'liler hariç, diğer partiler ve Gruplar Tasarıyı desteklediklerini açıklamışlardır. Bu bakımdan, Senatodaki görüşmeler Yıldızın konuşması dışında- bir AKİS, 12 ŞUBAT 1963 e getirmiş olmıyacaktır. Temenni edilen, bu ko- nuşmanı n hem Okumuşlar Meclisi, hem de Millet Mecli- si yin am sonraki devrede iyi bir örnek olmasıdır. u konuşma bu kadar etki yaratmakla beraber, aslında, olması gerekenden başka bir şey de değildir. Hele bu ko- nuşmayı yapan kimse, seçim kaygısı olmayan ve görevi sadece bu çeşit bir fikri çalışma içinde bulunarak, değ- -en devrelerde değişmeyen bir ölçüyle tarafsız ve kaliteli uyarmalar yapmakla görevli ise... Bu bakımdan Yıldızın hamlesi biraz da geç kalmış bir hamle sayılabilir. Anaya- sanın ve türk milletinin tabii senatörlerden beklediği her- halde budur!.. Karakış "Bu yıl da havalar iyice miyarını şaşırdı. Kış mı, yaz mı anlaşılmıyor?" derken, herzaman geldiği yerden, Balkanlardan sökün eden bir soğukhava dalgası böyle diyenleri pişman ediverdi. Son yıllarda görülmemiş bir kış şu anda yurdun her yanını kasıp kavurmaktadır. Bir gün Sivas —27 derece ile dünyanın en soğuk ikinci şehri unvanını alırken; bir-ikigün sonra Ankara, -24 derece ile dünyanın en soğuk birinci şehri unvanına yükselmekte ve ancak —I17 dereceyi. tutturabilen Moskovayı geride bı- rakmaktadır. Üstelik şiddetli bir kar yağışı bütün Ana- doluyu kara gömmüştür.Dikkati çeken husus, böyle bir afe tin Türkiyedeki hayatı felce uğratacağı beklenirken, bu du rumun ortaya çıkmamasıdır. Biraz pahalı da olsa, Türki yenin en başarılı kuruluşlarından biri olan Karayolları, şu anda tabiatla çetin bir mücadeleye girişmiş bulanmakta- dır. Radyodan yayınlanan yol durumu ile ilgili haberleri izleyenler, dikkat ederlerse, kapanan yolların kısa bir sü- re içinde açıldığını ve hiç bir yerde ulaşımın devamlı ak- samadığını farkedeceklerdir. Bu, her yıl bütçeden milyar- lar yiyen Karayollarının zamanı gelince görevini yapabi- leceğini, imtihanını verebileceğini ispat bakımından önem lidir. Türkiyeyi hâkimiyetine alan bu tabiat hadisesinin bir başka tarafı ise mahsule vereceği faydadır. Türkiye gibi ihracatı bile yağışa bağlı bir tarım ülkesinde, uzun süren bir kurak devreden sonra böyle bir yağış hakikaten büyük ikramiye sayılmalıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: