3 Temmuz 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

3 Temmuz 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ss | 5.5.C.B. “Kirli iş" Stalinin ölümünden sonra Sovyet si- nemasında başlıyan yenileşme ha- reketi, "traktörlü" filmlerden aşk film lerine, "kişileri putlaştırma"nın, ça- lışma kamplarının, gizli polisin yeril- mesine yöneldikten sonra şimdi gün- lük sosyal konulara eğilmektedir. Bu nun en son örneği, geçen hafta Mos- kova sinemalarında gösterilmeğe baş- lanan ve seyircilerin gişe önünde uzun kuyruklar meydana getirmelerine yol açan "Çorni Biznes - Kirli İş" adlı fi- limdir. Juravlefin çevirdiği film, 1957 .de Moskovada başlıyan, ancak 1963 yı- lında ortaya çıkarılan bir karaborsacı- lık şebekesinin akıl almaz hikâyesini anlatmaktadır. Bu hikâye, 1963 Eki- minde Sovyet basınında bir bomba gibi patlayan "Chakermann meselesi" ne dayanmaktadır. Nitekim filmin ba- şında yer alan kısa bir açıklamada şöyle denilmektedir: "Göreceğiniz film bir roman değildir. Bu, gerçek bir hi- kâyedir. Herkesin bildiği, inanılması güç bir hikâyedir. Bu hikâye 1957 de Moskovada başlamıştır." Hikâye gerçekten inanılması güç bir olayı anlatmaktadır: 1957 yılında Mos- kovanın yakınındaki ıssız, sakin bir yerde bulunan bir akıl hastalıkları kli- niği, bir dokuma fabrikası haline ge- tirilip, kolları bütün Sovyetler Birli- ğine uzanan bir kaçakçılık şebekesince tam yedi yıl işletilmiştir. Yedi yılın so- nundaki bilanço da şudur: 27 milyon lira kâr, beş ölüm cezası, sayısız ağır HERKES OKUYOR 32 N E M A hapis cezası. Juravlefin filmi, bu bi- lançonun son kalemidir. Baş belâsı: Para! "Kirli İş" filmine ilham veren olay, üç yahudi karaborsacının marife- tidir. Bu üç yahudi -Chakermann, Royfmann, Goldenberg- Moskova dı- şında "Barikatler" diye anılan mahal- lenin 1ssız bi, köşesindeki akıl hasta- lıkları kliniğini ele geçirip gizli bir fabrika haline getirmişlerdir. e Fabri- kanın makineleri Lehdngraddan, ham- maddesi Taşkent ve Vilniustan alın- mıştır. Fabrikada dokunan yünlüler, Rusyanın her tarafına gönderilmiştir. Atol hastalıkları kliniğindeki "deliler" şebeke mensuplarından başka kimse- ler değildir. Ayrıca, iktisadi kontrol görevlilerinden bazıları da şebekeyle işbirliği - yapmaktadırlar. İşin en tuhaf yönü. karaborsa ve kaçakçılık şebekesinin kazandığı para- nın bunların başına bela olmasıdır. Şebeke 1957'den 1963'e kadar 27 milyon lira kazanmış, en korkulu ve düşün- celi saatleri, bu parayı ne yapmak ge- rektiği sorusuna cevap aradıkları va- kit geçmiştir. Şebeke "Volga" otomo- billeri, iki sayfiye evi, mücevher ala- rak paranın bir kısmını elden çıkar- mıştır. Polis şebekeyi ele geçirdiği va- kit geride daha yığınla para, altın, mü- cevher bulunuyordu. Juravlef ile senaryocular, "Chaker- mann meselesi"ni senaryoya temel yapmakla birlikte, Sovyetler | Birliği Batıda sık sık yahudi o düşmanlığıyla suçlandırıldığı için, kahramanların ad- larını oOtamamiyle (odeğiştirmişlerdir. "Chakermann omeselesi"nin okahra- manlarının birer yahudi olduğunu ha- tırlatacak her noktadan dikkatle kaçı- nılmıştır. Zaten filmin çevrilmesinden asıl amacın, dokümanter filme yakla- şan bir gerçekçilik içinde seyircilere bir ahlâk dersi vermek olduğu he- Bir Sovyet filmi Ahlâk dersi 3 Temmuz 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: