27 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

27 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA çimlerden önce yaptığı toplantılar- da, 1966 yılı bütçe açığının 2,5 mil- yarı geçeceği anlaşıldığında, Demi- rel, Plâncılara, dış kredilerin 177 milyon yerine 300 milyon dolara çıktığı düşünülerek yeni bir denge hesaplamalarım söylemişti. (Yani Demirelin niyeti, karşılaşacağı güç- lükleri ve savurduğu vaadleri, dış borçlanmayı bir kalemde iki misli- ne çıkararak halletmekti! Fakat za- man geçmiş, seçimler olmuş, tak- vim yapraklarının 18 Kasım Per-" şembeyi gösterdiği gün Başbakan, gazetecilerin dış krediler konusun- daki sorularına önce: "— 200 ilâ 250 milyon dolar ka- dar tahmin ederim" diye cevap ver- MİŞ, sonra da sıkılarak bu rakamı: — Zannederim, 220 milyon do- lar kadar olacaktır..." diye düzel- miştir Oysa gerçek rakam bunun da al- tında, 200 ilâ 207 milyon dolar ara- sındadır! Bu, Konsorsiyomdan 1966 yılında alınması düşünülen miktar-, dır. İşte, Demireli geçen Yüksek Plânlama Kurulu toplantı- larında, iç kaynaklara, realitelere ve hattâ vergi imkânlarına yönelmek zorunda bırakan ana sebep, seçim- lerden önce bahsettiği 300 milyon dolarla bu yeni rakam arasındaki 100 milyon dolarlık -1 milyar lira e- der- farktır. "Para bulmayı siz bana bırakın" sözünü dil pelesengi haline getiren Demirelin hayallerinin ve bu hayal- lere dayanan' "biz gelince dış yar- dım oluk gibi akacak" şeklindeki AP propagandasının çökmesindeki sebepler ise biraz daha etraflıdır. Bir yardım kurumu Bundan On gün kadar önce Esen- boğaya efendi, kibar, sakin ta- vırlı, yaşlı bir alman indi. Eski bir iş adamı olan, Nasyonal Sosyalizm devrini etliye sütlüye pek karışma- dan geçirdikten sonra, son yıllarda yıldızı parlayarak Avrupa Yatırım- lar Bankası Genel Direktör Yardım- cılığı, Avrupa Para Sandığında Ak- manya Temsilciliği yapan bu yaşlı adamın bugünkü görevi, Türkiyeye Yardım Konsorsiyomu (Başkanlığı, ismi ise Von Mangoldttu. Man- goldt'un bugünkü görevi Türkiye için pek önemli, ama Avrupada faz- la dikkati çekmeyen bir görevdir. Meselâ, Türkiyede daima Başbakan- lar tarafından kabul edilen Konsor- siyom Başkanı. Avrupada aynı şe- refe nail olabilmek için, "Türkiyede Başbakanla görüştüm" diyerek, ko- 8 haftaki . AKİS Von Mangoldt Demirelin yanından çıkıyor Bir aracı nuşacagı şeylerin önemli gozum ihsas etmek durumundadır Türkiyenin ekonomik ola sında önemli (değişiklikler olduğu zamanlar bu yaşlı alman Ankaraya gelir ve Bulvar Palasta birkaç gün kalır. Mangoldt, bu gelişinde de Bulvar Palasta kaldı. Ankarada ge- çirdiği günler zarfında (o sokakları, çarşıları dolaştı, halkın durumuna, fiyatlara, alışverişe (obaktı. Birkaç iş adamı ile sohbet etti, bir-iki ban- kacı ile konuştu. Tabii bu arada Başbakan Demirci, Maliye ve Tica- ret Bakanları. Maliyedeki teknik a- damlar ve Plânlama ile de temasla bulundu. Hazırlanan Bütçe dolayı- sile 1966 yılında Türkiyenin Kon- sorsiyumdan Oo talep edeceği kredi yardımı talebi bu görüşmelerin e- sasınıteşkiletti. Gerçiteknik görüş- meler Maliye Bakanlığında, umum Mei 8 seviyesinde cereyan etti. angoldt, konuştuğu diğer yetkililerle de aynı konular üzerin- de fikir teatisinde bulundu. Aslında Mangoldt, Konsorsiyo- mun 1966 yılında Türkiyeye yapa- cağı yardım konusunda karar vere- cek adam değildir. O, bir aracı ola- rak, Türkiyenin taleplerini Konsor- siyoma üye devletlere (o nakledecek ve bu arada kendi edindiği intiba- ları söyleyecektir. Bu bakımdan, Mangoldt ile miktar üzerinde pek bir pazarlık olmadı. Görüşmelerde daha ziyade, Konsofsiyom ile Tür- kiye münasebetlerinin daha iyi yü- rümesi üzerinde duruldu. Bir ger- çektir ki, bu münasebetler pek iyi yürümemektedir. Her defasında da- ha fazla miktarlar üzerinde anlaş- maya varılmasına rağmen, Konsor- siyom yardımları 1963'te 187 milyon dolarda, 1964'te 160 milyon dolarda ve -son tahminlere göre- 1965'te 160 milyon doların biraz üzerinde kal- mıştır. Bu yüzden, bu anlaşmalara göre düzenlenen yatırım program- larında geniş aksamalar olmuş, kal- kınma hızının 6 7'ye ulaşmamasın da Konsorsiyomun bu lâgarlığı bü- yük rol oynamıştır. Konsorsiyoma üye devletlerin, yardımları parlâ- mentolarından geçirirken karşılaş- tıkları güçlükler ve bu devletlerin bütçe yılı başlangıç tarihlerinin bir- birine uymaması, bu ağırlığın se- bepleri arasındadır. Ama lüzumsuz formalitelerin çokluğu da bir ayrı pürüzdür. Herşeyin başında gelen aksaklık ise, Konsorsiyoma üye Av- rupa devletleri ile Türkiye arasında, Türkiyenin gelecekteki durumu ile ilgili görüş ve anlayış farkıdır. İmalât mı, zerzevat mı? Gerçi bu ülkeler -biraz iyimser bir ifade ile- Türkiyenin iyiliğini is- temektedirler "ama, yardımı verir- ken kendi menfaatlerini tabiatıyla ön plânda tutmaktadırlar. Avrupa ülkelerinin Türkiye için düşündük- leri, gelecek, Konsorsiyom nezdinde çalışmış bir türk yetkilisinin ifadesi ile şudur: "— Avrupa, Türkiye biraz refaha ersin, komünizm tehlikesinden uzak olsun, alt yapı hizmetlerini tamam- 27 Kasım 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: