27 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

27 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Enerji Bakanı Deriner makamında Bıyık ve sakal meselesi iresi Başkanlığı, tarafları uzlaşma toplantısına çağırdı. 25 Eylülde Pet- rol Dairesinde, zamanın Enerji Ba- kanlığı Müsteşarı İbrahim Derine- rin başkanlığında yapılan toplantı- ya yabancı şirket (temsilcileri ile Türkiye Petrolleri A.O.'nı temsilen Petrol Ofisi Genel Müdür Yardımcı- sı Özer Derbil, Türkiye Petrolleri Hukuk Müşaviri Muammer Aksoy ve Rafineri Tesis Şubesi Müdürü Hasan Çil katıldılar. Geç saatlere kadar süren toplantıda uzlaşmaya varılamadı. Mesele bir süre daha sürünceme- de kaldıktan sonra Petrol Dairesi Başkanlığı (o İstanbul (Üniversitesi profesörlerinden OoMemduh Yaşayı komiser olarak tâyin etli. Şimdi Ya- şa, Türkiye Petrolleri A.O.'nın mil- Mi bir rafineri kurup kuramıyacağı yolunda hazırlayacağı rapora Ener- ji Bakanına sunacaktır. Kanuna gö- re Bakan, komiserin raporundaki hükmü-değiştirmeğe yetkilidir. Ta- rafların bundan sonraki müracaat mercii ise Danıştaydın Bakanın ka- rarı Türkiye Petrolleri A.O. yönün- den müspet olur, yabancı şirket temsilcilerinin Danıştaya açacakla- rı iptal dâvası reddedilirse, ortada bir mesele kalmayacak ve rafineri kurulması için çalışmalara başlana- caktır. 14 Aksi halde, Türkiye Petrolleri A.O., kararın iptali için Danıştayda dâva açacaktır. Ancak bu durumda ME iptaldâvasını Petrol Ka- ükümlerine göre inceleye- celi Danıştay kararın iptaline mahal olmadığı yolunda, bir hükme varırsa, bir milli rafineriden, diğer ürünler yanında, yılda istihsal edi- lecek 93 bin ton madeni, yağ gene yabancı petrol şirketlerinden satın alınmağa devam edilecektir. Sadece bu durum ve doğan yeni hadise, Türkiyenin bir milli rafine- riye sahip olmasına yabancı şirket- lerin "kanun gereğince" engel ola- bilmeleri Petrol Kanununun niçin mutlaka yeniden gözden geçirilme- si gerektiğini ispatlamaktadır. C.H.P. İmtihan kapısı CHP Genel Sekreteri Dr. Kemal Satır, haftanın başında Pazartesi günü, Parti Meclisi toplantısından sonra kendisiyle görüşen bir AKİS muhabirine şöyle dedi: — Parti Programımızın bugüne kadarki tatbikatı ortanın sokanda- dır. Bunun için CHP, modern an- lamda ortanın solunda olan bir si- yasi teşekküldür. Biz de bu progra- AKİS mın savunucularıyız. Prensiplerimiz hiçbir mesul arkadaşımız tarafın- dan reddedilmemiştir." Satırın bu sözleri, Genel Başkan İnönünün seçimlerden önce ortaya attığı "Ortanın Solu" sloganı üze- rinde, geride obıraktığımız o hafta Cuma günü Parti Meclisinde başla- yan görüşmelerle ilgilidir. Aslında Parti Meclisi özel olarak "Ortanın Solu" sloganını görüşmek ve bu ko- nuda bir karara varmak için top- lanmış değildir. Ancak, bazı CHP'- lilerin, seçimi kaybetmenin yarattı- ğı ümitsizlikle bütün suçu "Ortanın Solu" programına yüklemeleri, bu konunun artık açıklığa kavuşturul- ması zamanının geldiği (kanaatini uyandırmıştır. Gündemin 1. maddesini ia görüşmeler" teşkil ediyordu. Seç lerden sonra Teşkilât yetkilileriyle yapılan temaslar sonucu elde edilen bilgiler Parti Meclisi üyelerine anla- tlacak, bu konuda onların da gö- rüşleri alınacak, partiiçi meselele- rin çözümü yoluna gidilecekti. Geride bıraktığımız hafta Çar- şamba gecesi -Parti Meclisi çalışma- larına başlamadan iki gün önce-, Bulvar Palasın alt katındaki bir sa- lonu, sazlı-sözlü bir toplantıya sah- ne oldu. Uzunca bir masanın etra- fında bir takım iyi giyimli, hoş soh- bet kimseler toplanmışlardı. Kimi- nin elinde tambur, okimininkinde bağlama vardı. Kendilerini şahsen tanımayanlar, bu sazlı-sözlü toplan- tının amacını önce kavrayamadılar. Fakat kafalar dumanlanmağa baş- layınca, toplantının CHP'nin kade- rini tâyin etmek amacıyla düzenlen- diği anlaşıldı. Rakı ve viskinin su gibi içildiği toplantıda vakit ilerle- dikçe niyetler de açığa vurulmağa başlandı. Alkolün tesiriyle gevşeyen eski CHP'li milletvekilleri, parti yö- neticilerini sert bir dille tenkit edi- yorlar, partiyi ele geçirmenin zama- nı geldiğini söylüyorlardı. Bir ara Fahir Giritlioğlu, masadakilere şöy- le hitap etti: "— Ne lüzum vardı ortanın solu- na moluna? Ortaya bir sol kelimesi atıldı. Adalet Partililer de bunu bir güzel istismar ettiler. Tabii, bunun neticesi olarak da seçimleri kazan- dılar. Biz seçilemedik. Halbuki, or- tanın solu meselesi ortaya atılma- dan gül gibi geçinip gidiyorduk." Giritlioğlunun heyecan içinde söylediği bu sözlere Zeynel Gündoğ- du şöyle.karşılık verdi: 27 Kasım 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: