27 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

27 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Muhteşem Süleymanın yeni Vecizesi Başbakan Süleyman Demirel, taraftarlarının ken- disine vermekten hoşlandıkları Muhteşem Süley- man adına lâyık bulunduğunu belli eden bir hükümet felsefesini açıkladı. Hükümet ile Devlet Plânlama Teşkilâtı arasında bir (o görüş ayrılığı sözü edildiği için gazeteciler durumu Süleyman Demirelden sor- dular ve ondan, Muhteşem Süleyman edalı şu ceva- bı aldılar: " — Hükümet ile kendisine bağlı bir devlet daire- si arasında ihtilâf olamaz. Hükümet emreder, daire onu tatbik eder!" Her halde bu, başta bizim müşavir Prof. Tinber- gen, yer yüzünün bütün plân uzmanlarına yeni ufuk- lar açacak bir görüştür. Hükümet emredecektir ve Devlet Plânlama Teşkilâtı Hükümetin emrettiği plânı hazırlayacaktır. İyi ama, o takdirde bu plânı bizzat Muhteşem Süleyman neden hazırlamaz? Üstelik kendisi, mühendistir de... Süleyman Demirelin plân merhumundan anla- madığını ye Türkiyede plânın, bu zihniyet elinde sa- hiden tehlikede bulunduğunu hiç bir şey bu sözler- den daha iyi anlatamazdı. Süleyman Demirelin, Hü- kümet -Plânlama Teşkilâtı münasebetlerini bir âmir- memur münasebeti telâkki etmesi pek şaşılacak bir telâkkidir. Zira Demirel, Ürgüplü Kabinesindeki Baş- bakan Yardımcılığı devresinde bu münasebetlerin mahiyeti hakkında fikir edinmek fırsatını ele geçir- miştir. Devlet Plânlama Teşkilâtının görevi beş yıllık bir plân yapmak ve bu plânın yıllık uygulama program- larını hazırlamaktır. (o Beş yıllık plân Büyük Meclis tarafından kabul edilmiştir. (o Yıllık uygulama prog- ramlarının hazırlanışına Hükümetin iştirak şekli de kanunla tesbit olunmuştur. Bu tatbikatın hiç bir kıs- mında "Hükümet emreder, daire onu tatbik eder" felsefesinin izi yoktur. o Aksine, plânı ve programı Devlet Plânlama Dairesi hazırlar, onu Hükümet tat- bik eder. Hükümetin hakkı, Devlet Plânlama Teşkilâtına emir vermek değildir. Tatbikatın sorumu Hükümete ait olduğu için kaynakların bulunması, dalanma şekli ve nisbeti gibi hususlar dahilindedir. Plânlama o Teşkilâtı tekliflerini Hükü- metin emri gereğince yapmaz. Plânlama Teşkilâtı kendi görüşünü söyler. Hükümet sorumluluğunu ilgi- lendiren hususlarda Hükümet, bu tekliflere iltifat e- der veya etmez. Böyle bir durum İnönü Hükümetleri zamanında çıkmıştır. Yıllık programın tatbiki için Plânlama Teş- kilâtı şu kadarlık bir iç finansmana lüzum göstermiş, bunun şu kaynaktan karşılanması gerektiği tezini savunmuştur. İç finansmanın miktarı üzerinde -o, iki kere iki dörttür- itirazı olmayan Hükümet, bunun başka kaynaklardan karşılanması taraftarı olduğun- dan müşavirlerine oUymamıştır. O tarihte, Plânlama Teşkilâtının başları bunu dahi "müdahale" saymış- lar ve görevlerini terketmişlerdir. o Aslında bu, bir fazla hassasiyet teşkil etmiştir. Zira Hükümet, so- rumluluğunu taşıdığı bir tasarrufa, elbette ki zorla itilemezdi. Devlet Plânlama Teşkilâtı ogörüşünü söyler. Ka- nunların. Hükümet Tasarrufu saydığı konularda Hü- kümet bu görüşü aynen kabul eder, kısmen uygular, tamanıile reddeder. Bu da onun hakkıdır. Ama, Muhteşem Süleyman emreder, Devlet Plân- lama Teşkilâtı tatbik eder! Ona Devlet Plânlama Teşkilâtı değil, Aşiret Plânlama Teşkilâtı derler. kadar, anlam itibariyle bazı yasak- lar da koymaktadırlar. Kalkınma- nın finansmanı için enflâsyona ve- ya aşırı dış borçlanmaya gitmek, A- nayasanın işaret ettiği "milli tasar- ruf" prensibine aykırıdır. Aynı şe- kilde, bu ülkede 'insanlık' 'haysiye- tine yaraşır bir yaşama seviyesine" sahip olmıyan fakir milyonlar var- ken, paralan -Boğaza »asma köprü kabilinden- bugün için fantezi sayı- labilecek işlere yatırmak yine Ana- yasanın bir prensibini unutmak ola- caktır. ' Hükümetlerin tercih imkânları ancak bu prensiplerin içindedir. Ni- tekim Plânlama Teşkilâtı Müsteşarı Memduh Aytür, Hükümet bu pren- siplerin dışında bir plân hazırlama emrini verirse, bunun yerine getiril- mesinin mümkün olmadığını, bu derginin bir sorusu, üzerine belirt- miş ve söyle demiştir: 27 Kasım 1965 "— Bir defa, Memurin Kanunu- na göre kanunsuz emir dinlenmez. Biz çalışırız, Hükümete birkaç ta- ne, bu prensiplere uygun alternatif götürürüz. Bunlardan birini tercih Hükümete aittir. Hükümet bizim düşünemediğimiz bir başka ihtima- li incelememiz için bize emir vere- bilir. O takdirde inceleriz. Bu ihti- hazırlar götürürüz. bir ihtimale göre plân mız emredilemez!" hazırlama- Görüldüğü gibi Demirel, canının her istediğini ve her istenileni yapa- bilecek durumda değildir. Eğer böy- le bir yola girerse, Anayasa ile çar- pışacaktır. Fakat buna rağmen Demirel, Plânlamayı, iktidar şenliği içindeki AP'lilerin pek sevdiği (o bir tâbirle, "yola getirmeyi" denememiş değil- dir. Yüksek Plânlama -Kurulu top- lantıları öncesinde, Plânlama ile Hükümet arasında ihtilâf olduğu haberlerine yol açan gerginlik, bu teşebbüsün eseridir. Demirelin Plâncılarla teamüller hilâfına tek tek görüşmeyi denemesi -ki bu bir kuvvet gösterisi amacına matuftu- Yüksek Plânlama Kurulu toplantı- sına Plâncıların, teamüllere aykırı olarak, dar bir kadro ile ve yanla- rına teyp almadan girmeleri için gösterilen ısrar da aynı niyetin so- nucudur Demirel, Yüksek Plânlama Ku- rulu toplantılarındaki tutumunun da ortaya koyduğu gibi, bu dene- melerinde başarısızlığa uğramış ve malüm tabiatıyla, bunu kabullen- miştir. Fakat Demirelin en büyük başarısızlığı, dış yardımlarla ilgili görüş ve niyetinin iflâsıdır. Yüksek Plânlama Kurulunun se- 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: