January 29, 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

January 29, 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS raz da davet edildi. Vali geldi, sos- yete hanımları hemen etrafım çe- virdiler. Vali beyi desteklemek için herşeye hazır olduklarını, gayretle çalışacaklarını söylediler. Vefa Poy- razın koltuklan tabii çok, ço bardı. Aynı hanımlar Niyazi Akıya da aynı yakınlığı göstermişler, Bn. Akıyı sosyal yardım cemiyetlerinin çalışmalarına çağırmışlar, göklere çıkarmışlar, bütün partilerine da- vet etmişler, İstanbul valiliğinden ayrılırken de çok üzüldüklerini söy- lemişlerdi. Anlaşılan, lodos ve poy- raz rüzgârlarına kadınlar politika- cılardan daha çabuk uyuyorlar!.. Hayal kırıklığına uğrayanlar İstanbul sosyetesinin gözde bekâr- arından , biri daha dünyaevine girdi. Dr. Selçuk Kanatlının Bebekli gençkızlardan Sema Yalçın ile ev- lenmesi birçok ana-babanın keyfini fena halde kaçırdı, bu genç doktoru bir' damat adayı olarak kaybetme- nin üzüntüsünü duydular. Selçuk Kanatlı arefe günü nikahlandı, Hil- tonun Karadeniz dairesinde de bir kokteyl verdi. Yeni evliler balayı havasında kanatlanırlarken, bütün sosyete de bu evliliğin oyorumunu yapıyor, "neden başka gençkızlar değil de Sema Yalçın?" diyorlar. Demek ki, hayal kırıklığı insanlara böyle garip sualler de sorduruyor!.. Başka biçim protokol AP Eskişehir milletvekili Aziz Zey- tinoğlu, bir protokol meselesine akü erdirememiş, çok da canı sı- kılmış. Genel Kurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanlarının Eskişehir- de bulundukları sırada Orduevinde verilen bir yemeğe ( eskişehirli bir politikacı olarak giden Zeytinoğlu- na, kapıda kendisinin davetliler lis- tesinde bulunmadığını söylemişler. Zeytinoğlu geri dönmek zorunda kalmış. Evet, Zeytinoğlu cansıkıntısında haklı ama, ne yaparsınız, askerle- rin protokol listesi başka oluyor işte... Uludağda randevu İstanbul ve Ankaranın güzel ve şık kadınlarının oUludağda buluşa- cakları bu sayfalarda bildirilmişti. Buluşma tarihi belli oldu: Şubatın ilk günleri. İstanbuldan Handan 29 Ocak 1966 Aksu, eski güzellik kraliçelerinden Ayten Sabis de Uludağın ilk yolcu- larından. Handan Aksu, son zaman- larda kızı ve bir aralık damat adayı olan Fikret Hakan yüzünden hayli üzgün, sinirli günler geçirdi. Dağ havası sinirlerine iyi gelir inşallah Bir söylentiye göre, Gönül Ya- zar da Uludağa gitmeye hazırlanı- yormuş. Perihan Altındağ ve Behi- ye Aksoy gibi ablalarının açtığı mo- daya o da katılacakmış. Galiba, Sa- rışımn Bomba modanın her türlüsü- nü izlemekten hoşlanıyor. "Oy Giresun kayıkları" Geçende Hiltonda yapılan bir dü- günün dedikodusu Büyük Klüp ile Polo Klübü çevrelerinde çok ko- nuşulan konulardan biri haline gel- di. Bu düğünde su gibi viski içilmiş, (AKİS — 751) TÜLİDEN HABERLER eski devrin karadenizli politikacıla- rı, Giresun milletvekili Hayrettin Erkmen ve Adnan Tüfekçioğlu, "Oy Giresun kayıkları" şarkısını söyli- yerek Karadeniz rüzgârı estirmiş- ler, oyunlar oynamışlar. Adnan Tü- fekçioğlunun, oğlu için bu kadar muhteşem bir düğün yapmasına gıpta edenler de var, tenkit edenler de... "O yapmasın da kim yapsın? Eski devirde bakara masasında 250 bin liraya banko diyen adamdır 0!" diyorlar. Nasıl da unutmuyorlar!.. Gerçekten de, Tüfekçioğlunun meş- hur bankosu yüzünden, devrin Baş- bakanı, o zamanlar, milletvekilleri- nin klüplere gitmesini yasak etmiş- ti. Düğünün birçok davetlisi de bâ- lâ Beyhan Sadıkoğludan bahsedi- yor. O da aynı yıllarda Büyük Klü- bün yıldızıydı, şimdi biraz sönmüş, Ama cami yıkılsa da mihrabı duru- yor. Sanatseverlik başka şey! Öteki elçileri bilmiyoruz, lâkin NA- TO Elçimiz Muharrem Nuri Bir- gi ile Kahire Elçimiz Semih Gün- verin sanatseverliğine diyecek yok, Birgi ile Günver Bakanlıktaki, Baş- bakanlıktaki uzun toplantılar ara- sında tiyatroyu da ihmal etmediler. Semih Günver, baleye gitmek için Genel Sekreterinin yemeğinde bile bulunamadı. Genco Erkalı da bü- yük bir hayranlıkla seyretti. Mu- harrem Nuri Birgi de öyle... Politika ve sanat Dündar Elbruz, yeni açılan Doğuş galerisinde demir heykellerini sergiledi. Sergiyi (seyredenler bu heykellerin tartışmasını yapıyorlar. Dündar Elbruzun yaratıcılığına hay- ran olanlar da var, bu heykelleri bir sanat eseri osaymayanlar da... Bunlardan bazıları, sergiyi İnönü- nün de gezdiğini duymuşlar ve fikir değiştirmişler. "İnönü de gezdiğine göre, bu serginin bir özelliği var" diyorlar. Sonra da soruyorlar: — Öteki politikacılar, Alican, Türkeş, Demirel gibi liderler niçin hiç bir sergide, hiç bir konserde gö- rünmüyorlar acaba?" Sergi, konser bir yana, araların- da bir defacık olsun opera dinle- meyenler bile varmış!.

Bu sayıdan diğer sayfalar: