29 Ocak 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

AKİS lu-, orada niçin bulunduğunu soran subaylara, sertçe "Milli Savunma Ba- kanını bekliyorum" deyince, aynı sertlikle mukabele görmüş ve ora- dan çıkarılmıştır. Bu ziyaret vesi- lesiyle yapılan ( brifingde konuşan ir albay, rdunun o savaşma gücünden bahsederken, Komuta kademesinin moral durumunun Ö- nemli bir faktör olduğunu belirte- rek, bugün Türkiyede bu ortamın bulunmadığına Tural Mektubunun açıklanmasını delil olarak gösterin- ce, Kara Kuvvetleri Komutam Tu- ral, olduğu yerden, bu tepkiyi des- teklemiş ve: — Sadece açıklanması değil, al- çakça tahrif edilmesi!" demiştir. Gerçekten bu mektupta, yalnız 21 Mayıs suçlularının değil, bilhas- sa Yassıada suçlularının affinım da ihtilâtlar yaratacağının ifade edildi- $i bildirilmektedir. Eskişehirde, bu ziyaret vesilesiyle verilen yemek sı- rasında başka bir olay daha cere- yan etmiştir. Menderesin, komutan- ları her yerde takip etmeye çalışan eski polis müdürü Ahmet Topaloğ- lu ve Komutanlar bir masanın etra- fnda sessizlik ve aşırı ciddiyet için- de yemek yerlerken, içeriye Ulaştır- ma Bakanı Seyfi Öztürk girmiş ve gülümsiyerek bu masaya doğru iler- lemiştir. Fakat masadaki sessizlik ve ciddiyet Öztürk gelince de de- vam etmiş, masada yer bulunmadı- &ını gören, herhangi bir davetle de karşılaşmıyan oOUlaştırma Bakanı çark ederek, başka bir masaya iliş- miş ve yemeğini orada yemiştir. AP'nin son fırsatı İşler bu oi gelince ve Türki- yenin, 1960 öncesi şartlarına doğ- ru hızla ilerlediği farkedilince, so- rumluluk taşıyan kimseler ikaz gö- revlerini yerine getirmişlerdir. Mu- halefet Lideri İnönünün, kendi par- tisinin bir iç toplantısında durumu iyi görmediğini ifade etmesi ve CHP'lilerden ihtilal (otahrikçisi gö- rünmekten sakınmalarını istemesi bu günlere rastlamıştır. İkaz yerin- dedir ve haklıdır. Çünkü Demirel, üç ay içinde kritik bir ortam yara- tıvermiştir. Bu ortamın yalnız AP'yi değil, rejimi de tehlikeye sürükliye- ceği basit bir gerçektir. YIP Lideri Alican da "AP'nin başarısızlığının rejimin sonu" ola- cağını ifade etmiştir. AP'liler neden- se bunu bir iltifat saymışlardır. Hatta bazı kurnazlar, bu lâftan "İk- tidar ve Muhalefet grupları Demire- 29 Ocak 1966 li desteklemelidir!" neticesini oçı- karmışlardır. Halbuki söylenmek istenen, seçimin galibi 'nin 1969'a kadar rejimi hadisesiz götürmesi zaruretidir. emirelin liderli- ğinde, ama Bilgiçin liderliğinde, a- ma Ferruh Bozbeylinin yönetimin- de... Alican işin bu tarafını tasrih etmemiştir. Bu ikazı Demirelin le- hinde yorumlamıyan ve işi ciddiye alan AP'liler de yok değildir! (Bak: YURTTA OLUP BİTENLER -"AP"). Bütçe müzakerelerine doğru gidilir- ken Bütçeyi beğenmeyen AbPlilerin çoğalması manidardır. Bütçenin -ve aslında Hükümetin- karşısında va- siyet alanların arasına Aydın - -ın, Erol Akçal gibi, Demirele yakın AP'liler de katılmışlardır. Bir büt- çeyi reddettirerek devletin başına geçen Demirelin, kendi bütçesinin reddedilmesiyle düşmesi ihtimali belki çok kuvvetli değildir, ama ilgi çekicidir. Önümüzdeki devre, AP'nin ken- dine çekidüzen vermesi için son fir- sattır. Artık paniğe kapılmış olan Demirelin, biraz daha zaman ka- zanmak i için, Muhalefete bana yar- dım et" anlamında uzattığı eli, Mu- halefet, rejimin selâmeti uğruna ge- ri çevirmemiştir. Hükümetin Seçim Kanunu Tasarısını geri alması, par- tiler arasında temaslara başlanma- sı, Meclis Başkanının İnönüyü ziya- reti havayı yumuşatmak için baş- YURTTA OLUP BİTENLER vurulan teşebbüslerdir. Ama dana- nın kuyruğu Af konusunda kopa- caktır. Ziyaretler Gülen iki adam Geçirdiğimiz haftanın içinde iki a- dam, kendileriyle ilgili olarak ga- zetelerde çıkan yorumları okuduk- larında aynı tebessümle güldüler. Bunların biri CHP Genel Başkanı İsmet İnönüdür, öteki Amerikanın Ankaradaki kaş yapayım derken göz a Büyük Elçisi Parker T. Hart'dır Bale T. Hart geçen haftanın ortalarında bir gün, Çankayadaki Pembe Evinde Muhalefet Lideri İs- met İnönüyü ziyaret etti. Bu, ziya- desiyle geç kalmış bir nezaket ziya- retiydi. -Büyük Elçi Hart 1965 Ey- lülünde Türkiyeye gelmiştir-. Gaze- teler derhal yorum yaptılar: Kıbrıs işi görüşülmüştü. Bir başka yorum daha yapıldı: Amerika, CHP ile a- rasındaki buzları çözmek istiyordu. Nihayet, tabii meşhur "Johnson'un Mektubu Hadisesi"nin görüşüldü- günden hiç bir tefsirci şüphe etme- di. Bütün konuşma esnasında sade- ce Yemenden -o da, siyasi durumun- dan değil, çölünden ve taşından- bahsedildiği ve başka hiç bir konu- Büyük Elçi Hart — Muhalefet Lideri İnönü Maksud bir amma,rivayet muhtelif