26 Mart 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

26 Mart 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS luş mensuplarını görmüşler, fakat şöyle, "Gençlik" denilebilecek bir topluluğa rastlamamışlardır. Aslın- da bu miting, Hükümetin komüniz- mi bastırma faaliyetinin -15 yaşın- daki çocuğun hapse atıldığı faaliyet- hemen arkasından tertiplenmiş ve Gençliğin bu sindirme politikasını se neticede Demireli- tasvip ettiği intiba yaratılmak istenmiştir. Bü- tün, sağcı kuruluşlar elele vermiş- ler ve mitinge katılanların yüksek öğrenim gençliği olarak gösterilme- si için elden geleni yapmışlardır. Fa- kat mitingden önce, "Pazar günü Cumhuriyet ve Akşam gazeteleri ile TİP merkezi. basılacak" haberleri çıkınca işin rengi değişmiştir. Bir zamanlar matbaaları tahrip için Gençliği kışkırtan polis müdürleri- nin Bakan olduğu bir devrede her şey bekleneceği için, dikkatler ve sinirler gerilivermiştir. Fakat Cev- det Sunayın İstanbul seyahatinde söyledikleri ve hele İsmet İnönünün Cumartesi günü yaptığı sert uyar- ma, Emniyet kuvvetlerini tedbir al- mak zorunda bırakmış ve miting, Alp Ağrı adındaki vatandaşın dayak yemesi dışında, hadi sesiz geçmiş- tir. İlginç olay, Komünizmi Tel'in Mitingini yapanların Koç, Eczacıba- şı ve Burla gibi "kapitalistlerin iş- yerlerine siyah çelenk bırakmaları- dır. Çelenkleri, "Bâbıâlide Sabah" gazetesinin 34 AP 586 plâka numa- ralı ve camında Menderesin resmi bulunan Oo kamyoneti Oo taşıyordu. MTTB'den Cavit, Akarçaylı adında', bir delikanlı, bu şirketlerin komü- nizmi himaye ettiklerini, bu çelenk- lerin bir "ihtar" olduğunu, eskisi gibi devam edilirse bunlar hakkın- da "tedbir düşüneceklerini" açıkla- mıştır. oBilindi ise, bu şirketlerin komünizmle o mücadelede satışı ol- mıyan bir takım yayınlara -meselâ Bâbıâlide oSabaha- ilân vermeyi ve sağcı teşekküllere yardım yapmayı reddetmeleri ve "komünizmle mü- cadele şiddet ile değil, sosyal ve e- konomik bozuklukları önlemekle o- lur. Özel teşebbüs, şuna-buna pa- ra dağıtacağına, fabrika kurup, iş- siz sayısını oazaltmalıdır" diye dü- şünmeleridir. "Komünistleri koy çuvala, salla salla vur duvara" tarzında dövizler- le süslenen, Mehter Takımının arka- sında tekbir sesleriyle renklenen bu miting hakkında ertesi gün De- — Vakur bir miting oldu" dedi. 26 Mart 1966 Mehmet Özdemir "Aferin oğlum Mehmet!" Dernekler İşte prototipi! P İktidarının gençliği ele geçirme çabasını iyi anlayabilmek için, bu faaliyet içinde yer alan kuruluş- lardan herhangi birini tanımak ye- terlidir. Meselâ, merkezi Ankarada bulunan İkinci Küyayı Milliye Der- neği bu hususta fikir verebilir: 11 Aralık 1965'te -AP iktidara gel- dikten sonra- kurulan bu derneğin Genel Merkezi Ankarada, Mithatpa- şa caddesinde, İnal Apartmanının en üst katındadır. Derneğin 50'yi geç-, miyen kadrosunu, daha ziyade 18-21 yaşındaki, çoğu lisede bulunan ço- cuklar teşkil etmektedir. Bu ekip 965 Nisanında Atatürk Bilmnni Dönüşüm dergisi - satanlarla kavga eden, .Siyasal Bilgilerdeki olayı ya- ratan ekiptir. ısa bir zamanda Türkiyenin çeşitli yerlerinde -14 il ve ilçede- şube sahibi oluveren der- neğin Genel Merkezi oldukça lüks döşenmiştir. Çelik masa, sandalye ve evrak dolapları gözü almaktadır. Geçen haftanın sonunda Cuma günü, bu derneğe giden bir AKİS muhabiri, iki tane, lise son sınıf öğ- rencisi tarafından karşılandı. İkisi de 19 yaşındaydı ve daha önce Türk Ocağında çalışmışlardı. Genel Mer- kez İdare eyeti üyesi olduğunu söyleyen Ergün Özcan adındaki es- mer çocuk, çok ciddi bir ifade ile, YURTTA OLUP BİTENLER derneğin çalışmaları ve amaçlan hakkında şu bilgiyi verdi: — Turancılık tarafımız da var ama her en önce Türkiyenin kalkınmasını istiyoruz. Buna vara- bilmek için ve fiili olarak çalışabil- mek için bu dereği kurduk. Çalı- şırken bazı zararlı ideolojilerle kar- şılaşıyor ve mücadele ediyoruz. lar komünizm, -Siyonizm ve kozmö- politliktir. Başka ideolojilere de kar ama hepsini söylemeyeyim. karşımıza alırsak çabuk harcanırız. O zaman büyük türklük idealine erişemeyiz." — Büyük türklük ideali nedir?" Çocuk, bu soru karşısında bir sü- re düşündü, sonra saymağa başla- dı: "— Türkistan, Kafkasya, İdil, U- ral, Aazçıbeycan, Özbekistan, Taci- kistan , i Bir süre daha düşündü ve ekle- i: — ni; 'da da 7 milyon türk yaşı- yor ama, onlar son milli dâvamızda bizi "desteklediler, En iyisi, siz bu memleketin ismini, yazmayın, politik olmaz! Uyuyan yılanı uyandırmaya- lım!" -Gazeteci de bu hususta söz verdi. Söz tutuldu-. — Peki, siz bu siyasi meseleler- le ilgileniyoruz ama, hareketiniz yeller Kanununa aykırı değil Ge enç idare heyeti i üyesinin a ri zekâ ile parladı ve işin püf no tasını izah etti: "— Biz tüzüğümüzde amaç ola- rak şöyle dedik: 'Kovayı milliye dul ve yetimlerine, milliyetçi öğren- cilere maddi ve manevi yardım... Tabii, bu bir vasıtadır. Onlara da yardım ediyoruz oma, idealimiz i- çin de çalışıyoruz." Endonezya ve Brezilyadaki gibi Tam bu sırada, elinde pahalı bir deri evrak çantası taşıyan, göz- lüklü, mayi gözlü, uzun sari saçlı, siyah gömlekli bir çocuk içeri-girdi. İçeridekiler hemen ayağa e "Başkan geldi" dediler. Başkan, mi kellef makamına oturdu ve sabri ie sorusu üzerine kimliğini açıkla- 1. Adı, Mehmet Özdemirdi. Atatürk Lisesi son sınıfında -Fen bölümü- öğrenciydi. Yaşı, 19'du. Daha önce Türk Ocaklarında çalışmıştı. Şairdi, aynı zamanda gazeteciydi. Oldukça üzgün bir ifade ile, Anadolu dı- şındaki türklerle ilgili, görüşlerini açıkladı. Şimdilik istedikleri, onla- ra iyi muamele edilmesiydi. Orala- rı istilâ etmek ancak. Türkiye kal- 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: