20 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

20 Ağustos 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DIŞ “GEZİLER. Japonya XV KİMİGAYO O sabah, - Japonyaya geldiğim gecenin sabahı -, Imperial Otelinin soğuk hava tertibatlı oda- sında uyandığımda, kapımın altından erken atıl- mış bi# gündelik, ingilizce japon gazetesi vardı. Kahvaltımı beklerken onu karıştırdım, Üçüncü sayfada bir haber dikkatimi çekti, Sayfanın son sütununda, ortalarda bir yerde, ufak bir başlık- la verilmişti. İmparatordan bahsediyordu. İm- parator, milli bayramlar dolayısıyla Arjantin Cumhurbaşkaninı ve Ürdün, Kralını, tebrik et- miş, Haber önemli bar haber değildi ama, ben sanırdım ki Japonyada İmparatona ilgili bir haber en azından birinci Güğtdds yer bulur. Hayır. Japonya artık bir demokrasidir -hem de, bir Komünist Partiye bile müsaade eden bir demokrasi - ve bu demokratik rej içinde İmparator, Güneşin Oğlu değil, kudreti İngiltere Kraliçesinden daha fazla olmayan bir meşruti hükümdardır. Yüzyıllar ve yüzyıllar şogunlar, samuraylar, prensler Güneşin Oğlu adına Japonyaya hükmettikten sonra - şimdi millet kendi adına memleketi idare -etmekte- dir. İmparator ise “Devletin ve halkın birliği- nin sembolü” dür. Son şogun, amerikan gene- rali MacArthur bu hususu 1947 Anayasasının birinci maddesi olarak koydurtmuştur. Madde- nin tam metni şu : “Mevkiini, hükmetme kud- retini elinde tutan halkın iradesiyle alan İm- Me Devletin ve halkın birliğinin sembolü- dür”. Anayasanın bütün birinci faslı İmpara- torun statüsünü tayin ediyor. İmparator, dev- let işlerini ilgilendiren hususlarda Hükümetin tavsiyesini ve mutâbakatını almak mecburiye- tindedir ve dolayısıyla hareketlerinin sorum- luluğu Hükümete aittir, İmparatorun ohükü- metle ilgili hiç bir yetkisi olmayacaktır, İmpa- rator, Diyet tarafından tayin edilen Kimseyi Başbakan seçmek zorundadır. İmparatora kim- se, Diyetin müsaadesi olmadan mülk ve hediye Möpomek İmparator mülk ve hediye kabul ede- ni hatırladığı için teşekkür etti İmparatorumuzun saltanatı (Japon Milli Marşının adı) imparator Hirohitonun Güneşin Oğlu olmak- tan çıkıp -MacArthur ona bu hususu, radyodan ilân ettirtmiştir. modern mânada bir Devlet Başkanı statüsünü almaktan bir ve oldu- Zunu pek sanmıyorum. Bir defa, daha önce de söylemiştim, Japon mparatorları hiç. hiç bir Za- man hükmetmemişler, daima bir kukla olarak kalmışlar, fakat japon halkının üzerinde bü- yük kudret bi olmuşlar, başkaları kendile- rini bu kudretin temsilcisi gibi gösterip İmpa- me adına hükmetmişlerdir. Şimdi, durum Sa- ece açıklığa kavuşmaktadır. Yoksa fiili ola- va İmparator bi ye yetki kaybetmemiştir. İkincisi, İmparator ve ailesi son derece mütevazi kimselerdir ve bu aileden biriyle gö- rüşürken insan katiyen, güneşin bir oğlunun karşısında olduğu hissine kapılmiyor. Bunu, imparatorun küçük kardeşi Prens . Mikasanın Tokyonun bir uzakça, fakat iyi semtindeki sa- de evinde daha iyi anladım. Bir defa, Güneşin küçük oğlunun evini hayli aradık. Tokyoda sokâk adları ve ev nu; maraları henüz pek yeni. Bunların baziları an- câk Tokyo Olimpiyatlarından kalma. Onun için, şehrin dört başı mâmur bir plânı yok, Prens Mikasa ve eşiyle Türkiyeyi ziyaret ettikleri 8i- rada tanışmak şerefini kazanmıştık, Bizi Tok- yoya gittiğimizde orada da kabul etmek lütfun- zim vasıtamızla gönderdiği mektupta, kendisi- Prensin bir sarayda oturma meli dum. -Güneşin küçük oğlunun İngiltere Krali- çesinin kardeşi kadar dahi saltanatı yok-. Fa- ra evinin o derece mütevazi olacağı da hatırı- ma gelmemişti. Küçük bir bahçenin içinde iki katlı bir ev. Bizim Suadiye veya Kavaklıderede- bir eşi, Prensin sekreteri bizi kapıda 73

Bu sayıdan diğer sayfalar: