24 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

24 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/ AKİS “ YURTTA OLUP BİTENLER Bunun üzerine, Genel Müdür şöyle düşünmüştü: * ç mi yapmamış olurum. Ben bir bat- taniyeyi biraz geciktirdiğim için bir tek çocuk ölürse, mesulü ben olu- rum.” Genel Müdür, böyle bir sonuca vardıktan sonra, Ankaraya, Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Ken- gerliye bir telgraf çekmiş ve acele kamyon istemiştir. AKİS'çi ile Muzaffer Akını yap- tığı görüşmeye katılan Dr. Kenger- U, Kurt şirketi ile anlaşmayı nasıl yaptığını şöyle anlattı: “ Telgrafı alınca hemen müte- ahhitlerden teklif istedim. Bizim, felâket anlarında ihalesiz anlaşma yapma' imkânımız vardır. Mütcah- hitler, günlüğü 900 liradan başladı. lar, bizim devamlı müteahhidimiz o- lan Kurt şirketi e liraya indi. An- ya on ,günlük larak bu şirket- tım..” © yap Teklif veren diğer firmalar ve bunların fiyatları : sorulunca, Dr. Kengerli, “e Şu anda hatırlamıyorum” di- ye cevap verdi. Dikkat edilecek husus u görüşmeden sonra bazı firma- lara telefon edilerek, deprem bölgesinde, söz konusu verde câri fiyatlar öğrenilmek istenildi ve gö- rüşülen kimselerden, “700 lira gün: lük kamyon kirası çok iyi fiyat” ce- vabı alındı. rzurumlu nakliyeciler de aynı fikirde olmalılar ki, şimdi nakliye orada, çok daha düşük fiyat üzerin- den devam etmektedir, Kızılayın yaptığı bu uygulama, gerçekten dedikoduyu dâvet edecek şekilde olmuştur, Yöneticilerin söy- ledikleri gibi, bir çocuğa daha bat- taniye yetiştirerek hayatını kurtar- mak için 30-40 bin liralık fazla gide- ri düşünmiyecek derecede rikkatli olmaları işin normalidir. Böyle bir müessesenin başına (getirilmiş ol malârı, bu şekilde düşünmek için nl, sebeptir. Ama onların unut- gereken bir şey daha var- dır: Elamiyete, cömertliğe ve iyi his- lere dayanan bu önemli müessese- yi hiç bir dedikoduya karıştırma. mak kousunda çok hassas olmak!. - Vay, vay, vay! İdare Tepeden inme Rahatsız olduğu daha ilk bakışta anlaşılan iri yapılı, ak saçlı, dol gunca yüzlü zat konuştukça öfkele- niyor, öfkelendikçe yer değiştiri- yor, at&da bir, buğulanan mavi göz lerini, tül perdelerin örttüğü geniş pencerelerden arı di ei sonra yine, karşısında oturan ce dönerek seir devam edi. yordu. Bir arâ, “.—Onların istediği yere gitmiye- ceğim! Bunun bir tertip olduğuna inanıyorum. Orada bir punduna ge- tirip beni öldürtecekler” diye konuş- tu; Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü, Gülhane semtindeki emekli subay evleri, 58. Bloktaki 2 numaralı daire- de öfkeyle me ak saçlı zat, Ta- rım Bakanlığı Beslenme, Gıda Kont- rolü ve Teknoloji. Grupu Başkanı i- ken âni bir kararla Adana Veteriner Müdürlüğü emrine atanan Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürktü süre e Tabii Senatör Haydar Tunç- kanat tarafından açıklanan ve ame- rikalılara verildiği ileri sürülen 50 Amerikada diya Washington Post gazetesinde bu ayım başında bir yazı Be Yazarı, Tür- kiyeyle igili zaman zaman gelen, bize karşı iyi duyuları emye in Alfred Fri endiy'dir. Amerikalı gazeteci ya civarında gali- ba bir yerin de sahibi veya sr Yahut, a tının bir kısmını orada geçirmeye niyetlidir. Al Erliendiy İnönü Amerikaya gittiğinde de ye ve memleketimiz hakkında dostane yazılar yayınlamış Ba e A fmdan “İktisadi (oKalkınmaya İ Hükümetleri mâni olmuştur” başlığıyla libas künde İnönü iktidardayken Friendiy'nin o iktidar hakkındaki hü- kilmleriyle bugünkü aynı değildir ama, yazı- nın asıl ilgi çekici tarafı bu değildir. Türkiyeyle mü- nasebeti olan amerikalı gazeteci şunları yazmak- tadır: “Demirel hâlâ,' özel mülkiyetle ilgili proje ve plânları korku içinde izleyen küçük memurlar sınıfı- run verdiği sıkıntı içindedir. Öte yandan son derece kinli Amerikan aleyhtarlığı ve diğer ülkelerde moda sı bundan 300 yıl önce geçmiş doktriner iktisadi s0s- yalizm piyonlu, yapan sol cenah da genişle mektedir. D Demirel alar için, (Bu bir fuzuli sıkınt». dır fakat geçecektir) demektedir. Mamafih Karışık bu hava içinde Demirel oldukça becerikli bir surette zi yürütebilmektedir. Bir- çok yeni proje mevcuttur. Bu yeni teşebbüslerde ço- gunluk hissesinin özel lerde bırakılması öngörül- mektedir. Mamafih Demirel, bu özel teşebbüs ile il gili projeleri henüz halk efkârına açıklamamıştır. Demirelin, özel teşebbüsle an olarak “henüz halk amerikah gazeteci Friendiy, yetkili bir tarzda açıklıyor! Tuhaf bir şey.. Daha tuhafı, böyle projelerin gerçekten var. lığı Demirel İktidarının bazı niyetlerinden ve tasar. . . pe borusu hakkında düşünülenler Mr, Friendiy'nın söy- lediklerini doğrulamaktadır. a KK Türki. yenin durumunu amerikalılara el altından bildiren Yl e lk koymuştu. Ama, & zel teşebbüsün menfaatine olarak relku kafamdaki projelerin amerikallara baber ve: rilmesi! Evet, en azından tuhaf, çok tuhaf bir şev.. Zira Türkiye, amerikalılarla ortaklaşa idare edilmiyor |. ya, 24 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: