24 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

24 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS, nu savunuyordu. Demokrasiye ge- çildikten sonra ihlâli mümkün ol mayan bir anayasa istiyor, kusur suz bir anayasa yapılırsa, bunun ih- Jâl edilemiyeceğine safiyet ve iyini- vetle inanıyordu! Sonra, seçimler, çumhurbaşkan- lığı ve son derecede karışık koöalis- vonlar devri... Etrafında fırsatçı ve dalkavuk bir zümre teşekkül eder- ken, bir yandan da sıhhatini kay- betmeğe başladı. Oyunlara âlet e- dildi. En büyük yanlışlarından biri, İzmirden briç arkadaşı Nâsır Zey- tinoğlunu Genel Sekreter yapması- dır. 196”teki, bünyesini hırpalayan veni krizden sonra, yavaş yavaş inisyatifi etrafındaki entrik kaptırdı. Onların gösterdiğini göre- biliyor, onların istediğini yapıyor- du. Dördüncü Koalisyonun devril mesinde işi kolaylaştırıcı rol oynar- ken, yanıltılmıştı. 1965 genel seçim- lerinden sonra ise zaten ölüme 'doğ- ru yol âlan bir hasta adamdı. Has- talığı'bile entrika malzemesi olarak kullattılmıştır... doktorun lü zumsüz bulduğu Amerika seyabati- ne çıkafılirken, Esenboğa havaalâ- nında” büyük güçlükle söyleyebildi- ği “Allahaısmarladık” kelimesi, hal- kına “ve memleketine gerçek veda olmuştur. Amerikadan koma halinde dön- dü ve 173 gün devam yer bitkisel hayattan sonra, geçen hafta Çar- şamba sabahı 645'te kalbi durdu. Önemli bir damar, açılamıyacak Gürsel, eski MEBK'cıların Silâh ve ülkü birliğinin ölümsüz tablosu şekilde tıkanmıştı. Bir doktor, ağ- zinı Gürselin ağzına yaklaştırıp, su- ni teneffüs yaptırmaya çabaladı. Fakat artık çare yoktu. Bütün in- sanları, milletini ve i her- kesi alabildiğine seven, fakat haya- tının en son devresini soğuk yürekli samimiyetsizler arasında geçirmek bahtsızlığına Svük yü rek, kesin olarak 'durmuştu. “İlâhi tesadüf” ürkiye öyle bir ortama itilmişti ki, varlıklarını ve bugünkü du- rumlarını demokrasiyi memlekete iade eden bu adama ve arkadaşları- na borçlu olanlar, saniye kaybet- meden, tezvirata (başladılar: İşte, Yassıadada verilen idam kararları- nın tefhim edildiği gün Cenabıhak, bu işin müsebbibinin canını alıver- gg aha Çarşamba sabahı, öğleden e bir DP büyüğünün oğlu; bunu, gözleri sevinçten parlayarak, arkadaşlarına söylüyordu. Tezvirat zlabildiğine “dallanıp aa tabii, buna karşı, cevap mahiye deki dedikodular da etrafı iie caktı. Meselâ bunlardan. biri, Gür- selin o gün ölmesinin kasten yi landığı veya daha önce öldüğü h de, ölümün o gün eni zi Başbakan Süleyman Demirel, ha- beri, Egede.nutuk atarken duydu * ve hemen, içinde 27 Mayıs sözü geç- , meyen'bir taziyet demeci verip, An- « karaya döndü. O gece Bakanlar Ku- rulu olağanüstü toplantı yaptı ve omuzlarında / YURTTA OLUP BİTENLER konuyu görüştü. Fakat daha önce, resi ile ortaklaşa yapılan bu hazır- lığa göre, Gürselin naaşı Cumartesi Mecliste, katafalkta, saygı geçişi için bekletilecek, Pazar günü de bü- yük bir törenle 'gömülecekti. Bu, net bir teklifti. Gürseli, Menderesin asıldığı 17 Eylül Cumartesi günü gömerek komplekslerini tatmin et- mek isteyen politikatılar elbette ki memnun değildiler. Çarşamba gü- nü, Bakanlar ai toplantısında önce, için ne 27 ön sözü geç» yayın» gül kaha atar” tekerlemesine uygun O larak, Gürseli ve onun şahsında 27. Mayısı tahkir ve tezyif İğ ve sı başlayıverdi. Ertesi gün Y. seir başlık e “ilâhi bir vadisin “Gür- a ileri manşetinin yanin» “de: Menderesin “oh olsun” gibiler- den gülümseyen kocaman bir resmi cenaze programını Kurmay ve Protokolun teklifi uy- greek Protokolun başarılı şe fi. Halâk Kura bunun için Atatür- gm cenaze OLDE, bir a programı incelemiş, bunların daha mükem- melini hazırlamıştı. Kamplar ayrılıyor 27 çevrelerin ve basının çirkin tutumu, kamplaşmayı süratlen- i . Daha önce .dular ve iki araf bir yaylım baş- ladı. Bir taraf Gürseli ve onun şah- sında 27 Mayısı bütün gücüyle ye- rin dibine batırırken, diğer taraf lam tersini yapıp, Gürseli ve 27 Ma- yısı göklere yükseltti. Bu arada, devrimci cephe içinde, karşı tarafa uyulan kızgınlık içinde, .. oisay» dı, Gürselin'de itiraz edeceği bir pa- lavra ve kahramanlık edebiyatına giri rişenler oldu. daha oynanmak istendi: Güsselin Anıt Kabire gö- mülmesi hakkındaki karan istis- 24 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: