24 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

24 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOSYAL HAYAT Moda Ye-ye havası Gençier sn Se modayı baştanba- şa *stkilediler.: Bugünkü moda, elm önce, “genç bir modadır. Buna rağmen yine gençler için ayrı, daha renkli, daha canlı, daha deği şik bir moda vardır. Buna, “ye-ve hattı” kem bile, “yeye havası” demek pekâlâ mümkündür. Bu ve sa yapan şey bieib çok, ren rin uyuşması ve'iyi seçilmesiyle bir. likte aksesuvardır. Bu aksesuvarlar içinde sveterlere eş renk ve desen blüzları, renk renk dilimlerle süs. lü lâcivert ve org koyü renkli etek- lerdir. Bu arada, pelerin mantolar ve renkli çoraplarla canlandırılan klâsik tayyörler, örgü ile karıştırıl mış yünlü elbiseler, renk renk çiz gili örgü ile örülmüş küçük elbise. ler, kasketler, yürek biçimi küpe ler, erkek ayakkabıları çok moda: Saint Laurent'nn bu yıl ortaya attığı kısacık, vücuda yapışık, çivi» lerle süslü asker üniforması hatlı elbiseler de gençler © arasında çok tutunmuştur. cum, aseik, aksesuvar İşte size “yeye'"! de uzurı ve kısa yüm çoraplar, güzel derilerden yapılmış, lüks sayılabi- lecek me yg vi değişik eldivenler, e boneler, eğlenceli e ler e biçin klâsik bir manto veya tayvörü değiştiren bir etek boyu büyük rol oynamakta dır. Gençlerde yılın o modasi, elek pantelon ve ceket modasıdır, Aynı kumaştan yapılmış böyle bir takım, bu kış içi en çok iltifat ede takımdır. cekleri bir Bü takımların ceketleri, çoğu zaman, kısa bir man- to hissi de vermektedir. in ven yp fiğpel etekler, jerse erkek şömizye Beslenme Bir ihtilâl rejimi gön wilarda en çok sözü edilen bir rejim, karbonhidrat rejim:dir. Sağlıktan kaybetmeden kilo ver- mek, aç kalmadan rejime girebil mek gerçekten çok ben Özel- likle son aylarda, çok kimse, neşe içinde, bir ağda 45 45, Sen 6 ki- ekte ve ken dilerine sirri, #adece iki kelimeyle ifşa et- mektedirler: “Karbonhidrat reji Bütün dünyayı saran bü rejim, aslında, bir. ihtilâl rejimidir. Çiinkü zayıflamak için bugüne kada! uy- gulanan rejimlerin hepsini birden silip süpürmüş ve onların az kalori almaya dayanan temel ilkelerini de kökünden değiştirmiştir. Bugün za- yıflama rejimi artık kalori hesabı. na değil, doğrudan doğruya katvbon- hidrat hesabına dayanmaktadı: ve devrimci bir rejimdir. Eskiden, yıl Jar boyunca yapılan araştırmalar so- nucu sıhhatli bir kadının, günde, or- talama 2500, erkeğin ise 3000 kalori- ve ihtiyacı olduğu söylenirdi. Zayıt- lamak için ise bu kalorinin 1600 ve 1200'e indirilmesi gerektiği id- dia edilirdi. Bu şekilde zayıflıyan kimseler, yarı aç yaşadıkları icin, sağlık'arından : kaybetmekteydiler. İstelik, bir süre sonra böyle bir di. yet ya doktor kararı ile, ya da re- ilm yapanın isteğiyle yarım bırakıl makta ve kaybedilen kilolar da hız- la geri gelmekteydi. Karbonhirirat rejimi ise günlük Kâlori ihtiyacına dokunmadan karbonhidrat mikta- rini azaltmakta ve yakacak karbon- hidrat bulamıyan vücut fazla yağla- rı yakmakta, insan, sağlığından hiç kaybetmeden, gereken kaloriyi ala- rak, ayda 56 kilo verebilmektedir. Tabii, bu rejimin de doktora danışı- larak anmasında fayda var- dır. Karbonhidrat rejiminin teme! ilkesi, şeker ve nişasta miktarını âz tutmak, yağ ve proteini normal şe- kilde almak, protein ve yağ bakı- mından zengin yiyecekleri, karbon- hidratları düşük olmak şartiyle, is- tenildiği kadar yiyebilmektir. Kar- bonhidrat rejiminde kalma - ğa lüzum yoktur, hattâ aç kalmak yasaktır, Herşey eğitimle başlar Bu rejim, aym Zamanda bir eğitim rejimidir. Şişmanlatıcı maddeler- den uzak bulunmak, bunları hiç veya vok az yemeğe alışmak, bunlarin verine şişmanlatmıyan başka şev- ler yemek, herşeyden çok, iyi ahış- kanlıklara bağlı bir husustur. Zayıf- lamak isteyen bir kimse, istediği kiloya düşmek için, ilk günler yal- nızca yünde 60 gram karbonh: drat alacak, istediği kiloya düştükten sönra ise, artık kendisini eğitiği için, bu şişmanlatıcı maddeleri dâi- ma ölçülü şekilde kullanacak ve Za- ten, fazlasını yemeği de arzulamı- yacaktır. Meselâ, kendisini yarım kesme şekerle çay içmeğe alıştır- mış bir kimse artık, hiçbir zaman, üç Şekerle çay içemiyecektir. Evde hafif vemek yiyip, misafirlikte bol bol çikolata yemenin, ikram edilen pastadan çok büyük bir dilim al manın ve demek olduğunu bilen 24 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: