24 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

iKTİiSADI İşçiler Avrupanın paryaları arto ve dolaylarını yerle bir eden depremin yaralarını sarmak du- rumunda kalan yetkililer, henüz ke- sinleşme dönemine gelememiş olan çeşitli öneriler ileri sürmektedirler. Bu önerilerden özellikle bir tanesi, Varto. ve dolaylarındaki deprem zedelerin işçi olarak dışarıya gön- derilmesini ve bunda da öncelik tanınmasını isteyen öneri-, bu ko- nuya biraz daha yakından eğiilme- ve fırsat vermiştir. “Dışarıya işçi göndermek”, bu- gün, az gelişmiş ülkelerin veya az gelişmiş bölgelerin sloganı haline gelmiş bulunmaktadır. “Dışardan işçi ithâl etmek” ise, kolayca tah- edileceği gibi, sanayileşmiş ül- vlerden, tam istihdamı fazlası ile görelim ülkelerin sloganı- dır. İ« yönlü işleyen bu oyun, bi: raz yakından bakılınca, XX, yüzyı- lın ikinci yarısındaki kapitalist dü- zenin yeni bir özelliğini ortaya Çı- karır. Ayni zamanda, köklerinden sökülüp götürülerek, yeni ve yaban- cı topraklara zorla yerleştirilen bit- kilerde görülen acı olduğu kadar garip serüven, bu işçilerin de başla- rına gelmektedir. Üzülerek. kaydetmekte (fayda vardır ki, bu davranış, işçi gönde- ren ülkelerin bükümetleri için, Zza- ten ağır olan işsizlik yükünü hafif- letirken, sürekli bir biçimde açık veren dış ödeme dengesinin yaban- cı dövz kefesine bir şeyler kazan- dırmaya vesile olmakta ve yakın vâdeli bir hesap için, lehte bulurn- maya yeterli çok sayıda neden ha- zırlamaktadır. 5 ye e bir kaygının içinde bulunan işçi ihraç eden ülkelerin hükümetleri ile, henüz yeterince © tomasvona mediği için el eme- gine ihtiyaç duyan sanayi kolları nın tem$ilcisi hükümetler büyük bir kolaylıkla anlaşabilecekleri bir ortak zemin bulmaktadırlar. Bu or- tak zeminin kaygan yüzeyi üzerinde başlayan işçi alış-verişi, bir süre daha, büyüyen, bir hızla gelişmeye devam edecektir. Eskiden de böyleydi Dışarıdan işçi itbâl ederek bazı kö- tü işleri onlara gördürmek, tü tik k&dâar eski bir gelenektir. Ro- malılar, orduda, kötü ve kirli işleri yapmaya yanaşmayan romalı as- kerlerin yerine, dışardan getirilmiş 18 VE MALI bulundururtardı. butün ücretli kimseler Bu ücretliler, bir ordunun kötü işlerini ve kirli dıkları düşük paralar karşılığında yaparlardı. Meseleye yakından ba- kıldığı zaman, Romalılardan bu ya na, insanoğlunun tutumunda bik yük bır değişiklik olmadığı hayret- le görülür. Özün ayni oluşu, biçim- ağ değişikliklere rağmen çok açık- ix, yüzyıhn Oo büyük sömürge ülkelerinin başında gelen Fransa ve İngiltere için, dışardan işçi ge tirmek yeni bir şey değildir. Fran- sâ ve İngilterede halkın arasina bi- rez karışanlar, birçok kimsenin Af- rikanın ve Güney - Doğu Asyanın de gişik köşelerinden sökülüp getirildi- gini, bâzılarımn tekrar yurtlarına döndüklerini, diğer bazılarının ise, görevleri, ak, A RA ei. k Işçi mitinglerinden heyecanlı bir sahne SAHADA şimdi kendilerine yeni rakipler bul- muşlardır. Son zamanlarda Batı Al manya;. İsviçre, Belçika, Hollanda ve Avusturya . başlıca işçi çağıran ülkeler durumuna gelmişlerdir. Ya bancı işçi çalıştırmakta ağırlığın Fransa 've İngiltere aleyhine olarak bozulmuş olduğu, Batı Almanyaya doğru kaydığı rahatlıkla söylenebi- lir. En-son göstergelere göre, Batı Almanyada çalışan yabancı işçi sa yısı | milyona yaklaşntaktadır. Bu rakamın biraz daha kabaracağı ke- sinlik'e iddia edilmektedir. 4 mil von nüfuslu: küçücük İsviçre, 700 bin civarında yabancı işçi: çalıştır- maktadır. Bu rakamın nüfusa G1g- nı düşünülecek olursa, İsviçredeki yoğunluğun. diğerlerinin o hepsinin önüne. geçtiği anlaşılır. Bu görüşü daha da somut halde ifade etmek Vartoltlar da yurt dışına giderlerse. çeşitli bağlarla, yerleşip kaldıkları- Dı, battâ fransız o uyrukluğunu be- nimsediklerini güçlük çekmeden göreceklerdir. Bugün yeniden yapıl ması hayalleri bile > zorlayan mnaz- zam Paris Metro şebekesi, Kuzey Afrikadan veya Senegalden getiril miş işçilerin salladığı kazma ve kü- reklerin eseridir. Bunun gibi, İngilterede de, çe şitli iş kollarında çalışan işçilerin “renkli” oluşları, en dikkatsiz kim- seleri'dahi düşündürecek bir yo- ingilizin nazlana- rak yapacağı her iş için, emre hazır bir afrikalı, i veya bir kıbrıslı tetikte beklemektedir. akın (Geleneksel sömürgeciliğin son ör- nekleri olan İngiltere ve Fransa, gerekirse, dalma başvurulan bir örnek tekrar edilebilir. İsviçre sa- nayi sektöründe çalışan her dört işçiden bir tanesi yabancıdır. Sana- yin dışındaki zor ve kötü işlerde çalışan işçilerin çoğunluğunu ise, vine yabancı işçiler teşkil etmekte- dir. Bu akımın yakında duracağı sa- nilmamalıdır. Çünkü, bu akımın sürmesini zorlayan nedenler iki yönlüdür. Birisi, tam istihdamı faz lasiyle aşarak, fazla el emeğine ih- tiyaç duyan ülkelerin başvüracakla- rı baska bir işçi kaynağının mev- cut olmamasıdır. Bu ihtiyacı karşı- lamak için göze alınacak otomas- yon ise, hem uzun vâdeli, bem de her eren verimli olmayacak ik taşımaktadır. Bu durum 24 Eylül 1966