11 Aralık 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 35

11 Aralık 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 35
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A SASAFRA DALLARINDA RÜZGÂR ESİYOR Kovboyfilmleriyle geçilen matrak Düzeltilmesi mümkün bu ufak - tefek ayrıntıların yanında, "Zengi- nin Maceraları", çocuk oyununda doğruya ve olumluya atılmış sağlam bir adım. Tiyatronun, özellikle ç0- cuk ,Ciyatrosunun ağır bastığı, "eği- tici" yanı olan bir çıkış. Bu yönden, temel ilkesi "iyi vatandaş" yetiştir- mek olan eğitimimize canlı bir yar- dımcı olacak nitelikte. | SELMA TÜKEL OYUNLAR Yazar tarafsız olsaydı.. "Sasafra dallarındaki rüz- gâr". Yazan: Rene de dia. Çeviren: Tülin, Aygen To- tüner. Sahneye koyan: Mahir Canova. Tiyatro: Arena Ti- yatrosu Obaldia, bir yi yazarı. Bu o- yununda, rika'nın tarihini ete almış. Sayiti, yerleşme böl- gelerinin, çiftliklerin belirmeye baş- ladığı, haydutlarla kovboyların bir- birine karıştığı, Kızılderililerin ö- lüm çığlıklarıyla ortalığa korku sal- dığı Anma götürüyor. Aslında bu o alı olmayanlara yabancıdır. Yeni bir ülkenin kuru- luş kavgalarının, cinayetlerinin anı - AKİS larını taşır. Dünyanın hiç bir yerin- de rastlanmıyacak olayların geçtiği, o korkunç ölüm - kalım kavgasının izlerini hâlâ silemeyen bir toplu- va e m sancılarını yansıtır. Ne var ki geniş seyirci kütlelerine ey kovboy. filmleri, bu ortamı tek yanlı olarak, kafalara yerleştir- Obaldia'nın, bu ön hazırlığa da- yanan oyunu da hiç yabancılık çe- kilmeden izleniyor. Yazar, yunund'a- olduğu gibi, olayları ala- ya alıyor; Beyazların değer yargıla- rına saldırıyor. Ama bu, gerçeklere parmak basan, yan tutmayan bir saldırı değil; daha çok, beyazların sırtını sıvazlayan, onları yücelten bir takılma. Öyle ki, Kızılderelileri, yurtlarını sömürmeye gelen, kendi- lerine hayat hakkı tanımayan ya- bancılara karşı Gcakları için suç- lamaya kadar gi Temelde GN Sim bu taraf- lılık, bir yana bırakılırsa,, Obaldia'- nın oyunu, başarılı bir güldürü. Toplumun ele aldığı kesimini didik- iyor. Zekice hazırlanan espriler, ustaca kurulmuş konuşma düzeni ve bunlara paralel olarak gelişen olaylar, o seyirciyi oyuna bağlıyor, güldürüyor, eğlendiriyor. Reji ve oynanış Yapısı gereği, oyunun, hızlı, durak- adan oynanması, biç bir du- rumun altının çizilmemesi gereki- yor. Mahir Canova, bu tempoyu sağlamış. Böylece elde edilen ger- çek-dışı, rüyamsı, yumuşak hava KIZIL DERİLİNİN KADERİ içinde olayların ve kişilerin gülünç yanları daha da belirleniyor. Oyun- cuların duygusal ve dramatik oyun- dan kaçınmaları, parodik sahnele- rin etkisini artırıyor. Oyun, zaten, bütünüyle parodi üzerine kurulmuş. Cânova'nın mizanseni, seyircini eskiden bildiği sahnelerin komik- leştirilmiş benzerlerini yakalayıp gülmesini kolaylaştırıyor. istanbul'da hemen hemen her tiyatroda görülen dengesizlik, Are- na Tiyatrosunda da eksik değil. Topluluk, usta veya, hiç değilse, belli bir ortalamanın altına düş- meyen oyuncularla, sahneye çok ya- bancı oyuncuların karışımından ku- rulmuş. Bu yüzden ortaya, kopuk, düzensiz bir gösteri çıkıyor. Oysa yeniden şahneye dönen Münir Öz- kul, için Kn Oi o kaba çisinin vurdumduymazlık altında “sakladığı kişiliği, parodi niteliğini yitirme- den, başarıyla yansıtıyor. S. GUNAY AKARSU 36

Bu sayıdan diğer sayfalar: