11 Aralık 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 40

11 Aralık 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 40
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

UYUTULAN Amatör Milh Takımın karşılaş- maları sona erdiği için, 100 bin lira veya buna yakın ücreti bir- kaç yıl öncesi alan futbolcular şimdi profesyonel kabul edildiler. Bundan böyle gazetelerde, bir sü- re için, amatör - profesyönel soru- nu görülmeyecek ve -tabii- Futbol Federasyonu Başkam Orhan Şeref Apak, profesyonel futbolcuları a- matör diye kabul ettirmek için ak- la karayı seçmiyecektir. Ancak, bugün için örtbas edil- miş olan amatörlük - profesyonel- lik sorununun, önümüzdeki trans- fer aylarında ortaya yeni yeni pü- rüzler çıkaracağı bir gerçektir. ünkü profesyonellikleri bugün kabul edilen futbolcuların sözleş- Barlas Küntay, bu sayfalarda sa- vunulan sorunları teker teker ele alırken, kararlı olduğunu, Türk gençliğine haklarını kazandırmak için sonuna kadar mücadele edece- ğini bildirdi. Bu konuda hazırladığı Spor Bakanlığı Kanun teklifini de Meclis Başkanlığına verdi. Küntay'- ın öncülüğünü yaptığı görüşler Par- lâmentoda benimsendiği gün, Türk sporunda yeni bir dönemin açılaca- ğına umutla bakılabilir. NACİ ERTEZ SPOR-TOTO Şaşıran tatili kuşu M üşterisinin ensesini düzeltmekle meşgul orta boylu, esmer, düz siyah saçlı berber, sevinçten çok, SIGORTA KONU meleri, vaktiyle de belirtildiği gibi, çok önce yürürlüğe konulmuştur. Bu yüzden işler öylesine çapraşık bir durum almıştır ki, Türkiye'de "gizli (o profesyonellik"'in oOöncüsü Orhan Şeref Apak da ilerde işin i- çinden çıkamıyacaktır. Şüphesiz, bugün ortada bir sorun v Klüpler de, futbolcular da sesleri- ni çıkarmamaktadırlar. Ama önü- müzdeki transfer aylarında, bu klüpler veya futbolcular -içinden, haklarını arayanlar elbette ki çı- kacaktır. Kendini yönetmeliklerin üstünde bir kişi kabul eden Orhan Şeref Apakın da, bu haklar sında, şüphesiz, "kendine özgü çözüm yolu bulunacaktır. Anc ak, Apak'a da gerçeklerin öğretileceği gün elbette ki gelecektir. hüzün Eri bir ifadeyle: yok kimseye, zırnık! Beş yaşımda yetim kaldım. dım. Kimse uzatmadı elini. kardeşim vardı, hepsinin de hali vakti yerindeydi. Ama onlardan da beş para yardım görmedim. Bir makasla beş çocuk okuturken hiçbi- ri beni hatırlamadı" dedi. Soma, âdeta yalvarırcasına, — Yazmayın n'olur" diye ek- ledi "Zengin olduğum bir kere i- şitildi mi, ,E$- dosttan yakamı kur- taramam.. İstanbul'un Kurtuluş semtinde, PTT karşısındaki ufacık dükkânın- da eskimiş takımlarla yeni yeni müşteri kazanmağa çalışan Adanalı Berber Cemil Eser, Spor-Toto'nun 15. hafta çekilişinde 6 kolonda üç tane 13 ve üç tane de 10 tutturmuş, 190 bin 432 lira 50 kuruş tutarında- ki ikramiyeyi almıştı. Ne var ki, 46 yaşındaki oBerberin başına konan talih kuşu, onu güldüreceği yerde daha VE verin etmişti. üç ay kadar önceydi" diyo anlarığı başladı. "Çocukların nafakasından kesip 250 lira yardım ettiğim bir arkadaşım, bu iyiliğimin karşılığında, beni iki ay çalışamaz hale soktu. Ayrıca, yetimliğimden, cahilliğimden istifade ederek 5000 liraya elimden o aldıkları babadan alma evimi, tefeciler iki ay soma 110 bin liraya e sattılar! Hem de gözümün önünde! İnsanlara sevgisi yüzünden, kı- sa bir süre önce açmış olduğu dük- kânına ' "Sevenler Berberi" adım ko- yan Cemil Eser, "Şimdi sadece ken- dimi seviyorum" diyordu Üç 13"in hikâyesi Berber Cemil Eser, kendisini kut- lamaya gelen müşteri ve dostla- rının merakını tatmin amacıyla ,üç tane 13 tutturduğu spor - toto kupo- nunu, Atatürk büstünün altına, du- vara a liştirmiş. — Cuma günü, taksitçiye bor- cumu ödedim. Dükkân ve ev kirası- nı verdim. Elimde kalan parayı, ol- duğu gibi totoya yatırdım. Borç yi- gidin kamçısıdır, derler ama, inan- mayın. Bizim gibi fukara için borç, çıplak ete kırbaçtır" diyen Cemil E- ser, ötedenberi Spor - Toto'ya ya ilgi duyuyor ve yakınlarına, "Göre ceksiniz, birgün mutlaka 13 tuttura- cağım" diyordu. İşte, dediği olmuş- tu. Talih kuşu başına konmadan ön- ce en büyük hayali, Nişantaşı'nda, tül perdeli, konforlu, şık hanımların devam ettiği, bir kuaför salonu aç- maktı. Ama şimdi tek arzusu, "şu köhne yeri -bir adam edeyim yeter" - den ibaretti. Dostlarının anlattığına göre, Ber- ber Cemil Eser'in ikramiyeyi kazan- dıktan sonra ilk yaptığı, Sey, Beyoğ- lunda "felekten bir gece" çalmak ol- muş. Sonra, bu geceler birbirini ko- valamış. OLUNA TAM OMAJ (YENİ AJANS: 8988 - B) - 45 AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: