11 Aralık 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 36

11 Aralık 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 36
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA 30 yıl öncesi bugünden ymiş! iyi Türk Sinematek Derneği'nin bu yılki programına aldığı toplu gösterilerden Türk sinemasına ay- rlan bölümün birincisinde üç re- jisör ve dört yerli film yer alı- yo» Rejisörler. Muhsin Ertuğrul, Faruk Kenç ve Baha Gelenbevi; filmler ise "Aysel, Bataklı Damın Kızı" , "Şehvet Kurbanı”, "Kıvırcık Paşa" ve "Deniz Kız ' Genellikle Türk sinemasının ti- yatro ve tiyatrocular dönemi ör- neklerinden (o sayılan bu filmlerin ilki, "Aysel, Bataklı Damın Kızı", bugün otuzüç yaşındadır. Bu filmi görmemiş olanlar için sinemamızda, -beylik deyimle- o günden bu yana köprülerin altından çok su akmış- tır. Fakat evdeki hesap kesinlikle çarşıya uymamış, Ertuğrul'un fil- mi "Aysel, oBataklı Damın Kızı'nı görenler büyük bir şaşkınlığa uğ- ramışlardır. Muhsin Ertuğrul'un filmi, 1934 35 yılları arasında çevrilmiştir. Ko- nu, İsveçli kadın yazar Selma La- gerlöfün bir hikâyesinden alınmış ve Ertuğrul için senaryo, Hasan Cemil Çambel tarafından yazılmış- tır. Filmin fotoğraf direktörü, Cez- 36 ERTUĞRUL MUHSİN USTA 30yıl sonra hâlâ ayakta mi Ar'dır. Başhca rolleri Cahide Sonku, Talât Artemel, Sait Kök- nar, Müfit Kiper, İ. Galip Arcan, Hazım Körmükçü, Behzat Butak ve Feriha Tevfik arasında paylaşılmış- tır. O günden bu yana film, oyun- cularından dördünü -Artemel, Kök- nar, Butak ve Körmükçü- kaybet- miş; Kiper, Arcan ve Feriha Tev- fik ise sinema ile ilişkilerini kes- mişlerdir. Ertuğrul, yarda dönüşünde, Türk sinemasında bir kan tazelemesine yönelmiş ve o çağın Rus filmlerin- den etkilenerek, Lagerlöf'ün bu hi- kâyesini perdeye aktarmak İste- miştir. O yıllarda, Türk sinema- sında yapım sayısı 2'yi, en fâzla da 4'ü ancak bulmaktadır. Ertuğrul'un "Aysel, Bataklı Damın Kızı"'nı yap- tığı yıla kadar "köy filmi" diye bir türne denenmiş, ne de uygulan- mıştır. Bu filmi iki açıdan değerlendir- mekte fayda vardır. Birincisi, otuz şu kadar yaşında olmasına rağmen film, günümüz Türk sineması ürün- leri ile hâlâ boy ölçüşebilir nite- liklere sahiptir. Bugüne kadar en başarılı ve "çığır açıcı" diye bili- nen Lütfü 6. Akad'ın ünlü köy fil- mi "Beyaz Mendil"den kat kat üs- tünlükler taşımaktadır. Şaşırtıcı bir karşılaştırma Ar ın "Beyaz Mendil'i çevrildi- yıllar için Türk gerçeklerine Va. çeşit dönüş sayılıyor ve bir aşa- ma diye bakılıyordu. Oysa, Ertuğ- rul'un "Aysel, Bataklı Damın Kızı", konusu ne kadar dışarlıklı olursa olsun- Türk köyünün gerçeklerine, Akad'dan çok daha başarıyla eğil- miş, hemen hemen hiç tâviz ver- meye yanaşmadan, Türk köyünü perdeye aktarmıştır. Akad'ın "Be- yaz Mendil'i, senaryocusu Yaşar Kemal'in kendi yazdığı romanı "İn- ce Memed'"in etkisini (alabildiğine sürdürmekte ve bir yerden sonra da hikâye, bir destan havasına bü- rünmektedir. Akad, yazarının bu çabasını ve tutkusunu görmezden gelmiş, giderek, "Beyaz Mendili bir çeşit kaç - kovala serüveni hali- ne getirmiştir. Üstelik, iki sevgili- nin -Fikret Hakan ile Elizabeth Ruth'un- kötü adam'ın elinden kur- tulana kadar geçen süre bir ayrı hi- kâye, ondan sonraki bölüm ise bir ikinci hikâyedir. Her iki hikâye de AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: