1 Şubat 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 7

1 Şubat 1934 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ka ın ile g'e İki ni Ö- l eT tçi k, yını ris tamamile yerinde olduğunu işaret ctmek Kizimdir. Çünkü nşikâr bir şey- dir ki Türk hukukçusunun Türk inlılâbımdaki rolü hiçbir zuman, hâdisatı önceden seriş ve ona teknddüm ediş, yahut kısaca öncülük ve rehberlik rolü olmamıştır. Rilhassa. İslanbul darülfünunundaki hâkim hukuk gih- niyelinin bu iİnkılâbın yalnız doğmasında değil şekilleşmesi ve derinleş- mesi davasında da kayda değer bir hissesl olmadığını kaydetmekte müba- lâğa yaklur. Filvaki rehberlerin direktifini hayata. tatbik te blir hizmet- tir. Fakat buğün bizzat rehherlerin Türk hukukçusundan ixtediği, Dürk inkılâp fikriyatında orijinul izahlar ve araştırmalardır. Gerek Gazi Haz- retlerinin ve Başvekilimizin bu meyzu etrafındaki nutuklarında, gerek İstaâanbul Üüniyersitesinin açılmasınu dalir olan nutuklarda ve bayanatta bu emtin Ye isteğin münakaşa götürmez işaretlerini seçmek kahildir. ... Çünkü Türk devleti gittikçe daha mürekkep bir siyasi ve iktızndi teşek- kül olarak İnkişaf ediyor. lüçbir cemiyet şeklini örnek almıyan, hiçbir telükki sistemini model cdinmiyen bu teşekkülün hbukuki izahını, hukuki normlarını yeni hukuk mücadelesinin işlemesi lâzımdır. Kaldı ki devlet şekli nekadar mürekkepleşirse, onun hukuki idevlojisi de o kadar derin ve mürekkep olmak icap eder. Halbuki bizim inkıdâbımızın gadece adev- Letçilik» vasfı bile cemiyet nizamında yeniliğin ve mürekkepliğin başlıba- şına bhir ifadesldir ge Çünkü: Yüksek hukuk, ancak yüksek ve müterakki hbir cemiyetin mahenlüdür. İptidat bir cemivetin hukuk münasehetleri de basil ve İptidai olur. Yük- gek ve müterakki hir cemiyet demek ise herşeyden evvel teknizi ileri ve fonkaiyonları mürekkep bir cemivyet demeklir. Liberal hukuk, ()) cemi- yet münasebetlerinin esasında «xferde i, yahut usenam i ve «bens i bulun- durduğu, edevlets i ise sadece aferd» İn «hukuk» ve <hürriyet» inin pas- sif bir koruyucusundan, yahut yardımcısından ibaret telâkki ottiği için orada oemiyet münasebetleri hiçbir zaman tamı manasile cemiyetşümul bir tecanüs alamamıştır. Tam manasile «xosyala bir mahiyet iktisap ede- memiştir. Kaldı ki bu cemiyet münasebetleri, yahut bir taraftan «sen» ile «benuw, diğer taraftan da obize le «devlet» arasındaki bu bağlar, esa- sında, izalesi çayrikabil olan bir «Lezat», bir «smenfant mücadelesie ne dayandığı için, orada devlet hukukunmmn da nihal müasdarı, bir nevi «hase kıs dan, bir nevi ccebir ve tazxyik» tan ileri gidemezdi. Haltnıki devleti sedece bir baskı ve bir cebir ve tazyik aleti, yahut sadeca bir yardımcı değil, aynizamanda x«İferilerin umumi ve müşterek meHifa- atlerinin yükxsek mümessilir, cemiyet icinde İçtimal - iklısadi iş bölümün- de en faal utsur, hulfsa mühim iİktısat ve cemiyet işlerinin bilâ vasıla sahibi ve teşkilâtçısı olarak tanıyan devletgi bir millet nizuminda devle- tin rolü büsbütün mürekkepleşir. Bizim devlelçilik prensipinde Hfadesini bulan yeni devlet nizamımız da, büyle mürekkep bir cemiyet şeklidir. Bu mürekkep Tonksiyonların ve münasebetlerin tanzimi arlık eskiden oldıu- (L1) Burada kasdolunan hukuk ve devlel tarzı Avrupn memlektetlerinin Wberal ve demokrwlik devlet tarzıdır

Bu sayıdan diğer sayfalar: