1 Şubat 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 9

1 Şubat 1934 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

le Ü et d- | n - k- birbirlerine, gerek devlete karşı şahsi menfantlerini tesbit eden Htikün- ler ikinci plânda gelsin, Böyle hir tasnif «menafli umumiye» fikrini der- hal birinci kademeye atar. Devlet İsletinelerinde vilâytt'lcrln va beledi- yelerin İnşa ve imar meselelerinde hatltâ bugün dahi cari olan hukukt ih- HlAtları ve tezehsüpleri derhal ve kökünden balleder. Halbuki böyle bir tarm hallin istilzam ettiği İşlerin hle tanesini Hberal hukuk kayıtinrile hattâ bir asırda başarmamız kabil değildir. HAlâ şehir- lterinin kurulabilmesi için arsalarının veçbi m ilkiyetinin ftaayyün ötme- sini yıllardanberi bekliyen, hâlâ umuma nit olması lâzım gölen orman- lar, sular, mndenler, kaplıcalar, Hattâ mezarlık yerleri Üstünde, liberal hukukun bin kaydından istifade ederek dört asır evvelki mülkiyet riva- yetlerine dayanan bin hir gpekülüsyon çevrilen bu memlekette «hukuke &a inlalâp davasının aevvelü «huküuk» telâkkilerinde ve esaslarında iukılâp şeklinde tamamlanması lâzımdır Her hukuk meselesini derhal bir mülkiyeti şahsiyo meselesine çevirmek ve her mülkiyeti şahsiye meselesini de sadöce bir taraflı ve en ipttdal geklile vazederek bu vadide tetkik icrasına yanaşanları derhal İhtilâki komünisi! veya anarşist cenahlarına. sürerek kanun harlçine çıkarmıya çalışmak hukuk iİşlerinde demaşoajinin ilk ve son bay vurduğu çaredir... Fukat artık bilinmelldir. ki eyeni hukuk» demek filhakika ayeni mülki- yöla prensipleri demektir. Çünkü mülkiyet prensiplerinde bir zerre tekâ- müle yer vermiyen bir «yeni hukuk>» sistemini izah ve müdafanyn çalış- mak abes olur. Çünkü bu takdirde bütün midikiyet kayıtları aynen baki kaldığı takdirde bu vyeni huktuk gerek <fertlerin birbirinen, getek afert- lerin devletce vyeya edevletin fortlere» karşı hangi yeni xshaks veya va- zifelerinin hangi «yeni hukuük» ölçülerinin müdafaa veya teyidini yapa- caktır?. Bu itibarla biz «yeni hukuk» tan bahsederken «yeni mülkiyet» ten de bahsediyoruz demektir. Zaten aksi takdirde hir yonl hukuk sistemi al- tında bix yeni mülkiyet rejtminden haşka blir şey olmıyan devletçililr nasıl müdafan edilebilir? Çünkü biliriz k! her hukukt rejim bir başka «teknijğe sahip olma» farzının eseridir, WMeselâ intidai su değirmeni bülün tariki dovirlerde meyouttu. Fakat bu değirmen esaret devrinde esir sahibinin, kurunu vustada fcodalın, muasır nizamda mülkiyet sahibi Tertlerin mk- hdır, Bu misalde âeğirmen haki kaldığı halde değirmen üstündeki mül- kiyet şekli, yahut tekniğe sahlp olma tarzı, cemiyet nizamının istihale- Lerlle muvazi olarak değistmiş, yani ayni madde üslünde üç ayrı mülkiyet rejiminin yaşamasına imkân hasil olmuştur. Hem gene dikkat olunursa görülür li bu mülkivet rejimi her devirde «mukaddes> ti. FPankat esaref deçrinde müukaddes olan, değirmenin esir sahibine aft olması, kurunu vustada mukaddes olan değirmenin fTeodale ait olması, muasır nizamda da mukaddes olan değirmenin mülkiyeti şahsiye sahibine anidiyetidir. Her üç tarihi devirde, dinler, hukuk normları «mukaddes» mefhumunu bu üç ayrı merele İrca ederek, fukat hepsinde ayni «Son Ve İtat'i» delillerle tzah ve müdafaa etmişlerdir. Ve burada garlp olan hiçbir şey yoktur. Âyni detirmen üÜstünde bugün de meselâ biz cemiyet mülkiyetinin kutsiyetini ifadeye çalışırsak hiçbir aylırı hnrekette bulunmuş olmayız. Çünkü taribi devirler değişlikçe tarihi zaruretler de değişmiş ve tarihi zaruretlerin

Bu sayıdan diğer sayfalar: