21 Kasım 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 44

21 Kasım 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 44
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1933 İtalyan kara manevraları Evvelce, (Milliyet) te yazdığım | bir makale ile İtalyada 1932 yılında | yapılan kara manevralarından bah- seylemiş, ve bu manevralara kat insan ve hayvan sayısının. çokluğ 'bakılmca ayni yılda Avrupadı lan manevraların en kalab. en ehemiyetlisi olduğunu da işaret ey lemiştim. Bi Bu yılın manevrası için ise manev- ra mıntakasma ancak 30,000 insan ile 4,500 hayvan © toplanmıştır, Fakat gerek göğü için, gerekse asker gö- in ve gerekse bütünleme(i) çokça motorlu vasıtalar nın ehemmiyetini art- tıran yani tarafımızdan dahi dikkatle tetkik edilmesini lüzumlu kılan başlı- ca üç Âmil vardır: Brincisi, bizzat İl im, Fi Ii talyanm buna verdiği ehemmiyettir. eni İtalyanın tanınmış çok simaları manevrada ameleler: Bu arada hava nazırı Ce- 'neral Balbo, Müstemlekât nazırı De Bono, Büyük erkânı harbiye reisi Bon zani, Faşist fırkası umumi kâtibi Sta» race ve bütün mareşallarla bir çok ce Mabevrisin Herekis çevirgeni(3) Cenera| Amantea idi. Doçe, her taraf ta, halk ve askerlik kıtaları tarafın- dan fırtmalı a)kışlara mazhar olmuş ve ilk defa olarak “A moi” geye ğırılmış ve alkışlanmıştır. Mussoli- — manevra esnasında hemen daima en öndeki avcı hatlarında dolaşmış, bazı kere bir taburun ucu ile birlikte bir çok kilometreler sik adımlarla yü- Fümüş, bazı kere ağır bir topun mev- zie sokulmasma bizzat kendi eliyle yardım eylemiştir. Manevraları günü gününe takip eden İngiliz ve bilhassa Fransız gazeteleri: “Hiç bir Harbiye nazırının ve yahut büyük hükümet reisinin, kendi askerlerinin arasınd. ğü hiç bir yerde gö: İememektedir” yol'ü yazılar yazmış- lardır, Görülüyor ki, Doçe genç bir zabit gibi göbeksiz, genç bir nefer çibi Kalbi arızasız çevik, sportmen bir in- sandır. İşte ders alacağımız bir nok- ta, Bir memleketin en mühim müda- fan vasıtalarından birisinin de spor göbek salivermiş kuman- kı söbeklerinin der- bal eritilmesi lüzumunu Doçe anla- mesinde dikkat edilen şeydir. Manev- ra, (Ligorya) denizi civarında Cene- ve, - Aleksandrya, o Gunen, Alassio dörtlüğü içinde cerayan eylemiştir. Burası, Apenin dağlarının gâfp yamaçlarıdır. Napeleon seferi: cereyan eylediği tarihi yerdir. Şi ma'den cenuba doğru arazi yükselir, denize doğru dik yamaçlar yapar. Su, ancak derin çayların yataklarında vardır. Yollar sarplır. Şenlik yerler üsü azdır. Yanı hü ir ve yoksul ve assa susuz bir mmtaka serilmiş” tir. Tabii ve yapma enğe'lerle dolu o- lan böyle bir arazide büyük kuvvet- İerle serbest manevra yapmak, ve bu manevranın başarılması için de kıta: İarın yiyecek, cephane ve #ir. Yani İtalyan ordusu dağlık, Ta #ul, susuz bir arazide saldırım v İâ hareketleri i için talimler ve Tal katlar yapmıştır. Böyle bir arazi ise İtalyanm yakın komşularından Fran- sada yoktur. Burası dikkat ba- kışımızı çekmelidir. Üçüncüsü, bu defaki kuruluşlarda fazlaca motorlu kıtaların bulunması, dolğun mevcutlu bir piyade - fırkası nın kamyonlarla nakledilmesi gibi teknik hususlara verilen kıymettir. Manevraya takılan kıt'alar Kuru'uşları hemen hemen ayni üç piyade fırkasıdır. Fakat her iki taraf, zengin bir surette kolordu merbut kı- talariyle donatılmıştır. Piyadeler, Ka- ragöml kıtalara istihkâm kıtaları celp ve t ediler ihtiyatlarla se- çan mevcutlarma çıkarılmış- la Kr Fırkalarda üç piyade alayı ve lü- zumu kadar ikmal birlikleri vardı. Mavi altıncı fırkaya ayrıca bir ber zağliyeri alayı, bir süvari alayı, bir tank taburu, üç ağır sahra topçu ala- Yı, bir ağır & » ;u taburu, bir balon kı kırmızı üçüncü fırkaya dal rda kolordu merbüt kıtası hakiki 3 üncü fırka ile mefruz 4 ün- cü fırka bulunmuş ve ayrıca hakiki 8 inci fırka Harekât müdürünün emri ne verilmiştir. Vaziyetler Mavi: 6 ıncı ve 7 inci fırkalardan mürekkep İl üncü mavi kolordu Mon forrato, Savona mntakasmda toplan- mış ve çevik kıtalarını Gastino - Vor- mida hatfına kadar ileri sürmüştür. Bu kolordunun solunda mefruz | inci kolordu bulunuyor. İl üncü kolrodu- nun vazifesi, Vormida civarmda bu- lunduğu haber verilen düşman kuv- vetlerine karşı 22 Ağustosta ileri ha- yekete geçmek ve bunları cenuba at- maktır. Kırmız: 3 üncü ve 4 üncü fırkı lardan mürekkep İl inci Albenga ve Bardinet toplanmış ve il Isola Grande - Biola hattına miştir. Başlangıç vaziyetinde, gerek Mavi ve gerekse Kırmızı fırkalar her iki ta rafları da; olarak hareket eylemiş lerdir. Fakat ilk günü, Mavi 6 mcı fırka acele ilerliyerek kuvetli bir sağ canah ile düşmanı yakalamak ve de- nize atmak vazifesi alınca saat 6 da iki kol ile yürüyüşe geçti, Sağ kol kuv ilerlet- yından ibaret idi. Ayrıca dı bir topçu taburu ile biriktirilmiş bir berzağliyeri alayı, bunların ortasında yürüyordu. Kırmızı 3 üncü fırka dahi te iki kol ile kıta olarak risinde 4 üncü berzağliyeri alayı ile iki süvari alayı, bir motörleştirilmiş makineli tüfek bölüğü ve 7,5 luk bir topçu taburu ilerledi. Görülüyor ki, İtalyan fırkalarının ileri hareketini ve yaklaşma yürüyüş lerini örtmek ve korumak için ileriye pek kuvvetli çevik kıtalar sürülüyor. Yani ber fırka için iki alay kadar sü- leşi iyade taburla- rı, topçular ve saire gil Ağustosun 22 inci günü öğleden arasında doğüler başladı. Bunlar ak sama kadar hararetle döğüştüler ve mühim arazi noktalarını kendi fırka- larının hizmetine tahsis edebilmek i- çin elleri altında saklamağa, birbirle- rine kaptırmamağa, bilâkis birbirle- rinden kapmağa uğraştılar. 22 Ağustos günü ve 22 - 23 Ağus- tos gecesi ise her iki tarafın büyük kı sımla: Milliyet'in edebi romanı: 47 KIR ÇİÇEĞİ BURHAN CAHİT. (inkılâp Romanı) Erkeklere karşı vaziyet o almak kolay. Nihayet erkek oluşlarına gö “re tehlikeden sakınmak kabil.. Fa- kat içyüzleri, huyları meçhül ha- rımefendilerin de ( görünüşlerine aldanmamak mümkün değil, Perşenbe akşamı için kendime baş biçimi tecrübesi yapıyordum. — Şefik Bey geldi. Reşit Beyin oda- — sına aldım ve kendisine vekâletna- menin noterde hazır olduğunu ge- çerken imza edeceğini söyledim. Bir gün evvel oturduğu marüken “koltuğa yerleşti. — Reşit Bey gelmiyecek mi aca- — Zannetmem efendim, bugün Cimento şirketinde bir içti » Herhalde gecikir, »— Biraz dinlenebilir miyim. — Rira ederim efendim, tal kahve söylemesi için Ali esinin odasına (o geçiyordum. Dündüm: — Buyurun efendim — İsminiz ne? — Çiçek! Güldü. İsmimi ilk defa işitenlerin bu tebessümüne o kadar alıştım ki artık kızmıyorum. — Ne güzel isim... Ne zamandan beri Reşit Beyin yanındasınız. — Henüz bir ay olmadı efendim. — Daha evvel nerede idiniz. Daha evveli. Bu öyle bir hil ki artık anlatmak bana acı geliyor. Hayatımın daha evveli. Bunu ben unutmak istedikçe hatırlatıyorlar. Bu elem, hasret ve ıstırap dolu da- ha evvel... Bunu © anlamaktan ne fayda var. Kederlerimi tazelemek- ten ne çıkacak! Şefik Bey durakladığımı görün- ce merakı artmış gibi sualini çevi- rip tekrar sordu: — Mektepte mi idiniz? efendim. MİLLİYET SALI 21 İHH Ş ÖĞÜTLER Reyyon tedavisi Reyyon tedavisi bu günlerde çok istifadeli bir şekilde tatbik edilmeğe başlanmıştır. Hakikaten intani hasta- lıklar vücudün zehirlenmesi ve bu- nun neticesi hastanım bünyesinde illet le uğraşmağa ve karşı durmağa kuv- vet ve kudrpt kalmaması şeklinde te- hastanın mukavem çin Reyyon tedavisi çok işe yaramak- tadır. Ancak bu tedavi hususi şekilde bir elektrik lâmbasiyle yapılır ve bu- bi fından yapılırsa faydası olur. Bu lâm- ba vasıtasiyle çıkarılan (ultraviyole) Reyyonları hastanım üzerine tesir &- dince kanına öyle bir kuvvet Ve süral verir ki, bu sayede kanla barabar vü- cutta dolaşan her hançi bir hastalık ve intan zehir ve tohumuna karşı mü- tadelerini kolaylaştırır. Ultraviyole Reyyonları deri vasıla siyle kana tesir eder ve kanım hastalı- ğa karşı durmak hasasını arttırır. Ay- ni zamanda vücudür. heyeti umumi. yesiyle kuvetlenmesine de. yardım e- der. Bununla beraber tatbikatında pek ziyade dikkatli hareket etmek lâ zımdır. İlk tatbikinde bir kaç dakika kadarla iktifa etmelidir. Hasta alıştı. rıldıkça hafif Reyyonlasin bilhasan gözler üzerine muzir tesirivelduğu i- çin her kullanışta hasta koyu renkli olabileceği için her halde ebilve er- bap birisi tarafından yapılması lâ- Büyükada Dr. ŞÜKRÜ fın topçusu yayılmağa ve mevzilen- meğe başladı ve bu gün her iki taraf kızğım bir döğüş yaptılar. 24 Auğtor mola ve sis edildi, Fakat Harekât müdürünün buyruğu altındaki taze 8 inci fırkaya bugün İsola mevkiinden Gravanza mevkiine kadar 70 kilometrelik bir mesafeye kamyonlarla döğüşe karışmak yumuşu verildi. Bu run mevcutlu fırkayı nakliçin (ta- Jar ve arabalaı hariç. Yal- nız piyadeler bindirilecek), 70 yük kamyonu ile 50 takma arabüsr tahsis edildi. Nakliyat iki kademede yapıla i kademeye de iki | yı ir dağ bataryosi rinci kademe saat 5,30 da e ra binmeğe başlamış, saat 8'de yola gıkabilmiş, saat 14 te hedefe v 15 te kamyonlardan inmesi tir. Bu halde 70 kilometrelik ale, kamyonlarla 6 saatte kesilmiştir ki, sarp dağ yolunda mühim bir muvaf- fakiyet sayılır. İkinci kamenin nakli- fi t sayılır, İkinci kademenin nakli. yatı 24 gecesi olmuştür. Bundaki muvaffakiyeti de İtalyan gazeteleri methediyorlar, 8 inci fırkanm,' kamyonları ğüş yerine getirilmesi Mavi'ye bir üstünlük temin eylemiş ve bu fır- ka 26 Ağustosta 6 'ncı firka ile 7 in- ci fırka arasında işe girişmiş, bu esna» da Kırmızı taraftan yapılan bir tank taarruzu püskürtülmüş, Mavi çevik kıtaları düşmanın yanlarına ve geri- lerine sarkmışlar, manevraya da son verilmiştir. Bütün zabitler Bric Peddagera mevkiinde son kiritik içi: zabitlerin, manevrayı idare edenlerin kudretleri ni metheylemiş, manevralar için ge- lecek yıllarda gittikçe artacak foda- kârlıklar yapılacağını ve meselâ 1934 kişilik bir in- bildirmiş. CINOĞLU ikmal, (2) Harekât Çevirgeni < Hare- kât müdürü. OF, ne sıkıcı sualler.. Ben “artık bu acı macerâyı kimseye anlatma- mağa karar vermiştim, Şefik Bey beni âdeta zorluyor. Bir kaç kelime ile bülâsa ettim, Şefik Bey ayaklarmı uzatmış, eldivenlerini bile çıkarmadan, yak- tığı kocaman sigaranın dumanları" nı savurarak beni dinliyordu, Öm- ründe acı duymadığı bu rahat halin den, bu endişesiz. bel li olan bu adama şimdi . kızmağa başlamıştım. Ben sustuğum zaman o hâlâ yü- züme bakıyordu. Galiba dinliyeme- misti bile! Çıkıyordum. Birdenbire atıldı: Çiçek Hanım.. Sizi çok takdir ettim. Zaten dün gördüğüm zaman yüzünüz gibi kalbinizin de iyi oldu- ğunu anlamıştım. Macerânız beni çok düşündürdü... Şimdi kimin ya- nındasmız. — Kimsem yok efendim, bir Fransız ailesi yanında kalıyorum. — Rahat mısınız! — Mümkün olduğu kadar.. Mek- tep hayatına alışkın olduğum için.. Pansiyon hayatı ağır gelmiyor. Şefik Bey sıkıldığımı anladı: — Peki Çiçek Hanım.. iş'nize bakınız. Ben biraz oturup gidece- ğim, Bugünkü Program İSTANBUL, İ200 m. 18. * Gramelen, 18,30. Türkçe plâk neşriyatı, 3 Orkestra. * Bedayü Müsli Heyeti, 21,30: Gramofon. 27 : Ajan, Borsa haberi, saat ayarı ANKARA, 1538m - 1330 Gramefen 18/15 Orkestra £ Ra: Onvertura Fastaiin Prelet, tarafın'an konsa: (Fistev, sat, Siheli vi ni, Neş'et vet Viyan Sehbart birl ği, 71, 5 Murahabe, tr. ç.e en hiver isimli prop» ganda, 25,10 Haberle , 2.15 Lear Sa: | Balen Alış m köme a1, 13 Çocuk mey- 1825 Plâk iyana. Je sanatlar, kestrası, 2120 P3kü 18,2) Radyo n T.latam ca İs hoş ri, 21,35 Wağmı BÜKREŞ 3m. mür'ki, 18 Karmak komser, 19 MH” Haberler, 14/15 Pk 20 Dere, 2020 Me Sziviç Tiren tar ndan m> tris konseri, Musiki konserleri Piyanısi profesör Ferdi Ştatzer, vi- yolonist Nucip Yakup, İzzet Nezih, vi- yolonselist Mes'ut Cemil ve basist Gis zer Beylar bugün akşam saat 19 dor. 20 ye kadar İstanbul radyosunda konser verâcekler ve Şubert'in (Fo rellen) kenletini çalacaklardir. - Kâzim Ziya B. in cenazesi Kizim Ziya Beyin Kadıköy vapur is kelesinde fücceten irtihal ettiğini dün ha ber vermiştik. Kendisini herkese sevdir. miş, dürüst tanmmış, kıymetli bir sana yici olan Kâzım Ziya Beyin irtihali her teessür uyandırmıştır. Cenazesi bugün kaldırılacaktır. Dün bu münasö- betle Istanbul milli sanâyi birliğinden de gu tebliği aldı: İstanbul Milli Sanayi Birliğinden: di arkadaşımız Kâzm Ziya Bey vefat etmiştir. Kendisine son vazifei hür meti ifa etmek üzere sanayici arleadaş- larm bu günkü salı günü saat 10 da Cer yahpaşa hastahanesinde bulunmaları ri- ca olunur, Teşekkür Gaybubiyeti ebedisile dilkir olduğum zevcim Elektrik ve Tramvay şirketleri veznedar muavini Halit Beyin cenaze me- yasiminde bulunmak ve beyani taziyet eylemek suretile elemime iştirâk etmiş 0- lan ehibba ve dostlarımızla merhumun Şirket arkadaşlarına ve bilhassa © gerek hastalık esnasında ve gerek conaze me- rasiminde pek büyük ülvü cenap ve insa- niyet göstermiş olan Şirket lğdiranı muhteremesine derin teşekkür ve mirnet- erimi arz eylerim. Merhumun zevcesi MAKBULE — Lütüfedersiniz. — Odamda romana dalmıştım. Şefik Beyin gölgesi buzlu camın arkasından geçti. Ali fendi ile be- raber çıktılar. Reşit Bey geç vakit gel yığın müsvedde getirdi. ait bir çok kararlar. Bunlar dosyaya geçecek. Fakat acelesi yok. Hanımefendiden gelen o valizi gündüzden Ahmetle yollamıştım. Eve geldiğim zaman açtım. Açtım ve hayret ettim. Bazı garip ve kadına yaraşmaz temayülleri olmasına rağmen hanr- mefendi hakikatte pek yüksek dü- şünüşlü ve ince ruhlu. İlk görüşte çok sevdiğim ve bir ana gibi sarıl- dığım Kâmiyap Hanımefendi be- nim için yaptırdığı bütün elbiseler den başka valize mantoluk bir ka- Im İskoç kumaşı ve yarım düzüne ipek çorap koymuş.. Kumaşın kat- ları arasından bir kâğıt parçası düş- tü. Üzerinde şu iki satırı okudum. “Niçin uzaklaştığını biliyorum. Dilerim ki benden kaçırdığın kalbi ni erkeklerin vefasız ve hoyrat sev. gileri hırpalamasım.., Ve başka bir kelime yok! Ne garip kadın Yarabbi! İstanbulda geçirdiğim eren Ipekfilm Scudyosunun Yen: sürkçe Fum. CİCİ BERBER Rej. ERTUGRUL MUHSİN Oynıyanlar: İ. GALİP - FERDİ - MUAMMER - ŞEVKİYE ZOZO DALMAS yakında muhterem “ halkımıza ! takdim edilecektir (OR Yarın akşam MELEK Sineması Baştan nihayete kadır nefis sâhneler, zevkli maceralarla süslenmiş mükemmel ve Fransızca sözlü; Sözde Karım filmini takdim edecektir. Oynıyanlar: JEAN MURAT - ANNA BELLA ittihadı Milli Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir Merkezi idaresi : Galatada Ünyon Hanında “Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. Jana) Tel Davetler Sağır ve dilsizler cemiyeti kongresi Sağır ve dilsizler cemiyetinden : Cemiyetimizin 24-11-9833 cuma günü #aat 14 te senelik kongresi olduğundan cemiyetimize mensup olupta Istanbulda bulunan azalarimizin behemehal toşrif- leri, Birlik şapkası Milli Türk Talebe Birliğiden: 1 — Birlik şapkası müsahakmsmsi bir müddet daha devam edilecektir. 2 — Birlik kongre azası seçimine yâ- kında başlanacaktır. Gün ve yeri ayrıca ilin edilecektir. inde, MUVA e şar Gi sinirlere ik, değilsen mali ü r al B ro ni > prime rinden olan ko yide Şİ Dram nn ar çe e VE Zerr a Beyoğlu : 4887. 8965. Saat 21 de VOL PON Yazan Fonson Türkçeye çeviren ISTANBUL, BELEDİYESİ Bedrettin B. 5 Perde ir Komedi Il İri akşam Muallim ve talebeye tenzi: : 8721 HANDAR-DRAMALİS-PRİNEAS “Yunan operet heyeti Fransiz Tiyatro- sunda. Bu akşam saat 21,30 da Daktilo 3'perdelik en yeni opereti. Çar'amba ak- şamı tatil, Perşembe akşamı böyük gala olarak Viktorin ot son Hussard. Pek ya- kında Karderina, Dr. A. KUTİEL “ Karaköy, Töpğülar caddesi Ko, 33 (9334) 8076 <2 NN Milliyet Asrın umd. “ MİLLİYET zi tör. “ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç içim ue. “iz it işler için müdiriyete mü- racmat edilir. Cnzetemiz ilânlerm may'us Tüvetimi kabul etmez. Erenköy, Kandilli, Istanbul Erkek Kabataş Liselerile Çamlıca Ortamektep Müdürlüğünden: İkinci taksitler Kânunueyvel 933 iptidasında verilmeli- dir. Taksidi vaktinde vermiyen talebe kanunen Kânunuevve- il ine teslim edilecektir. Memurların ten zilâttan istifadeleri için barem (derecesile bugün müstahdem olduklarını gösterir bir vesika lâzımdır. (6412) düğü gibi değil. Ne sözleri, ne va- ziyetleri içyüzlerini (o anlatmıyor. Şimdi etrafımı saran âşina çehre- lere âdeta ürkerek bakıyorum. İs- tanbula göre bir köy denecek hüc- ra bir Anadolu kasabasından gel- miş kız için bu âlem kolay kolay anlaşılir muamma değil. Baba diye ellerini öpmek (istediklerim beni bana ellerini değil, kollarmı açı- yorlar. Ana diye boyunlarma atı- İp öksüzlük acılarımı dindirmek istediklerim beni ( tabit olmıyan zevklerine alet yapıyorlar. Reşit Beyin dediği gibi benim vaziyetimde bir kız için bu Dayalta. endişesiz yaşamak pek güç! Önümde valizden o çıkardığım bu güzel elbiselere, çoraplara, ku- maşlara bakarak © düşünüyorum. Bana öyle geliyor ki İstanbulda bir gsnç kız için yapılacak böyle mad- di her fedakârlık insanın etinden renginden, tazeliğinden ve güzel- liğinden, bir parça çalınmak şartile denecek.. Ya mahrumiyete kat- lanmalı yahut bu fedakârlığı yap- malı, Çok şükür ki burüne kadar serefimden bir şey kaybetmiş de- gilim.. Ve madem ki o tesadüfler eee bi hakikati Büret. Mukave- Gmbeği da anlıyorum ki şimdi- ye kadar yardımlarını gördüğüm erkekler ve kadınlar herhalde terbi yeli ve nazik insanlar. Bu koca- man şehirde kim bilir, bimayesiz kızlar belki de bir çift çörap uğru- na nelerini feda etmişlerdir. Elbisem çok güzel oluyor. Perşenbe sabahı apartımana gön derecekler. Terzi bu elbiseye göre yılan derisi bir iskarpin o almamı söyledi.. Apartımanın tam karşısın. da büyük bir mağaza var. Bir ak- sam oraya girdim, istediğim gibi siyahlı, beyazlı yılan derisi bir is- karpin buldum. Çok şık. Ama on sekiz lira... Param vardı. Fakat bir iskarpi- ne bu kadar para verebilir midim., Elli lira aylıklı bir kız on sekizli- ra iskarpin parası verir mi ? Fakat öyle güzel bir elbise ile sokak is- karpini giylmiyeceğini ben de his- sediyorum. İhtimal terzi bunu ba- na bilhassa söyledi. Herhalde balo ya ilk defa giden toy bir kız oldu- ğumu anlamıştır. Reşit Bevin va- nında kendimi gülünç gösterme mek için cok dikkat etmek Izrm, Bu henim için âdeta bir imtihan o- lacak. On sekiz lirayı verdim. itmedi,

Bu sayıdan diğer sayfalar: