18 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BE | UA ——-—-—_a——quw— wv—— kem a 4 Sayfa Kulağımıza Çalınanlar | cilt gibi yirmi formadan mü- Dört Hizmetçi Bu asrın bitip tükenmiyen dertlerinden biri de hizmetçi me- selesidir. Hemen bütün dünyada hizmetçi buhranı var. Bizdede bundan şikâyet etmiyen pek azdır. Dün, karlı havada, Samatya- dan şimendifere bir genç kızla, bir de genç erkek bindi. Karşıma geçip oturdular. Bakışları, duruş- ları, oturuşları ilân ediyordu: Bunlar ya iki sevgili, ya iki ni- şanlı, yahut ta iki yeni evliydiler . Çok merakta kalmadım. On- lar söze başlar başlamaz anla- dıim ki henüz sevişme devresinde idiler. Fakat, iş epey ilerlemiş, nişanlanmıya ve evlenmiye karar vermişler. Âlâ. —Allah bahtiyar etsin. Kız dedi ki: — Karar karardır: — Şişlide apartıman tutacağız, değil mi? — Muhakkak. — Bir de radyo alacak mıyız? — Ona gelinceye kadar daha neler var amma, peki, alırız. — En aşağı dört tane de hizmetçimiz olmalı. Kız bunu söyleyince delikanlı düşünceye vardı. — Ne düşünüyorsun? diye sordu kiz. — Vallahi, tutacağımız hiz- metçi herhalde dörtten çok fazla olacak. — Öyle mi? — Evet. Hizmetçi — dediğin durmaz, biri gelir, öbürü gider, sayısı elliyi bulur ! Tarih Ve Spor Gençlerimizde spor merak _ malüm. Tarih muallimlerinden biri gü- / lerek bize anlattı: — Geçen gün derste: Karta- ca muharebeleri hakkında ço- cukları yolama edeyim, dedim. bir talebeyi derse kaldırdım: “— Kartacalılar galip mi geldiler, mağlüp mu oldular? diye sordum. “Çocuk, masum — gözlerini açarak: “— Hangi maçta? demez mi? Aero Klübün Baloları Bu jakşam Aero klübünde bir “Tayyareciler gecesi,, tertip edil- miştir. Ecnebi ve Türk tayyare- ciler, sefirler, matbuat erkânı Vilâyet ve Kolordu kumandanları davet edilmiştir. Salonda güzel orkestra bulu- nacak bu pazar gecesi de klüp azaları ve ahbabları arasında maskeli bir bealo verilecektir. Baloda geyinmek hususunda bi- rinci gelenin tayyare ile meccanen Parise gitmesi temin edilecektir. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Vasfi Raşit Bu kıymettar eserin ikinci cildi çıkmıştır. Bu cilt te birinci rekkeptir ve fiali daha ucuz- dur. Eser ince kâğıda basıldı- gmdan hacmi de küçülmüştür. Fiati ( 200 ) kuruştur. Wi"îî" aj Şubıl i& 5 ———i — TT X K MEMLEKET HABERLERİ Ercişte Kızak Safası Kış Mevsiminde Ercişte Kızak Yol- culuğunun Zevkine Doyum Olmaz Erciş ( Husu- si ) — Biliyorum ki gazetemiz ka- rilerinden birço- ğu bizim kasa- bayı görmemiş- lerdir. - Şimdiki halde yalnız is- mini — işitiyorlar. Fakat — buraya gelenlerin çabuk alışıp — ısındığını söylersem — hiç hayret etmeyiniz. —| Diyebilirim ki bu- rası çok mesut bir. kasabadır. Esasen halk- bi- ribirine candan bir samimiyetle merbuttur. Kasabamız yaz mev- siminde çok şirin ve eğlencelidir. Fakat kış mevsimindede burası çok şiddetlidir. O kadar ki bir aralık yollar tamamen kapanır, nakliyat hu- susunda çok müşkülât çekilir. Yaz mevsiminde — kasabamızın diğer şehirlerle ve deniz yolile irtibatını otomobiller ve diğer nakil vası- taları guzelce temm eder. Kış L COADI a ct Erciş kasabasının karlı manzarası gelince iş değişir. Nakil vasıtası olarak ortada deve ve kızaktan başka birşey göremezsiniz. Bazan kervan hayvanlarının bile kımıl- daması imkân haricinda kalır.Fakat bütün bunlara rağmen kışın şarkın otomobilleri alan kızakların da hüsusi bir zevkı ve safası vardır. Bilhassa üstü ve etrafı kapalı olan kızaklar dahilinde seyahat eden yolcular okadar rahat ederler ki adeta y kendilerini odalarında, man- gallarının başın- da oturuyor sa- nırlar. Çünki bu şekilde — yolcu- luük — sarsıntısız geçtiği için kı- zakların içine bi- rer mangal yer- leştirilir . Hele soğuk fazla 0- lup karlar don- duğu vakit k- zak — yolculuğu- nun tadına do- yum olmaz. Fakat bu yolculuğun tehlikeli tarafları da — vardır. Nemrut dağının şimal eteğine isa- bet eden (Rahva )yı — geçmek bazan bir -haldedir. T YET N PU < imkânsız .Boğucu tipilerin burada yolcula- rın hayatını da tehlikeye düşür- düğünü söyliyebilirim. Bununla beraber (Erciş ) oturulacak ve yaşanacak bir vatan köşesidir. Vamık Faik Muglada Havalar İyi Gidiyor Muğla, 16 (A.A) — Havalar 3, 4 gündür mutedil ve yumuşak gıtmektedır Vilâyetin her tara- fında faydalı yağmurlar yağmış- tır. Çiftçiler işlerile meşgul ok mıya başlamıştır. Bu sene zeriyat miktarı geçen seneye nisbetle fazladır. Havalar ilk zamanlar iyi gitseydi zeriyat mikları geçen seneye nisbetle yüzde kırk fazla bulunacaktı. Muğla, 16 (A.A) — Umumi Vilâyet Meclisi bugün açılmıştır. Vilâyetin bir senelik — mesaisini gösterir izahname okunmuş ve | ittifakla kabul edilmiştir. Antepte Soğuklar Tahamamül Edi- lemiyecek Kadar Fazladır Gaziantep (Hususi; — Buralar- da yerlilerin on beş senedir gör- medikleri müthiş bir soğuk oldu. Evvelce yağan kar - Fevzipaça, Nizip ve Akçakoyunlu yollarında münakalâtı kısmen — durgunlaştı- racak derecede fazla idi. Hüvi- yeti meçhul iki zavallının yolda dondukları haber - verilmektedir. Diğer taraftan menenjit has- talığı da çoğalmakta iken vak- tinde yapılan ciddi faaliyet saye- sinde ahali derhal aşılattırılmiş, | bir iki vefattan başka zayiata meydan — verilmeden — hastalığın önü süratle alınmıştır. MN Asri Kaplıca Bursa, (Hususi) — Asrt Kap- hca Şirketi idare heyeti bir içti- ma yapmıştır. Bu içtimada veni ötelin mefruşatı için mübayaa işine girişilmesine ve yaz mevsi- minde otelin açılmasına karar verilmiştir. Cüllke AA CA a vi EK H Zei l Maden Ocaklarında Bir Amele Parçalandı Akşehirde Misli Görülmiyen Bir Fırtına » Akşehir, (Hususi) — Bayra- mın dördüncü perşembe — günü hafif hafif başlıyan fırtına akşam- dan sonra misli görülmemiş bir hal almış, sabaha kadar bütün kasahbayı beşik gibi sallamıştır. Elektrikler sönmüş, birçok elek- | trik telleri kopmuş ve direkler devrilmiştir. Ayrıca — evlerin - ve dükkânların çınkoları da uçmuş- tur. Bu sıralarda buraya bir bu- çok saat mesafede bulunan Eğ- 'yigöz köyünde yangın çıkmış ve belediye tulumbası gönderilerek bin muşkulatla söndürülmüştür. LA Bursada Halk Evi Bursa, (Hususi) — Şehrimiz- deki Halk Evinin açılması için hazırlıklar yapılmaktadır. Cuma günü diğer şehirlerdeki gibi bi- zim Halk Evi de parlak mera- TAAEDA FY A * YA azenammen 7 Si BAA İ AA Zonguldak ( Hususi ) — Kelik — Üzulmez maden mevkileri ara- sındaki havai hatta müthiş bir facia olmuştur. Bu hatta çalışan | Bartınlı bir işçi evvelki akşam havai hat arabalarından birine Kelik mevkiinden atlamış ve Üzülmeze doğru gelmiye başlamıştır. | Üzülmez mevkiüne iki dakika mesafeye ve havai hattın en yüksek bir mevkiine geldiği sıralarda, arkasından gelmekte olan dolu bir araba, kablaya bağlı olduğu yaydan kurtularak yıldırım süratile işçinin bindiği arabaya çarpmış, bu müthiş müsademe üzerine muva- zenesini kaybeden amele aşağıya uçarak hurdehaş olmuştur. Tam AHMET Gemlikte Eriyen Karlar Koca Ovayı Göle Çevirdi Gemlik, ( Hususi ) — Geçen- lerde bu havaliye yağan karların mühim bir kısmı - erimiştir. Ha- valar el'an soğuktur. Fakat bu eriyen karlar Gemlik — ovasını müthiş bir çamur gölüne çevir- miştir. Çiftçi ve köylünün kısmen zarara uğradığı anlaşılmaktatır. İki Şerir Yakalandı İzmir (Hususi) — Bir müddet evvel Kırkağacın. İlyaslar kariye- sinden bir kadını dağa kaldıran Hasan ve Kâzım ismindeki na- mus düşmanları yakalanmışlardır. Mahalle - muhtarı da bu işle alâ- kadar olarak mahkemeye veril- miştir. Samsunda Voleyhol Samsun, ( Hususi ) — İdman Yurdu ve Şimendifer takımları | arasında yapılan son Voleybol maçında Şimendifer takımı galip simle küşat edilecektir. M gelmiştir. A —. D pEmL Söz Aramızda Bilhassa | “belli olan Trende Bir Sahne Kompartımanda yalnızım, Kampana çaldı. Tren sa Onun yavaş, yavaş harekete mesi ile beraber kapının açılm ve biribiri ardınca iki hamı kar parçalarımı etrafa savura İçeriye girip yandaki — sıranıt üzerine yığılmaları bir — oldu Şimdi, — pencereleri lııığulayıi lokomatif dumanının içinde uçu kovalaşan beyaz zerreler Tüyel ufkumu kapıyor. Adeta bir t nelde gibiyiz. Gözümün m lesizliği samiamı faaliyete çetf riyor. Gayriihtiyari — dinlemiye başltyorum. : İşte duyduklarım: Şişman Hanım — Doğrusu bus karda, kışta herkesin keyfi için dükkân, dükkân — dolaşamam . Karlmana — git, Epreme uğra, Kalerusiden garnitür seç, sonrg dantel, krep — örneklerine bal$ bulamayınca başka yerde ara; yapamam, yapamam | Zayıf H. — Anne, sen de onu yapamam, bunu yapamanj dersin, durursun. Halbuki yapa»s cak belli başlı bir işin yok ki, Nasıl olsa Beyoğluna çıkıyarsum. Yolüstü birkaç yere girmek zahs metli bir iş mi? börülecek işim ol masaydı ben de seninle gelirdim, Şişman Hanım— Semnlne var ? Zayıf Hanım — Kuvafüre gi- deceğim. — Saçımı, — tırnaklarımı yaptıracağım. Sonra Neclâya uğ- rıyacağım. Öğleden sonra Âb»- dürreşitle (yabancı bir zengin ve aanımın kocası olması muhtemel) Löbon da buluşacağız. Pasapaort işlerini halledecekti. Biliyorsun ki pazara gidiyoruz. Şişman Hanım — Allah, Allah Neclâya uğrıyacağına, kuvafürde beş saat kalacağına kendi işini kendin yap efendim . Şimdi, iki kadın arasında işmi- zazlı bir süküt başlamıştır. Bu sıra« da —şişman hanım — çantasını açmış, yüzünün podrasını, dudake larının rujunu tanzime çalışir, Kızı olduğu anlaşılan öbür hanım da Aasabi, asabi, yeni aldığı henüz buruşmamış — olmasından eldivenlerini — bhirsla parmaklarına geçirmiye — uğ- raşmaktadır.. Bu — sırada — tren Haydarpaşaya - gelmiş ve sar- sıntı —ile — durmuştur. ' şişmanı, arkada zayıfı, — sessir, sessiz vagondan inerler. Yolda, Cayrıdırlar. Beraber yürümezler, Az sonra şişman H. karşısına çıkan bir beyle konuşmıya dal-- mış ve bu dalgınlıkla vapur yo- luna gidecek yerde iskele civa- rında duran bir otomobile atla- yıvermiştir. Genci ise bilet gişesi Önünde bir delikanlı ile söze başlamıştır. O derece hararetli bir muhavere ki bu sırada vapurun hareket ettiği bile farkedilmez ve o da galiba bu muhaverenin hbarareti- ne dalarak ters yüzüne, mütcakıp trenle evine dönmektedir. Yanm- da da, birar evvel iskelede rast- ladığı gönç adam vardır. * Kısa bir iren yolculuğunda şöyle bir güz usile tesbit ediliverem bu beliğ sabneye ne buyurursunuz? e & aa a n d el aN

Bu sayıdan diğer sayfalar: