T N —H F — " e— AA F -W j e T Bir Ecnebi Fıkrası Bir hırsız, elinde maymuncuk- larla; cennetin kapısına gelmişti. Orada duran bir melek, hırsızı ve elindeki — maymuncukları görünce : — Hah, dedi, tam zamaninda geldin, biz de cennetin anahtar- larımı kaybetmiştik. Salim Beyin Karısı Salim Bey mutfakta yemek pişiriyordu. Karısı daima sokakta gerdiği için, ev işlerini hep Salim Bey yapardı. —— Ön yaşindaki çocuğu, elinde bir gazete ile, birdenbire mutfa- — Baba, dedi, bak, gazetede annemin resmi var. — Ne olmuş? — “Ev kadınlığı, müsabaka- sında birinciliği kazanmış, HİZMETÇİ - HANIM — Ev darmadağınık, sen ya- tıyorsun ? — Ben hizmetçi degılim, ha- nımim, — Şimdi her bizmetçi böyle söylüyor. Dört Kebap Lokantada bir müşteri gar- gonu çağırdı: — Bir taskebabı! dedi. Başka bir müşteri ayni gar- sonu çağırdı: — Bir ormankebabı! dedi. Diğer bir müşteri, ayni gar- sondan: — Aycikebabı ! dedi. * Başka bir müşteri de: — Beykoz kebabı! dedi. Garson, müşterilere: " Başiis- tüne Beyim |,, dedikten sonra aşçıya bağırdı: — Dört kebap! Boş kibrit Kutuları Bir adam arkadaşının cıgara- gını yaktıktan sonra boşalan kip- rit kutusunu cebine attı. Arkadaşı buna dikkat etmişti: — Hayır ola? dedi, boş kib- rit kutusunu ne saklıyorsun? — Ben bunları atmam, yolda cığaralarını yakmak için ateş is- teyenlere veririm. Li eli Takiadimmiin. Her insan 4 * Ehali şehirlerin derdinden kurtulacak, 'ondisini sayfiyede bulacak, Plâjlar hep kızlarla, kadınlarla dolacak, Cençler bu manzaradan sararacak, solacak, Hele biraz sabredin: Bu yaz neler olacak! Bilmezsiniz o mevsim koynunda neler gizler: Türlü türlü olacak kumlar üstünde izler, Ne güzel kadınları yıkayıcak denizler, Renkten renge girecek sahillerde benizler, Hele biraz sabredin: Bu yaz neler olacak!.. Sahillerde vuracak körpecik kızlar kulaç Hepsinde bir güzel göz.. Hepsinde bir kesik saç.. Kimisi şen olacak, kimisi de utangaç, Elbette yıkanırlar; vücut banyoya muhtaç! Hele biraz sabredin: Bu yaz neler olacak!.. BU'YAZ NELER OLACAKT.. ( Işbu yazı karakışın derdini unutturmak için yazılmıştir ) Bu sene bir yepyeni banyo dansı çıkacak: Gençler, ayak vurdukça sahilleri yıkacak, Cazbant gürültüsünden deniz bile bıkacak, Bu hal ihtiyarların canını pek sıkacak, Hele biraz sabredin: Bu yaz neler olacak!.. Kızlar hep birlik olup, atılınca banyoya; Bakacağız, gözümüz kamaşıp, doya doya Yeni icat edilen telli pullu, mayoya! Denizi kızartacak dudaklardaki baya, Hele biraz sabredin: Bu yaz neler olacak!.. Nikâhlılar yanyana, nişanlılar elele, Adalara giden halk benziyecek bir sele, Çamlıklarda yatacak sığmıyanlar otele, Çok şey göreceksiniz haziran gelsin hele; Biraz daha sabredin: Bu yaz neler olacak!.. x x x Çm - _]apon Muharebesi 1 B'ır'ınei Perde (Cenevre de)| Çin murahhası — Reis Efendi, Japonlar bize yumruk atıyorlar efendim. Reis (Japonlara) — Sizin de kırdığınız ceviz bini aştı ha... Tam terki teslihat konferansının ari- fesinde kavganın sırası mı? Utan- mıyor musunuz? İki büyük medeni millete yaraşır mı bu? Çin murahhası — Reis EF,, kabahat bizde değil, Japonda. | Biz uslu uslu otururken ne diye bize sataşıyor? Reis (Japon murahhasına) — Ne buyrulur? Japon murahhası — Yalan söylüyor efendim. Asıl Çinliler bize sataşıyorlar. Reis — Peki. Mahallinde tah- kikat yapalım. (Meclise hitaben) Efendiler, işte Cemiyeti Akvam hesabına mükemmel bir seyahat fırsatı. Gitmek istiyen var mı? Birçok sesler — Ben, ben, ben; Bir ses — Acelesi var mı Ef.? Reis — O kadar acelesi yok. Üç ay durabiliriz. Korkunç Pıyes 3 Perde 2 Tablo İkinci Perde IÇinde| Bir Çin kumandanı — İşte si- ze teklifim şu: Biribirimizle boğu- şacağımız yerde Çinde Japonlara karşı çıkalım. Başka bir Çin kumandanı — Peki, başkumandan kim olacak? Bir başka Çin kumandam — Ben! Büsbütün başka bir Çin ku- mandanı — Hiç bana gelmez. Bir Çin kumandanı — Müma- kaşaya lüzum yok. Aramızda han- gimizin ordusu kuvvetli ise o baş- kumandan olsun. Başka bir Çin kumandanı — Âlâ. Bende bin beşyüz kişi var. doksan ikisi tüfekli. Bir başka Çin kumandanı — Bende dokuz yüz oniki kişi mev- cut. Yarısında çakmaklı tüfek, ötekilerde de İsviçre bıçağı var. Büsbütün başka bir Çin kw- mandanı — Bende de bin yüz kişi, otuz beygir, iki bisiklet bir- de kulaklıkla dinlenir telsiz tele- fon var. Bir Çin kumandanı — Tam manasile asri bir ordu. Bir öteki — Dörtte üçünün de kundurası var. Biri — Kâfidir. Siz başkı- mandan olun. Allahın iznile şu Japon köpeklerini denize döke- lim. Üçüncü Perde (Mançuride) Japon Amiralı — Pis Çinli. Haydi bakalım, cesaretin * varsa bize harp ilân et. Çin reisi — Bende seni öf- kenden çatlatmak için harp ilân etmiyeceğim. ( Bombardıman başlar — Tablo ) Dördüncü Perde (Şanghayda) Amerikan konsolosu — Söy- leyiniz, minimini dostlarım, şu Beynelmilel mıntaka haricinde, başka bir yerde muharebe yapa- maz mısınız? Japon Jeneralı— Biz harp et- miyoruz. İngiliz Konsolosu — Vay nefi yapıyorsunuz yar? Japon Jeneralı — Askerleri ——— — e BİR SERSERİNİN MERHAMETİ — Şu milyonerlere acıyorum, — Sen ne yapıyorsun ? — Boyuna sahte dolar basıyorum. milyonlarımı harcıya harcıya nihayet bitiriyorlar. Miye ,H PI " İ | Ü 4 Tahsili Supbi Beye sordular: — Mahdumunuz eder? ! — Maliyecilik. Suphi B. biraz düşündüldıl | sonra ilâve etti: — Şimdiden tatbikata başlar mış olmak için, ayni zamandı benden de para tahsil ediyor. 1 Uzun Bir Tuvalet Servet Beyin karısı tuvaletini 'saatlerce — bitiremezdi. Bir gün karı koca seyahate çıktılar. Bur ne tahsil radan vapurla Odesaya gideceke | lerdi. Kamaraya yerleşirken, Servet | Bey kamarota dedi ki; — Odesaya gelmeden evvel bizi uyandır. — Tabit efendim. — Fakat iki gün evvel uyan tuvaletini İ dır ki bizim hanım bitirebilsin. — Seviyor musunuz ? Ne bu- dalalık ! Kimi ? — Sizi! & —O — öldürüyoruz. — İstihkâmları boms bardıman ediyoruz, şehirlere yan gin veriyoruz. Fakat harp yap- mıyoruz,. Amerikan konsolosu — Ha... Öyle ise diyecek yok, affedersir — niz bilmiyorduk. Japon Jeneralı — (Bombardıman devam eder-tablo) Beşinci Perde LAltı ay sonra Mançuride veya Şanghaydal Cemiyeti Akvam murahhası — Affedersiniz, bize “Çin,, ne ta- raftadır, gösterir misiniz? Yolcu — Artık Çinden kalmadı efendim. İkinci murahhas — Nasıl, na- sıl, Çinden eser... Yolcu — Kalmadı. Hep Ja- pon obüslarile mahvedildi. Üçüncü murahhas — Demek harp bitti?. Yolcu — Ne muharebesifBöy- eser Estağfurullah, — he a le birşey olmadı, yalnız top pat- — ladı, şehirler yandı, — Japonlar Çini mahvettiler. Lemiyeti Akvam murahhası — Muharebe yoksa bizim vazifes — miz de bitmiş demektir, değil mi? İkinci murahhas — Ben de o* fikirdeyim.