1 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aN KA R A ” ARONSPUĞYA BUYURUN | EŞHAS l BELA, © sanki bir erkek arkadaş gibi, bakmaktadır. Doktora müracaat ederles-. Daoktor kadını Birinci Sahne yeibi üğüzüğün FÜYRü SELAiN HÜ Bd — — d Vdi ai S1 HLA » SĞ w ı . (HÜRMÜZ HANIM — NECİP EFENDİ) Perde açıldığı zaman, sahnede temiz bir oda 'görünüyor. Hürmüz Hanım kanepede fanile örmekle meşgüldür. Kapı açılır, Necip Efendi üstünde göğüslük, kolları sıvalı içeri O girip; yaktığı mangalı getirir. Evin ekser ;; - İşlerini kendisi gördüğü için, suratı asık ve — yorgundur. NECİP EFENDİ ; İşte ateş te yandı.. İsın rahatça, H.; Sen tandır safası yap, çıksın benim de canım, mutfakta didineyim, ahretlik bir kız gibil! Yorgun argın mindere serilir : Gece, gündüz çalışmak.. Necibin bu nasibi! a ’_ı Hi - 4 Ü İşte ateş te yandı.. İsın rahatça Hamnım; geıı tandır safası yap, çıksın benim de canım, HÜRMÜZ HANIM Yocok!.. Böyle naz çekemem, bir ateş yaktın Giye, Eğer pişman oldunsa, al mangalı geriye! NECİP EFENDİ Çileden çıkarırsın sen insanı, inan ki, “mangalı geriye al..,, Bu lâkırdı mı sanki?!, Bir erkeğin mutfağa girdiği görülmemiş ; Karıları otursun, kocaları yapsın iş, Oocoh l.. Ne âlâ memleket... HÜRMÜZ HANIM Sözünü keserekı Herif !.. Yeter, artık sus, Sen beni üzmek! için, söyleniyorsun mahsus! Bak; billâhi başıma hücum ediyor kanlar, Necip Efendi bir söz söylemek ister, Hür- müz Hanım bağırarak tekrar sözünü keser: Dostlar!.. Kurtaran yok mu? Boğuyor : hafakanlar |.. İyi kalpli erkekler karılarina bakar, Bir gün ateş yakmışsın, kış gününde, ne çıkar? Bak: Rüzgârlar esiyor dışarda boğuk boğuk, Şubatta donalım mı? Hava nekadar soğuk |.. NECİP EFENDİ Yalnız ateş yakmak mı7?.. — Yahu; sabahtanberi Dinlenmeden süpürdüm,temizledim her yeri Yağ dökülmüş.. Dedin de, sofayı bile sildim, Artık dermansız. kaldım, haraboldum, kesildim !.. HÜRMÜZ HANIM Efendim!.. Ölmedin ya, biraz verdinse emek ; yuvarlanalım demek, Demek etrafın kiri vücudumuza dolsun.. Hiçbir ev süpürülmez mi haftada bir gün olsun ? |.. NECİP EFENDİ Geçen gün mendilleri suratıma fırlattın, Tam bir sepet dolusu çamaşırı yıkattın, Parmaklarım yarıldı..Ya ne buyrulur buna?, HÜRMÜZ HANIM Hasis herif! Acıdın belli biraz sabuna; Bizi kirpas içine görenler sonra ne der? Billâhi halimize komşular lânet eder! Kirden bak simsiyah olmuş, bak aynada yakana ; Giymek istemez misin temiz birşey arkana? — NECİP EFENDİ Kalkar kalkmaz mutfağa soktun beni bu Ahçılıktan mı geldim? Yahu bana da günah! Gözlerim yana yana,oturdum sovan soydum, Hep toz, toprak — içinde DA NECİP EFENDİ. ... Sabık Babıâli ketebesinden, seasiz, kılıbık fakat zengin bir zat. HÜRMÜZ HANIM ... Necip Ef.nin karısı. Eli bayraklı, asabi, mütehakkim. NAİL , BEY ©. siç ç oru Doktar. (Tapu memurları, hastabakıcılar, asistanlar) Yemekleri pişirdim ; aldım sofraya koydum! İltifat etmediniz, “tuzu çok olmuş..,, Diye! Isyankâr: Artık çektiğim yeter... HÜRMÜZ HANIM Birdenbire feveranla: Aç oturalım demek, Midemize girmesin şöyle bir sıcak yemek? Herif!.. Bunu dilerim, olsun iki gözün kör, Yedirdiğin yemekte gözün mü kaldı,nankör? NECİP EFENDİ Yel. Afiyetler olsun!. gözüm kalmadı;bayır; Fakat evin içinde kendine de iş ayır: Ben erzak almak için, dolaşırım sokakta, Sen onu pişirirsin, getirince, mutfakta, Böyle birbirimize borçlarımız ödenir; Hanım!Buna her yerde (taksimi amal) denir! | | Ben hergün evimizin işini yapiyorum, Sonra da, dinlenmeden, zembili kapıyorum: Gidiyorum bakkala, koşuyorum kasaba, Benim çektiğim mihnet, saysam, gelmez hesaba !.. Pantalonunun Paçasını sıvayıp — dizindeki yarayı gösterir: Karda geçen gün kaydım, taşlara yuvar- landım, Hem öyle bir düşüş ki, dizim kırıldı sandım, Bana bir hediyedir, sayenizde, bu yara /.. HÜRMÜZ HANIM Demek ki ben gideyim sabahları pazara, Saatlerce yollarda gezeyim, dolaşayım, Böylece erkeklerin arasında yaşıyayım ? Banu kabul eder mi hiç namuslu bir koca? NECİP EFENDİ Kadınlar erkek olur ellisini bulunca, Nereye gidersen git; kalmamışlır mesele, Kaorkma!, Kimse istemez seni geçirmek ele! Bütün kadınlarda olduğu gibi, bu yaş bahsi Hürmüz Hanımı fena halde sinirlendir- miştir. ÂAsabi, hırçın haykırır: Sen kendi haline bak:Çoktan büküldü belin kaç yıldır tutmaz oldu artık ayağın, elin! Bütün tanıdıklarım oldu mesut, bahtiyar, Sen de binbir kahrınla, beni ettin ihtiyar! İstiyorsun: Durmadan, dertlerini çekeyim, Bir de evde iş görüp, bütün bütün çökeyim! Bak, yediği naneye Billâhi, gebertirim: Yürü “Defterhane,, vel!.. NECİP EFENDİ Hanım ; gel öyle ise tutalım bir hizmetçi, ÂArtık o zaman olür, gül gibi evin İiçi, Ben de rahat ederim, de rahat edersin! Nasıl, razı oldun mu? Teklifime ne dersin? “HÜRMÜZ HANIM Parmağını tehditkâr sallar: Çoktanberi biliyorum ben senin maksadını: Hizmetçi.. Diye, tutup güzelce bir kadını, Gizli gizli başlamak sonra el peşrefine!. Kurnaz bir kadın almaz hizmetçi kız evine, Bil ki, ne yaşlısını, ne gencini tutamam, Bile bile, göz göre bu dolmayı yutamam! Hürmüz Hanım ağlar gibi yüzünü buruş- turur. Serzeniğşle : - LA Beyefendi!.. - Hürmüzü — zannedi or:îıın Zaten senin maksadın — beni - çoktan : bırakmak, - Bugün herşey bitecek.. Haydi Halbuki sen eskiden nasıl bana tapardın. Bir an tevakkuftan sonra: Beni sevmiş olsaydın son arzumu yapardın! NECİP EFENDİ Senin her dileğini yaptım yirmi senedir; Haydi, söyle bakalım, bu son arzu da nedir? HÜRMÜZ HANIM Hani, karımna karşı mertlik gösterecektin: Oturduğumuz evi sen bana verecektin *... Susl. Bana “Karıcığım,, diyemezsin sen artık, Seni gözüm görmesin.. Hayai, dışarıya çık 1.. NECİP EFENDİ Tıpkı bir çocuk gibi düşünüyorsun hanım, Ev değil, feda olsun hatta uğrunda tanim! İÇİNDEN İstermisin elimden bir de mülkümü alsın; Ah, mel'un, cadı.. karı! Boynun altında ; kalsın ! HÜRMÜZ HANIM Neler söyleniyorsun yine kendi kendine, Senin gibi adamın akıl ermez fendine : Mutlaka aleyhime bir kumpas kurüyorsun: Haydil.. Takrir — vermiye.. Herif! Ne duruyorsun 7., NECİP EFENDİ Meselenin ciddiyet kespettiğini etmez, etekleri tutuşur: Bügün pek dermansızım.. hisseder Yorgunum.. Yürüyemem, Sultanahmete kadar ölümü sürüyemem, Bak, dizimde yara var.. Yabhu, insaf et biraz | Bu karda, deli olsa, insan sokağa çıkmazl, HÜRMÜZ HANIM Oraya kadar gitmek pek müşkül bir iş değil, Daha güçlük çekersen, tutarız otomobil ! NECİP EFENDİ Yook !, O kazalı şeydir 1.. HÜRMÜZ HANIM Yerinden fırlar : ; Bak yediği naneye Billahi, gebertirim: Yürü“Defterhane,,yel, Hürmüz Hanımın gözleri, faltaşı gibi açıl- miştir. Zavallı Necip Efendi, korkusundan beş dakika içinde elbisesini giyer. Karısı - | bundan evvel, takrir için bütün muameleyi gizlice ikmal etmiştir. Evrakı dolaptan çıka- rır. Kendisi de çarşaflanır. HÜRMÜZ HANİM Kapıdan çıkarken, adamcağızı iterek : ; Dışarnı !... NECİP EFDNDİ Deminden söylediği sözü tekrar eder : Boynun altında kalsın! Ah: — mel'un 1 cadı karı !.. . IÇIKARLAR| İkinci Sahne NECİP EFENDİ — DOKTOR BEY Biçare Necip Efendi bütün emvalini, Tapu dairesinde Hürmüz Hanıma verdikten sonra karısı ansızın hastalanmıştır. Fakat bu has- talık şimdiye kadar görülmemiş bir şeydir: Büsbütün atak, kuvvetli, yağız olur. Sesi kalınlaşır. Kocasına bir zevce gibi değil, müşahede altında bulundurmak üzere, hasta- haneye kaldırır. İşte bugün Necip Efendi karısını ziyaret etmek için, hastahaneye şgit- miştir. İntizar odasında bekler. DOKTOR BEY İÇERİ GİREREK: Göstermesin Efendim !.. Allah böyle felâket; Fakat bir kere edin, hastanızı ziyaret |!... NECİP EFENDİ Sözlerinizden birşey anlayamadım fakat, Bir tarafımı oldu yoksa hanımın sakat!... DOKTOR BEY Sakat olmak bu işten daha ehvendi bence; Size izah ederim.. Ziyaret edin önce! Necip Efendi şaşkın bir haldedir. Yanla- rındaki kapıdan hasta kovuşuna girerler. Uçüncü Sahne Hürmüz Hanım, saçlarını dibinden kesmiş, ağzında cıgara,yatağına uzanınış, gazete okur. Necip Efendi, korka korka yaklaşır: NECİP EFENDİ Seni gördüm de, çokşükür, yüzüm güldü, Karıcığım! Neoldu: saçların mı dökül dü?.. HÜRMÜZ HANIM Ş Kalın bir seda ile Sus!..Bana “karıcığım,,diyemezsin sen arlık, Seni gözüm görmesin..Haydi,dişarıya çık!.. Hürmüz Hanım şiddetle arkasimı döner. Doktor, Necip Efendinin koluna girip dişarı çıkarır: Dördüncü Sahne EVVELKİLER — HASTA BAKICILAR — ASISTANLAR NECİP EFENDİ Doktor; anlamıyorum, söyle Allah aşkına, Beni, karımın hali, döndürdü bir şaşkına? DOKTOR BEY Hiç kimse anlayamaz feleğin cilvesini, İradene hâkim ol, söyleyeyim hepsini: Gerçi bizi şaşırttı karınızın bu hali, İstanbulda olmuştu fakat bir kaç misali! hayret edeceksiniz, size söylersem eğer: Zevceniz Hürmüz Hanım gizli erkekmiş meğerl NECİP EFENDİ Aman Doktor!... Nededin? Söylediğin gerçek mi: divane olacağım, bizim karı erkek mi? DOKTOR BEY Ne çare, bu hakikat artik tahakkuüuk etti, Erkek olmas: için bir ameliyat yettil... Hay, senin döktorğzibi, ot tkansın ağzına.. Efendiler!., Buyurun, cenaze namazınal!... Doktor muatarip bir vaziyette başını önü-” ne eğer. Bu ameliyatla otuz senelik evi yıkı- lan Necip Efendi, iki sene evvel gazetelerde buna, benzer bir hâdiseyi okuduğunu düşünür. Elinden bin işkence çektiği bu acar karıdan kurtulduğu için, tam memnun olacağı sırada, bütün emvalini bir hafta evvel kendisine ver- diğini hatırlar. Bu meraklı sahneyi seyretmek için bütün asistanlar ve hasta bakıcıları ora- ya dolmuşlardır. Karısının bu suretle resmen kendisinden boş düştüğünü ve on parasız so- kakta kaldığını, bir şimşek süratile, düşünen zavallı Necip Efendi deliye dönmüştür. Ba- ğırır. NECİP EFENDİ Hay senin doktor gibi, ot tıkansın ağzına.. " ( Asistanlara dönerek: ) -Efendiler!;.. Buyurun, Cenaze namazına!... 'Necip Efendi düşüp bayılır. Sü getirmeğe koşuşurlar. <i ; . PERDE İNER .

Bu sayıdan diğer sayfalar: