Bu Haftaki Bilmecemiz Kızı Esir Eden wğ;rsanları Bulabilir Misiniz, Bakalım ? V Turgut Bay Bind : i korsanla, esir ettikleri göze görünmüyorlar. S r'i “Korsan hikâyeleri,, isimli kitabımı okuyordu. tikdle kî:sodıdı Turgudun yanındadırlar. Fakat iz bu iki korsanı ve kızı - bulabilir misiniz? Bu bilmeceyi doğru halledenlere güzel hediyeler verilecektir : Geçen Bilmecemizi Doğru Halledenler Birinci İkramiye Bir yazı takımıt İstanbul 49uncu İlkmektep talebesinden 128 Hüseyin efendi. Birer kutu oyuncak alacak: lar: Yozgat - Yerköy postası şoförü Ahmet efendi vasıtasile Müzeyyen, İstanbul Kızıltoprak Şehukıh;öaîı B0- kağı No. 29 da Ali Cazip, — Üdemiş Mi%:rtı.ntiği Halit Bey kardeşi î;lıp_ Ayban, İstanbul Ayvansaray caddesi Kalafatçıhüsnü sokağı No, 6 da Mit- hat Efendi ve Hanımlar. Birer albüm ılacaklîirı Iqtabı!- bul Fatih Altay mahallesi Müezzinbi- lâl lo;ılğı No. ll de Ahmet Cemal, İzmir Güzelhisar mağazs.lîı haIvukçIu- zade Mehmet Bey vasıtasile — İsa, la- tanlîul lîız muallim mektebi 248 Saba- hat, Eskişehir K. 4 merkez hastaha- nesi imamı — Sıtkı efendi ğ Nezihe, İstanbul Davütpaşa ortamek- tep talebesinden Sabih, Nazillide mü- tekait Osman Bey oğlu Orhan,Klatı:]- bul 44 üncü İlkmektep ŞöZmIfem r Ankara Necatibey mektebi B 735 Nimet Hanım ve Efendiler. Birer kolonya alacaklar: ğ tanbul Nişantaşı kız ortamektep 81 Semahat, İstanbul Çengelköy î:lımlıa- nede No, 8 de Hı;lidâ 't, tan Vefa lisesi 1024 Mehme Cağaloğlu Ziya Bey apartımal! D UO e . S d çe z 5a ” . Gdi ll AA «Beyaz Ok» la ıı_!o.vî» bir Hint aşiret ressinin çocuklarıydı. Babaları geç vakite kadar evt dön: mediği için aramak üzere ormana çıktılar. Fakat babalarını esir eden hay- dutlar bunları da yakar ladılar. kerimesi f iük Ökman; İrtanbal” E Haosl ” 906 | Handan Fevzi Hanım ve Efendiler. Birer büyük suluboya ala- cakları İstanbul Fincancılar yoku- şunda No. 5 te Kenan, Biya Sakarya mektebi son' sınıftan M. Ali, İstanbul kız ortamektebi 219 Mediha, Tekirdağı muhtelit ortamektep sınıf 2 den 609 İbrahim, İstanbul Üsküdar — İhsaniye orta sakak No. 106 da Mahide Hanım ve Efendiler. iâ stik top alacaklar: İslag;rırrllgnoktep tâabesinden 174 Zefer, İstanbul — Neş'e apartımanı 8 numarada Ayşe Cemali, İstanbul Ak- saray Horhor hamami sokak No. 20 de Meral, İstanbul kız ortamektep 305 Nevine Osman, İstanbul Beykoz 40 cı mektep 5 sınıftan 201 Sahavet hanım ve efendiler, ş ( Arkası var ) Bir Rica Geçen haftaki büyük i_kı_'amı— yemizeç bir kitap çantası idi. Bu çantayı kazanan talihli henüz ıza — müracaat ederek î;tkı;î:::nı almamıştır. Gelecek kadar — müracaat mbeye , :::em. hakkı ziyaa uğrayacak- tır. Bir an evvel uğrayup çantasını Ankara Armudu Asyanın garbinde ben hayat buldum, Bir sonu gelmeyen yola koyuldum. Çocuklar gülerek bana gelirdi, Uzak ülkelerde meyvam belirdi. | Dünyaya ne büyük sevinç oldu bu, Yemişim herkesin meğer mahbubu. Ankaralılara fakat borçluyum: Daha gürbüz . oldu orada soyum... En güzal meyvamı o elde verdim, Âz zaman içinde murada erdim. .» İlkbahar gelse de ben çiçek açsam Bu soğuk mevsimden kurtulsam kaç- gam, Açılsam mevsimin rüzgârlarına, Düşsem çocukların avuçlarına | Emlin Recep Hikâye Halife le Şair Bağdat halifesi Elmansurun öyle kuvvetli bir hafızası vardı ki dinlediği bir şeyi bir defada hıf- zederdi. Elmansurun bir erkek kölesi vardı, bu da bir şeyi iki defa dinlemekle bıfzederdi. Bun- dan başka bir de kız cariyesi vardı ki, bu da bir şeyi üç defa dinlemekle hfzederdi. Bir gün saraya bir şair geldi, parşümen kâğıdı üzerine yazdığı bir methiyeyi halifeye okumak istedi. Halife : — Eğer bu şiir senin eserin- se, bunu hiç kimse bilmiyorsa, sana bu kâğıtların ağırlığında altın vereceğim, fakat bunu baş- Halife şaire oyun oynamak, para vermemek niyetinde - idi. Şair, şiirini, halifenin saray hak kının önünde yüksek sesle okudu. Şiir bitince halife: — Bu şiir senin değil, dedi, ben bunu ezbere. biliyorum. Ve şiiri baştanbaşa okudu. Şair şaşırdı. Fakat şiiri ikinci defa dinleyen erkek esirin de şiiri okuduğunu görünce daha çok şaştı. Hele üçüncü defa dinledik- ten sonra Şiiri hifzeden cariyenin okuyuşunu ,|da dinledikten sonra d k söz bulamadı. Kd ei hiçbir. hediye almadan gitti. Fakat bu işte bir hile oldu- ğunu anladı. Nihayet halifenin sırrını öğrendi. Halifeden bunun acısını çıkarmayı kararlaştırdı. Birkaf hafta uğraşarak yeni bir şir yazdı. Fakat bu şiirin içine öyle yabancı kelimeler, güç isimler koydu ki bunu birkaç de- fa dinlemekle dahi hıfzetmek mümkün değildi. Şiiri kalaylı kâ- ÜÇ kedi yol. Kediler Hayrette Bu Hayvanlar Ne Gördüler De Bu î Kadar Hayrete Düştüler, Acaba? — da giderken onları hayrete düşüren — bir şeye — Tasgel- diler, Kedileri şaşırtan — bu şeyin ne oldu- ğunu anlamak isterseniz, eli- nize — kalemi alınız, () nu- 'maradan baş- hıyarak sıra ile (38) numaraya kadar çiziniz. Bitirdikten son- ra, kedilerin hayretine ge- bep olan şeyin ne - olduğunu anlarsınız. Bu, bir oyun- dur ve mükâfatı yoktur. Size hoş: ça bir vakit ge- çirtmek için ter- tip edilmiştir. Vakit Geçirmek İçin Bu Kanguro Ve Çaylak Resimlerini * Siz De Yap ; Bu usulü takip ederseniz kan- guro ve çaylak resimlerini yap- mak güç değildir. Bu resimde, ressamın basit iki oval (beyzi) yaparak işe başladığını görüyor- sunuz. (İ) ve (A) şekillerinde gösterildiği gibi. Sonra (2) ve (B) şekillerine bakmız. Resimler hakikt manzarasını (3) ve (c) şe- killerinde — göstermektedir. — Bu resimleri böylece kopye ediniz. bundan sonra bu usulle istediği- niz hayvanın resmini yapabilir- sİNİZ, abilirsiniz ! KI — —— — —n ğıtlar üzerine yazdı, saraya gitti. Halife teklifini yine tekrar et- ti. Şair kabul etti ve şiiri okudu. Fakat bu defa Elmansnr şiiri hifzedemedi. Halife ikinci defa okumadığı için, erkek esir de okuyamadı. Üçüncü defa dinle- meden hifzedemeyen cariye de sesini çıkaramadı. A Elmansur ister istemez adam- — larma kâğıtları tartmasını emretti. — Kalaylı kâğıtlar okadar ağır çekti — ki, şair torbalarla altını müşkü- — lâtla evine nekletti. Bu suretle, şair hilekâr hali- — fenin cezasını vermiş oldu. Si -.. HAer 04445410400 4444444444044140040000 000000 GA GA AA A GA Ş AAAAA FU H v bi aa e e d ll eei gl l ge e g e ll lll lll ll l eee li e f e l g ge gö gae ll l l a e a8 SD gÖ ö L S SA AA AAA ..- D eli ee ' bağlı getirdiler. Beyaz Ok ba- basını görünce : duk babal Dedi. Fakat şimdi tulacağız ? ea ği ÜÜ - 4 tüt dAA AAA ERER L d di eeeiindikd Gece olduğu ma ğaraya Jova: — Nibayet seni bul- buradan nasıl kur- uykuya daldı. Bu sırada | çocukların Kito mmlı köpekleri içeriye girdi. — Kito geldi ! Diye bağırdı. Belki bizim kur- tulmamıza yardım eder, Ş a L oldu, Jova'nın aklına bir fikir geldi. Başını eğdi, boynundaki — gerdanlığı boynundan düşürdü, Ki- toya almasımı işaret etti. — Eve, Kito! Emrini ver- di. Zeki köpek bu emrin manasını hemen anladı. nereye kalmışti. Köpek bir hızla ma- ğaradan fırladı. Orman- dan eve doğru koşmiıya nan nöbetçi, “Bu köpek gidiyor? — Diye mırıldandı. Kitoyu dur- durdumak için artık geç J'İ!ı Ş . _.I_ Mayraldar Beyaz Okun mensup ol- duğu aşiretin adamları, reislerini kurtarmıya gel- diler. Haydutlarla çarpış- tıktan sonra, çocuklarlare- islerini kurtardılar. köpeğe sarıldı: “Aferin Kito, hayatımızı sen kur- - tardın,, dedi, M Sabah dağların arka- n sından güneş doğarken — ova — « FPkr v