19 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YKK L - AA L L Na n SS r L 19 Temmuz — İTTİHAT » TERAKKI #y — Her hakkı mahfuzdur — : Beşinci Kısım No.1 Nasıl Doğdu ?.. : a Nasıl Yaşadı?.. 19:7- 984 — Nasıl Öldü?. di Sadrazam »Ziya Şakir *— Mahmut Şevket Paşa Yeni Kabinesini Teşkil Etmişti.. (Damat Salih Paşa ve arkadaşlarının idamile ne:ticeleuen (taklibi hükümet) meselesinin içyüzü neden ibaretti? - Mah- Mut Şevket Paşanın katli hakkındaki plân ngreda tertip edildi?. Bu feci hâdiseyi hazırlayanlar kimlerdi?. lar mı, yoksa muhalifler mi?. - Enver Beyi bir ân_da har- biye nazırlığına çıkaran esbap ve avamilin hakikati ne_ı'ieğ ibaretti? - Bazı neşriyatta şahsiyetleri pek__ b?şka türlü Bösterilen ( Süleyman Askeri ) ve ( Yakup Cemil ) Bcş:ler, hasıl birer şahsiyetti?, - Cemiyetin -ruhuna ve mevcudiye- tine hâkim olan gizli bir kuvvet var mıydı?, - Harbıumu- Miye niçin ve nasıl gırıldı7 - Harpt—en menfaati — olanlar, Tahsisatı mestureden kimleri ne suretle icbar etmişlerdi?. - Abdülhamide karşı yaptıkları kupkuru bir ( blöf )le meşrütiyeti ilân ettiren.. Ve, ayni hareketle de 6 hükümdarın saltanatına hitam veren İttihatçılar, nihayet yine — cür'etkârane bir blöfle Babıâliyi basmışlar, hayrete şayan bir elçabukluğu ile düştükleri yerden kalkmışlar, hükümeti tek- rar ele almışlardı. İttihatçıların sayesinde yine Babıâliye - fakat bu defa, Babı- &âlinin. en yüksek makam ve mevkiine - yerleşen yeni Sadra- zam Mahmut Şevket Paşa, -Ce- miyet erkânı _ edilen liste mucibince, kabinesini şu zatlardan teşkil etmişti : Dahiliye Nazırı — Hacı Adil Bey. Hariciye Nazırı — (Vekâleten) Atina sabık Sefiri Muhtar Bey. Bahriye Nazırı — Çürüksulu Mahmut Paşa. ç Adliye Nazırı — Sabık İstan- bul valisi İbrahim Bey. Maliye Nazırı — Divanı mu- hasabat reisi Rıfat Bey. Nafıa Nazırı — Âyan azala- rından Besarya Efendi. Evkaf Nazırı — Hayri Bey. Maarif Nazırı — Saruhan meb'usu Şükrü Bey. Posta Nazırı — Maliye müfet- tişlerinden Oskan Efendi Ziraat ve Ticarat Nazırı — Sabık Aydın valisi Celâl Bey. Şürayı Devlet Reisi — Mısırlı Prens Sait Halim Bey Harbiye Nazırlığını, - pek sev- diği için - Mahmut Şevket Paşa bizzat deruhte etmişti. Şeyhislâm- lığa gelince bu da, şimdiye ka- dar teamül olan usul ve aneneye Mugayir olarak kabinenin te.şekk.ü-_ lünden bir gün sonra, fetva emın_l Mehmet Esat Efendiye verilmişti. Kabinenin umumi şekii. ve Vaziyeti, hiç de fena değildi. kserisi tecrübe görmüş zevattan Mmürekkepti. Sonra da, göze çar Pacak derecede müfrit fırkacı- lardan değillerdi. Böyle olmakla beraber’ yine bazı sisasi mal'ıf- PLLLİ | WEttDa tt nme HDN Son Posta iLÂN FiATLARI I — Gazetenin" esas yazısile bir sütunun iki satırı bir (santim) sayılır. 2— Sayfasına göre bi min ilân fiatı şun sayfa | Diğer Son F unfı'- lardır: Sayfa | sayfa sayfa! l 2 3 400 Biş; 250 200 | 100 Krş, | Kiş, Kış. İ —'Bir (8) kelime d—İInce ve kalın y“'_’_“' tutacakları — yer ni sanlimle ölçülür. santimde vasati vardır: tarafından * tertip | 4- 5 |yerler sayla, Harp İttihatçı- alınan paralarla para alanların listesi - Harp suüstimalleri- zenginleri nasıl türedi?. hayret ve ibrete şayan resmi vesaik ve mukavelenameler - Cemal Paşanin Suriye siyaseti.. ( Siyonizm ) va ( Arap istiklâli ) meselelerinin en esranengiz İzzettin Efendi) öldü mü, t esrar perdesi - Son Osmanlı padişahı olan (Vahidettin), hangi şerait altında saltanat makamına geçirildi?. - Teşki- lâtı hafiyenin ( merkezi ) ve teşkilâtı mahsusa - ( Yakup Cemil vak'ası ) nın hakiki şekil ve mahiyeti.. Yaküp Cemil Beyi bu feci âkibete kimler sürükledi?. - İttihat ve Terakki Cemiyetinin ölümünü hazırlayanlar - ve nihayet, İttihat ve Terakki Cemiyetinin ölümü.) Bunların muamelâtına ait safhaları - ( Yusuf öldürüldü mü?. Bu ölümü örten — — . —— Çatalca harbine giden bir tabur (Sirkeci istasyonunda ) fillerde cereyan eden dedikodu- lar, şu merkezde toplanmakta idi: — İttihatçılar, kurnaz davran- dılar. Kudreti, tam manasile ele geçirmekle beber birdenbire ortaya atılmadılar. Ancak, iyilik gördükleri adamları da unutma- dılar. — Felâketli — zamanlarında Prens Sait Halim Bey, kesesinin ağzını açtı. Cemiyeti parasız brakmadı. Besarya Efendi, idam sehpasının altından kaçmıya mu- vaffak olan İsmail Canbulat Beyi sakladı. Şükrü Beye evinde -gelince: Babıâli baskını tertiba- tında, herkesten çok çalıştı. mükâfatını görüyorlar. Yalnız şu var ki; bu kabine muvakkattir. Kısa bir zaman sonra bir tebed- dül husule gelecek; malüm olan zevat, hükümet makinesinin ba- şına bizzat geçecektir. Bu düşünceler, az çok haki- kate tevafuk ediyordu. Fakat asıl hakikat, bir noktada topla- nıyor; o da şundan ibaretti. Fil- hakika İttihatçılar, muratlarına muvaffak olmuşlar, bütün kudret membalarını bir anda ele almış- lardı. Ancak, düşman ordusu Ça- talca istihkâmlarının önünde du- ruyor; Yunan donanması, Çanak- * kale boğazı önünde dolaşıyordu. ( Arkası var ) Şimdi — bunlar, fedakârlıklarının .. YU “Galata İthalââ Gümrüğü Müdürlüğünden : : No. Ka Eşyanın cinsleri Şğââ" ğîırğ şhealy y İ YERLAE darıslü ’988 DCO 1/15 15 Asitborik “sanayi için,, 720 DP 23/30 8 Telefon teli mücerret 450 RF 15/19 5 H * € 10 PSM 89166 — 1 — Matbah takımı PT R o ” NML Wğk 1 F a f,ğğ ’ ij ğ HR .B Lâstik ökçe 317 ET 1/3 3 Kurşuıı. tüp 379 PN 309/10 2 Köse_lfalı lâstik ökçe 362,5 Bilâ Bilâ 7 Demit nalça çivisi 363 PN Muhtelif 17 » » " » 29 HD 19436 — | Yağlı boya resim 328 PN. — 223,327 2 Kundura kapsülü 91 LL 4 İ Gramofon yayı 1776 adet MC 958/62 — 5 Hasır şa_plla * 112 EL p ı 1 Gramofon yayı 56 LL 14 1 » n 2001 PN Muhtelif 39 Dem_ır nalça çivisi 195 PN 311 l L'iştık ökçe 250 PN 21/22,24/25 4 Pmn'ç kundura kapsülü 208 PN 232 d Demı_r a S 10 A 272 1 Demir istor 94 WBC 4509 1 Kükürtlü müstahzarat 14 BA 2961 | İpekli yün mensucat 138 VLF 1594 1 Yün mensucat guretile ve transit edilmek şartile satılıktır. Perşembe günü saat caatları. Yukarda yazılı eşya 6/7/934 tarihinden itibaren açık arttırma İsteklilerin 26/7/934 16 ya kadar Satış Komisyonuna müra- (3663) ( Baştarafı 1 inci sayfada ) Fakat çok gariptir ki bu isa- betli ve sadece bizim dahili siyasetimizi alâkadar eden karar- dan sonra Bulgaristanda bazı gazeteler yaygaralı neşriyata baş- ladılar. Ortada en küçük bir suitefehhümü bile icap ettirecek bir hâdise olmadığı halde, kom- | şumuz ve dost bildiğimiz Bulga- ristanda bize karşı savrulan ya- kışıksız. sözlere ilk bakışta bir mana veremedik, sadece dedik ki: — Belki bazı muzır fesatçı şahsiyetler Bulgar matbuatını bizim aleyhimize olarak aldatmıştır. Fakat günler geçtikçe muhte- lif Bulgar gazetelerinde, hattâ en ağır başlı olarak - tanıdıklarımız- da bu hücumlar devam etti ve el'an devam etmektedir. Vaziyet bu şekle girince ilk fikrimizi de- ğiştirmeye mecbur olduk ve: — İşin içinde iş var. O pa- lavra yazılarını — yazan Bulgar meslekdaşlarımızın dilleri altında bir bakla saklı olsa gerek, dedik. Birkaç gün sonradır ki bu ikinci fikrimizde yanılmadığımızı, hattâ çok isabet ettiğimizi anla- dık. Filhakika Bulgar gazetelerin- den biri bu baklayı dilinin altın- dan, mikroplu bir balgam gibi çıkarıverdi. Bulgar gazetelerinde neşriyat şöyle başlamıştı: -Trakyada Umumi Müfettişlik teşkili kararı verilince bütün Türk matbuatı bu kararı alkışlamış, hükümeti tebrik etmiş, hepsi bir- likte, yardun bu öz parçasının imarile memlekete bir kazanç daha temin edileceğini yazdık. Ertesi gün Novo Vreme is- mindeki Sofyalı bir gazete, ina- nılmaz bir makale ile Trakyanın ebediyen Türk kalacağı hakkın- daki yazılarımızı “kaba,,, “çirkin,, ve alçakça sıfatlarile tavsif etti. Işte Bulgar gazetelerinde bize karşı savrulmakta bulunan bom- bardımanın küşat resmi böyle başlamıştı. Biz dostluğa ve kom- şuluğa çok kiymet - verir olduğu- muz için bu yazılara kulak asmadık. Fakat Bulgar meslek- daşlarımız yaygaralarına hararet verdiler. Bu arada Kampana, Mir ve Makedonya gazetelerinde de Trakyanın ebediyen Türk kalamıyacağına dair - yaygaralar | savruldu. Mevzubahs Bulgar ga- zetleri on gün kadar evvel yine bazı yalan şayialar tutuşturdular. Kimsenin inanamıyacağı bu kuy- ruklu yalanlara göre, Türk hü- kümeti Trakyadan (6,000) Yahu- diyi çıkarmış, Boğazları ve Edirne civarında hudut boöyunu tahkim ediyormuş, buralara ağır toplar yerleştiriyormuş. Türk ve Yunan donanmaları Bulgaristan aleyhine birleşiyormuş. Gazi — Türkiyesinin — dostluk siyasetinin mutlakıyetini kâinat bildiği için bu kuyruklu yalanlara tabitdir ki kimse inanamaz ve inanmamıştır. Başvekil İsmet Paşa ve — Hariciye — Vekili — Tevfik Rüştü Bey her vesileden isti- fade ederek, Türkiyenin ebedi bir. sulh — yurdüu — olduğunuü, harici siyasette yalnız sulh ve dostluk prensiplerine istinat etti- ğgimizi söyledikleri halde bize harp hazırlığı isnat etmek kadar acemice uydurulmuş ve küstahça söylenmiş bir yalan tasavvur et- mek mümkün değildir. Fakat çok geçmeden anlaşıldı Bulgar meslekdaşlarımız bu ya- lanları, Aağızlarından — çıkarmak istedikleri baklaya bir vesile ol- sun diye fışkırıyorlarmış. Filha- kika (14) temmuz tarihli Novo Vreme gazetesinde yaman, fakat çok çirkin şöyle bir palavra daha savruldu; “Bugün Bulgaristanda oldukça fazla Trakya muhacirleri vardır. Bunlar yaşlı gözlerile, bugün bir harabeye hLenziyen vatanşlarına bakıyorlar. Bu muhacirler bugün boş duran Trakyadaki tcprakla- rını birer gülistana çevirmekten mahrum bulunuyorlar. . Trakya bütün Türklerin esareti altında inliyen bir Bulgar eyaletidir. Ve Trakya bugün te- miz, uyanık ve çalışkan Bulgar halkından — mahrum, — harabeye dönmüş bir Türk vilâyeti haline gelmiştir.,, Gördünüz yal.. Bulgar gaze- tesi tahrikçi bir eda ile, bizim ve hiç şüphemiz yok, resmi Bul- gar makamlarının da idame et- | tirmek istediğimiz Türk - Bulgar dostluğunun inkişafına engel ol- mak mes'uliyetini üzerine alıyor. Biz sadece şu kadar söyliye- lim ki, Gazi Türkiyesi hiçbir za- man mütecaviz olmıyacak, daima sulh ve dostluk siyasetinin en hararetli bir yolcusu olacaktır. Ve bütün bu tahrikâta rağmen biz Türk - Bulgar — dostluğunun bozulacağını aklımıza bile getir- meyiz. Nitekim Bulgar Başvekili Gospodin Yorgiyef de geçenki nutkunda Türk - Bulgar dostlu- gundan ve bu dostluğun inkişafı lüzumundan ehemmiyetle bahset- mişti. Türk dostluğunun kıyme- tini bilenlere ne mutlu! Bilme- mekte ıisrar edenlere karşı ise, hiçbir şeyden pervamız olmadığını bir defa daha tekrarlarız. — Türk - İran D;)stluğu ——— ( Baştarafı 5 inci #ayfada ) reisi arasında memleketleri kurtar- mak ve yeniden medeni bir şekilde kurmak hususundaki yüksek benze- yişlerden de heyecanlı bir ifade ile bahsettikten sonra Türkiyede büyük makamlarda hep muktedir. ve mü- nevver şahsiyetlerin çalıştığını, Baş- vekil paşa Hz. nin kıymelli hizmet ve meziyetlerini anlatmış ve nutkuna şöyle devam etmiştir: |Seyahatin Netliceleri “— Şimdi bu seyahatten alınan neticeye gelince: Bendenizin fikrimce fevkalâdedir. Çünkü hakiki itimat ve mütekabil hürmet ve riyasız doğru- | luk ve menafi ortaklığından ibaret olan her nevi hüsnütefehhümün esas ve gayeleri tamamile ve mükemmel bir surette hasıl olduğu gibi iki komşu kardeş milletin muazzam rels- lerinin ileriyi görmekte — olan akılâne duyğu, küdretli ve sağlam iradelerile iki memleketin samimi ve emniyet bahşolan siyaset temelini o kadar muhkem bir surette atmışlar- dır. Her güna sarsıntı ve fırtınadan masun kalacaktır. “ İnşallah inşallah sesleri , İki kardeş ve dost millet son derece bir itimat ve emniyetle yek- diğerine dayanarak asude ve rahattan kendi vatanlarına hizmet eder ve daha ziyade terakkiyata nail olabi. lirler. Hakeza nevibeşere hizmet ey« lemekle dünya sulhuna da çalışabilire ler. Gerçi esası arzettiğim veçhile bundan ibarettir. Ve Iki memlekete ait olan cari mesailde ve hakeza beynelmilel meselelerde dahi dostane taati efkâr olunur. Ve mesaili marus zenin kâffesinde tetabuku efkâr mev- cut olduğunu, muhterem. Millet Mece lisi âlisine kemali meserretle ve iftie tiharla bildiriyorum. “ Ehsente ehsente senleri , bütün bu mesall iki memle- ket münasebatının yekdiğerine k samimi ve vefadar olarak yeni .m devreye dahil olduğunu bize tepşir ediyor ve bunun güzel neticeleri her iki memlekete va hakeza dünya sul-« huna müteveccih olacaktır. , Türk Dostlı;ğunun Kıyn;;- ğ tini Bilenlere Ne Mutlu! — 4 hi Pa :

Bu sayıdan diğer sayfalar: