Der y IŞ FN — Ü h" ha ârabıstandakı Gıılı Kuwetlerin lçyüzü Yazan : & * Önsöz Haybmmumîde Mekke'de Serif Hü- seyin'in eline esir düşmemek için ilk önüme çÇıkan vapura canımı dar ata- ı'ık uzun bir yölculuktan sonora Cla- va'ya ulaştım. Bütün bir harbı orada hüviyetimi gizleyerek geçirdim, Ho- landa'lılar bir Türk olduğumu - bilse- lerdi beni muhâakkak İngilizlere -tes- lim ederlerdi. Orada birçok şeyler gördüm. Fakat öz yurdumdan bunca yil uzak- ta, daüssıla beni harap ediyordu. Nıhın et harp bitti. Sulh olur olmaz Hicaz'a giden bir hacı vapuruna bindım, tekrar Mekke- ye gittim. Orada muallâkta kalınış işlerim vardı. Bir katış sükalım ve n.raâı kıyafetimle bir müddet Hıcaz'da ım, Gözlerimi ve kulaklarımı açtım, elim- den her iş geldiği için her yere gir- dim, çıktım, hattâ bir aralık yazıla- rımda isimleri geçen zevattan birinin yanında da çalıştım ve İugilizce bil- diğim için açık kulaklarım çok şeyler duydu ve hiç kapamadığım gözlerim mütemadiyen gördü. Mekke'den kara yolile Medine'ye ve oradan binbir müşkilâtla — Necit ve Suriye yoölile Berut'a vardım. Berut'ta da bir sene kaldıktan sonra buraya geldim. Lüâvrensin ve Mister Filbinin çölün her noktasinda rastgelinen izleri üzerinde yürümek — hiç te faydasız — bir şey olmadı. Bunların içinde biz Türklerin muhak- kak ki istilade edeceğimiz çok şeyler vardır. Cidde, Kızıldenizde mukaddes toprakların iskelesidir.. Kâbeye giden en kestirme kara yolu bu- radan başlar. Burada bindiğiniz bir otomobil iki saat sonra sizi Kâbenin önüne ulaştırır. Fakat şimdi Ciddede kala- Biz Ciddeye ayak basar bas- maz sağa sapalım. Bu yolda sağınız durgun Şap- denizi, solunuz sıra sıra evlerdir. Bu-evlerin çoğu ancak harc zamanı kapıları açılan bomboş birer nevi oteldir. Bu sebeple bu mevsim haricinde bu yol çok tenhadır. Çarşı öbür tarafta ve şehrin en güzel, en mamur tarafı solda kalır, burada konsoloshaneler var- dır, bütün ecnebi müesseseler, bankalar, vapur acenteleri, şir- ketler, komisyon evleri hep bura- da toplanmışlardır. Neden o tarafı bırakıp - ta sağa, tenha tarafa sapıyoruz? Bunun sebebi var: Bir hayli yürüdükten sonra hemen hemen bu yolun sonunda üç katlı büyük bir evin önünde duruyoruz. Badana ile bembeyaz olmuş —— bu evin cephesi çok hoştur, insan birdenbire kendini Maçkada, bir P? zarif apartıman önünde zanneder. Her katta €en usta işçilerin elinden çıkmış oymalı tahta cun- baların, yine oymalı ince pencere kapakları kapalıdır. Yalnız en üst katta denize bakan bu pençere- “ler ardına kadar açıktır. Burası ufukları gözetliyen bir kaptan kulesi gibidir. - Evin önünde fazla durmıya lü- zum yok, yürüyelim, evvelâ tahta parmaklıklı bahçe duvarının 'orta- sındaki kapıdan geçelim. Fakat bu bahçede çiçek yok- tur, havuz, kameriye, gölge yoktur. Üç dört — bodur — hurma gövdesinin — diplerinde — yalan- ci adımlarınızın çikardığı — sesi karşılayan vahşi sadalar çınlamıya “başlar. - Bunlar irili ufaklı maymunlar, ,gölün en seçme ceylânları, tav- sşanları ve yüksekteki kafeslerin- de öten papağanlardır.. Zıplayan, hoplayan, kaçmıya “uğraşan, çırpınan, acı acı haykı- rarak bir yabancı geldiğini haber veren bu çeşit çeşit maymunların arasırdan geçecek, evin ardına kadar açık büyük kapısına va- racaksınız. Korkmayınız; bu hayvanların hepsi iplerle, zincirlerle bağlan- Z ai 7 h. sar ği ee mıştır, — onlardan — size hiçbir zarar gelmez. Büyük — kapının beyaz entarili, sırım önünda sizi otuz iki dişini bir dizi inci gibi gösteren tatlı bir tebes- sümle — karşılar. — Maymunların arasından biraz ürkerek geçti- ğiniz için şaşkın bir hâl alışınıza, tereddüdünüze değil, size “ Hoş geldiniz demek istediği için, o kapkara suratta belirmiştir. Ona sorarsınız: — Evdeler mi? Madem ki yabancısınız, © da size sorar : — Kim diye haber verelim ? İsminizi, hüviyetinizi siniz. Muhatabınızın yanında peyda olan ona benzer arkadaşlarından biri koşar, haber vermiye gider, siz bir lâhza beklıyeceksınız Ve daha başınızı çevirip de- min aralarından geçtiğiniz hay- vanlara bir kere daha bakmıya vakit kalmadan : — Buyurun, Yürürsünüz. Loş bir taşlığın tam karşısına gelen dar bir merdivenden, önde teşrifatçınız; yavaş yavaş çıkar- sınız. Bir minare merdiveni gibi dik ve uzun olan bu basamakları bir hayli çıkacaksınız. İkinci katta bir sofaya ıyık atınca teşrifatçınızın: — Bir dakika istirahat buyuru- nuz, diye gösterdiği , Hint işi geniş hasır koltuklardan birinin şam işi ipekli yastıklarına yasla- nabilirsiniz. En. nadide acem halılarile derler. örtülmüş bu sofada rahat etmek, bol bol oturmak, uzun konuşa- bilmek, saatlerle vakit geçirebil- mek için herşey vardır. Denize bakan cumbanın içini olduğu gibi kaplayan yüksek sedirin üzerinde renk renk, boy boy ipekli yastıklar, orada Kızıl denizi usanıncaya kadar rahatça seyredebileceğinizi anlatır. Köşede şık bir yazıhane, | koltuklar, kanepeler, vantilâtörler, oyun masaları, yelpazeler, minder- ler, yastıklar, duvarlarda harita- lar, resimler, ötede beride biblo- lar, kitaplar, mecmualar... Ve baş sedirde koskoca bir ( Bismillâhir- rahmanirrahim ) levhası ve şşurada yazıhanenin Üstünde Hicaz ve Necit Kıralı İbnissuut Hz. nin renkli büyük bir resmi... Burada kadın yokfur. Fakat bütün bu eşya zevki ve hüsnüta- biati münakaşa kabul etmez, ince bir kadının elinden çıkmış gibi yerli yerinde, itina ile yerleştiril- miştir. Arasıra bahçeden may- o munların boğuk boğuük gelen seslerinden, papağanların çığlı- gından başka ses yoktur. Burada şehri kaplıyan sinek ve sivrisinek - vızıltıları bile bu- lunmaz. Birden karşınızdaki kapı ıçılır,' uzun boylu, tıknaz, serbest tavırlı, ellilik, fakat yirmi yaşında bir delikanlı gibi çevik, güler yüzlü biri, tertemiz ve henüz ütüden çıkmış beyaz keten - elbiseleri içinde Öönünüze gelir. Kır sakalı bu yüze, bu gülümsiyen gözlere başkalık vermiştir. Hararetle uzanan eli sıkarsı- | nız ve karşı karşıya oturursunuz. — İşte bu adam, meşhur Lav- rensin hayrülhalefi, yine meşhur Mister Filbi'dir. Entellicens — servisin — yaman başlarından Lavrensin unutulan ismi yerine, bugün bütün ÂArabis- w tan çölünün tanıdığı, bildiği ve | dilinden düşürmediği adam, meş- hur Mister Filbi işte budur. Fakat gibi sert ve gergin baldırları çıplak, simsiyah bir köle, 19-7-934 çöl onu Filbi diye değil, (Hüseyin) olarak tanır. Bedevi, lâkap, unvan bilmez; orada beylik, efendilik yoktur, kıralı bile ismile çağırır- lar, Filbiye de sadece ( Hüseyin ) derler. Vakıa — Lavrensin de birçok isimleri vardı. Birçok kıyafetleri birçok Şşekil ve şemaili olduğu gibi.. (Arkamsı var) söyler- | (Azız n Son Posta n İstanbul BORSASI | " 18-7-1934 ÇEKLER kuruş kuruş Londra 633,50 Prag 19,125 Nev - york — 0,79575 | Viyana 4,2765 Parls 12,045 Madrit 5,8125 Milâno D,254 Berlin 2,0752 Brüksel 34025 —| Varşova 4,2063 Atina 63,4016 —| Peşte 3,98 Cenevre PASZ — | Bükreş 79,3025 Sofya 66,2168 — | Belgrat 34,7638 Amüterdam ÇİTMİ | Müoskova — 109175 — ESHAM ve TAHVİLÂT Lira Lira İş Bank.(Nama) 9, Bomonti 13,50 » (Mücas'a )102,— | İatikrazı Dahlif 93,00 Osmanlı Bank, :$5,— | Düyunu Mu. — 52,50 Salünik — . — 5,95 | Bağdat tertip I 09;00 Şirketi Hayriye 1800 | — ,, » TI 10,00 Haliç "IT | Roji 3,90 Anadolu WGOV. 26,R0 Tramvay 4,97 .» 4 GÜ P. 24,85 | Rıhtim 23,00 Anade'u H TOOV. 43,50 | Üsküdar su — Wü— | Şark D. Y. *28,60 | Terkos 41,50 İst. Tramvay — 48,50 | MsırKr.Fo.1886 138,00 Üsküdar su — 11,00 | , — », « 1903 -96,50 Terkos 26,18 |. « w 1911 9250 | | Havaganl 27,— | Elektrik - Telefon NI,T5 MESKUKÂT |"| Lira Lira Türk altını 922,00 | (Hamit) 46,50 | h' D 10,38 | (Reşat) 49,00 #ır . 8442 | (Vahit) 46,25 :uı ha 10,85 | İnce beşibirlik zltin ecidiya 36,50 Banknot (Os.B.) Z40 g'j::;"mh" ) ;';:;: Kalr bDaşibirlik altın (Reşat) L 47,50 ıCüıhun!Ğ) 46,75 (Vahlt) ” 49,00 46Ö,25 | (*) Borsa haricit FOLELECE HENE A A K S0 e gar gUn gaa B ŞAf Müzayede Ile Satış Cuma günü sabah —saat 10 da Beyoğlunda İstiklâl caddesinde Par- makkapı tramvay istasyonunda Rumeli hanın 29 numaralı dairesinde mevcut gayet güzel eşyalar müzayede suretile satılacağı ilan olunur. İki tarafı vitrinli büfe, dresuar, otomatik kare masa ve 6 meşin saedalyeden ibaret akaju kaplı modern yemek soda takımı, yemek odası için meşin kaplı kanape ve 2 koltuk, bombe aynalı dolap, tualet, 2 gece masası, şezlong ve tualet sandalyesinden mürekkep limon kaplı asri yatak oda takımı, defa ay- nalı dolap, tualet, 2 gece masasmı ve tualet sandalyesinden ibaret modern akaju yatak oda takımı, aynalı dolap, bronzokside elektrik avizeler, kadife perdeler, çini demir sobalar muşam- balar, sofra takımları, biblolar, vazo- lar ve sair eşyalar. Anadolu ve Acem sezcadeleri. (1242) MArRKA Müstahzaralı WUBUBATUMLARI SIHHAT VE Kuvvet Menbaldir - kaldığımız uzun Amerika Grevi ( Baştarafı | inci saylada ) Grev Bozanlar Faaliyette Nev-York, 18 (A.LA.) — Grev bozanlar mesleki cemiyeti reisi Bergof, (300) adamının San Fran- sisko'ya hareket ettiğini söyle- miştir. Greve devam edilirse (1,000) kişi gönderilecektir. Bu adamlar grev bozabilecek - vazi- yette muhafızdır. ve icabında yumruklarını kullanmasını bilirler. Bergof bu suüretle milyonlarca dolar kazandığını söylemiştir. Portland, 18 (A.A.) — San Fransisko grevile bir tesanüt grevi yapmak ıçin başlanan mü- zakereler tehir - edilmiştir. İşçi komitsi, reisi M. Wagner ile görüşecektir. Hakem Meselesi .- San Fransisko, 18 (A. A.) — Grev komitesi, (108) reye karşı (207) rey ile meselenin hakem usulile hallini —kabul etmenin, grevin derhal durması demek ol- madığını tebarüz ettirmiştir. Ko- mitenin vazifesi sadece, grevci- lere hakem kararına uymayı tav- siyeden ibaret olduğu söylenmek- tedir. Komite, Kaliforniya, Oregen, Vaşington valileri ile grevle alâ- kadar limanlar belediye reislerin- takdirde, işçi kullananlarla işçi- | lerin hakem kararını kabul etme- | leri için Reisicümhura müracaat ederek bunu rica etmiştir. Amelenin Reisicümhura Müracaatı Nevyork, 18 (A. A.) — Sos- yalist fırkasının milli iş komitesi Amerikadaki bütün azasına, San Fransisko grevcileri ile tesanüt- lerini göstermek üzere ıeııdîka- Ceneral Consonun Bir larm yapacakları bütün nüm lere yardım etmelerini tir. Diğer taraftan, Amer federasyonu, işsizler lelıili'f şembe günü bir nümayiş * etmiştir. 2 Bazı sanayi amelesi Rei hura telgraf çekerek ıey. | den vazgeçmesini ve bizzat | lâfı halletmesini istemişlerdir Komlinistlere Kar$ Sanfransisko 18 (A.A.) — li Vorker gazetesi binasına, *” rinde Beyzbol oyunu sopıll" birçok siviller girmiş, hiç © vemet görmeden ve kendile/ hiç müdahale etmeden seyi! F lan (700) kişi huzurunda maki leri kırmışlar, polis gelmedeü çıp gitmişlerdir. Postahanelerde, grev den mektuplar birikmektedir. San-Fransisko 18 (A.A.) — N kalkınma idaresi mümessili C0? son grevin aleyhinde bir nü söylemiş ve demiştir ki: “ — Grevciler binlerce iN nin hayatı için lâzım olan gıdâ! kanlı bir isyan teşkil eden ” hareket yapmışlardır. Bu haret' aymı zamanda hükümete kıı'ıl tehlike teşkil etmektedir ki ( harbe sebep olabilir. "Berkley, 18 ( A.A. ) — T otomobilleri grevi yüzünden, Fransisko'ya dönen _luıeral son buraya bir yük arab gelmek mecburiyetinde Nevyork, 17 (A.A.) — (| fiatları, garpteki umumi! grev d9 — layısile ve grevin diğer yerleft | sirayet etmesi korkusu yüzünde 1 ilâ 8 puvan düşmüştür 4 Yirmi Yıl Yurt Dışında Kalan Karde Ş ( Baştarafı 1 inci sayfada ) vapura — bindirilmiş ve — Isken- .deriyeden — Romanya — bandralı Kıral Karol vapurile Istanbula sevkedilmişlerdir. Dün gelen kafi- leyi teşkil eden askerler şunlardır: Gebzeli Recep, Edremitli Os- | man, Adapazarlı Ali; Taşköprülü Abdullah, Silifkeli Mehmet, Edir- yalı Ali, Burdurlu Halil, Antalyalı Hasan. t Uzun seneler Yemen çöllerin- de kalan bu Türk askerleri ta- mamile değişmiş bir vaziyete gir- mişlerdir. Fakat gönülleri yurt ve milliyet aşkile dolu görünüyordu. Dün kendilerile konuşan bir muharririmize demişlerdir ki: — Ana vatana dönmek bizim için en büyük bir saadettir. Zaten seneler — içinde lu Ali, Malat- | 1 neli İsmail, Samsunlu 4 -göstererek vatanımıza dönüşünı g vatanımızı ve topragımızı düşü! dük.. Buna mukabil, biz on '—; Türkten başka Yemenin her t& rafındn, en hücra köylerine varilf cıyakadar birçok köşelerde 'f_ askerleri, Türk zabitleri vart '+ğ Yemenden ayrılırken biraz da olf lar için içimiz sızladı. Hükümet miz bize büyük bir muhabbt temin etti.. Allah kimseyi *' ; babamızdan uzak etmesin! j Kafile dün vapurdan ve İstanbulun muhtelif yerlerir dağılmıştır. Bunların ana va getirilmesinde Hilâliahmer yetinin şefkatli eli çok mües —_ olmuştur. : Muharririmizin kendilerile y&P tığı çok alâkalı bir mülâkatı yar!” sütunlınmızda bulncıkıınıı ıkımlf | e " | | Bir İnfilâk Faclası Belgrat, 18 (A.A.) — Bulgar hududuna yakın bir madende bir grizo infilâkı neticesinde yangın olmuştur. Şimdiyekadar maden- den altı ceset ve müteaddit ya- ralı çıkarılmıştır. Maden hâlâ alev içindedir. Bir İdam Daha MI? Roma, 17 (A.A.) — Katolit lerin gazetesi olan Avöoil' B İtalya gazetesi — Alman gençler cemiyeti reisi H. sun idam — edilmiş yazıyor. * —ü ahaliye arzeyler. No. Hat 12 Harbiye - Fatih 22 Bebek - Bminönü 32 Topkapı - Sirkeci ıstııııbul Tramvay Şirketinden : Istanbul Tramvay Şirketi, tramvay arababaları son hareketle yeni bir iş'ara kadar şu suretle değiştirilmiş — olduğunu nu!ıtıl' R Istikamet Fatihten Harbiyeye Harbiyeden Fatihe Bebekten Eminönüne Eminönünden Bebeğe Beyazıttan topkapıya Topkapıdan Beyazıta 'l'opkıpıılııı Akurayı l 45 Saat 24,20 i,— 24,40 1,20 (Harbiye * balarile tesad” eder.) 1,30 (Harbiye SH balarile tesat” eder. ) 1,10