18 Ocak 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

18 Ocak 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KIBR Konferans Kayıtlı iyimserlik cak ayı ortalarında Londra havası alabildiğine kapalı, soğuk ve rüz- gârlıdır. İşe gitme ve eve dönüş saat- leri dışında sakaklarda pek insana rastlanmaz, günlük alışverişlerini yap- maya çıkanlar paltolarının yakalarını iyice kaldırırlar, kalın yünlü atkıları- nı boyunlarına iyice dolarlar, en kısa samanda evlerine dönmeye bakarlar. Eğer ikide bir toplanan milletler- arası konferanslar olmasa, Londrada bu aylarda siyaset hayatı da pek ha- reketli Ge Nitekim, haftanın baş- larınd. Londrada politik canlılı- ğın ein başlaması için bütün dün- yanın dikkatini üzerine çeken bir mil- letlerarası toplantının başlaması ge- rekmiştir. Bilindiği gibi, bu toplantı, haftalardır, bir açık yara gibi kanayıp duran Kıbrıs meselesine bir çözüm yo- lu bulmak için İngiliz, Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları arasında yapılmak- tadır. Üç Dışişleri Bakanı arasında ya- pılan toplantılardan sonra, (o Kıbrıslı türk ve rum toplulukları temsilcileri-. nin katılmasıyla, beşli çalışmalar baş- lamıştır. Londrada yapılan üçlü görüşmelerin İlk ravundu, bu haftanın başında, İn- giliz Dışişleri Bakanı Richard Butler- le Sömürgeler Bakam Duncan Sandys'- tal'önce Türk Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin, sonra da Yunan Dışişleri Bakam Palamasla yaptığı görüşmeler le başlamıştır. Bundan sonra Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları kendi ara- larında program dışı bir görüşme yap- mışlardır. Salı günü üç devletin dış iş- lerini yöneten sorumlular arasındanki görüşmeler bir kere daha yenilenmiş, sonra da beşli konferans çalışmaları- na başlamıştır. Tarafların durumları gÜdevletin dışişleri bakanları, hafta nın başında bir araya geldikleri za- man, ufak ayrıntılar dışında, taraf- ların durumları bütün açıklığıyla aşa- ğı yukarı belli olmuş durumdaydı. Bu durumlara bakarak Londra görüşme- lerinin sonucu hakkında fazla iyimser olmak için zaman henüz erkendir, fa- kat çok kötümser olmak için de orta- konudaki görüşü gayet açıktır. AKİS'- in gecen sayıda da bildirdiği gibi, Türk heyeti, oOLondrada Kıbrıs kürklerine 1958 Zürih ve Londra andlaşmaların- AKİS/16 IS da tanınan haklardan daha eksiğine arzı olmayacak, tam tersine, daha faz- lasını istemekte ısrar edecektir. Ma- kariosun oOAdadaki rum üstünlüğünü kurmak ve perçinlemek amacıyla giriş- tiği son olaylar, bu andlaşmalarla ta- nınan hak ve garantilerin Ada türkle- rinin durumunu korumaya yeterli ol- madığını bütün açıklığıyla göstermiş- tir. Bu bakımdan, Kıbrıs Anayasası- na türklerin, hakları konusunda ek ga- rantiler konulmalı, Adadaki türk kuv- vetlerinin sayısı çoğaltılmalı ve bun- lara gerekli hallerde polis görevi ve- rilmelidir. . Bu garantiler de Kıbrıs türklerinin (o güvenliğini ve haklarını OLAYLARI zanmak için çok yanlış bir yol seçtiği konusunda oybirliği yapmakta, bu an- laşılmaz davranışı destekledikleri tak- dirde kendilerinin de dünya kamu oyu önünde suçlu çıkacaklarını gayet iyi bilmektedirler. Bu bakımdan, Londra- da bulunan Yunan temsilcileri, Yuna- nistan ile Kıbrıslı rumlar arasında her konuda tam bir görüş birliği bulunma dığını üstü kapalı da olsa belirtmeye özel bir dikkat göstermektedirler. Bun- dan başka,. Yunanistanın türk dost- luğuna hâlâ büyük bir önem verdiği- ne şüphe yoktur. Kıbrısı ilhak etmekle büyük bir kazanç sağlamayacak olan Yunanistan, bu yüzden Türkiyeyi kay- Kıbrısta şehit edilen türkler Tutacak olan kan sağlamaya yetmezse, garanti andlaş- masına Türkiyenin doğrudan doğruya müdahaleye hakkı olduğu açıkça ek- lenmelidir. Bu istekler kabul edilirse, o zaman Kıbrısta bugünkü durumun bir süre daha denenmesi mümkün ola- bilir. Ada türklerine kabul ettirmek biraz güç olmakla beraber, Türk hü- kümeti bu konuda elinden geleni ya- pacaktır. Konferansın sonucundan ümitli ol- mak için birincil sebep, Türk hüküme- tinin bu kararlı iyiniyeti ise, ikincisi de Yunan hükümetinin ihtiyatlı dav- ranışıdır. Bir kere, Makariosun bütün dünya kamu oyu tarafından kötü kar- şılanan kırıcı davranışı, Yunanistan Kıbrıs rumlarının dâvasına sahip çık- mamak konusunda tereddüde düşür- müştür. Bugün Atinadaki bütün so- rumlular.. Makariosun Oo dâvasını ka- bederse, uğrayacağı zarar kolay ka- lay telâfi edilecek cinsten olmıyacak- tr. Bu bakımdan, Yunan hükümeti Kıbrıslı rumların ilhak gürültülerine fazla yüz vermemekte, rumlara Kıb- rısta türklerle iyi geçinmek öğüdünde bulunmaktadır. Bu gerçek nihayet Ma- kariosun kafasına da dank etmiş ol- malı ki, haftanın başında İsveç radyo- suna verdiği bir demeçte, ilhakın tek taraflı bir hareket olmadığım, Kıbrıs rumların Yunanistana katılmak is- teseler bile Yunanistanın onları ilhak etmek istediğinden emin bulunmadığı- nı açıkça itiraf zorunda kalmıştır. Konferans sonucundan ümitli ol- mak için üçüncü sebep de, İngiltere- nin nihayet Ada türklerinin hakları- nı koruamk için birşeyler yapmak ge- rektiğine inanmaya başlamasıdır. İngi- liz gazeteleri son haftalar içinde bu

Bu sayıdan diğer sayfalar: